Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2020/2006 E. 2022/1704 K. 19.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2020/2006 Esas
KARAR NO: 2022/1704
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 24/10/2019
NUMARASI: 2017/417 2019/364
BİRLEŞEN BAK. 1. FSHHM 2017/565 ESAS, 2018/202 KARAR SAYILI DOSYADA
DAVANIN KONUSU: Endüstriyel Tasarım (Tasarımın Gaspı İddiasına Dayalı)|Faydalı Model Belgesi (Faydalı Model Belgesinin Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 19/10/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
ASIL DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; Dava konusu faydalı model tasarımı ve buluş sahibi müvekkil şirketin olduğunu, bahse konusu buluşu tescil başvusundan önce Türkiye’de kamuya ilk arz eden davacı şirketinin olduğunu, …’e konu dijital panolu tep elambası dava konusu faydalı modelin başvuru tarihinden önce 24.03.2014 tarihinde davacı tarafından T.C Emniyet Genel Müdürlüğü Ankara Kurtuluş Ekipler Amirliği’ne bağlı … plakalı araçta montajı yapılarak kullanılmaya başlandığını, kamuya ilk arzın bu şekilde yapıldığını, bu nedenle kamuya mal olan harcıalem hale gelen bir konu hakında yenilik unsuru kalmadığını, davalının faydalı model tescilinin iptaline karar verilmesi gerektiğini, müvekkili tarafından tanıtımın yapıldığı güne ilişkin görüntüler incelendiğinde müvekkilinin yaptırdığı çekimler dışında da emniyet Genel müdürlüğü’nün ilgiliyetkilileri tarafından da çekim yapıldığını, yapılan çekimlerde ürünün detaylı şekilde görüntülendiğini, davalı yanın müvekkili tarafından geliştirilen tasarıma kamuya arz edildiğ itarihteki görüntülerden ulaşmış olacağını, müvekkili tarafından tasarlanan bire bir aynısını üretmeye başladığını, Davaya konu davalının … nolu Endüstriyel Tasarım belgesinin başvuru tarihinin 21.04.2014 olduğunu, müvekkili tarafından henüz tescil ettirilmemiş tasarım; davalı tarafından ve müvekkili tarafından kamuya arz edildikten sonra kullanılmış müvekkilin tasarımı gasp edildiğini, bu nedenle davalıya ait … nolu Endüstriyel Tasarım belgesinin öncelikle hükümsüzlüğünün tespitiyle, iptali ve sicilden terkinine, olmadığı takdirde sayın mahkeme hükümsüzlük yönünde karar vermez ise; dava konusu … nolu Endüstriyel Tasarım Belgesi yönünden, tasarım sahibi olarak müvekkili firmanın tanınmasına ve bu şekilde sicile tesciline, yargılama giderleriyle yasal vekalet ücretinin davalı yan üzerinde bırakılmasına karra verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Faydalı model tescil başvurusu yapmak tamamen tasarımcının takdirinde olan bir durum oludğunu, davalı şirketin söz konusu tepe lambalarını tasarımını yapmış tescil başvurusunu henüz yapmadan satışa sunulmuş olduğunu davalı yaklaşık 2012 yılından bu yana tasarımı kendisine ait olan ürünlerin satışına ilişkin faturalarda davaya konu tasarımı davacıdan önce davalı şirketin tasarımı kamuya arz ettiğini, satışını yaptığı yaptığı tasarımını, hak ihlali olmaması adına tescilli yapabilmek için 21.04.2014 tarihinde TPE başvuruda bulunduğunu, asıl tasarım sahibi olan ve kamuya ilk arz eden olan davalı şirkete karşı yöneltilen dava iddialarını mesnetsiz olduğunu, davacı şirketin bu tasarımın birebir aynısını 28 günde ürettiğini iddia ettiğini, böylesi bir tasarımın gerek görsel gerekse de fonksiyon olarak benzerinni oluşturmanın bu kadar kısa sürede yapılmasının imkansız olduğunu, davalı şirketin Şubat 2013’ten beri bu faydalı modele konu tasarımı seri olarak üretmekte ve satmakta iken Davacı 2014 yılında bu tasarımı sahiplenmesi dürüstlük kurallarına aykırı olduğunu, söz konusu tasarım Davalı tarafından 2012 yılında tasarlanıp 2013 yılında kamuya arz edilmiş ve o tarihten beri kullanılmakta olduğunu bu sebeplerle tasarımıı müvekkili şirketine ait olan araç tepe lambalarının tescil belgelerinin devredilmesine yönelik olarak uygulanan ihtiyati tedbir kararının yerinde olmadığını, müvekkili şirketin kendi buluşu olan bir endürstriyel tasarımın kendilerine ait olduğu iddia ederek kötü niyetle müvekkili şirketi zarara sokmak adına çaba sarf eden davacı şirketin taleplerinin reddedilmesini talep etmiştir.
