Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2020/1893 E. 2020/1911 K. 16.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1893 Esas
KARAR NO: 2020/1911
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
NUMARASI: 2020/155
DAVANIN KONUSU: Marka (Tecavüzün Ref’i İstemli)
KARAR TARİHİ: 16/11/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İLK DERECE MAHKEMESİNE AÇILAN DAVADA
A-)Açılan dava ve iddia: Davacı vekilinin ihtiyati tedbir talepli dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin tanınmış “…” ve “…” gibi markalarının sahibi olduğunu, markaların tescilli olduğunu, davalıların …com, …com, … internet sitesi alan adlarının sahibi olup bu siteler içerisinde müvekkilinin izni olmaksızın “…/…” markalarını haksız ve hukuka aykırı olarak kullanmakta olduğunu, mahkemece tedbir kararı verilerek bu sitelere erişimin engellenmesini, davalıların müvekkilinin marka hakkına tecavüz oluşturması, tüketicileri yanıltmış olması sebebi ile ihtiyati tedbir kararı verilerek siteye erişimin engellenmesine, sitenin kapatılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
B-) Cevap ve Karşı Talepler: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle müvekkillerim uzun yıllardır davacı şirkete ait markaları kullanmakta olduğunu, davacı şirketin bu kullanımdan haberdar olduğunu ve bu kullanıma hiçbir şekilde itiraz etmediğini, hatta aşağıda belirtileceği gibi bu kullanıma muvafakati olduğunu belirtmemiz gerekmektedir. Dolayısıyla müvekkillerim bu markaları kullanım hakkına sahip olup, müvekkilimin bu markaları kullanma hakkına sahip olmadığı ileri sürülemez. Diğer yandan 27.07.2020 tarihli dilekçemiz ekinde EK-5 olarak sunulan davacı şirketin 01.11.2017 tarihli genel kurul kararının 2. maddesi ile; “…com.tr ve … Limited Şirketi’nin sahibi olduğu tüm internet sitelerinin ve markalarının şirketin halen ortakları olan kişiler veya şirketin ortaklarının %51 hissedarı olduğu tüzel kişiler tarafından kullanılmasına, 4. maddesi ile; “… Limited Şirketi’nin halen ortakları olan kişiler veya şirketin ortaklarının %51 hissedarı olduğu tüzel kişiler tarafından “…” MARKASI VE ŞİRKETİN DİĞER MARKALARINI MAĞAZA İSMİ OLARAK KULLANMALARINA, Ortakların …’nın sahibi olduğu markalar ile haksız rekabet etmemesine … Limited Şirketi’nin “…” MARKASI VE ŞİRKETİN DİĞER MARKALARININ MAĞAZA İSMİ halen ortakları olan kişiler veya şirketin ortaklarının %51 hissedarı olduğu tüzel kişiler tarafından halen mevcut olan mağazalarda bila bedel kullanmaya devam etmelerine, geriye dönük hiçbir talepte bulunulmamasına oybirliği ile karar verildi. …” kararları alınmıştır. İşbu kararlardan da anlaşılacağı üzere … markasını ve davacı şirkete ait diğer markaları kullanmaya, bu markalar altında ürün satışı yapmaya davacı şirket ortaklarından müvekkilim … ve sahibi bulunduğu müvekkilim … yetkili olduğu gibi, bu kararlar doğrultusunda müvekkillerim … markasını ve davacı şirkete ait diğer markaları esasen online bir MAĞAZA olan internet sitesi/sosyal medya hesabı adı olarak kullanmaya da yetkilidirler. Yine, davacı şirket tarafından işbu markalar adı altında piyasaya ürün sürülmesinin işbu ürünlerin …/T… markalı ürünler olarak düşünülmesinden dolayı tüketicileri yanılttığından bahsedilmekte ise de işbu iddia da yersizdir. Zira müvekkillerim tarafından …/… markaları altında ürün üretilerek satışa sunulması yukarıda yer verilen kararlar uyarınca hukuka uygun olup, Satışı yapılan ürünler …/… markasına sahiptir. dolayısıyla ortada tüketicileri yanıltıcı bir eylem bulunmamaktadır. Dava dilekçesinde her ne kadar