Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2020/1953 E. 2020/1994 K. 23.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1953 Esas
KARAR NO: 2020/1994 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 19/02/2020
NUMARASI: 2017/683 E. – 2020/128 K.
DAVANIN KONUSU: Fikir Ve Sanat Eseri (Maddi Tazminat İstemli)|Fikir Ve Sanat Eseri (Manevi Tazminat İstemli.)
KARAR TARİHİ: 23/11/2020
İSTANBUL 2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ tarafından verilen 19/02/2020 tarihli kararına karşı davalı tarafın istinaf başvurusu üzerine istinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde; Sivas’ta … diye tanınan muris …’ın “…” isimli eserin eser sahibi olduğunu, müvekkillerinin ise …’ın yasal mirasçıları olduğunu, davalı şirketin yapımcısı olduğu … adlı şarkıcının “…” adlı albümünde dava konusu “…” isimli eseri izinsiz olarak kullandığını, Youtube, itunes, spotify gibi müzik platformlarında yayınlanarak çok geniş kitlelere ulaşıldığını beyanla yazılı izin almaksızın eserin kullanılması nedeni ile 3 kat tazminat için ihtarname tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte 10.000 TL maddi tazminata hükmedilmesine, muris …’ın oğlu …, kızı …, kızı … ve kızı …’in her biri için 1.250 TL olmak üzere, manevi hakların ihlali nedeni ile toplam 5.000 TL manevi tazminatın ihtarname tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, hükmün ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin yasal hak sahibi olduğunu ve izinsiz kullanım durumunun olmadığını, sözkonusu eserle ilgili Kültür Bakanlığı kayıtları incelendiğinde dava konusu eserin besteci ve söz yazarının ANONİM olarak belirtildiğini, dava dilekçesine ek yapılan İstanbul (3.) Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 2014/ 145 Esas sayılı dosyasından verilen karar incelendiğinde; resmi kurum ve kuruluş kayıtlarında dava konusu eserin ANONİM olarak yeraldığı, Kültür Bakanlığı İstanbul Telif Hakları ve Sınema Genel Müdürlüğünden celbedilen eser işletme belgelerinde eserin Anonim olduğu, Mahkeme tarafından yapılan incelemede 1977’li yıllarındaki alt dosyalarının incelenmesi sureti ile sözkonusu eserin davacılar murisinin eser sahibi olduğu şeklinde karar verildiğini, kararın kesinleşme tarihi 28.06.2017 olduğunu, müvekkili şirketin sözkonusu eseri kullanmasının kötüniyetli olmadığını, davacılar tarafından müvekkiline gönderilen ihtarnamenin tarihinin 24.08.2017 olduğunu, dolayısı ile … albümünün piyasaya çıktığı 2014 yılında davacının dava konusu eser üzerinde hak sahipliği bulunmadığını, bu nedenle tazminat taleplerinin reddinin gerektiğini, dava konusu eser ile … isimli albümdeki diğer eserler arasında farklılık bulunduğunu, dava konusunun genel olarak … albümü değil, albüm içinde yer alan bir şarkıya ilişkin davacı iddiası olduğunu beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
MAHKEME KARARI; İstanbul 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 19/02/2020 tarihli 2017/683 Esas-2020/128 Karar sayılı kararıyla; “Davanın kabulüne, davacıların murisine ait … adlı eserin davalılar tarafından çıkarılan albümde izinsiz kullanıldığı anlaşıldığından belirlenen 6.000,00 TL rayiç bedelin takdiren üç katı kadar tutarında toplam 18.000,00 TL maddi tazminatın davalıdan alınarak davacılara verilmesine, Davalının eserin izinsiz kullanımı nedeniyle ve eser sahipleri olarak murisinin adının geçmemesi nedeniyle manevi zarara uğradıkları kanaatine varılmakla 5.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınıp davacılara verilmesine, Tazminatlara ihtar tarihi olan 24/08/2017 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, Hüküm özetinin masrafı davalıdan alınmak üzere Türkiye çapında yayın yapan tirajı en yüksek üç gazeteden birinde bir kez ilanına ” karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU; Davalı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; mahkemenin bilirkişi raporuna itirazlarını dikkate almadığını, fahiş bir telif bedeline hükmettiğini, manevi tazminat yönünden talep dışına çıktığını beyanla mahkeme kararının kaldırılarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesine cevap vermemiştir. Dosyanın kapağında, Uyap ekran görüntüsünde davacı …’in Antalya 4.Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2016/650 Esas sayılı dosyası ile vesayet altına alındığına ilişkin uyarı çıktığı görülmekle, Dairemizce dosyanın ön inceleme aşamasında, davacının nüfus kaydı çıkarılmış, mahkemesine müzekkere yazılarak vesayet kararı celp edilmiştir.
G E R E K Ç E: Eser sahipliğinden kaynaklanan tazminat talepli davada, davacılar murisleri …’ın mirasçısı sıfatıyla dava açmıştır. Dosyanın ön inceleme aşamasında, nüfus kaydına düşülen şerh ve celp edilen mahkeme kararından, davacı …’in Antalya 4.Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 14/07/2016 tarihli 2016/650 Esas- 2016/1111 Karar sayılı dosyası ile vesayet altına alındığı ve kendisine …’ın vasi olarak atandığı, dava tarihi 18/10/2017 tarihinde vesayet altında bulunduğu tespit edilmiştir. Dava dilekçesine ekli 05/12/2013 tarihli vekaletnameden, …’in parmak izi ile tasdiklediği vekaletname ile mirasçılardan …’ya, onun tarafından da avukata vekaletname verilerek dava açıldığı anlaşılıyorsa da, davacı …’in dava ehliyeti bulunmadığından taraf gösterilerek dava açılması yerinde değildir. HMK 114/e maddesi gereğince dava takip yetkisi dava şartlarından olmakla resen dikkate alınacağından ve HMK 115/2 maddesi gereğince tamamlanabilir dava şartlarından olduğundan, davacı adına vasisi tarafından vesayet yetkisine dayanarak avukata vekalet verilmesi ve aralarında bu dava yönünden menfaat çatışması bulunduğu kanaatine varılması halinde kendisine TMK 426. Madde gereğince temsilci atanarak temsilci marifetiyle temsil edilmesi gerekirken sayılan usullere uyulmadan, kendisi taraf gösterilerek dava açılması yerinde görülmediğinden, resen yapılan inceleme sonucunda HMK 355 ve 353/1-a-4 maddesi gereğince kararın kaldırılarak, dosyanın kısıtlı …’ın usulüne uygun temsili sağlanarak yargılamaya devam edilmek üzere mahkemesine gönderilmesine, davalı vekilinin istinaf sebeplerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1- Resen gözetilen sebeplerle, İstanbul 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 19/02/2020 tarihli 2017/683 Esas-2020/128 Karar sayılı kararının 6100 Sayılı HMK 355 ve 353/1-a-4 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, 3- Davalı vekilinin istinaf sebeplerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, 4- Dosyanın kısıtlı …’ın usulüne uygun temsili sağlanarak yargılamaya devam edilmek üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 3-İstinaf nispi karar harcının talebi halinde davalı tarafa iadesine, 4-İstinaf yargılaması için davalı tarafından yapılan 148,60 TL istinaf yoluna başvurma harcı, 23,50 TL tebligat, müzekkere ve posta gideri olmak üzere toplam 172,10 TL’nin, davacıdan alınıp davalıya verilmesine, İstinaf yargılaması için davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 23/11/2020 tarihinde HMK’nın 355 ve 353/1-a-4 maddesi uyarınca oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.