Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2020/1980 E. 2022/1699 K. 19.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1980 Esas
KARAR NO: 2022/1699
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 11/03/2020
NUMARASI: 2017/601 2020/188
DAVANIN KONUSU:Fikir Ve Sanat Sanat Eseri Sahipliğinden Kaynaklanan Haklara Tecavüzün Ref’i, Önlenmesi Ve Tazmini
KARAR TARİHİ: 19/10/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının Beyoğlu … Noterliği 21.08.2017 tarih ve … yevmiye numarasıyla gönderdiği ihtarnamede, tek mirasçısı olduğunu belirttiği … adlı eserin sözleşme şartlarında bulunan pursantaj bedellerinin, halka açık alanlarda gelen komşu haklan bedellerinin, internet ve telefon bedellerinin kendisine ödenmediğini iddia ederek cayma hakkını kullandığını, Müvekkili ile davalının babası … arasında dava konusu eserin devredilmesi, lisans verilmesi veya mali hakların ödenmesi için herhangi bir sözleşme bulunmadığını, icracı sanatçı …’a dava konusu albümle alakalı olarak bağlı bulunduğu meslek birliği Müyorbir aracılığıyla tüm hakedişlerinin ödendiğini, davalı tarafından gönderilen ihtarnamede söz konusu eserin sahipliğini kanıtlayan herhangi bir belge bulunmadığını, davalının eserler üzerinde herhangi bir hakkının bulunmadığını, davalının cayma hakkını kullanabilmesinin yasal şartlarının oluşmadığım, çünkü davalının cayma hakkını kullanabilmesi için öncelikle bir eserinin bulunması gerektiğini, Müvekkil şirketin albümü Beyoğlu İflas Müdürlüğü 16.12.2009 tarih ve … sayılı yazışma istinaden Beyoğlu 1.Asliye Ticaret Mahkemesi 14,11.2006 tarih ve 2006/157 E 2006/365 K sayıh karan ile müflis … San. Ve Tie. A.Ş’nin iflası ve iflas şerhi işlenen eser işletme belgelerini 01.12.2009 tarihinde açılan ihale sonucu tüm hak ve bedelleri ödeyerek satın aldığını, önce … Müzik adına daha sonra da noter kanalıyla müvekkil … Müzik adına kaydedip tescil ettirildiğini, FSEK m.58 uyarınca cayma hakkını kullanmanın önşartı olan menfaatlerin esaslı surette ihlal edilmesi şartının gerçekleşmediğini, FSEK m.80 uyarınca icracı sanatçının haklarının ihlal edilmediğini iddia etmek suretiyle, Davalı tarafından ileri sürülen caymanın geçersizliğine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin babası … ile … arasında 24,11.1994 tarihinde bir sözleşme imzalandığını, 10.03.1995 tarihinde bandrol alınarak … adlı albümün piyasaya sürüldüğünü, sözleşme şartlan gereği … firmasına CD, plak, kaset vs gibi araçların üretme ve satın alma hakkı verildiğini, eserle ilgili tüm telif bedellerinin … tarafından ödendiğini, master bant harcamalarının sponsor tarafından karşılandığını ve … firmasına teslim edildiğini, kaset ve CD piyasaya çıktıktan sonra harcanan klip ve reklam bedellerinin sponsor ve … Müzik tarafından tahsil edilip, satış gelirlerinden 2500 TL …’a, 2500 TL sponsora ödendiğini, fakat internet ve mobil telefonlara kullanım izninin … Müzik’e verilmediğini, radyo TV, halka açık alanlardan gelen gelirlerinde …’a ödendiğini, tüm hakları …’a ait eserin … San Ve Tic Ltd. Şti tarafından icra kanalıyla satın alındığını, daha sonra davacı … Müzik’e devredildiğini, ama … Müzik tarafından yapılan davacıya yapılan devrin geçerli olmadığım devirden önce müvekkilinden yazılı izin alınmadığım, devir işleminden soma da müvekkile herhangi bir bedel ödenmediğini, Müvekkili …’nın cayma hakkım kullanabilmesi için tüm yasal şartların oluştuğunu, …’ın tek mirasçısı olduğu için de cayma hakkım kullanabileceğini, FSEK m.49 uyarınca eser üzerindeki mali haklan iktisap eden kişinin kısıtlamalar ile hakları devraldığını, davacıya devirde kendi