KARŞI DAVA: Davalının Karşı Dava Dilekçesinden özetle; Davacı-karşı davalı müvekkiline ait tasarımı kamuya arz ederek satış yaptığından müvekkilinin tasarım hakkına tecavüz ettiğini, nitekim bu iddiaların da huzurdak idavada sunduğu dilekçesindek ifadelerinden anlaşıldığını, davacı-karşı davalı bu beyanları ile müvekkilinin tescilli tasarım hakkına tecavüz ettiğini tevil yollu ikrar ettiğini, davacı-karşı davalı müvekkili ile aynı sektörde faaliyet göstermekte ve müşteri kitlelerinin aynı olduğunu, davacı-karşı davalı bu şekilde haksız menfaat elde ettiğini, öte yandan davacı-karşı davalının bu haksız eyleminin müvekkilinin ticari itibarına da sekte vurmakta olduğunu, zira davacı-karşı davalı arafından müvekkiline ait tasarımın üretiminin yapıldığının tespitini, bu üretimin önlenmesi, üretimde kullanılan kamine, kalıp ve cihazlara el konulması ile davalının eyleminden ötürü yoksun kalınan kazancın ve uğranılan maddi ve manevi zararın giderilmesi amacıyla başvuruda bulunma zorunluluğunun doğdunu, tüm bu nedenlerle davacı-karşı davalının üretiminin haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine ve bu üretimin engellenmesine, üretimde kullanılan makine, kalıp ve cihazlara el konulmasına, müvekkiline ait … numaralı endüstriyel tasarım belgesi ile tescilli endüstriyle tasarıma vaki tecavüzün tespiti, önlenmesi ve fazlaya dair talepleri saklı kalmak kaydı ile şimdilik 2.500,00 TL maddi ve 1.000,00 TL manevi tazminatın haksız fiilin gerçekleştiği tarihten itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
KARŞI DAVADA CEVAP: karşı dava yönünden zamanaşımı ve yetki açılarından ilk itirazlarını süresi içinde sunduklarını, zamanaşımı yönünden davanın reddine, yetki açısından ise karşı davanın tefrik edilerek yetkili Ankara Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin yetkili ve dolayısıyla mahkemenin yetkisizliğine karar verilmesini talep ettiklerini, davalı-karşı davacının maddi tazminat talebini kuruşlandırması ve ayrıca manevi tazminat talebini de gerekçelendirmesinin gerektiğini, bu yönde kendisine süre verilmesini talep ettiklerini, davalının açmış olduğu karşı dava tasarımının yenilik unsuru bulunmadığı için, hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, reddinin gerektiğini, davalı yanın açmış olduğu dava nedeniyle bir savunma argümanı olarak karşı dava açmayı tercih ettiklerini, hukuki mesnetten yoksun karşı davanın reddini talep etmiştir.
