Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2020/1985 E. 2020/2047 K. 27.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1985 Esas
KARAR NO: 2020/2047
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 10/09/2020 tarihli ara karar
NUMARASI: 2020/162 E.
DAVANIN KONUSU: Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 27/11/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili ihtiyati tedbir talepli dilekçesinde, müvekkilinin yiyecek ve içecek ürünlerinin üretimi, satımı ve pazarlanması konularında dünya çapında faaliyet gösteren sektörünün lider firmalarından biri olduğunu, davalılardan …’ın TPMK nezdinde haksız tescil teşebbüslerini sürdürürken ihlal oluşturan pazarlama faaliyetlerini de diğer davalı … tarafından yürütüldüğünü, müvekkiline ait … markası ve logosunun enerji içecekleri sektöründe, … markasının ise meyve suları sektöründe tanınmış markalar arasında yer aldığını, müvekkili şirketin … ve … ibareli markaların gerçek hak sahibi olduğunu ve pek çok sayıda marka tescilinin bulunduğunu, müvekkilinin bu markaları dünya çapında ilk kez 2005 tarihinde tescil ettirdiğini, müvekkilinin dava konusu markaları korumak üzere ülkemizde ilk kez 27/07/2005 tarihinde başvuruda bulunduğunu, mezkur markaların 2005-2015 yılları arasında TPMK nezdinde müvekkili adına tescil edildiğini, yenilemesinin yapılamaması nedeniyle davalılar tarafından müvekkiline ait tüm marka ile telif haklarının gasp edilmeye çalışıldığını, davalıların dava konusu markalara ilişkin kötü niyetli seri marka başvurularında bulunduklarına ve müvekkiline ait marka ailesini tüm ticari takdim ediliş biçimi de dahil olmak üzere birebir taklit etmek suretiyle kullanarak, haksız rekabet, telif ve marka haklarına tecavüz ettiklerini, müvekkiline ait ürünlerin birebir aynı ambalaj tasarımı, ticari takdim biçimini de kullanmakla replikasını/taklidini ürettiğini, sattığını, dağıttığını, pazarladığını ve ihraç ettiğini, davalının ambalaj tasarımının tescili için TPMK nezdinde başvuruda bulunduğunu ancak müvekkilince yapılan itiraz nedeniyle iptal edildiğini, müvekkilinin davaya konu markaların ilk ihdas edeni ve gerçek hak sahibi ve yaratıcısı olduğunu, müvekkilinin …Facebook ve Instagram hesaplarının tüm dünyada pek çok kişi tarafından takip edildiğini, müvekkilinin … markasının dünyanın dört bir yanındaki tüketiciler tarafından bilindiğini ve ilgi gördüğünü, dava konusu markalara ait özgün ambalaj tasarımları ve logoların FSEK uyarınca güzel sanat eseri-grafik sanat eseri niteliğinde olduğunu ve koruma altında olduğunu, kötü niyetli olarak … markasını Türkiye’de tescil ettiren ve müvekkiline ait ticari görsel kimliği birebir kopyalayan davalıların, müvekkilinin dünya çapındaki tanınmışlığından haksız ve izinsiz olarak yararlanmaya çalışmakta olduğunu, davalıların müvekkilinin içecek sektöründeki lider konumundan haksız kazanç elde etmek amacıyla hareket ettiklerini iddia ederek, davaya konu ürünler üzerinde taklit kullanmaları sebebiyle haksız rekabet ile telif ve marka haklarına tecavüz oluşturan davaya konu fiil ve işlemlerinin davacıya çok ciddi zarar doğuracağını, bu nedenle davalılar tarafından izinsiz olarak üretilen/satılan/tanıtımı yapılan ve ticari amaçla elde bulundurulan müvekkilinin gerçek hak sahibi olduğu … ve … markalarını içeren enerji içeceği ve meyve suyu olmak üzere her türlü yiyecek/içecek ürünleri ve aynı/benzer nitelikteki sair ürün ve ürün ambalajlarının ithalat, ihracat ve satışının durdurulmasına, gerek davalıların adresinde ve davalılara ait web sitesi ile sosyal medya hesaplarında gerekse üçüncü kişilerin adreslerindeki … ve … markalarını içeren ve ürünlerin, üretim, dağıtım, tanıtım, satışının durdurulmasına, ürünlere bulundukları yerde tedbiren el konulmasına, ayrıca bu ürünlere ve bu ürünlerin üretimine yarayan makine, araç, kalıp, ambalaj, etiket, kutu, iş evrakı, katalog ve her türlü tanıtım ve promosyon araçlarına el konulmasına, haksız rekabet oluşturan ve müvekkiline ait marka ve telif haklarını ihlal teşkil eden içerikler içeren davalılara ait linklere ve sosyal medya hesaplarına erişimin engellenmesine dair ihtiyati tedbir kararı verilmesini, esasa ilişkin olarak davalı kullanımlarının haksız rekabet ve müvekkiline ait marka ve telif haklarına tecavüz oluşturduğunun ve davalıların kötü niyetli olduğunun tespitine, durdurulmasına, önlenmesine, kullanılan ürün, ambalaj, etiket, kutu, iş evrakı, katalog, ve her türlü tanıtım ve promosyon araçlarına el koyularak imhasına, davalı …’a ait 2016/11076 tescil nolu markanın kötü niyetli tescil olduğunun tespiti ile hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine, markanın üçüncü kişilere devir ve temlikinin önlenmesine ilişkin ihtiyati tedbir kararı verilmesine ve hükmün ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: İlk derece