rızalarının aranmadığını, Davacı ile müvekkili arasında mali hakların devrine ilişkin bir sözleşme bulunmadığını, FSEK m.52 uyarınca yazılı bir sözleşmenin bulunması gerektiğini, Eser sahibinin doğrudan veya fiziksel olmayan medya aracılığıyla eserin umuma üetimini kontrol etme hakkı bulunduğunu, FSEK m.51/1 uyarınca 2001 yılından önce imzalanmış sözleşmelerin dijital ortamda umuma erişim izni veremeyeceğini, Benzer konularda verilmiş yargı kararlan bulunduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 11/03/2020 tarih, 2017/601 E.-2020/188K. Sayılı kararı ile; “…Ancak caymanın geçerli olabilmesi için eser sahibinden veya icracı sanatçıdan bir hak veya ruhsat kazanan kimsenin bu hak veya ruhsatı kullanmamış veya gereği gibi kullanmamış olması icap eder. Oysa davalının ihtarnamelerinde hiç veya gereği gibi kullanılmayan haklardan bahsedilmemiştir. Cayma hususunda odak noktası hakkı kazananın ihmali veya kusuru sonucu bu hakkın kullanılmaması olup, hakkı kazananın sınırı aşan şekilde kullanımı caymanın kapsamı dışındadır. Sınırı aşan kullanımların haksız kullanım olduğuna şüphe yoktur. Bu durumda davalının sözleşmenin haklı sebeple feshi yoluna başvurması gerekirken cayma yoluna başvurması korunamaz. Tüm bu sebeplerle davanın kabulüne…” şeklinde karar verilmiştir. Kararı davalı vekili istinaf etmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde; dosyaya sunulan 20/01/2020 tarihli raporun gerekçeli kararda dikkate alınmadığını, söz konusu raporda davalının varis sıfatıyla eser üzerinde hak sahibi olduğu, davacının eserin dijital platformlarda satışı konusunda hak sahibi olmadığı, davalı tarafın müyorbir kanalı ile aldığı ödemelerin hangi ortamlardaki satışlardan kaynaklandığının belirtilmediği bu sebeple dijital satışlardan ne kadar ödeme aldığının tespit edilemediği, davalının dijital satışlardan makul bir ödeme aldığının tespiti halinde FSEK’in 58. Maddesi anlamında eser hakkı sahibinin menfaatinin esaslı şekilde ihlal edildiğinin hususunun ispata muhtaç olduğunun belirtildiğnii, bu raporun savunmalarını desteklediğini, müvekkilinin babası … ile … Yapım A.Ş arasında imzalanan 24/11/1994 tarihli sözleşme uyarınca davacıdan talep edilen gelir paylarının ve dijital iletimden elde edilen gelirlerin müvekkilin cayma ihtarnamesinden sonra dahi ödenmediğini, davacının bu yol ile bir belge sunmadığını, müvekkili tarafından dijital iletim hakları davacıya devredilmediği fonogram(albüm) üzerindeki dijital iletim haklarının %100’ün müvekkili üzerinde kaldığını, ayrıca ihale alıcısı … Müzik’den davacıya yapılan devrin müvekkilinin yazılı izni olmadığından FSEK’in 49. Maddesi uyarınca geçersiz olduğunu, bu suretle müvekkilinin haklarının ihlal edildiğini, müvekkili tarafından davacıya gönderilen 21/08/2017 tarihli ihtarnamede pursantaj ödemelerinin yapılmasının istenildiğini, gerekçeli kararda ise sınırı aşan kullanımlara değinildiğini ve buna göre karar oluşturulduğunu, kararda müvekkili tarafından gönderilen ihtarnamedeki taleplerin açıkça değerlendirilmediği, cayma hakkının kullanılabilmesi için tüm yasal şartların oluştuğunu ve caymanın tamamlandığını, müvekkilinin …’ın yasal tek mirasçısı olması nedeniyle cayma hakkını kullanabileceğini, ihtarnamenin karşı tarafa ulaşmasından itibaren caymanın tamamlanacağını ve dava konusu eserlerin müvekkiline geri döndüğünde şüphe bulunmadığını, sanatçı … tarafından müvekkili aleyhine açılan İstanbul 1 FSHHM’nin 2015/51 E. Sayılı dosyasında görülen davada Yargıtay 11. HD’nin yukarıda yapılan açıklamaları destekler nitelikte bir karar vererek mahkeme kararını bozduğunu bildirmiştir.
