Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2020/1972 E. 2022/1748 K. 20.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1972 Esas
KARAR NO: 2022/1748
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 23/06/2020
NUMARASI: 2017/614 2020/58
DAVANIN KONUSU: Endüstriyel Tasarıma Tecavüz, Haksız rekabet
KARŞI DAVANIN KONUSU: Endüstriyel Tasarımın hükümsüzlüğü
KARAR TARİHİ: 20/10/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı-karşı davalı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin uzun yıllardır tasarım ve dizayn işleri ile iştigal eden bir firma olduğunu, stand tasarımı ve akabinde kendine ait faydalı model ve tasarım tescil belgesine sahip tasarımlarının birebir aynısının davalı tarafından üretilip satıldığını, davalının internet sitesinde müvekkiline ait faydalı model ve tasarımların sanki kendi ürünüymüş gibi gösterildiğini, bu durumun iltibasa sebebiyet verdiğini, söz konusu eylemlerin müvekkilinin tasarımdan doğan haklarına tecavüz ve TTK anlamında haksız rekabet teşkil ettiğini belirterek, bu nedenlerle meydana gelen tecavüzün men’ine, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 4.000,00 TL maddi ve 30.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı-karşı davacı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket yetkilisi …’nın İTÜ Mimarlık Fakültesi Endüstri Ürünleri Tasarımı Bölümünden 2006 yılında mezun olduğunu, 2006 yılından beri farklı şirketler ve en son olarak da davalı şirkette birçok farklı proje ve tasarımlar gerçekleştirdiğini, daha önce tasarladığı ve piyasaya sürdüğü ürünlerin hiç bir tanesinin davalı şirketin bahse konu tasarım tesciline konu tasarımlarına benzemediğini, davacının dava dilekçesinde sunmuş olduğu müvekkili şirket web sitesindeki tüm tasarımların müvekkilinin özgün tasarımları olduğunu, davacıya ait tasarımların tescil tarihinden yıllar önce bir çok şirket tarafından kullanıldığını ve tasarlandığını, bu sebeplerle açılan davanın reddine, karşı davanın kabulü ile davacı-karşı davalıya ait … tescil numaralı tasarımın hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda;”.. -Asıl davanın reddine, – Karşı davanın KABULÜNE, Davacı-karşı davalıya ait … numaralı çoklu endüstriyel tasarımın HÜKÜMSÜZLÜĞÜNE VE SİCİLDEN TERKİNİNE …” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davacı-karşı davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; – Faydalı modelin çalışma sistemi, teknik yeniliği veya sağladığı kolaylığın koruduğunu, koruma altın alınma süresinin 10 yıl olduğunu, sürenin geçmesinden sonra kamuya arz edildiğinin kabul edildiğini, Endüstriyel tasarım tescilinin ürün görselini koruduğunu, ürünün çalışma sisteminden ve markasından bağımsız olarak sdece şeklin korunduğunu, endüstriyel tasarımın 25 yıla kadar korunduğunu ve bu süre sonunda kamuya mal olduğunu, Bir ürünün aynı anda hem endüstriyel tasarıma hem faydalı modele konu olabileceğini, Davalının, dava dışı …’a ait faydalı modelin 10 yıllık kamuya arz iddialarının bu yönden değerlendirilemeyeceğini, müvekkiline ait tasarımın hükümsüzlüğünü talep hakkının olmadığını, Davacının hükümsüzlük davası açma hakkı olmadığını, Davalı tarafa ait internet sitesindeki görseller ile müvekkilinin tasarımının görsellerinin ayırt edilemeyecek kadar benzer olduğuna ilişkin tespiti kabul etmediklerini, Bilirkişilerin evrak üzerinde inceleme yaptığını, ürün orjinallerinin incelenmediğini, firmadan talep edilmediğini, Hükümsüzlük davasının kamuya ilişkin olduğunu, İncelemede sektörden bilgilenmiş kullanıcının bulunması gerektiğini, Yargıtay kararlarının bu yönde olduğunu, Muğlak bilirkişi raporuna göre karar verilmesinin yerinde olmadığını, Google arama motorunda “…” şeklinde arama yapıldığına yer verilmiş ise de görsellere göre muğlak bir inceleme yapıldığını, Mahkemenin asıl davanın reddi ile üç ayrı vekalet ücretine hükmetmesinin hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını, asıl davanın kabulünü, karşı davanın reddini talep etmiştir.
