Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2020/1933 E. 2022/1629 K. 06.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1933 Esas
KARAR NO: 2022/1629 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 24/12/2019
NUMARASI: 2019/343 E. – 2019/1130 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 06/10/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
DAVA: Davacı asil dava dilekçesinde;İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile aleyhine takip başlatıldığını, takibe dayanak senedi yapılan bir ticaret nedeniyle …’a verdiğini, onun da senedi ciro yoluyla davalıya devrettiğini, davalı ile ödemeyi taksitler halinde yapacağı hususunda anlaştıklarını, ödemeleri taksitler halinde yaptığını ve ödeme dekontlarını davalıya gönderdiğini, buna rağmen davalının aleyhine takip başlattığını beyan ederek; İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından dolayı borçlu olmadığının tespitine ve davalı aleyhine takip miktarının %20 sinden aşağı olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı davaya cevap vermemiştir.
MAHKEME KARARI: İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 24/12/2019 tarihli 2019/343 E. – 2019/1130 K. sayılı kararıyla; “… Somut olay yönünden davacı tarafından borcun ödendiği ileri sürülse de sunmuş olduğu banka dekontlarında yapılan ödemenin neye istinaden yapıldığının açıklanmadığı ve yapılan ödemelerin senet miktarı ile örtüşmediği ve davacı aleyhine birden fazla bono dayanak gösterilerek takip başlatıldığı, davanın ispatlanamadığı” gerekçesiyle; davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU: Davacı vekilinin vekaletname ibraz ederek süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; delil dilekçesi ve delillerine ilişkin evrakları 01/10/2019 tarihinde muhabere ile sunduklarını, bu evrakların dosyaya girmediğini ve incelenmeden delilleri toplanmadan karar verildiğini, kararın gerekçesinin kısa ve yetersiz olduğunu, müvekkilinin ödemesini gösteren makbuzları … Bankası’ndan aldıklarını, davalının Whatsapp üzerinden verdiği talimat üzerine … Ticaret Ltd. Şti. Hesabına parça parça gönderdiklerini, havale makbuzlarının 07/09/2017 tarihli 1.000,00 TL, 16/08/2017 tarihli 1.150,00 TL, 15/07/2017 tarihli 2.000,00 TL, 14/10/2016 tarihli 1.000,00 TL, 28/09/2016 tarihli 1.000,00 TL ve 16/09/2016 tarihli 4.000,00 TL olmak üzere toplam 10.150,00 TL olduğunu, arabulucu tutanağında davalıya ait olduğu beyan edilen … numaralı telefon üzerinden haberleştiklerini, mahkeme gerekçesinde banka makbuzlarındaki ödemelerin ne için yapıldığının belli olmadığını belirtmekle birlikte Whatsapp yazışmalarında davalı tarafın talimatı ile … Ltd.Şti’ne ödeme yapıldığını ispatladıklarını beyanla, mahkeme kararının kaldırılarak, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekilinin istinaf dilekçesine cevabında; icra takibinin 30/08/2016 ve 30/06/2017 vade tarihli iki adet bonoya dayandığını, senetle ispat kuralı gereği, ödemelerin karşılığında senedin teslim alınmasının hayatın olağan akışından beklenen hareket olduğunu, ticari faaliyetlerle uğraşan basiretli tacirin, senet karşılığında ödeme yapılırken senedin teslimini veya banka hizmetleri ile ödeme yapılacaksa bunun belirtilmesi gerektiğini bileceğini, davacı tarafla şahsen ve yetkilisi olduğu şirket arasında senet ödemesinin dışında alacak vereceklerin olmasının normal karşılanan bir durum olduğunu, davacının delil olarak nitelendirdiği, “ekran görüntüsü” diye tabir edilen görüntüleme sistemi ile sunduğu delillerin “photoshop” ve benzeri uygulamalar ve tekniklerle üzerinde oynanmaya ve değiştirilmeye müsait olduğunu, uyuşmazlık için delil niteliğine haiz olmadıklarını beyanla başvurunun esastan reddini talep etmiştir.
DELİLLER: İstanbul … İcra Dairesinde başlatılan … E. Sayılı icra dosyasının incelenmesinde; davalı alacaklı … tarafından, davacı borçlu … ile dava dışı … aleyhine, 19/11/2015 tanzim tarihli 30/08/2016 vade tarihli 10.000 TL bedelli, bono ile, 02/11/2016 tanzim tarihli 30/06/2017 vade tarihli 4.000 TL bedelli bonoya dayanarak, komisyon ve işlemiş faizi ile birlikte, toplam 15.823 TL alacağın tahsili talebiyle, 25/04/2018 tarihinde kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlattığı anlaşılmıştır. Davacının Kuşadası Hukuk Mahkemeleri ön bürodan gönderdiği 01/10/2019 tarihli dilekçe ve ekinde bulunan whatsapp yazışmaları ekran görüntüleri ile banka dekontlarını ibraz ettiği, …’un … Ltd. Şti. Yetkilisi olduğunu gösterir Ticaret Sicil Gazetesi örneğini ibraz ettiği anlaşılmıştır.
G E R E K Ç E: İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında, davacı tarafça takibe konu bonodan kaynaklanan borcun ödendiği savunulmuş, ilk derece mahkemesince sunulan ödeme belgelerinde ödemenin neye istinaden yapıldığının açıklanmadığı, yapılan ödemelerin senet miktarı ile örtüşmediği, birden fazla bonoya dayalı olarak takip yapıldığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş, davacı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davacı vekilinin mahkeme kararının gerekçesiz olduğuna dair istinaf sebebi yerinde değildir. Davacı tarafça gönderilen delil dilekçesi ve eklerinin mahkeme dosyasına konulduğu ve incelendiği anlaşılmaktadır. Davacı tarafça … Ltd. Şti.’nin hesabına ödeme yapıldığı, davacı tarafça belgesi sunulan ödemelerin 10.150 TL olduğu ancak ödemelerin neye istinaden yapıldığının anlaşılamadığı, alacaklı …’un ödeme yapılan şirketin yetkilisi olduğu sunulan Ticaret Sicil Gazetesi örneğinden anlaşılıyorsa da, sunulan whatsapp yazışmalarının davalı tarafça kabul edilmediği, kaldı ki yazışmalardan da ödemelerin takip konusu bonolara istinaden yapıldığının anlaşılamadığı, ilk derece mahkemesince takibe konu bonoların ödendiğinin ispatlanamadığına yönelik gerekçesinin yerinde olduğu kanaatiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan gerekçe ile:1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE,2-Alınması gereken 80,70 TL harçtan, peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30 TL eksik harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4-İstinaf yargılama giderleri olarak; Davacı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 06/10/2022 tarihinde oy birliği ile kesin olarak verildi.