BİRLEŞEN BAK. 1. FSHHM 2017/565 ESAS, 2018/202 KARAR SAYILI DOSYADA
DAVA: Birleşen Mahkemenin 2017/565 esas sayılı dosyasında davacı vekili dava dilekçesi ile, dava konusu faydalı model tasarımı ve buluş sahibi olduğunu, dava konusu araç üstü tepe lambası tasarımının da bu şekilde müvekkili şirket tarafından yapılmış davalının faydalı model tescil başvurusundan önce 24.03.2014 tarihinde Emniyet Genel Müdürlüğü Ankara Kurtuluş Ekipler Amirliğinde bulunan … plaka sayılı polis arabasına montajı yapılıp kullanılmaya başlandığını, davalının faydalı modeli hiçbir şekilde yenilik unsuru taşımadığını, özgün olmadığını ve tamamen taklit olduğunu, davalının haksız şekilde faydalı model tescili yaptırdığını, bu nedenle … faydalı model belgesinin hükümsüzlüğünün tespiti, iptali ve sicilden terkinine karar verilmesini, yargılama giderleriyle yasal vekalet ücretinin davalı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevep dilekçesi ile, müvekkilinin elektrik-elektronik sektöründe faaliyet gösteren bir teknoloji şirketi olup güvenlik güçlerine çeşitli tasarım ve üretim yaptığını, araç üstü güneş panelli ve dijital panolu tepe lambası tasarımını gerçekleştirdiğini ve yaklaşık 2012 yılından bu yana gerçekleştirdğii tasarımı seri olarak üretip satışını yapmakta iken 21.04.2014 tarihinde bu tasarımın tescili için TPE’ye başvurduğunu, neticesinde … nolu faydalı model belgesini aldığını, ancak davacının davayı açarak hukuki dayanaktan yoksun iddialarda bulunduğunu, müvekkilinin tescilli faydalı model belgesinden doğan haklarına tecavüz ettiğini, bu nedenlerle davacının dilekçesinin hukuka aykırı ve mesnetsiz olup kabul etmediklerini, davacı tarafından müvekkili aleyhine açılan davasındaki tüm taleplerinin reddine, tüm yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı müvekkiline ödenmesine, davacının yapmış olduğu masrafların kendi üzerinede bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 24/10/2019 tarih, 2017/417E.-2019/364K. Sayılı kararı ile; “…Tanık beyanlarının yanı sıra, bu beyanları destekler mahiyette, bilirkişi heyeti davaya konu tasarımın davalı-karşı davacının başvurusundan önce yurtdışında kamuya sunulmuş olduğunu, davacı-karşı davalı tarafından Emniyet Genel Müdürlüğü’ne sunumunun yapıldığını tespit etmişlerdir. Gerçekten dosyaya sunulan belge ve görüntülere göre söz konusu tasarım ve faydalı modelin testlerinin 30/05/2013 tarihinde davacı firmaca Tübitak’ta testlerinin yaptırıldığı, 30/06/2014 tarihli Emniyet Müdürlüğü yazışmalarına konu olduğu, bu itibarla bu tarihten (30/06/2014 tarihinden) önce fotoğraflara konu sunumun ve faydalı modelin geliştirilme sürecinin başladığının kabulünün zorunlu olduğu, dosya mündercatındaki tüm delillere göre faydalı model ve tasarımın davalı tescilinden önce kamuya arzının gerçekleştiği vicdani ve hukuki kanatine ulaşılmıştır. Davalı-karşı davacı adına tescilli faydalı model ve tasarımın daha önceden kamuya sunulmuş olması, yenilik getirici niteliğinin bulunmaması yönünden ana dosya ve birleşen dosya için hükümsüzlük koşullarının oluştuğu, hükümsüzlük kararlarının geçmişe etkili olması nedeniyle karşı dava açısından tecavüz ve haksız rekabet oluşmayacağı anlaşıldığı…” gerekçeleriyle “ana dava ve birleşen davanın kabulüne, karşı davanın reddine, …” şeklinde karar verilmiştir. Davalı/karşı davacı-birleşen davada davalı vekili istinaf etmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davalı/karşı davacı-birleşen davada davalı vekili istinaf dilekçesinde; yerel mahkemenin kamuya sunulma konusunda inceleme yaparken TPMK tarafından yapılan incelemeyi dahi dikkate almadan davacı-karşı