İNCELEME *Hükümsüzlük davasına konu … numaralı “…” adlı çoklu endüstriyel tasarımın 27.12.2012 tarihinde davacı-karşı davalı şirket adına tescil edildiği anlaşılmıştır. *1.bilirkişi heyetinde tasarım uzmanı ve bilişim uzmanı bilirkişiler raporunda özetle; asıl dava yönünden davacı-karşı davalıya ait … numaralı tasarım tescili ile davalı-karşı davacı tarafa ait web sitesinde yer alan ürün arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunduğu, bu sebeple farklı olarak algılandıkları, davacı-karşı davalı tarafa ait … numaralı tasarım tescili ile davalı-karşı davacı tarafa ait web sitesinde yer alan ürün arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunmadığı, davacı-karşı davalı tarafa ait … numaralı tasarım tescili ile davalı-karşı davacı tarafa ait web sitesinde yer alan ürün arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunmadığı, bu sebeple benzer olarak algılandıkları, karşı dava yönünden ise, davacı-karşı davalı tarafa ait … numaralı tasarım tescilinin başvuru tarihi olan 27.12.2012 tarihinden önce kamuya sunulduğu, bu sebeple koruma şartı olan yenilik ve ayırt edici nitelik özelliklerine sahip olmadığı, davacı-karşı davalı tarafa ait hükümsüzlüğü talep edilen … 3 – 1, 2, 3, 4 ve 5 numaralı tasarım tescillerinin başvuru tarihi olan 27.12.2012 tarihi itibariyle koruma şartı olan yenilik ve ayırt edici nitelik özelliklerine sahip olduğu yönünde görüş bildirilmiştir. 2.heyette Bilişim uzmanı ve tasarım uzmanı bilirkişiler raporunda özetle; asıl dava yönünden davalı-karşı davacı tarafa ait olduğu belirtilen www…com ve www…com.tr web adreslerinde davacı-karşı davalı tarafa ait … tescil numaralı çoklu endüstriyel tasarım belgesindeki 4 ve 6 nolu tasarımların koruma kapsamında yer alan ürün tasarımlarının yer aldığı, ilk yayın tarihlerinin 03.02.2014 ve 31.08.2016 tarihi olduğu, karşı dava yönünden ise davacı-karşı davalı tarafa ait … tescil numaralı çoklu endüstriyel tasarım belgesinde yer alan tüm tasarımların başvuru tarihi itibariyle yenilik ve ayırt edicilik niteliklerine sahip olmadığı belirtilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Asıl dava, … numaralı endüstriyel tasarıma tecavüzün, haksız rekabetin men’i ile maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir. Karşı dava ise; davacı-karşı davalıya ait … numaralı endüstriyel tasarımın hükümsüzlüğü istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı-karşı davalı vekili, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Somut uyuşmazlıkta; karşı davacı vekili 27.02.2020 Tarihli duruşmaya katılmış olup bu duruşmada mahkemece tahkikatın bittiği bildirilerek sözlü yargılama için 23.06.2020 saat 10.35’e duruşma günü verilmiştir. Mahkemenin 23.06.2020 Tarihli karar duruşmasına karşı davacı vekili katılmamış, karşı davalı vekili de karşı davayı takip etmediğini açıkça beyan etmiş ise de; Mahkemece sözlü yargılamaya geçileceğinin bildirildiği, taraflar gelmese de karar verileceği gerekçesi ile karşı davanın işlemden kaldırılmasına ilişkin isteminin reddine karar verilerek esas hakkında karar verilmiştir. UYAP’tan yapılan kontrole göre karşı davacı vekilinin duruşma saati itibarı ile mazeret dilekçesi mevcut değildir. Karşı davacı vekilinin “duruşmalı işleri ve covid salgını nedeni