Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2020/1965 E. 2020/1901 K. 17.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1965 Esas
KARAR NO : 2020/1901
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİH: 04/03/2020
NUMARASI : 2019/665 E. – 2020/163 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 17/11/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ DAVA: Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkili ile dava dışı …’ın aralarında yaptıkları anlaşma gereği …’ın İstanbul ili … İlçesi … mahallesi … ada … parsel sayılı taşınmaz üzerindeki hisselerinin tamamını müvekkiline devredeceğini, müvekkilinin ise bu devir karşılığında 750.000,00 TL ödeyeceğini, müvekkilinin …’a 10.000,00 TL ödediğini, geri kalan miktarları için ise değişik tutarlarda ve değişik vadelerde lehtar kısımları boş bırakılarak senet verdiğini, dava dışı …’ın taraflar arasındaki anlaşmaya aykırı davranarak tapuyu müvekkiline devretmediğini, müvekkilinin de tapu devredilmeyince senetleri ödemediğini, daha sonra senetler yerine müvekkilinin çek vermesi halinde tapunun devredileceğinin teklif edildiğini, buna istinaden senetlerin geri iade edilmesi halinde teklifin kabul edildiğini, müvekkilinin değişik vadelerdeki çekleri dava dışı …’a verdiğini, ancak tapunun yine devredilmediği gibi sonradan hile ve zorla alınan çekler ile müvekkiline iade edilmeyen senetlerin ayrı ayrı takibe koyulduğunu, müvekkilinin iyi niyetinden faydalanan dava dışı …’ın bedelsiz kalan senetleri ve hile ile aldığı çekleri üçüncü kimseler üzerinden takibe koyduğunu, işbu dava ile iptalini istedikleri çekin devredilmeyen tapu karşılığında hile ve zorla alınan çeklerden biri olduğunu, aynı icra müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında yapılan başka bir senede ilişkin takip ile ilgili İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/759 Esas sayılı dosyasında davanın kabulüne karar verildiğini, davalı …’in o davada da davalı olduğunu ve …’ın eşi olduğunu, kötü niyetle hareket edildiğini, senet lehtarı olarak görülen …’ın icra takiplerinden sonra kendisini ibra ettiğini beyanla, İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takibinin iptali ile borçlu olmadıklarının tespitini, davalının kötü niyetli olması nedeniyle %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve ücreti vekaleten davalı yana tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı cevap dilekçesi sunmamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: İlk derece mahkemesince; “…. davacının davasının kabulü ile, davacının İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası ile davalıya borçlu olmadığının tespitine, takibin iptaline, davalının kötü niyetinin sabit olmaması dolayısıyla kötü niyet tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına…” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Karara karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuş ise de; istinaf harcını yatırmadığından ilk derece mahkemesince harcın ikmali için muhtıra çıkarılmıştır. İlk derece mahkemesinin 21.09.2020 Tarihli kararı ile; davalının istinaf harcını ikmal etmediği gerekçesi ile HMK 344 maddesi gereğince istinaf talebinden vazgeçmiş sayılmasına karar verildiği, ek kararın davalı vekiline 28.09.2020’de tebliğ edildiği ve ilgili ek karar yönünden davalı vekilinin istinaf başvurusunda bulunmadığı, harcı ikmal etmediği anlaşılmıştır.Karara karşı katılma yolu ile istinaf başvurusunda bulunan davacı vekili ise; kötüniyet tazminatına hükmedilmemesinin hatalı olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE:Dava, menfi tespit istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesi davanın kabulüne, kötüniyet tazminat isteminin reddine karar vermiştir.İstinaf incelemesi için Dairemize gelen dosya incelendiğinde; mahkemenin gerekçeli kararın davacı vekiline 14.06.2020’de, davalı vekiline 23.06.2020’de tebliğ edildiği, karara karşı davalı vekilinin istinaf başvurusunda bulunduğu, davacı vekilinin ise katılma yolu ile istinaf başvurusunda bulunduğu görülmektedir.Davalı vekilinin istinaf başvurusu yönünden ilk derece mahkemesinin 21/09/2020 Tarihli kararı ile ; davalının istinaf harcını ikmal etmediği gerekçesi ile HMK 344 maddesi gereğince istinaf talebinden vazgeçmiş sayılmasına karar verildiği, ek kararın davalı vekiline 28.09.2020’de tebliğ edildiği ve ilgili ek karar yönünden davalı vekilinin istinaf başvurusunda bulunmadığı, harcı ikmal etmediği anlaşılmıştır.6100 sayılı HMK’nun 348/2. maddesi; “İstinaf yoluna başvuran bu talebinden feragat eder veya talebi bölge adliye mahkemesi tarafından esasa girilmeden reddedilirse, katılma yolu ile başvuranın talebi de reddedilir.” şeklindedir.Somut olayda; ilk derece mahkemesince davalı tarafın istinaf talebinden vazgeçmiş sayılmasına karar verdiği ve kararın istinafa başvurulmaksızın kesinleştiği dikkate alındığında; katılma yolu ile istinaf başvurusunda bulunan davacı tarafın istinaf başvurusunun da HMK 348/2 maddesi gereğince usulden reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere;1- Davacı vekilinin istinaf isteminin HMK’nın 348/2. maddesi gereğince USULDEN REDDİNE,2- Davacı yanca yatırılan istinaf harcının karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,3- Davacı tarafça yapılan istinaf masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,4- İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, karar kesinleştiğinde ve istek halinde bakiye gider avansının aidiyetine göre taraflara iadesine,Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere 17/11/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.