davalının dinlettiği tanıkların beyanına itibar ettiğini, bu hususun mahkemenin bilimsel şüphecilikten uzaklaştığını ortaya koyduğunu kararın bu nedenle kaldırılması gerektiğini, dosyaya sundukları faturalardan da anlaşılacağı üzere tescile konu faydalı modelin kullanımının ve satışının davacıdan önce ilk kez müvekkili tarafından yapıldığının ispat edildiğini, bu yazılı delilin görmezden gelindiğini ve tanık beyanlarına itiraz edildiğini, müvekkilince sunulan faturalardan davalara konu faydalı model ve tasarımın İspanyol firmasından ve davacı taraftan önce kamuya sunulduğunu, bu hususun dosyadaki kayıtlardan ve TPMK tarafından yapılan incelemeden de anlaşılabileceği, TPMK’nın yenilik unsuru bakımından yaptığı incelemede müvekkil lehine tescil işleminin yapıldığını, kaldı ki müvekkilinin faydalı model ve tasarımının İspanyol modelden belirgin derecede farklı olduğunu, bu nedenle iki model arasında ilgi kurmanın mümkün olmadığını, hükme esas alınan bilirkişi raporunun yeterli olmadığını, basit bir internet araştırması yapılarak rapor düzenlendiğini, kaldı ki bilirkişi heyetinin İspanyolcaya hakim olmadığını, yine heyette ihtilaf konusu ürünün incelenmeyerek farklı bir ürünün incelendiğini, 09/07/2016 tarihli celsede belirttikleri üzere bilirkişinin kök raporda 01/07/2016 tarihli bir ürünü incelemesine rağmen ek raporda 29/08/2021 tescil tarihli bir ürünü incelediğini, açıkça ihtilafa konu tasarımdan başka bir ürünün incelendiğinin anlaşıldığını, nitekim kök raporun 15. Sayfasında yer alan görselin bilirkişi raporunun esasına dayanak olan İspanyol modelden bambaşka bir model olduğu, bu hususun istinaf başvuru dilekçesindeki görseller ile mahkemenin dikkatine sunduklarını, … NO’lu modelin sonuca etkili olduğunun kabul edilemeyeceğini, kök ve ek raporda faydalı modelin ilk kez müvekkili tarafından halka arz edildiği hususunun göz ardı edildiğini, nitekim kök raporda İspanyol firmasına ait tasarımın müvekkili tarafından kamuya sunulmasından 4 yıl sonra 01/01/2016 tarihinde sunulduğunun açıkça yazılı olduğu, buna rağmen bilirkişilerin bu hususları dikkate almadığını, bilirkişi heyetinin ispanyolca dil bilgisinin olup olmadığının kendilerince ve mahkemece bilinmediğini, bilirkişilerin görsellerde yer alan metinlerin Türkçe tercümesini dahi yapmadıklarını, raporların bu nedenle de hükme esas alınamayacağını, ek raporda da tıpkı kök raporda olduğu gibi tasarımın hükümsüz sayılmasına etki edecek nedenlerin hiçbirinin değerlendirilmediğini, yalnızca belge karşılaştırılması yapılarak sonuca gidildiğini, raporların hüküm kurmaya elverişli olmadığını, aslolan hususun araç ve gereçlerin bilgilenmiş kullanıcı üzerinde bıraktığı izlenim ile iki ürünün görsel anlamda birbirinden ne denli uzaklaşıp uzaklaşmadığı olduğu, ürünlerin yalnızca benzer geometrik şekle sahip olmasının ürünlerin fikri mülkiyet hukuku bakımından birbirine benzer hale getirmeyeceği, raporun yanlı olduğunu, müvekkili tarafından tasarlanan ürünlerin hitap ettiği kitlenin emniyet güçleri olması nedeniyle dikdörtgen biçimde tasarlanmasında zorunluluk bulunduğunu, öte yandan İspanyol modelde mavi ve kırmızı renklerin tasarımın tamamına hakim olacak şekilde yanıp söndüğü görülürken müvekkilince tasarlanan ürünler mavi ve kırmızı ışıkların alttan şeffaf bir zemine oturtulmak suretiyle ve tasarımda %50-%50 şeklinde yanıp sönecek şekilde tasarlandığı, dolayısıyla müvekkilinin ürününün daha önce üretilen modellerden farlı olduğunu ancak bilirkişilerin bu hususu dikkate almadığını bildirerek kararın kaldırılmasını, asıl ve birleşen davanın reddini, karşı davanın kabulünü istemiştir.