ile trafik ve sağlık etkenleri nedeni ile duruşmaya yetişemeyeceğini” bildirdiği 23.06.2020 Tarihli mazeret dilekçesinin duruşmanın yapıldığı saat olan 11.09’dan sonra 16:45’te e-imzalı olduğu ve saat 16:46’da mahkemeye gönderildiği görülmektedir. Usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflar duruşmaya gelmedikleri veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri takdirde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir (HMK.m.150/1). Taraflar sözlü yargılama ve hüküm için belirlenen günde duruşmaya gelmemek suretiyle davayı takipsiz bırakabilirler. HMK’nun 186/1. maddesi uyarınca “taraflara çıkarılacak davetiyede belirlenen gün ve saatte mahkemede hazır bulunmaları gereğine işaret edilmesi, hazır bulunmadıkları takdirde yokluklarında hüküm verileceği hususunun bildirilmesi”, aynı Yasanın 150/1. maddesindeki düzenlemeyi bertaraf etmez. Çünkü, dava tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri bir konuya ilişkindir ve tasarruf yetkisi, dava karara bağlanıncaya kadar devam eder. Bu yetki, hangi safhada olursa olsun davayı takipsiz bırakma yetkisini de ihtiva eder. Sözlü yargılama ve hüküm için belirlenen günde hazır bulunanın “davayı takip edeceğini” bildirmesi halinde, gelmeyenin yokluğunda hüküm verilebileceğini ifadeye matuftur. Yoksa tarafların hiç biri gelmezse davanın esası hakkında hüküm verilebileceği şeklinde bir yoruma sözü edilen hüküm elverişli değildir. (Yargıtay 2.Hukuk Dairesi’nin 03.12.2013 tarihli 2013/12733 E., 2013/28364 K. sayılı emsal kararı; benzer yönde Y.9HD, 2019/4238E, 2019/11973K, 23.05.2019 Tarihli kararı) Bu durumda somut uyuşmazlıkta; karşı davacı vekilinin duruşmaya katılmadığı ve karşı davalı vekili tarafından da “karşı davanın takip edilmeyeceğinin açıkça beyan edildiği” dikkate alınarak ilk derece mahkemesi tarafından karşı dava yönünden dosyanın işlemden kaldırılmasına kararı verilmesi gerekirken karşı davalı vekilinin bu yöndeki talebinin reddi ile davaya devam olunarak karşı dava hakkında esastan karar verilmesi yerinde görülmemiş bu husus kamu düzeninden olmakla re’sen dikkate alınmıştır. Açıklanan nedenle ilk derece mahkemesi kararının HMK 355, 353/1-a-6 md gereğince ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına, kaldırma sebebine göre bu aşamada sair hususların incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere;1-Davacı- karşı davalı vekilinin istinaf isteminin kısmen kabulüne, 2- İlk derece mahkemesinin kararının 6100 sayılı HMK’nın 355, 353/1-a-6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, -Dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3-İstinaf talebi kısmen kabul edildiğinden, istinaf peşin harcının talebi halinde davacı tarafa iadesine,4-İstinaf aşamasında davacı-karşı davalı tarafça yapılan yargılama gideri olan 297,20 TL asıl ve birleşen davaya ilişkin istinaf yoluna başvurma harcı ile 31,50-TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 328,70-TL’nin davalı karşı davacıdan alınarak davacı karşı davalıya verilmesine,-Davalının gider avansından kullanıldığı anlaşılan 5,50-TL istinaf masrafının davalı üzerinde bırakılmasına,5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 20/10/2022 tarihinde HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.