DELİLLER: Yargılama sırasında alınan 20/01/2020 tarihli bilirkişi raporunda: “…Davacı taraf dava konusu eser üzerinde varis sıfatıyla hak sahibi olduğuna dair dosya 20.03.2006 tarihli veraset ilamını sunduğu, aynı şekilde MÜYORBİR’e başvurarak YETKİ BELGESİ alındığı, bu belgeler değerlendirildiğinde davalı tarafın tek yasal varis olması sebebiyle dava konusu eser üzerinde hak sahibi olduğu, Davacı tarafın eserin dijital platformlarda satışı konusunda hak sahibi olmadığı, davalı tarafın MÜYORBİR kanalıyla aldığı ödemeler incelendiğinde bu ödemelerin hangi ortamlardaki satışlardan kaynaklandığı belirtilmediği, bu sebeple dijital satışlardan dolayı davalının ne miktarda ödeme aldığının tespit edilemediği, Davalının dijital satışlardan makul bir ödeme aldığının tespiti halinde FSEK m.58 anlamında eser hakkı sahibinin menfaatinin esaslı şekilde ihlal edildiği hususunun ispata muhtaç olduğu…” şeklinde görüş bildirildiği görülmüştür. Davalı tarafından davacıya gönderilen 21/08/2017 tarihli ihtarnamede … ile … Müzik Yapım a.ş arasında düzenlenen 24/11/1994 tarihli sözleşme ile … isimli albümün piyasaya sürüldüğü, bu sözleşme ile … firmasına pilak, audio kaset, compact disk, video kaset gibi fiziki taşıyıcılar üretme ve satma hakkı verildiğini, bu eserle ilgili tüm telif bedellerinin … tarafından ödendiğini, … firması tarafından da komşu haklar gelirlerinin tamamının ve klip haklarından doğan gelirlerin …’a ödendiğini, albümün …Ltd. Şti. tarafından icra satışı ile satın alındığını ve muhataba devredildiğini belirterek söz konusu sözleşmede belirtilen pursantaj bedelinin, internet mobil telefonları ve TV, radyo, halka açık alanlardan gelen komşu haklar bedellerinin tamamının faizi ve cezaları ile birlikte 10 gün içinde ödenmesi, aksi taktirde FSEK’in 58. Maddesi uyarınca cayma hakkının kullanıldığının bildirildiğini, ihtarnamenin davacıya 22/08/2017 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür. … isimli eser işletme belgesinin dosyaya celp edildiği görülmüştür.
GEREKÇE: Dava, caymanın geçersizliğinin tespiti talebine ilişkindir. Davacı taraf, davalının cayma beyanının geçersiz olduğunu iddia etmiş, davalı taraf ise davanın reddini savunmuştur. Cayma hakkı 5846 sayılı FSEK’in 58. Maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre mali bir hak veya ruhsat iktisap eden kimse kararlaştırılan süre içinde ve eğer bir süre tayin edilmemiş ise icabı hale göre münasip bir zaman içinde hak ve salahiyetlerden gereği gibi faydalanmaz ve bu yüzden eser sahibinin menfaatleri esaslı suretle ihlal edilirse eser sahibi sözleşmeden cayabilir. Caymanın geçersizliği davasının cayma ihbarının tebliğinden itibaren 4 hafta içinde açılması gerekir. Somut olayda davanın süresinde açıldığı anlaşılmıştır. Caymanın geçerli olması için eser sahibinden veya icracı sanatçıdan bir hak veya ruhsat kazanan kimsenin bu hak veya ruhsatı kullanmamış veya gereği gibi kullanmaması gerekir. Davalı tarafça çekilen ihtarnamede hiç veya gereği gibi kullanılmayan haklardan bahsedilmemiştir. Öte yandan davalının miras bırakanı olan … ile … Müzik arasındaki sözleşme 24/11/1994 tarihlidir. Eser sahibi tarafından açık bir şekilde devredilmeyen mali bir hakkın sadece eser işletme belgesine sahip olunmasından dolayı var olduğu kabul edilemez. Dolayısıyla sözleşme tarihi itibariyle mevcut olmayan eserin dijital platformlarda satışı konusunda davacının hak sahibi olmadığı anlaşılmaktadır. Yargıtay’ın bu yönde kararları da bulunmaktadır. Dolayısıyla FSEK’in 58. Maddesi bağlamında devredilen eserin sözleşme tarihi itibariyle mevcut olmayan dijital platformlardaki satışı hususu davacı tarafa geçmediğinden böyle bir caymadan ve bu şekildeki bir caymanın geçerli olduğundan söz edilemeyecektir. Açıklanan bu hususlar gözetildiğinde davalı vekilinin istinaf taleplerinin reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Alınması gereken 80,70 TL harçtan, peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nun 361.maddesi uyarınca tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.19/10/2022