DELİLLER: Davacı tanığı …’ün alınan beyanında; “…tarafları tanıdığını, daha önce EGM Haberleşme Dairesi Başkanlığında elektronik mühendisi olarak çalıştığını, firmalardan tepe lambası çeşitli elektronik ürünleri ihale usulü ile aldıklarını, davacı tarafından “Kayan Yazılı Tepe Lambası” olarak tabir ettikleri ürünü davacı şirketin 2014 yılının bahar aylarında EGM’ye tanıtım için geldiklerini, müdürlüklerince bir tanıtım toplantısı gerçekleştiğini ve davacı firmanın tanıtımını yaptığını, tanıtımı orada izlediğini, açık havada bahçede yapıldığını, bir aracın üzerine takılı durumda olduğunu, o tarihte kayan yazılı tepe lambasına ilişkin olarak ihtiyaç nedeni ile ihale yapma ihtimallerinin olduğunu, şartnameye uygun olduğunu o sırada tespit ettiklerini, tanıtım dışında davacı şirketin şartnameye uygun olarak EGM’ye bir teklifte bulunup bulunmadığını veya bu konuda bir ihale açılmış ise buna katılıp katılmadığını bilmediğni, kendisinin tanıtımda izleyici olduğunu, konuya ilişkin başkaca bilgi ve görgüsünün olmadığı…” şeklinde beyanda bulunmuştur. Tanık … beyanında; “…kendisinin EGM Haberleşme Daire Başkanlığında teknik arızalarla görevli polis memuru olarak görev yaptığını, tarafları da görevli bulunduğu birim nedeni ile bildiğini, 2014 yılının Mart ayında Daire Başkanlığının kayan yazılı tepe lambası konusunda davacıdan bir tanıtım kabul ettiğini, öncesinde Trafik Planlama Daire Başkanlığı trafik polisi araçları için böyle bir tepe lambası talebinde bulunduklarını, tanıtımdan yaklaşık 8 ay önce de davacı … şirketinin bu kayan yazılı tepe lambasına ilişkin olarak bir prototip getirdiğini, davacı tarafından müdürlüklerine sunulan lambanın araçlar üzerinde uygulanabilirliğini test ettiğini, çalışmalarını kontrol ettiğini, EGM’nin bahçesinde bir tanıtım yapıldığını, orada da bulunduğunu, daha sonra bu ihtiyacın giderilmesi için …’ne talepte bulunulduğunu, … tarafından … marka trafik aracı alınırken onun üzerinde sabit olarak alındığını, kurumlarına buna ilişkin ihale açmadığını, davacının buna ilişkin bir başvuru da yapmadığı…” şeklinde beyanda bulunmuştur. Tanık … beyanında; “…davacı … şirketinde test teknisyeni olarak görev yaptığını, dava konusu edilen tasarımın testinde ve sunumunda görev aldığını, 24.03.2014 tarihinde EGM’nin bahçesinde araç üzerinde biz kayan yazılı tepe lambasını tanıttıklarını, bu tarihin bildiği kadarı ile davalı şirketin TPMK kurumuna başvuru tarihinden önceki bir tarih olduğunu, bu tarihte davacı şirketi temsilen test teknisyeni olarak katıldığını, bildiği kadarı ile kayan yazılı tepe lambası konusunda davacı firmanın 2013 yılının Mayıs ayında bir prototip çalışması yapıldığını, EGM’de ilgili müdürlerin de sunum yapıldığını, sunum için gerekli ortamı hazırladıktan sonra sunum sırasında koridorda beklediğini, sunumu müdürünün yaptığını, bu sunumda EGM’deki müdürler bir rüzgar tüneli testi talebinde bulunduklarını, bu prototip tanıtımından sonra da talep nedeni ile şirketle hazırlıklarını yaptıklarını, Tübitak’ta rüzgar tüneli testini yaptıklarını, bu teste de katıldığını, cihazın teste hazırlanmasında ve testte orada olduğu…” şeklinde beyanda bulunmuştur. Tanık … beyanında; “…kendisinin EGM Trafik Planlama ve Destek Dairesi Başkanlığında polis memuru olarak görev yaptığını, dava konusu edilen Kayar yazılı tepe lambasına ilişkin olarak 2014 yılı mart ayında bilgi sahibi olduğunu, EGM bahçesinde yapıldığını, davacı tarafından bir tanıtım yapıldığını, bu tanıtıma katıldığını, tanıtımda bir görevinin olmadığını, sadece inceleme babında tanıtımı seyrettiklerini, aynı gün akşam Kurtuluş Ekipler Amirliğinde yine bir tanıtım yapıldığını, oraya da kalıdığını, gece görüntüsü görüldüğünü, inceleme babında katıldığı…” şeklinde beyanda