Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/02/2019
NUMARASI: 2017/603 2019/165
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
KARAR TARİHİ: 05/10/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının müvekkili ile dava dışı … A.Ş arasındaki finansal kiralama sözleşmelerinin kefil sıfatıyla imzaladığını, çekilen ihtara rağmen borcun ödenmediğini, alacağın tahsili icin başlattıkları icra takibinin davalının haksız itirazı sonucu durduğunu belirterek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kefaletin geçerli olabilmesi icin azami miktarın kefalet tarihinin ve müteselsil kefilliğin el yazısı ile yazılması gerektiğini, davacı tarafça sunulan sözleşmelerde bu şekilde bir el yazısı bulunmadığını, ayrıca İİK’nın 45/1 ve TBK’nın 586/2 maddesi gereğince davacının öncelikle rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapması gerektiğini bildirerek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesince; mahkemece toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre sözleşmelerin 15. Ve 16. Sayfalarında kefalet türünün, miktarının ve tarihinin el ile yazılı olduğu, kefaletin geçerli bulunduğu, hesap bilirkişisince yapılan hesaplamanın doğru görüldüğü gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne, davanın itirazın kısmen iptali ile takibin 4.699,25 TL asıl alacak, 145,32 TL işlemiş faiz üzerinden devamına, ve davalının inkar tazminatı ile sorumluluğuna karar verilmiş, kararı davalı vekili istinaf etmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde; kira bedellerinin ve hesaplanan faizlerin hatalı olduğu hususunun irdelenmediğini,faiz konusunda tekrar değerlendirilme yapılması gerektiğini, davacının gönderdiği ihtara kira ve faiz hesabının hatalı olduğu ile cari hesap özetinin eklenmesi gerektiğinden bahisle itiraz edildiğini ancak bu hususun davacı tarafından dikkate alınmadığını, 6098 sayılı TBK’nın 593. Maddesindeki kefalete ilişkin şekil şartlarının dikkate alınmadığını, sözleşmede müvekkilinin el yazısının bulunmadığının, kaldı ki somut olayda eş rızasının da aranması gerektiği halde mahkemenin bu hususu göz ardı ettiğini, ayrıca İİK’nın 45/1 ve TBK’nın 586/2 maddesi gereğince davacının öncelikle rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapması gerektiğini ancak mahkemenin bu hususu da göz ardı ettiğini bildirmiştir.
DELİLLER: Davacı tarafından davalı ve dava dışı asıl borçlu aleyhine 4850 TL asıl alacağın tahsili için ilamsız icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu görülmüştür. Yargılama sırasında alınan muhasebeci bilirkişi davacının davalı kefilden takip tarihi itibariyle 4.699,25 TL asıl alacak ve 145,32 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 4.844,57 TL alacaklı olduğu yolunda görüş bildirildiği görülmüştür. Davalı vekilinin bilirkişi raporuna itiraz ettiği ve yeni bir bilirkişiden rapor alınmasını istediği görülmüştür. Yargılama sırasında mahkemece İstanbul 13. Asliye Hukuk Mahkemesi aracılığıyla sözleşmelerin asıllarının dosyaya celp edildiği, buna göre 18/09/2013 tarihli ve … yevmiye numaralı düzenleme şeklindeki finansal kiralama sözleşmesinin 15. Sayfasında kefaletin türü, azami kefalet miktarı ve kefalet tarihinin elle yazılarak imzalanmış olduğu, yine 11/02/2014 tarihli … yevmiye numaralı finansal kiralama sözleşmesinin 16. Sayfasında da kefaletin türü, azami kefalet miktarı ve kefalet tarihinin elle yazılarak imzalanmış olduğu görülmüştür. Davacı tarafından davalıya gönderilen 15/11/2016 tarihli ihtarnamenin davalıya 17/11/2016 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür.
GEREKÇE: Dava, İİK’nın 67. Maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davasıdır. Davacı taraf itirazın iptalini istemiş, davalı taraf ise kefaletin geçerlilik şartlarının bulunmadığını ileri sürmüştür. İlk derece mahkemesince Noter’den getirilen finansal kiralama sözleşmesinin asıllarında davalının kefaletinin 6098 sayılı TBK’ınn 583/1 maddesindeki şekle uygun olarak yapıldığı, azami miktarın, kefalet tarihinin ve müteselsil kefaletin el ile yazıldığı görülmüştür. Dolayısıyla davalı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf sebepleri yerinde değildir. Davalı tarafça ayrıca eş rızasının kefalette yer almadığı ileri sürülmüş ise de dosya içeriğinde yer alan Beşiktaş … Noterliğince düzenlenen 06/02/2013 tarihli … yevmiye numaralı imza sirkülerinden davalının dava dışı … A.Ş’nin yönetim kurulu başkanı ve temsilcisi olduğu anlaşılmakla 6098 sayılı TBK’nın 584/3 maddesi uyarınca somut olaydaki kefalet için eş rızası aranmayacağından bu yöne ilişkin istinaf sebebi de yerinde değildir. Ayrıca davalı tarafça İİK’ınn 45/1 ve TBK’nın 586/2 maddesi uyarınca öncelikle rehinli alacağın paraya çevrilmesi yoluyla takip gerektiği ileri sürülmüş ise de davalı tarafça rehine ilişkin bir bilgi ve belgenin dosyaya sunulmadığı anlaşılmakla bu yöndeki istinaf sebebi de yerinde değildir. Ayrıca bilirkişi raporu ayrıntılı incelemeyi içerdiği gibi istinaf denetimine de elverişli niteliği bulunduğundan alacak hesabında bir hata bulunmadığı anlaşılmakla bu yöndeki istinaf sebebi yerinde değildir. Hal böyle olunca usul ve yasaya uygun olan ilk derece mahkemesi kararına yönelen davalı vekilinin istinaf taleplerinin reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Davalı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 330,93 TL harçtan, peşin alınan 82,75 TL (28,35+54,40TL) harcın mahsubu ile bakiye 248,18 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.05/10/2022