Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2020/1938 E. 2022/1576 K. 05.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1938 Esas
KARAR NO: 2022/1576
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 14/10/2019
NUMARASI: 2018/990 2019/921
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 05/10/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili …’in Merter’de tekstil üzerine faaliyet gösterdiğini, son zamanlarda piyasalarda yaşanan ekonomik sıkıntılardan dolayı nakit bulmakta zorlandığını, piyasadan temin edeceği malların ödemelerini yapmak ve ticaretini devam ettirmek için … bank Merter Şubesine ait … çek seri nolu 15/12/2018 vade tarihli 75.000 TL bedelli çeki piyasada tanınmış olan davalı …’e söz konusu çeki kendisine nakit bulmaya yardımcı olacağını taahhüt etmesi üzerine 05/06/2018 tarihinde teslim ettiğini, davalı tarafın söz konusu işlemin yapılması karşılığında müvekkilinden 10.000 TL bedel alacak geri kalan 65.000 TL’yi ise müvekkiline teslim edeceği konusunda müvekkili ile mutabakata vardığını, ancak müvekkilinin davalı ile telefonla görüşmesi sonucu davalı tarafından başka bir sıkıntıdan dolayı hesabının bloke olduğunu bu yüzden parayı çekemediğinin belirtildiğini, müvekkilinin davalı tarafın çeki iade etmesi talebini sürekli ertelemesi üzerine yapmış olduğu araştırma sonucunda davalı tarafa teslim edilen çekin hiçbir şekilde bankaya ibraz edilmediğinin tespit edildiğini, müvekkilinin davalı tarafın kendisini dolandırdığını anladıktan sonra Bakırköy CBS’ye başvurarak suç duyurusunda bulunduğunu belirterek davalıya çekten dolayı borçlu olunmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davacı vekili 06/05/2019 tarihli celsede çek bedelini ödediklerini beyan ederek davanın istirdat davasına dönüştüğünü bildirmiştir.
CEVAP: Davalı taraf davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 14/10/2019 tarih, 2018/990 E.-2019/921 K. Sayılı kararı ile; “…Kıymetli evrak illetten mücerret olup davacı yan teminat iddiasını 6100 sayılı HMK uyarınca yazılı delil ile ispat edemediği…” gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı davacı vekili istinaf etmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde; dava dilekçesindeki iddialarını tekrar etmiş, ayrıca dava sırasında 26/11/2018 tarihinde ihtiyati tedbire ilişkin ara karar verildiğini yine konu ile ilgili olarak Bakırköy C.Başsavcılığının 2018/73455 sayılı dosyasında şikayette bulunduklarını, davalının verdiği ifadesinde nakit sıkıntısından dolayı davacının kendisine çek verdiğini hatta davacının tek çek vermesine rağmen olayı çarpıtmak için iki adet çek aldığını, davacıdan çekleri almasını istediğini, davacının da bu çekleri aldığını beyan ettiğini, davalının özetle çekleri davacıya teslim ettiğini beyan etmesine rağmen müvekkiline çek verilmediğini, çekin davalı tarafından ciro elidelerk üçüncü şahıslara verildiğini ve bu kişinin de çeki bankaya ibraz ettiği, müvekkilinin çek bedelini cebri icra yolu ile tahsil edileceği konusunda üçüncü şahsın baskısı sonucu 75.000 TL olarak ödemek zorunda kaldığını, davalının ifadesinden de anlaşılacağı üzere müvekkili ile davalı arasında ticari ilişki bulunmadığını, davalının davacının nakit sıkıntısını gidereceği yolunda taahhüdü üzerine davalıya teslim edildiğini, mahkemenin bu hususları dikkate almadığını, Bakırköy C.Başsavcılığınırn 2019/1028 sayılı soruşturmasının devam ettiği konusunda mahkemeye bilgi vermelerine rağmen mahkemenin bu delilleri görmezden geldiğini, 14/10/2019 tarihli celsede mahkeme hakiminin davalı hakkında dolandırıcılıktan dava açlıdığı şeklinde tutanağa beyan geçirildiğini ancak bu hususa gerekçeli kararda yer verilmediğini, şayet davalı hakkında dolandırıcılıktan dava açılmış ise bu hususun huzurdaki dava ile bir ilgisi olup olmadığının değerlendirilmediği, kararın hukuka aykırı olduğunu bildirmiştir.