müvekkillerim tarafından alan adlarında …/… markalarının kullanılması haksız rekabet olarak nitelendirilmiş ise de; işbu iddia da kabul edilemez. Müvekkillerimin mağaza adı olarak işbu markaları kullanma hakkı bulunduğu ve sosyal medya hesaplarının ve internet sitelerinin esasen online MAĞAZA oluşları göz önünde bulundurulduğunda ortada haksız rekabet söz konusu değildir. Zira yukarıda anılan kararlarda işbu markaların ne şekilde kullanılacağına dair herhangi bir sınırlama söz konusu da değildir. …” denilerek davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
C-)İlk Derece Mahkemesi Kararı: İlk derece mahkemesince 07.07.2020 tarihli ara kararıyla; “Geçici hukuki korumaların bir türü olan ihtiyati tedbirin şartları 6100 sayılı HMK’nın 389. Maddesi ile ihtiyati tedbir kararı, bir hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında uygulanacak geçici bir hukuki koruma olup, İstanbul 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2019/241 esas sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporu, marka tescil belgeleri, dosyaya sunulan deliller değerlendirildiğinde, davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin 15.000,00 TL nakdi veya banka teminat mektubu karşılığı, davalı yanın davacı markalarını kullandığı …com, …com adlı internet sitesi ve … facebook ve instagram hesabının erişime engellenmesine karar verilmiş, Davalı vekilinin itirazı üzerine mahkeme 11.08.2020 tarihli ara kararıyla; ” tarafların kardeş olduğu, her ikisinin de hissedar olduğu … Kundura’nın 01/11/2017 tarihli genel kurul kararının 2 ve 4 nolu maddelerinde; …’nın sahibi olduğu tüm internet sitelerinin ve markalarının şirketin halen ortağı olduğu, kişiler ve ortaklar tarafından kullanılabileceği ayrıca … ortaklarının şirket markalarında mağaza adı olarak kullanabileceği de kararlaştırılmıştır.Diğer yandan davalının Bakırköy … Noterliğinin 30/10/2019 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile …com.tr isimli internet sitesini kullanmak isteğini belirttiği, ancak işlemden sonuç alamadığı da değerlendirilerek, HMK m. 389-390 hükümleri gereğince, uygulanan tedbirin davalının hak ve yükümlülüklerine telafisi güç zararlar verebileceği, davacının taleplerinin yargılamayı gerektirdiği” gerekçesiyle davalı vekilinin itirazının kabulüne karar verilerek, ihtiyati tedbirin kaldırılmasına karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Kararı davacı yan istinaf etmiş ve dilekçesinde özetle;”… markasının müvekkili şirkete ait olduğunu, bu hususun göz ardı edilerek karar verildiğini ; Davacı şirket adına kayıtlı olan …com adlı internet sitesi … adına idi. Davacı şirket tarafından bu şahsa karşı İstanbul (Kapatılan ) 3. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 2011/ 232 Esas sayılı dosyası erişim engelleme davası açılmıştır. Dava tarihinde davacı şirketin fiili yönetimi davalı …’da idi. Söz konusu dava davacı şirket lehine sonuçlanmıştır. Karar kesinleşmiştir. Davalı yan, mahkeme kararı üzerine internet sitesine erişimi engellemek veya şirket adına almak yerine kendi adına almıştır. Mahkeme kararının erişimin engellenmesi kararını uygulamamıştır. Davcı şirket tarafından söz konusu mahkeme kararında haberdar olunması üzerine karar infaz edilmiş, erişim sağlayıcılar birliğine yazı yazılarak site erişime ocak 2020 tarihinde kapatılmıştır. Davalı yan, haksız kullanımında olan …com internet sitesinin kapatılması üzerine, İKİ GÜN İÇİNDE davaya konu ettiğimiz kemaltancaonline.com adlı internet sitesini almıştır. Mahkemece verilen erişim engelleme kararı 27.07.2020 tarihinde uygulanmış, davalı yan 29.07.2020 tarihinde …com adlı internet sitesini almıştır. 