Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2020/1958 E. 2022/1856 K. 04.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1958 Esas
KARAR NO: 2022/1856
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 11/03/2020
NUMARASI: 2017/433E, 2020/186K
DAVANIN KONUSU: Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 04/11/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının … markasının tüm dünyada sektörünü aşan tamnmışlığı ile tüketiciler üzerinde güven ve saygınlığa sahip olduğunu, …’ın yurt ve dünya çapında tanınmış sanatçı ve sporcular ile spor müsabakalarında (UEFA EURO 2016 ve Rusya 2018 de gerçekleştirilecek dünya kupasının) resmi sponsorlarından olduğunu, …’ın dünya çapında pek çok ulusal ve uluslar arası marka tescili bulunduğunu, …’ın “…” markasının da tüm markaları gibi yüksek tanınmıştık/ ayırtedicilik gücüne ulaştığını, tüketicilerin marka ile ilgili ürünü ilişkilendirdiklerini, yoğun üretim ve reklam faaliyetleri yürüttüklerim, … markasına ilişkin TürkPatentte pek çok tescilin bulunduğunu, davalılar tarafından davacının dünyaca tanınmış “…” markasının iltibas yaratacak şekilde benzerlerinin kullanıldığı, ürünler üzerinde konumlandırıldığının tespit edildiğini, www…com adresli internet sitesinden …,…,… kod nolu ürünlere ilişkin numune alımı yapıldığını, bu şekilde davalı tarafından … markalarının reklam değerinin sömürülmesinin hedeflendiğini, davalıların üreterek piyasaya sürdüğü ürünlerin davacımn yoğun emek ve bütçe ile çalışmasının ürünü …, …, … modellerinin tüketiciler nezdinde karışıklık ve iltibasa yol açacak kopyası olduğunu, dava konusu ayakkabıların genel görsel bütünlük, desen ve renk kombinasyonları, taban yapısı ile davacı ayakkabılarına iltibas, karışıklık yaratacak şekilde benzer olduğunu, … kod nolu modelde davalının davacıya ait “…” markasını da kullandığını, davacının marka ve modelleri ile iltibas yaratan ürünlerin www…com.tr, www…com ve www…com internet sitelerinde kamuoyuna sunulduğunu, sitelerin sahiplerinin, sitelerin geçmişi ile güncel içeriklerinin müvekkiline ait marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğini, davalıların kötü niyetli olduğunu, haksız rekabet ile müvekkilimin ticari itibarına önemli ölçüde zarar vererek ciddi boyutta haksız kazanç elde ettiklerini, www…com.tr,www…com ve www…com sayfalara erişimin durdurulması için ihtiyati tedbir karan verilmesini, davalılann ürünlerde kullandığı işaretlerin davacının “…” markası ile iltibasa yol açtığının, davalıların markaya tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, durdurulması, önlenmesi ve men’ ine, davaya konu ürünlerin davacı ürünleri ile tasarım, dizayn, model vs şekilde haksız rekabet oluşturduğunun tespiti, durdurulması, önlenmesi ve men’ine, 20.000.- TL maddi, 30.000.-TL manevi tazminat, imha ve hüküm özetinin Türkiye çapında tirajı en yüksek üç gazeteden birinde ilanına hükmedilmesini talep etmiş, 04.12.2019 tarihinde ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talebini 66.306,17 TL’ye yükseltmiştir. Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin 19.11.2004 tarihinde kurulduğunu, sektörde üretici ve pazarlamacı olarak faaliyet gösterdiğini, …, …, …, … numaralı markaları olduğunu, … markasının sahibi olduğunu, ürettiği … markalı ürünleri … markalı ve logolu kutularda sattığım, … poşetlerini kullanılarak müşteriye böyle teslim edildiğini, taklit ürün üretmediğini, kendi markalı ürünlerini sattığım, … markasının tanınan bilen bir marka olduğunu, dosyaya sunulan 24.02.2017 tarihli bilirkişi raporunu kabul etmediklerini, itiraz ettiklerini, bilirkişinin DVD çözümleyicisi olduğunu böyle bir raporu sektör bilirkişisinin düzenleyebileceğini, bilirkişinin müvekkili şirketin ürününü satan başka bir internet firmasının fotoğrafını rapora koyduğunu, 4 bant ürünlerin iltibas oluşturmayacağını, raporun 15-23. Sayfasında yer alan ürünlerin müvekkilinin … sayılı markasını taşıdığını, ayakkabıcılık sektöründe süslemenin sınırlı ve bantların süsleme aracı olduğunu, 4 bant ürünlerin deneme amaçlı üretildiğini, iltibas olmadığını, ihtiyati tedbir kararına itiraz ettiklerini, dosyadaki ürünlerde müvekkilinin markasının yer aldığını ve bilinçli tüketicinin yanılmayacağını, davacının piyasadaki hakim durumunu kötüye kullanarak küçük üreticileri bertaraf etmeye çalıştığını, açtığı davaların bir kısmım kaybettiğini, Bakırköy FSHM’nin 2008/63 E sayılı dosyasının reddedildiğini, davacının “üç şeritli” marka ve ayakkabı modellerinin kullanılmadığını, davalının ürettiği ürünlerde kendi tescilli … marka ve logosunu kullandığını, … markasının kullanılmadığını, taklit ürün için birebir aynısının yapılması gerektiğini, üç şeridin tescilinin davacıya sınırsız koruma sağlamadığını, rekabet ve tekel hakkı arasındaki dengenin sağlanması gerektiği, davacıya ait … markalı ürünlerin … mağazalarında ya da …, … gibi büyük alışveriş merkezlerinde satıldığını, fiyatının yüksek ve müşteri kitlelerinin farklı olduğunu, davalı markasını taşıyan ürünlerin perakende olarak aleladede mağazalarda satıldığını, iki ürün arasında fiyat farkı olduğunu ve tüketicinin yanılmasının mümkün olmadığını, davacının superstar, gazelle ve droga modelleri ile iltibas yaratacak ürün üretmediklerini, davacının bu ürünlere ilişkin sadece fotoğraf sunduğunu, ürün orijinali sunmadığını, aramalarda da bu modellerin bulunmadığını, bu ürünlerin müvekkili tarafından 5-6 yıl önce çok az sayıda üretildiğini, talep gelmediği için aynı yıl üretimden kaldırıldığını, süsleme amaçlı 4 şeritli olarak üretildiğini, iltibas oluşturmadığını aleyhine açılan davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…1-Davanın KISMEN KABULÜNE, davacının … şeklindeki görsel ibare taşıyan markasının davalı tarafın …, …, …, …, …, …, …, …, …, … ve … kod numaralı ayakkabı ürünlerinde kullanılan dörtlü şerit uygulamasının karıştırma ihtimaline sebebiyet vermek suretiyle tecavüz ettiği ve haksız rekabette bulunduğunun tespitine, tecavüzün ve haksız rekabetin durdurulmasına, önlenmesine, menine, bu ürünlerde internette ve sair ticari mecralarda kullanımının yasaklanmasına, bu ürünler ile ilgili her türlü ticari kullanımın ve tanıtımının yasaklanmasına, ürünlere el konulmasına ve masrafı davalılardan alınmak üzere imhasına, ürünlerin üretilmesinin yasaklanmasına, sırf bu ürünleri üretmek için kullanılan bir makine veya teçhizat tespit edilmediğinden bu talebin reddine, 2-66.306,17 TL maddi tazminatın ve takdiren 1.000,00 TL manevi tazminatın tespit tarihinin dava tarihinden daha sonra olması dikkate alınarak dava tarihinden itibaren yürütülecek ticari faiz ile birlikte tahsili ile davacıya ödenmesine, Fazlaya ilişkin taleplerin reddine, Hüküm kesinleştiğinde hükmün masrafı davalıdan alınmak üzere Türkiye çapında yayın yapan tirajı en yüksek üç gazeteden birinde bir kez