mahkemesince tedbir talebi yönünden bilirkişi raporu alınarak tedbirin duruşmalı değerlendirilmesine karar verilmiş ve 10.09.2020 tarihli duruşmada; “…tüm dosya kapsamı, sunulan marka tescil belgeleri, tarafların üstün hak sahipliğine yönelik iddiaları ve yaklaşık ispat şartı dikkate alınarak talebe konu tedbir yönünden yasal şartların oluştuğu, tedbirin ağırlığı dikkate alındığında muhtemel zararların temini açısından belirlenen teminat miktarı üzerinden ters tedbir uygulanmasının yerinde olacağına kanaat getirildiği gerekçesiyle, 6100 sayılı HMK’nın 389-390 maddeleri ile 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 159.maddesi gereğince davacı yanın ihtiyati tedbir talebinin takdiren 100.000,00TL nakdi teminat veya aynı miktarda kesin ve süresiz banka teminat mektubu ibrazı şartıyla kabulü ile; “…” ve “…” ibarelerini ve davacıya ait ürün ambalaj görsellerini (at figürü dahil) davalılar tarafından kullanımının yargılama kesinleşinceye kadar tedbiren önlenmesine, bu ibareleri ve görselleri içeren alan adlarına erişimin engellenmesine, ayrıca site içeriklerinde tespitinin halinde ilgili içeriklerin siteden çıkartılmasına yahut bu içeriklere erişimin engellenmesine, infazda dosyaya sunulan 08/07/2020 tarihli bilirkişi heyet raporunun dikkate alınmasına, ancak davalı tarafça, takdiren 300.000,00 TL teminatın karar tarihinden itibaren 1 haftalık kesin süre içinde yatırılması halinde tedbirin uygulanmamasına, aksi takdirde tedbirin derhal uygulanacağı hususunun ihtarına…” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin hak sahibi olduğunun delillerle ortaya koyulduğun, davalının ters teminat tedbiri talebi olmamasına rağmen ters tedbire hükmedilmemesinin taraflarca getirilme, tasarruf ve taleple bağlılık ilkelerine aykırı olduğunu, müvekkilinin zararının çok büyük olduğunu, İstanbul 2. Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesi’nin 10.09.2020 tarihli ihtiyati tedbir kararının 2 numaralı bendine ilişkin Yerel Mahkeme kararının kaldırılması ve 1 numaralı bendi uyarınca 100.000 TL teminat karşılığında ihtiyati tedbir kararının uygulanması, ters tedbirin kaldırılmasına karşılık tedbir talebinin uygulanması için gerekli görülmesi halinde hükmedilen teminat miktarının arttırılması, işbu taleplerimizin kabul edilmemesi halinde ölçülülük ilkesine aykırı olarak 300.000 TL teminat karşılığında hükmedilen ters tedbir kararının uygulanması için davalı tarafa hükmedilen teminat miktarının 1.500.000 TL’ye yükseltilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar … Ltd ŞTİ ve … LTD Şti vekili 05.10.2020 tarihli dilekçesi ve davalı … LTD Şti vekili 27.10.2020 tarihli istinaf dilekçelerinde özetle; Müvekkilinin … ibareli markasını uzun süredir yoğun biçimde kullanmakta olup tüketici nezdinde bilinir bir marka olduğunu, 2016 yılından önce Türkiye’de … markasının başka kimse tarafından kullanılmadığını, markanın yasal olarak ilk kullanımının müvekkiline ve müvekkillerinin markayı devraldığı kişilere ait olduğunu, müvekkile ait … tescil numaralı … markasının fuarlardaki tanıtımlar, sosyal medya ve web sitesi kanalıyla tanınmasını sağlandığını, davacının aradan geçen 15 yılın ardından müddet markayı hiç kullanmamış olmasına rağmen tamamen kötü niyetli olarak 2020 yılında tescil başvurusunda bulunduğunu, tedbir şartları oluşmadığından kaldırılması gerektiğini, 300.000,00 TL olarak belirlen teminata da itiraz ettiklerini belirterek tedbirin kaldırılmasını teminatın iadesini talep etmiştir.
GEREKÇE Dairemiz önüne gelen uyuşmazlık ihtiyati tedbir talebinin kabulüne ilişkin kararın kaldırılmasına yöneliktir. HMK’nun 394/4 maddesinde itiraz usulü ayrıntılı olarak düzenlenmiş olup, ihtiyati tedbire itiraz edilmesi halinde mahkemece ilgililerin dinlenmek üzere davet edilmesi, gelmedikleri takdirde dosya üzerinde inceleme yapılarak karar verilmesi gerekir. Somut olayda ilk derece mahkemesinin 10.09.2020 Tarihli duruşmasında ihtiyati tedbire hükmolunmuştur. Karara karşı davacı vekili ve davalılar vekili istinaf kanun yoluna başvurmuş ise de; HMK 394/4 maddesinin açık hükmü gereğince ihtiyati tedbire itirazının öncelikle ilk derece mahkemesince duruşma yapılarak değerlendirilmesi gerekir. Mahkemece ihtiyati tedbire itirazlar yönünden herhangi bir inceleme yapılmamıştır. 6100 sayılı HMK’nın 341/1 ve 394/5 maddeleri gereğince ihtiyati tedbir kararına karşı itiraz yolu tüketilmeden istinaf yoluna başvurulamayacağından tarafların istinaf isteminin bu yönü ile usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1- Taraf vekillerinin istinaf isteminin ayrı ayrı USULDEN REDDİNE, 2 – Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, 3 – İstinaf masraflarının taraflar üzerinde bırakılmasına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 27/11/2020 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.