bulunmuştur. Tanık … beyanında; “…kendisinin EGM trafik planlama ve destek daire başkanlığında makina mühendisi olarak görev yaptığını, dava konusu olan “kayan yazılı tepe lambası”na ilişkin olarak ilk düşünceyi o dönemdeki daire başkanı …’un Almanya’da gitmiş olduğu bir fuarda gördüğünü, bu fuarda trafik polislerine yönelik kayan yazılı tepe lambasını incelediğini, Türkiyeye döndüğünde hem daire başkanlığında çalışan mühendislerle hem de bu tür ürünleri satın almış oldukları firmalarla bu konuyu paylaştığını, davacı ve davalı ile görüşüp görüşmediğini bilmediğini ancak kendisinin bildiği daire başkanının bütün firmaları çağırarak kayan yazılı tepe lambasına ilişkin olarak bilgi verip üretim talep ettiklerini, daire başkanının talebinin bunun benzerinin üretilerek Trafik Polis araçlarında kullanımına ilişkin olduğunu, bu olaydan sonra 2013 yılında davacı … firmasının üretmiş olduğu bir prototipi daire başkanlıklarına sunduğunu, kendisinin Mayıs 2013 yılında bu prototipin daire başkanlığına sunumunda bizzat çekmiş oldukları görselleri, fotoğrafları mahkemeye sunduğunu, davalının TPMK’ya ne zaman başvuru yaptığını bilemediğini ancak davacı …’ın prototip çalışmasına katıldığını, bu çalışmada resmi olarak bir görevlendirmesinin olmadığını, ancak daire başkanının talebi üzerine toplantıya katıldığını, ayrıca 2014 yılının Mart ayında EGM bahçesinde kayan yazılı tepe lambasına ilişkin tanıtım yapıldığını, bahçedeki tanıtımda resmi bir görevlendirmelerinin olmadığını, daire başkanının talimatı üzerine tanıtıma katıldıklarını, kayan yazılı tepe lambasına ilişkin çalışmaları sırasında aynı zamanda otomobil üreticisi firmalar ile konuştuklarını, bu firmaların kendilerine bu tür bir tepe lambası için aracın rüzgar tüneli testine girmesi gerektiğini belirttiklerini, prototipin tanıtımından sonra Haziran 2013 yılında davacı firmadan rüzgar tüneli testi talep ettiklerini, hem talep şirkete iletilirken hemde rüzgar tüneli testi Tübitak Sage’de yapılarken katıldığını, ancak resmi bir görevlendirmesinin olmadığını, kayan yazılı tepe lambası ihtiyacını EGM devlet malzeme ofisi aracılığı ile giderdiğini, ihaleyi ve alımı doğrudan … yaptığını, alımın … tarafından yapıldığı için davacının kurumlarınca resmi bir başvurusu olmadığını, 2012 yılında o dönemki daire başkanının bu talebi ilgili firmalara iletmesi nedeni ile davalının bu konuda çalışmalar yapmış olduğunu duyduğunu, ancak sadece davacı … firması böyle bir prototip ve tanıtımla geldiğini, 2012 yılında daire başkanının Almanya’dan döndüğünde fuarda görmüş olduğu kayan yazılı tepe lambasına ilişkin dökümanlar getirdiğini, bu dökümlerın federal signal firmasına ait olduğunu, müdür beyin bunu şirketlerle paylaşıp paylaşmadığını görmediğini, daire başkanlarına fuarda gördüğü federal signal firmasının ürününün yerli olarak benzerinin üretilmesi talebinde bulunduğunu, kayan yazılı lambaların bulunduğu araçların … firmasından satın alındığını, bildiği kadarı ile … firması da kayan yazılı lambayı davacı … firmasından aldığı…” şeklinde beyanda bulunmuştur. Davalı tanığı … duruşmada alınan beyanında; “…söz konusu trafik araçların akonun ışıklı levha ile ilgili olarak kendi şirketlerinin 2010 yılından itibaren çalışma yaptığını, proje üzerinde bir buçuk iki yıl kadar çalışıldığını, faydalı model ve tasarım olarak 2013 yılında tescil yapıldığını, hatta 2012 yılındada emniyet gelen müdürlüğünde tasarım ve faydalı modelin sunumu yapıldığını, davacı tarafa ait bir proje veya çalışmanın taklidi veya çalınması söz konusu olmadığını, kendilerinin sunumu yaptıklarında hatırladığı kadarıyla öyle bir firmanın piyasada olmadığını, neden böyle bir dava açıldığını bilmediğini, fabrikada imalat ve satın almada sorumluyu olduğunu, projeyi