ilanına,… ” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Manevi tazminat tutarının oldukça düşük olduğunu,Tüm şartlar oluşmasına rapmen itibar tazminatına hükmedilmemesinin ve mevcut tazminat miktarının artırılmamasının yerinde olmadığını, tanınmış marka sahibinin oluşan zararını karşılayacak nitelikte olmadığını, davalıların istinaf isteminin reddi gerektiğini belirtmiştir.Davalılar vekili istinaf dilekçesinde;Müvekkilinin 2004 yılından beri ayakkabı imalat üretici ve pazarlamacısı olarak faaaliyet gösterdiğini, … markalarının sahibi olduğunu, ayakkabılarda … markasını kullandığını, kutu ve poşetlerde de … yazılı olduğunu, müşteriye böyle teslim edildiğini, taklit ürün üretimi söz konusu olmadığını, Şeritlerin süsleme amaçlı uygulandığını ve bazı ürünlerde uygulanmış olan 4 şerit uygulamasının davacını … markasına benzemediğini ve ayakkabının bütünü dikkate alındığında tüketicinin yanılmasının mümkün olmadığını, Ayakkabının dilinde topuk kısmında … yazılı olduğu ve … şekil markası olduğu, iç yüzeyde … yazılı olduğu, … unsurunun baskın unsur olarak vurgulandığını,Davacının markasındaki bantların tırtıklı v ebirbirne parell olduğu, bantların aynı genişlikte ve aralarındaki uzaklığın geometrik olarak aynı olduğu, 3 bantın baskın olduğunu ve … yazısı … şekil markası logosu ile birlikte kullanıldığını, Müvekkilinin kullandığı 4 şeritte ise şeritler arasındaki boşluk, kalınlık, baskı unusurunun üçşerit markaısna benzemedğğini, ürünlerde … şekli ve yazısı da olmadığını, iltibas olmadığını, Mahkemenin hangi modellerin üretilerek satıldığı konusunda yeterli araştırma yapmadığını, davacının hangi modelden kaç adet satıldığını ispat edemediğini, Davacı taraın …, …, …, …, … kod nolu ürünler aleyhinde dava açmadığını,Dava konusunun …, …, …, …, …, … kodlu ürünler olduğunu,…,… nolu modelin numune olarak üretildiğini, talep olmadığı için satışı yapılmadığını,… ve … kodlu ürünleri müvekkilinin hatırlamadığını, fotoğrafa göre iltibas olmadığını, ürünün piyasadan temin edilemediğini, …, …, …, … kodlu ürünlerin dosyay asunulmadığını, Müvekkilinin iltibas yaratma amacı olup olmadığının raporda incelendmiğini, … markasının kullanıldığını, tüketicinin yanılmayacağını,Davacının endüstriyel tasarım, faydalı model davası değil, markaya dayalı dava açtığını,Ayakkabı sektöründe seçenek özgürlüğünün pek olmadığını, davacının ürünlerinin … mağazasında satıldığını, fiyatlarının yüksek olduğunu, müvekkilinin piyasada faaliyet gösteren ayakkabı mağazalarında satıldığını, fiyatının da davacı markası ila kıyas edilemeyecek derecede düşük olduğunu, Raporun eksik incelemeye dayalı olduğunu, ürünelrin detaylı incelenmediğini,Bakırköy FSHHM 2008/63 E sayılı dosyasının kararı ve raporunun bilirkişilerce dikkate alınmadığını, Müvekkilinin markasının kullanılma şeklinin incelenmediğini, Markaların bir bütün olarak karşılaştırılması gerektiğini, bunun sebebinin hak sahibinin tekel hakkının aşırı korunmasına engel olunması olduğunu,Raporda ürünlerin önden arkadan yandan bakılarak karşılaştırılmasının yapılmadığını,Rapordaki tazminat hesabının hukuka aykırı olduğunu, 2015 ve 2016’da müvekkilinin tecavüzüne konu bir faaliyetinin tespit eidlemediğini, bu yıllardaki gelire göre tazminat hesabı yapılmasının hatalı olduğunu, Raporun hükme esas alınamayacak derecede sakat olduğunu, Avrupa Birliği Genel Mahkemesi’nin davacının üç çizgili logosunun ayırt edicilik taşımadığı gerekçesi ile ticari