Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2020/1943 E. 2022/1577 K. 05.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1943 Esas
KARAR NO: 2022/1577
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/02/2020
NUMARASI: 2018/362 2020/242
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 05/10/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takibinin bir diğer borçlusu ve takibe konu çekin lehdarı olan, davalı … arasında mevcut ticari ilişki sebebi ile, takibe ve davaya konu … bankası Galata Şubesi’nin 25.000 TL bedelli, 31/03/2018 keşide tarihli, … seri numaralı çeki, …’e müvekkili şirketçe keşide edilip verildiğini, bir süre sonra işyerinde meydana gelen hırsızlık olayı neticesinde, işbu çekin iptali için İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/276 E. sayılı dosyası ile dava açıldığını, mahkemece öncelikle ödeme yasağı yönünde tedbir kararı verildiğini ve akabinde yapılan yargılama neticesinde 2017/800 K. Sayılı, 02.10.2017 tarihli ilamı ile takip ve dava konusu çekin iptaline karar verildiğini, söz konusu kararın 10/10/2017 tarihinde kesinleştiğini, kesinleşme şerhli İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/276 Esas sayılı iptal kararı, davalılardan … tarafından müvekkiline sunularak ödemenin yapılmasının talep edildiğini, ilgili yasal düzenleme ve kesinleşmiş mahkeme kararının varlığı karşısında, müvekkili davacı şirketin, davalılardan …’e iptal kararında bahsi geçen çekler için ödeme yaptığını, dava konusu-takip konusu iptal edilen çekin hırsızlık sonucu çalınıp, mahkemece çekin iptaline karar verildikten sonra yerine, yine keşidecisi …olan ve iş bu çek bedeli ile aynı değere sahip … BANK Avcılar Şubesi’nin 25.000 TL bedelli, 31.03.2018 keşide tarihli,… seri numaralı çek davalılardan …’e teslim edildiğini, bu çek muhatap bankaya süresinde ibraz edilince ödendiğini, bu nedenle dava konusu çek nedeniyle borçlu olmadığının tespitine, davalının %20 oranında kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı İİK 72 maddesine göre menfi tespit davası açmadığını, bu dava sadece icra alacaklısına karşı açılan bir dava olduğunu, çek iptal kararı da olsa bu karar vadesi gelmeyen çeke yeniden çek keşide edilmesi suretiyle tazelenmesi mümkün olmadığını, çek iptal kararı ancak vadesi gelen çekle ilgili (meşru hamilin ortaya çıkmaması halinde) talep hakkı doğurduğunu, vadesi gelmeden talep hakkı doğurmayacağını, müvekkilinin Bayrampaşa’da yıllardan beri iplik ticareti yapan bir kişi olduğunu, … Ticaret Limited Şirketi’nin sahibi ve yetkilisi olduğunu, çeki de aynı piyasada 1996 yılından beri faaliyette bulunan … Maddeleri … Ticaret Limited Şirketi’nin sahibi ve yetkili olan aynı zamanda müvekkilinin müşterisi olan …’dan alacağına karşılık olarak alındığını, bu kişi hakkında icra takibi kesinleştiğini, çekin üzerinde İstanbul Ticaret odasında … sicil noya kayıtlı … İhr. Ve Tic. Ltd. Şti.’nin cirosu olduğunu, Ayrıca …’inde cirosu olduğunu, (Davacı bu diğer iki cirantaya da davada açmadığını) yani ciro silsilesi düzgün bir çek olduğunu, davacı ile diğer davalının birlikte hareket ederek borçtan kurtulma gayretinin söz konusu olma ihtimali yüksek olduğunu, belirterek davanın reddini istemiştir. Davalı … usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen davaya cevap vermemiş, 16/10/2019 tarihli celsede davayı kabul ettiğini, davaya konu çek yerine davacının kendisine yeni bir çek verdiğini, o çekin ödendiğini, dava konusu çekteki ciro imzasının kendisine ait olmadığını beyan etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 21/02/2020 tarih, 2018/362 E.-2020/242K. Sayılı kararı ile; “…davacının davalı …’in çek iptali kararını kendisine sunması nedeniyle, iptaline karar verilen çek ile aynı tarihli çek vererek ödeme yapmasında ağır kusurunun bulunmadığı, davacının iyi niyetli olarak davalı …’e ödeme yaparak borçtan kurtulduğu anlaşılmakla, davanın kabulü ile davalının dava konusu çek nedeniyle borçlu olmadığının tespitine, kötü niyet tazminatının yasal şartlarının oluşmaması nedeniyle reddine…” şeklinde karar verilmiştir. Kararı davalı vekili istinaf etmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davalı … vekili istinaf dilekçesinde; TTK’nın 646. Maddesi uyarınca keşidecinin borcundan kurtulması için vadesi geldiğinde ödeme yapması gerektiğini, ayrıca ağır kusurlu ve hile olmaması gerektiğini oysa dava konusu olayda çekin 31/03/2018 tarihli (… numaralı) olduğunu, davacının ödeme yaptığını iddia ettiği çekin ise aynı tarihli olup, numarasının … olduğunu, bu durumun davacının vadesi gelmeden ödeme yaptığını gösterdiğini, ayrıca vadesi geldiğinde hak sahibinin ortaya çıkabileceğini öngörmesi gerektiğini, davacının vade gelmeden ödeme yapması nedeniyle TTK’nın 646. Maddesinden yararlanamayacağını, oysa davacının dava dilekçesinde bu maddeye dayandığını, çek iptal davalarında mahkemenin vadesi gelmeden alel acele karar verse de bu kararın çek hamilinin haklarını etkilemeyeceğini, çek iptal kararının hak sahipliği sonucunu doğurmayacağını bildirmiştir.