direk olarak içinde olduğu için bildiği…” şeklinde beyanda bulunmuştur. Yargılama sırasında alınan 21/01/2019 tarihli bilirkişi raporunda; “LED panel ekranının servo motor ile kontrol edildiği araç üstü tepe lambası başlıklı faydalı modelin 21/04/2014 tarih ve … no ile davalı … Limited Şirketi adına kayıtlı olduğunu, Ispanyol şirketi …, … adlı ürünün dava konusu …’ye şekil ve fonksiyonel anlamda benzer olduğunun belirtildiğini, 16/02/2013 düzenleme tarihli, … Tic. Ltd.firmasına kesilen faturada davalı … … Ledli uyg. 1 s-s tepe lambasının bulunduğunu, bahse konu faydalı model/endüstriyel tasarım ürüne ait (davacı … Elektronik firmasına ait) testlerin 30/05/2013 tarihinde Tübitak’ta yapıldığının tespit edildiğini, 30/06/2014 tarihli yazıda taşıtlara monte edilmesi planlanan kayan yazılı tepe lambasının test amacı ile davacı … ve … firmaları tarafından Ankara Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü’ne bağlı iki ekip otosuna takıldığının görüldüğünü, European Patent Office; … nolu ve 28/02/2000 tarihli … firmasına ait “Luminous İndicator device for vehicles” Faydalı Modelinin mevcut olduğunu, davalı adına, TPE nezdinde tescilli … nolu Faydalı Model ve … nolu Endüstriyel Tasarım Belgesi ile bu raporun “İncleme ve Varılan Sonuçlar” bölümünde açıklanan ilgili yasa uyarınca “yenilik ve tekniğin bilinen durumunun” aşılmadığının görüldüğünü, esas dava açısından her ne kadar tarafların ürünleri arasında benzerlik olsa da davalıya ait faydalı model ve endüstriyel tasarım, yenilik özelliği olmayan bir faydalı modele dayandığı için tecavüzün olduğunun değerlendirilemeyeceğini, karşı dava açısından hükümsüzlük koşullarının oluşmuş olduğu” yolunda görüş bildirildiği görülmüştür. Yargılama sırasında alınan 20/05/2019 tarihli ek raporda; “Avrupa Paten Ofisi (European Patent Office) tarafından; … nolu ve date of Publication (Patent yayınlanma tarihi): 29/08/2001 olan “…” firmasına ait ” lLuminous indicator device for vehicles” olarak patentin daha önceden tescil aldığı, yayınlandığı ve bu patentin tasarımı, teknik, şekil ve fonksiyonellik açısından dava konusu faydalı model ve endüstriyel tasarımla benzer olduğu, İspanyol şirket “…”, “…” adlı satılan ürünün dava konusu Faydalı Model ve Endüstriyel Tasarım Tesciline şekil ve fonksiyonel anlamda benzer olduğunun belirlendiğini, “LED panel ekranın servo motor ile kontrol edildiği araç üstü tepe lambası” başlıklı faydalı modelin 21/04/2014 tarih ve … no ile davalı … Limited Şirketi adına kayıtlı olduğunu, davalı adına TSE nezdinde tescilli … nolu Faydalı Model ve … nolu Endüstriyel Tasarım Belgesi ile ilgili Fikri Sınai Haklar kanunları uyarınca “yenilik ve tekniğin bilinen durumunun” aşılmadığının görüldüğünü, dolayısıyla hükümsüzlük koşullarının oluşmuş olduğunu, davaya konu ilgili faydalı model ve endüstriyel tasarım belgelerinin tescilinin iptaline karar verilmesinin gerektiğini, dava konusu faydalı model ve endüsriyel tasarım, yenilik özelliği olmayan ve aynı zamanda daha önce tescil edilmiş yurtdışı kaynaklı bir pantente dayandığı için, davacı ve davalı arasında tecavüzün olduğunun değerlendirilemeyeceği ve haksız rekabetinin bulunmadığı” yolunda görüş bildirildiği görülmüştür. TPMK’dan celp edilen kayıtlardan … tescil numaralı tasarımın araç üstü güneş panelli tepe lambası ve araç üstü dijital panolu tepe lambası çoklu tasarımlarına ilişkin olduğu, tasarımın davalı adına tescilli olup halen geçerli olduğunun bildirildiği görülmüştür.TPMK’dan celp edilen … sayılı faydalı modelin buluş başlığının “bünyesinde barındırdığı led panel ekranın servo motor ile kontrol edildiği, araç üstü tepe lambası” başlıklı olduğu ve halen davalı adına geçerliliğinin sürdürdüğünün bildirildiği görülmüştür.