marka olmadığına karar verdiğini, Kararın emsal olduğunu,Tecavüz teşkil eden bir fiil olmamasına rağmen 1000TL manevi tazminata hükmedilmesinin yerinde olmadığını, şirket yetkilisi aleyhine maddi ve manevi tazminata hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. İNCELEME Davalının Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde … “… +şekil” markasının 10,25,26 sınıfta, … “… ŞEKİL” markasının 25 .sınıfta … sayılı … şekil markasının 25. sınıfta tescilli olduğu anlaşılmaktadır. Bilirkişi rapor içeriğine yansıyan bilgilere göre; Türk Patent ve Marka Kurumu’nun kayıtlarından … markasının … numara ile tanınmışlığının kabul edildiği, davacının “…” markasının davacı adına …, …, …, …, … numaralarla tescilli olduğu ve aynca başka pek çok tescili olduğu, … markasının 18, 25, 10 ve 26. Sınıflarda tescilli olduğu anlaşılmaktadır. Dava dilekçesi ekinde dava dilekçesi içeriğinde yer alan kodları belirtilen ürün görselleri, internet sitelerindeki kullanıma ilişkin çıktılar, fatura örneği, mahkeme, yargıtay kararları, davacı marka kayıtları, yabancı mahkeme kararları eklidir. Davalı vekili delil olarak ; 2017 yılı kataloğuna, marka kayıtlarına, ticari defetr ve kayıtlara , internet sitesine, Bakırköy FSHHM 2008/63 e sayılı dosyasının kararı ve raporuna dayanmıştır. 1.Raporda CD-DVD çözümleyici zabit katibi bilirkişiden rapor alınarak internet istesinde inceleme yapılarak tespit mahallinde fotoğraflama yapılması istenmiş; bilirkişi www…com sitesinin yapım aşamasında olduğu, www….com sitesinde dava konusu ürünlerin satışının yapıldığı ve www…com sitesinde davacının iddia ettiği ürünlerden mavi beyaz olanın satışının yapıldığı, resmi olmayan … kodlu ayakkabının satışının daha önce yapıldığı, internet sitesinde olduğu, www…com ve www…com sitelerinde davacı şirekte ait … kod numaralı, … kod nolu, … kod numaralı markaları ile marka hakkına sahip olduğu ve yaygın bilinirliğe sahip olan “…” markası ile iltibas oluşturacak iki şeritli veya dört şeritli kullanıma konu ürünlerin tespit edildiği ve incelem değerlendirme bölümünde gerek siterler iltibas oluşturan ürünlerin görüntülerinin eklendiğini, henüz yapım aşamasında olan iki şeritli kullanıma konu üürnlerin girişteki küçük imalathanede tespit edildiği ve iltibas oluşturan ürünlerin fotoğraflarının eklendiği belirtilmiştir.-Rapordan sonra mahkemenin 04.04.2017 Tarihli ara kararı ile ;”İhtiyati tedbir talebinin 10.000,00 TL (Onbin TL) teminatın, nakden veya muteber bir bankanın kesin ve süresiz teminat mektubu olarak depo edilmesi halinde ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile; bilirkişi raporunda belirtilen “… ‘nin … kod numaralı, … kod numaralı, … kod numaralı markaları ile marka haklarına sahip olduğu ve yaygın bilinirliğe sahip olan “…“ markası ile iltibas oluşturan iki şeritli ve dört şeritli ürünlerin” karşı yanca kullanılmasının, satışının, üretiminin, ithalat ve ihracatının TEDBİREN DURDURULMASINA, taklit ürünlerin bulundukları yerden toplatılarak yed-i emine teslimine,Ve yine bilirkişi raporunda belirtilen www…com.tr ve www…com isimli internet sitelerinin Türkiye’ den erişiminin engellenmesine, Kararın infazı için İstanbul Nöbetçi İcra Müdürlüğünün görevlendirilmesine” karar verilmiş, tedbir uygulanarak ürünler yediemine alınmıştır. 