DELİLLER: Dava konusu çekin … bankası Galata Şubesi’nin 25.000 TL bedelli, 31/03/2018 keşide tarihli, … seri numaralı çek olduğu, çekin keşidecisinin davacı, lehtarının …-…, sonraki cirantanın … Ltd. Şti., sonraki cirantanın …, hamilin ise davalı … olduğu anlaşılmıştır. İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/276 E-2017/800 K. Sayılı ilamı ile dava konusu çekin iptaline karar verildiği görülmüştür. Banka tarafından gönderilen cevabi yazıda dava konusu çekin davalı … tarafından ibraz edildiği görülmüştür. Yargılama sırasında alınan 05/09/2019 tarihli bilirkişi raporunda:”…Davacı tarafın 2017 ve 2018 yıllarına ait ticari defterlerinin tasdikleri yasal süreler içerisinde yapılmıştır. 2017 ve 2018 yıllarına ait ticari defterlerin tasdik açısından sahibi lehine delil kabiliyeti vardır. Davalı …’in 2017 yılına ait ticari defterlerinin açılış tasdikleri yasal süreler içerisinde yapılmış ancak yevmiye defterinin kapanış tasdikinin yapılmadığı görülmüştür. Dolayısıyla yevmiye defterinin sahibi lehine delil kabiliyetinin bulunmadığı görülmüştür. Davalı … ticari defterlerini ibraz etmemiştir. Çekin cirosuna ilişkin ciro silsilesinde bulunan sahte ciro imzası, bu çekin ciro silsilesini bozmaz ve bu nedenle de, böyle bir çeke hamil olan kimse yetkili ve iyi niyetli hamil sayılır. İptal kararı hamili, borçludan nakit ödeme ya da yeni senet (çek) tanzimi talebinde bulunabilir. İptal kararı hamiline ödeme yapmış ya da yeni bir senet (çek) vermiş olan borçlu, hile ve ağır kusuru bulunmadıkça ödediği tutar kadar borcundan kurtulmuş olur. Borçlunun hile ya da ağır kusurla hareket ettiği iddiası var ise, bunun ispatı iddiada bulunan tarafa aittir. Senedi (çeki) elinde bulunduran 3. şahsın, iptal kararı hamiline iyi niyetle ifada bulunan borçluya karşı başvurma hakkı bulunmamaktadır. Senedi (çeki) elinde bulunduran 3. şahıs, iptal kararı hamiline karşı -yasal kaşulları mevcut ise- sebepsiz zenginleşme davası açabilir….” yolunda görüş bildirildiği görülmüştür.