DELİLLER: Dava konusu çekin fotokopisinin incelenmesinde 15/12/2018 tarihli 75.000,00 TL bedelli olduğu, keşidecesinin davacı, lehtarın davalı, sonraki cirantaların …, … Ltd. Şti. olduğu, çekin 18/12/2018 tarihinde ibraz edildiği ve karşılıksız şerhinin yazdırıldığı görülmüştür. Davacı tarafça davalı hakkında Bakırköy C.Başsavcılığının 2018/73455 sayılı dosyasında şikayette bulunulduğu, takipsizlik kararı verildiği, kararın kaldırıldığı ve … soruşturma numarasını aldığı, davalının 20/07/2018 tarihli polise verdiği ifadesinde davacı ile bir yıl önce tanıştığını, kendisinden borç para istediğini, kendisinin de çekle makine satabileceğini, bu makineyi de nakit paraya çevirebileceğini söylediğini, teklifini kabul ettiğini, davacının kendisine bir adet 75.000,00 TL’lik bir adet de 100.000,00 TL’lik iki çek verdiğini, daha sonra çeklerin davacıya iade ettiğini, kendisine ortağından alıp 15.000,00 TL para verdiğini ancak bu parayı davacının ödemediğini çekleri iade aldığını, kötü niyetli şikayette bulunduğunu beyan etmiştir. Davacı vekilince dairemize gönderilen 26/08/2020 tarihli dilekçede davalı hakkında kamu davası açıldığı belirtilmiş olup, söz konusu yazı ekinde davalı hakkında iddianame düzenlendiği görülmüştür.
GEREKÇE: Dava, İİK’ınn 72. Maddesi uyarınca menfi tespit ve istirdat davasıdır. Davacı taraf, davalının kendisine nakit para bulacağından bahisle davacıdan aldığı çekin iade edilmediğini ve bu çek nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitini istemiş, davalı taraf ise davaya cevap vermemiştir. Yargılama sonunda davanın reddine dair karar verilmiş, kararı davacı vekili istinaf etmiştir. Davalı taraf davaya cevap vermemiş ise de davacının şikayeti üzerine polise verdiği ifadesinde davacı ile bir yıl önce tanıştığını, kendisinden borç para istediğini, kendisinin de çekle makine satabileceğini, bu makineyi de nakit paraya çevirebileceğini söylediğini, teklifini kabul ettiğini, davacının kendisine bir adet 75.000,00 TL’lik bir adet de 100.000,00 TL’lik iki çek verdiğini, daha sonra çeklerin davacıya iade ettiğini, kendisine ortağından alıp 15.000,00 TL para verdiğini ancak bu parayı davacının ödemediğini çekleri iade aldığını, kötü niyetli şikayette bulunduğunu beyan etmiştir. Dosya içeriğinden davalı hakkında 75.000,00TL’lik çekle ilgili olarak davalı ve dava dışı …’ın davacıyı dolandırdıkları iddiası ile kamu davası açıldığı anlaşılmıştır. 6098 sayılı TBK’nın 74. Maddesi uyarınca ceza hakimi tarafından maddi vakıaya ilişkin tespitler hukuk hakimini de bağlayacağından söz konusu ceza soruşturmasının sonucunun bekletici mesele yapılarak tüm deliller birlikte değerlendirildikten sonra bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usule aykırıdır. Hal böyle olunca davacı vekilinin istinaf talebinin bu yönlerden kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacı vekilinin istinaf talebinin KABULÜNE, 2-Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 14/10/2019 tarih, 2018/990 E. – 2019/921 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Yukarıda gerekçede belirtildiği şekilde yargılamaya kaldığı yerden devam edilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine İADESİNE, 4-İstinaf peşin harcının talebi halinde davacıya iadesine, 5- İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama gideri olan 121,30 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 67,50 TL posta masrafı olmak üzere toplam 188,80 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nun 353/1-a-6 maddesi uyarınca oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.05/10/2022