01.11.2017 TARİHLİ GENEL KURUL KARARI ÖZETLE; “…com.tr ve … Limited Şirketi’nin sahibi olduğu tüm internet sitelerinin ve markalarının şirketin halen ortakları olan kişiler veya şirketin ortaklarının %51 hissedarı olduğu tüzel kişiler tarafından kullanılmasına, İnternet sitesi kullananların internet sitesine satılmak üzere ürün koymasına, satılan her üründen %20 oranda komisyonu … Ltd Şti’ye ödemelerine, diğer ayrıntıların müdürler tarafından karar altına alınmasına’ … Şirketin … MARKASI VE DİĞER MARKALARININ MAĞAZA İSMİ OLARAK halen ortakları olan kişiler ve onların %51 hissedarı olduğu tüzel kişiler tarafından halen mevcut olan mağazalarda bila bedel kullanmaya devam etmelerine ‘ Şeklindedir. Davalı yanca bu paragrafta geçen ibareler davalının kendi adına….online.com alan adı almasına izin verilmesi, kendi adına şirketin markaları ile ayrı internet sitesi açma hakkı vermiş gibi yorumlanmıştır. ‘halen mevcut olan mağazalarda bila bedel kullanmaya devam etmelerine ‘ şeklindeki halen mevcut olan mağazalar ibaresi ile, e ticaretin kast edilmediği açıktır. Ocak 2020 tarihinde yani genel kuruldan 3 yıl sonra açılan internet sitesinin de kast edilmediği açıktır. Davalı yan kemaltancaonline adlı internet sitesini Ocak 2020 tarihinde açmıştır. Şirketin ve diğer ortakların böyle bir yetki vermediği açıktır….” denilerek kararın kaldırılması talep ve istinaf edilmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dava ;marka hakkına tecavüzün tespiti, önlenmesi istemlerinden ve ihtiyati tedbir taleplerinden ibarettir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Somut olay açısından; arafların murisinin ortaya çıkarıp tanıttığı markanın kullanımı ile ilgili ihtilaf yaşadıkları bu ihtilafta markayı farklı şekillerde kendi adlarına kullandıkları, marka sahipliği ve kullanımı ile ilgili uyuşmazlığın çözülmesi için mirasçılık belgelerinin, taraflar arasında sözleşmelerin, şirket bilgilerinin incelenip ayrıntılı değerlendirmelerin yapılması gerektiği, konunun miras hukuku, marka hukuku, sözleşmeler hukuku, şirketler hukuku alanlarına değinmesi ve oldukça kapsamlı bir araştırma yapılmasının gerekli olması karşısında ;01/11/2017 tarihinde yapılan Genel Kurulunda “şirket ortakları ve ortaklarca kurulan %51 hissesine sahip olduğu şirketlere yetki verildiğinin” ileri sürüldüğü, genel kurul kararının örneğinin dosyaya sunulduğu, davalı …’nın şirket ortağı olduğu, davacı şirket adına tescilli markanın 35. Sınıfta da tescilli olduğu, talep eden vekilinin markanın mağaza ismi olarak kullanılmasına izin verilmediğini, Genel Kurul kararı ile verilen iznin internet mağazacılığını kapsamadığına ilişkin tüm iddiaların ve karşı yanın savunmalarının yargılamayı gerektirdiği, bu nedenle mevcut durumda yaklaşık ispat vasıtasının bulunduğundan söz edilemeyeceğinden ilk derece mahkemesinin ihtiyati tedbirin kaldırılmasına ilişkin ara kararı yerinde olmakla davacı yanın istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M:Yukarıda açıklanan gerekçe ile 1 – Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE 2-Harç peşin alınmış olmakla ayrıca alınmasına yer olmadığına 3- İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden davacı yan üzerinde bırakılmasına 4- İnceleme duruşmasız olarak yapılmış olmakla ücreti vekalet tayin ve takdirine yer olmadığına Dair ; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu HMK 362/1-f maddesi gereğince KESİN olmak üzere 16/11/2020 tarihinde ve oy birliği ile karar verildi.