GEREKÇE: Asıl dava tasarımın hükümsüzlüğünün tespiti, iptali, sicilden terkini, karşı dava tasarıma tecavüzün tespiti, önlenmesi ile maddi ve manevi tazminat, birleşen dava ise faydalı modelin hükümsüzlüğünün tespiti taleplerine ilişkindir.Asıl ve birleşen davanın davacısı …LTD. ŞTi. Davalı ve birleşen davalının endüstriyel tasarımının ve faydalı modelinin hükümsüzlüğünü istemiş, davalı taraf ise davaların reddini savunmuş, ayrıca asıl davaya karşılık açtığı karşı davasında asıl davanın davacısının karşı davacıya ait tasarıma tecavüz ettiğini ileri sürmüştür.Dava konusu tasarımın ve faydalı modelin tescil belgelerini dosyaya celp edildiği görülmüştür.Yargılama sırasında alınan bilirkişi kök ve ek raporlarında asıl ve birleşen davanın davalısına ait olan endüstriyel tasarımın ve faydalı model belgesinin yenilik ve tekniğin bilinen durumunun aşmadığından hükümsüz kılınması gerektiği yolunda görüş bildirildiği görülmüş olup söz konusu raporlar ayrıntılı incelemeyi içerdiği gibi istinaf denetimine de elverişli nitelikte bulunduğundan ilk derece mahkemesince hükme esas alınmasında bir isabetsizlik bulunmadığı kanaatine varılmıştır.Her ne kadar davalı tarafça bilirkişi raporundaki İspanyol patentinin incelenirken tercümeye yer verilmediğini bilirkişilerin İspanyolca’ya hakim olmadığını ileri sürmüş ise de bilirkişilerin yaptıkları ayrıntılı incelemeler ile ilgili olarak görsellere yer verdiği ve yeterli açıklamaları yaptığı görülmekle, bu yöndeki istinaf sebepleri de yerinde değildir. Ayrıca kök raporda incelenen ürün ile ek rapordaki ürürnün farklı olduğu ileri sürülmüş ise de ek raporda belirtilen Avrupa Patent Ofisi tarafından … No’lu patentin kök raporda da yer aldığı görülmekle ayrıca ek raporun sonuç kısmında İspanyol firmasının tasarımına da yer verildiği görülmekle, bu konudaki istinaf sebebi de yerinde değildir. Her ne kadar söz konusu patent ve tasarıma ilişkin Türkçe tercüme raporlarda yer almıyor ise de bilirkişilerin bu konudaki açıklamaları yeterli görülmekle bu konudaki istinaf sebebi de yerinde değildir.Davalı tarafın tasarımının yenilik unsurunu içermemesi nedeniyle hükümsüzlük koşulları oluşmakla ve hükümsüzlük kararı geçmişe etkili olması nedeniyle, karşı davada iddia edilen tasarımın tecavüz ve haksız rekabet gerçekleşmeyeceğinden karşı dava yönünden verilen ret kararı da yerindedir. Açıklanan bu hususlar gözetildiğinde davalı-karşı davacı ve birleşen dava davalısının istinaf taleplerinin reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Davalı/Karşı Davacı ve Birleşen Dava davalısı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Asıl Dava, Karşı Dava ve Birleşen Dava Yönünden Alınması gereken (80,70×3=)242,10 TL harçtan, peşin alınan (54,40×3=)163,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 78,90 TL harcın Davalı/karşı Davacı ve Birleşen Dava davalısından alınarak hazineye irat kaydına, 3-Davalı/karşı Davacı ve Birleşen Dava davalısı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nun 361.maddesi uyarınca tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.19/10/2022