2. Bilirkişi raporunda bilirkişiler marka vekili …, sektör ayakkabı bilirkişisi …, SMM … raporlarında neticeten; Davacının tescilli “…” markasının yüksek ayırt edicilik gücüne sahip olduğu, … markası ile özdeşleştiği sektörel açıdan da yaygın kullanımı olduğu, Davalının ürettiği ayakkabılarda “dörtlü şerit” kullanımının Davacı tarafın tescilli “…” markası ile ayırt edilemeyecek denli benzer olduğu, davacının korunduğu sınıflar ile davalının kullanımının aynı sınıflarda olduğu Firmaların hizmet verdiği kitle özel bir tüketici grubu yada uzmanlık/ihtisas sahibi bir tüketici grubu olmadığı, ortalama tüketici kitlesinin dikkate alınması gerektiğini, Markaların aymı sınıfta korunmak istendiği tespiti ile aynı zamanda karıştırılma ihtimali olduğu ve iltibas yarattığı Dosya kapsamından, tarafların sunduğu delillerden ve numunelerden davacının “…” markasının davalı tarafından ayakkabı ürünlerinde “dört şerit” şekilde kullanıldığı tespit edilmiş, sözkonusu kullanımın davacı tarafın tescilli, ayırtediciliği yüksek “…” markası ile ayırt edilemeyecek denli benzer olduğu, başkasına ait marka hakkının doğrudan ya da dolaylı ve iltibaslı kullanımı hakkına tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğu, Yapılan incelemede; …, …, …, …,…, …, …, …,…,… ve … kod numaralı ürünlerin davacı ürünleri ile iltibas yarattığı, … kod mumaralı ürünün davacı ürünü ile benzerlik teşkil etmediği, Davalı defterlerinde yapılan incelemede, rapora ek| yapılan fatura örneklerinde de görüldüğü üzere, ayakkabı satış faturalarının, herhangi bir od numarası ve model ismi/kodu itibariyle değil hitap ettiği tüketici kitlesine göre düzenlendiği, doğal olarak defter kayıtlarında bu şekilde yer aldığı, Sektörde, Zenne terimi: Orta boy bayan ayakkabıyı, Garson: Orta boy erkek layakkabıyı, Merdane: Büyük boy ve Filet: 30-35 mumaralar arası ayakkabıyı ifade ettiğini, Davalı satış faturalarında kullanılan sistem de bu çerçevede zenne, garson, filet, merdane, zenne bot v.b. şeklinde olduğunu, Ancak, heyetimce yapılan değerlendirmede; takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere, davalının tecavüze konu ürünlerden elde ettiği kazancın; davalının 2016 yılında elde ettiği toplam kazancı “davalı tarafından dosyaya ibraz edilen kataloğunda yer alan 45 çeşit ürün ile katalogda yer almayıp yukarıda, davacı ürünleri ileliltibas yarattığı belirlenen 9 çeşit ürün (iltibas yarattığı tespit edilen 2 ürünün kod numarası katalogda yer almaktadır) olmak Üzere” toplan 54 çeşit üründen elde ettiği kabulünden hareketle hesaplanabileceği, -www…..çom.tr isimli internet sayfasının incelemesinde yapım aşamasında olduğunun tespit sayfaya girildiğinde mahkeme kararı gereği erişimin engellendiği, www…com ve www…com. İnternet sayfalarında rapor tarih itibarı ile belirtilen ürünlerin satışının yapılmadığı, Davalının …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, … kod numaralı ürünlerinde kullanılan dörtlü şerit uygulamasının davacı tarafın “…” markası ile ayırt edilemeyecek denli benzer olduğu, bu sebeple iltibas yarattığı, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu kapsamında düzenlenen marka hakkına tecavüz hükümlerine aykırı bir fiil işlenmiş olduğu ve haksız rekabet oluşturduğu, Davalının … kod mumaralı ürününde kullanılan “dörtlü şerit” uygulamasının davacı tarafın “…” markası benzer olmadığı, Ayrıntıları tapor içerisinde açıklandığı üzere, 2015 yılı için 55.350,65TL 2016 yılı için 10.955,52 TL olmak üzere toplam: 66.306,17 TL yoksun kalınan kazanç hesaplandığı yönünde görüş belirtilmiştir.