GEREKÇE: Dava, İİK’nın 72. Maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasıdır. Davacı taraf, dava konusu çekin davalılardan …’e gönderildiğini, ancak çekin bu davalıdayken çalındığını, bu çek yerine adı geçen davalıya yeni bir çek verdiklerini ve bu çekin de ödendiğini, kaybolan çekin de diğer davalı tarafından takibe konu edildiğini iddia etmiş, davalı … ise davayı kabul etmiş, davalı … vekili ise davanın reddini istemiştir. Yargılama sonunda davanın kabulüne karar verilmiş, kararı davalılardan … vekili istinaf etmiştir. Dava konusu çek 31/03/2018 keşide tarihli ve 25.000TL bedelli olup, davacının çekte keşideci, davalı …’in lehtar, davalı …’ün ise hamil olduğu anlaşılmaktadır. Davalı … dava konusu çekin iptalini istemiş ve İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 02/10/2017 tarihli 2017/276E.-2017/800K. Sayılı kararı ile zayi nedeniyle iptaline karar verildiği ve kararın 10/10/2017’de kesinleştiği dosya içeriğinden anlaşılmıştır. 6102 sayılı TTK’nın 646. Maddesi uyarınca kıymetli evrakın borçlusu ancak senedin teslimi karşılığında ödeme ile yükümlüdür, hile veya ağır kusuru bulunmadıkça borçlu, vade geldiğinde senedin niteliğine göre alacaklı olduğu anlaşılan kişiye ödemede bulunmakla borcundan kurtulur. Davacı taraf dava konusu zayi olan çek yerine davalı …’e başka bir çek verdiğini iddia etmiş, bu konuda sunduğu belgede …’in 31/03/2018 tarihli 25.000,00TL’lik çek yerine yukarıda bilgileri bulunan … numaralı çeki teslim aldığını beyan eder nitelikte imzalı bir belge sunulduğu görülmüştür. Söz konusu bu belge dava konusu zayi nedeniyle iptaline karar verilen çek yerine bu çekin verildiği hususunun tek başına ispatlamaya yeterli değildir. Zira söz konusu belgede herhangi bir tarih yer almadığı gibi bu belge adi yazılı belge olup, her zaman düzenlenebilir nitelikte bir belgedir. Ayrıca çekin iptal tarihi de az önce de belirtildiği üzere çekin keşide tarihinden çok önceki bir tarih olan 02/10/2017 tarihidir. Yine davacı defterlerinde inceleme yapan bilirkişi tarafından düzenlenen raporda davacının dava konusu iptaline karar verilen çek yerine aynı tarihli ve aynı tutarda … numaralı çekin verildiğine dair bir tespit de yer almamaktadır. Öte yandan davalı …’ün de çeke düzgün bir cilo silsilesi ile hamil olduğu anlaşılmaktadır. Açıklanan tüm bu hususlar dikkate alındığında davalı … yönünden davanın reddi gerekirken hatalı değerlendirilme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup davalı … vekilinin istinaf talebinin kabulü gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Davalı … vekilinin istinaf talebinin KABULÜNE, 2-Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21/02/2020 tarih, 2018/362 E. – 2020/242 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Davalı … hakkındaki davanın REDDİNE, 4-Davalı … hakkındaki Davanın KABULÜNE; -Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı takip dosyası ile takibe konu edilen, dava konusu … Bankası Galata Ticari Şubesine ait, keşidecisi … olan, 31/03/2018 tarihli, 25.000 TL bedelli, … nolu çek nedeniyle davacının bu davalıya borçlu olmadığının tespitine, 5-Davacının ve Davalı …’ün yerinde görülmeyen kötü niyet tazminatı taleplerinin AYRI AYRI REDDİNE, 6-Alınması gerekli 1.707,75 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 426,94 TL harcın mahsubuyla bakiye 1.280,81 TL harcın davalılardan alınarak hazineye irat kaydına, 7-Davacı tarafından yapılan 35,90 TL başvurma harcı, 426,94 TL peşin harç olmak üzere toplam 462,84 TL’nin davalı …’den alınarak davacıya verilmesine, 8- Davacı tarafça posta / tebligat / bilirkişi gideri olarak yapılan (ayrıntısı uyapta kayıtlı) 1.395,20 TL yargılama giderinin davalı …’den alınarak davacıya verilmesine, 9-AAÜT gereğince hesap edilen 3.750 TL ücreti vekaletin davalı …’den alınarak davacıya verilmesine, 10-AAÜT uyarınca hesap edilen 3.750 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’e verilmesine, 11-Davalı … tarafından yatırılan kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde istem halinde ilk derece mahkemesince kendisine iadesine, 12-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde, ilk derece mahkemesince davacıya iadesine, 13-İstinaf peşin harcının talebi halinde davalı …’e iadesine, 14-İstinaf aşamasında davalı … tarafından yapılan yargılama gideri olan 148,60 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 45-TL posta masrafı olmak üzere toplam 193,6 TL’nin davacıdan alınarak davalı …’e verilmesine, 15-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerine bırakılmasına, 16-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.05/10/2022