Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2020/1895 E. 2022/1555 K. 30.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1895 Esas
KARAR NO: 2022/1555
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 25/02/2020
NUMARASI: 2017/974 2020/221
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 30/09/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili hakkında İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas ( yeni no: … E.) sayılı dosyası ile takibe konulan … Bankası Laleli Şubesinden verilen … numaralı 31.07.2018 keşide tarihli 40.000.-Tl lik çekin arkasında daha önce müvekkilİNe ait olan … isimli şirketin kaşesi ve imzası taklit edilerek borçlu sıfatıyla takip yapıldığını, müvekkilinin davalıyı arayarak durumu bildirmesi üzerine yanlışlık olduğunu beyan eden davalı hakkında suç duyurusunda bulunmadıklarını, Daha sonra 24.10.2017 tarihinde müvekkilinin gayrimenkulüne SMS yolu ile haciz konulunca durumu fark ederek bu davayı açtıklarını, müvekkilinin davacıya böyle bir borcunun olmadığını, haksız yere imzası ve kaşesi taklit edilerek oluşturulan cirodaki imza müvekkiline ait olmadığından borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin davaya konu keşidecisi dava dışı …-… Tekstil olan … Bankası Laleli Şubesinden verilen … numaralı 31.07.2018 keşide tarihli 40.000.-Tl lik çeki ciro yoluyla aldığını, Bankaya sordurduğunda karşılığının olmadığını bildirilmesi üzerine keşideci ile ciro silsilesindeki borçlular hakkında İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile takibe konulduğunu, süresi içerisinde davacı tarafından itiraz edilmediğinden takibin kesinleştiğinin, davanın reddi ile davacı aleyhinde % 20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda bilirkişi raporuna göre davanın kabulü ile dava konusu İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası iken yenilenerek … Esas sayısını alan dosyası ile takibe konulan … Barkası Laleli Şubesinden verilen … numaralı 31.07.2018 keşide tarihli 40.000.-Tl lik çek ve ferilerinden borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Bilirkişi raporunda karşılaştırmaya esas alınan evrakların senet tarihinden öncesine ilişkin olmadığını, raporda keşide tarihinden sonraki tarihli iki adet belge aslı, bir adet belge fotokopisi ve bila tarih belge aslı ile istiktap tutanağındaki imzaların bulunduğu evrakların mukayeseye esas evrak olarak yer aldığının yazılı olduğunu, Sıhhatli bir imza incelemesi için senet tarihinden öncesine veya mümkün oldukça en yakın tarihlere ilişkin belgelerin toplanması gerektiğini, Yargıtay içtihatlarının bu yönde olduğunu, Mahkemeye imzaların bulunduğu kurumlar bildirilmiş ise de mahkemece tüm deliler toplanmadan eksik inceleme ile rapor alınarak karar verildiğini, … Tapu md’nün davacıya ait tapu kaydı ve akit tablosunun mahkemeye göndermiş olmasına rağmen raporda karşılaştırmaya esas belgeler arasında belirtilmediğini, Yargıtay’ın kararlarında ATK’dan rapor alınması hususuna işaret ettiğini, bilirkişinin adli belge inceleme uzmanı ise de grafoloji dalında ayrıca özel ihtisası bulunup bulunmadığının anlaşılamadığını, Çekteki kaşenin sahte olup olmadığı hususunda hiçbir değerlendirme yapılmamasının yerinde olmadığını, Çekin keşide tarihinin 31.07.2010 iken kararda sehven 2018 yazılı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını, önceki tarihli evrak asılları toplanarak ATK’dan rapor alınmasını talep etmiştir. İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyası yeni esas … Esas sayılı dosyası ile; … Bankası Laleli Şubesine ait … numaralı 31.07.2010 keşide tarihli 40.000.-Tl lik hamiline düzenlenen çeke dayalı olarak çe bedeli 40.000TL ile 2.000.-Tl Çek Tazminatı, 120.-Tl komisyon, 690.-Tl İşlemiş faiz olmak üzere toylam 42.810.-Tlnin kambiyoya dayalı tahsili için takip başlatıldığı, keşidecinin dava dışı … risse Tekstil, 1.cirantanın davacı … Miss …, sırasıyla diğer cirantalar …şti, …Şti, …şti olup çekte karşılıksız şerhi mevcuttur. Adli belge inceleme uzmanı bilirkişi; inceleme konusu çekin arka yüzündeki … adına atfen atılmış ciro imzası ile adı geçen şirketin imza yetkilisi olduğu bildirilen …’a ait mevcut mukayese imzalan arasında grafolojik tanı unsurlarından işleklik derecesi, alışkanlıklar, tersim biçimi, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından farklılıklar bulunduğundan söz konusu ciro imzasının mevcut mukayese imzalarına kıyasla …’ın eli ürünü olmadığı yönünde görüş belirtmiştir. Raporda mukayeseye esas alınan evraklar; 2016 ve 2015 tarihli imza asıllarının bulunduğu evraklar ile 2017 tarihli vekalet fotokopisi ve bila tarihli dilekçedir.
GEREKÇE: Dava; imza inkarına dayalı olarak lehtar tarafından hamile açılmış menfi tespit davasıdır. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.İmza incelemesinde öncelikle senedin keşide tarihinden öncesine ilişkin borçlunun uygulamaya elverişli imzalarını taşıyan belgeler, keşide tarihine en yakın tarihli olanından başlayarak bilirkişice mukayeseye esas alınmalıdır. Senedin keşide tarihinden öncesine ilişkin belge bulunamazsa daha sonraki tarihli belgeler, uygulamaya elverişli imza örneği taşıyan herhangi bir belge temin edilemez ise, borçlunun duruşmada alınan medarı tatbik imza ve yazı örnekleri üzerinden inceleme yapılmalıdır. Sıhhatli bir sonuç alınabilmesi için, inkar edilen imzanın atıldığı tarihten öncesinde veya mümkün olduğu kadar yakın tarihlerde düzenlenen belgelerde bulunan borçluya ait imzaların celbedilip ondan sonra bilirkişi incelemesi yapılması gerekir. Mahkemece alınan raporda mukayese belgelerin tarihlerinin imzası inkar edilen çekteki tanzim tarihinden sonraki tarihleri taşıdıkları, birinin de fotokopi olduğu görülmüştür. Davalı taraf davacının imza asıllarının bulunduğu kurumları bildirmiş ve yargılama sırasında bilirkişi raporuna itirazlarını sunmuştur. Bu durumda bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olmadığı dikkate alınarak mahkemece çek tarihi olan 31.07.2010’dan önceki tarihli imza asıllarının bulunduğu evrakların celbi ile bilirkişi incelemesi yapılması gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi yerinde görülmemiştir. Açıklanan nedenle davalının istinaf isteminin kısmen kabulüne, ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına, sair hususların bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere; 1-Davalı vekilinin istinaf isteminin kısmen kabulüne, 2-İstanbul 14.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/974E, 2020/221 Karar sayılı, 25.02.2020 Tarihli kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, -Yargılamaya devam olunmak üzere, dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3-İstinaf talebi kabul edildiğinden, istinaf peşin harcının talebi halinde davalı tarafa iadesine,4-İstinaf aşamasında davalı tarafça yapılan yargılama gideri olan 148,60 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 31,50 TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 180,10 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 30/09/2022 tarihinde HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.