GEREKÇE Davacı, “…” markasının tanınmış marka olduğunu, davalının ürünlerindeki kullanım ile iltibasa yol açtığını iddia ederek markaya tecavüzün meni ve haksız rekabetin meni, tespiti ile davaya konu ürünlerin tasarım, dizayn, model ve sunuluş biçimleri itibarı ile müvekkilinin ürünleri ile iltibas ve haksız rekabet oluşturduğunun tespitini, durdurulmasını, önlenmesine, menini, www…..com, www…com, www…com internet istelerindeki dava konusu ayakkabıların yer aldığı linklere erişimin engellenmesini, markalar ile iltibas yaratan dava konusu ürünlerin imal, ihraç, stok, satış, pazarlama vb şekillerde kullanımının ve haksız rekabetin durdurulmasını, yasaklanmasını, davalının haksız kazanç miktarının tespiti ile maddi tazminata ve manevi tazminata hükmedilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesinde davalının kısmen kabulüne karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı ve davalı vekili, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “Taleple bağlılık ilkesi” kenar başlıklı 26/1.maddesine göre; “Hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir. Hakimin, tarafların talebiyle bağlı olmadığına ilişkin kanun hükümleri saklıdır” hükmü yer almaktadır. Somut uyuşmazlıkta davacı dava dilekçesinde; davalının …, …, …, …, … kod nolu spor ayakkabı ürünlerine dayanmış ve dava dilekçesi ekinde de bu ürünlere ilişkin kodları içerir görseller ve internet sitesindeki görsellerini eklemiştir. Mahkemece bilirkişi raporuna göre karar verilmiş ise de; bilirkişi raporunda dava dilekçesinde yer almayan ürünlerin de incelendiği görülmektedir. Bu durumda dava konusu edilmeyen ürünler yönünden HMK 26.maddesine aykırı şekilde talep aşılarak değerlendirme yapılarak esas hakkında karar verilmesi yerinde görülmemiş, davalı vekilinin bu yöndeki istinaf isteminin kabulü gerekmiştir. Mahkemece alınan 1.rapordaki bilirkişinin CD-DVD çözümleyicisi – zabıt katibi olduğunun yazılı olduğu, 2.raporda ise bilirkişilerin davacının davaya konu hangi “…” markaları ile dava konusu ürünlerin iltibas oluşturup oluşturmadığının ayrı ayrı karşılaştırmadığı, davacının birden fazla … markası olduğu ve yine davacı …, …, … modellerinin “davaya konu ürünlerin tasarım, dizayn, model ve sunuluş biçimleri itibarı ile müvekkilinin ürünleri ile iltibas ve haksız rekabet oluşturduğunu” ileri sürdüğünden hangi modelin hangi kodlu ürünle haksız rekabet oluşturup oluşturmadığını her ürünü ayrı ayrı değerlendirilerek karşılaştırmalı olarak incelemesi gerekirken bu yönde denetime elverişli bir rapor tanzim etmedikleri, mahkemenin de bu husustaki haksız rekabet iddiası yönünden gerekçesinde değerlendirme yapmadığı, davalının savunmasında adına tescilli … markasının ürünler üzerinde kullandığını ve bu nedenle iltibas tehlikesi olmadığını ileri sürdüğü davalının bu yöndeki savunmasının da irdelenmediği, kararın gerekçesinde sadece bilirkişi raporundaki tespitlere yer verildiği görülmekle yetersiz bilirkişi raporuna dayalı ilk derece mahkemesi kararının bu yönlerden kaldırılması gerekmiştir. Bununla birlikte davacı, dava dilekçesinde www…..com, www…com, www…com internet sitelerinde dava konusu ayakkabıların satışının yapıldığını ileri sürerek erişimin engellenmesini talep etmiş, mahkemenin 01.03.2017 Tarihli ihtiyati tedbir kararında www…..com, www….com internet sitelerine Türkiye’den erişimin engellenmesi kararı verilmiş, 11.04.2017 Tarihinde www…com sitesine ilişkin 15.02.2019 Tarihinde ise www…..com internet sitesine ilişkin erişimin engellenmesine dair tedbirin kaldırılmasına karar verilmişse de; gerekçeli kararda ise dava dilekçesinde yer alan internet sitelerine erişimin engellenmesi talebi hakkında herhangi bir değerlendirmeye yer verilmemesi de yerinde görülmemiştir. Keza dosyada davacı vekili tarafından dilekçe ekinde sunulan marka kayıtları ile değerlendirme yapıldığı, TPMK’dan davacının dayandığı markaların renkli tescil belgelerinin de getirtilmediği görülmektedir. Açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin istinaf isteminin HMK 355, 353/1-a-6 md gereğince kısmen kabulüne, kaldırma sebebine göre sair istinaf istemlerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere; 1-Davacı ve davalı vekilinin istinaf isteminin kısmen kabulüne, 2-İstanbul 2. FSHHM’nin 2017/433 Esas, 2020/486 Karar sayılı kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, -Yargılamaya devam olunmak üzere, dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3-İstinaf talebi kabul edildiğinden, istinaf peşin harcının talebi halinde 54,40TL harcın davacıya 1150,00TL istinaf harcının davalı tarafa iadesine,4-İstinaf aşamasında davacı tarafça yapılan yargılama gideri olan 148,60 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 22,00 TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 170,60 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, -İstinaf aşamasında davalı tarafça yapılan yargılama gideri olan 148,60 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 45,10 TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 193,70 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nun 353/1-a-6 maddesi uyarınca oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.04/11/2022