Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2020/1871 E. 2022/1863 K. 04.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1871 Esas
KARAR NO: 2022/1863
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 10/07/2020
NUMARASI: 2019/185 2020/137
DAVANIN KONUSU: Endüstriyel Tasarım (Tecavüzün Tespiti İstemli)
KARAR TARİHİ: 04/11/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesi ile, … markasının 1940’lı yıllarda İtalya’da … ailesi tarafından kurulduğunu, 2012 yılında müvekkili tarafından bu İtalyan firmasının satın alındığını, müvekkili ayakkabılarının taklidinin yapıldığı yönündeki piyasadan gelen şikayetler üzerine davalıya ait ayakkabılardan numuneler alındığını ve iş bu numunelerin incelenmesi üzerine davalı ürünlerinin müvekkili tasarımlarının birebir aynısı olduğunun görüldüğünü, bunun üzerine müvekkilinin haksız bir işlem yaparak başkalarını zan altında bırakmamak adına Yeditepe Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Endüstri Ürünleri Tasarımı Bölümü Öğretim Üyesi Dr. …’dan ürünleri incelemesini ve taklit olup olmadığı yönünde rapor verilmesini rica ettiklerini, raporda davalı tarafından piyasaya sürülmüş bulunan; ayakkabı tasarımlarının bilgilenmiş kullanıcılar üzerinde yarattıkları izlenim bakımından ayırt edilemez düzeyde benzerlik arz ettiklerini, davalının … başvuru numaralı tasarım tesciline itirazda bulunduklarını ve … numaralı YİDK kararı ile tasarımların genel izlenim itibariyle benzer görüldüğünü, davalı tarafın müvekkili tasarımlarını taklit ederek oluşturduğu ürünlerin ve ürün katalogların toplatılması, yazılı, basılı ve görsel her türlü reklam aracındaki reklam faaliyetlerinin durdurulmasını, taklit olduğu açık ürünlerin kataloglardan çıkarılmasını, ürünün üretim faaliyetlerine son verilmesini, satışının yasaklanmasını isteme zorunluluğunun doğduğunu, tüm bu hususlar haricinde taklit niteliğindeki bu ürünlerin davalı tarafından piyasaya sunularak satışı nedeniyle müvekkilinin ürünlerinin satışının azaldığını, davalı ürünlerinin müvekkili ürünlerinin taklidi ve fiyatlarının daha düşük seviyelerde olması nedeniyle tüketiciler tarafından daha çok tercil edildiğini, bu durumun müvekkili açısından büyük zarara yol açtığını, bu nedenle davalıdan mahrum kalınan karın şimdilik 1.000,00 TL’nin ve ayrıca 100.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile, davacı tarafın ihtiyati tedbir ile ilgili düzenlemeler konusundaki savunmalarının gerçeklerden yoksun olduğunu, işbu davanın zorunlu arabuluculuk yoluna başvurulmaması nedeniyle usulden reddine karar verilmesinin gerektiğini, dava konusu tasarımların taraflarınca üretilip satışının yaptırıldığı şeklindeki davacı iddiasının somut ve güçlü delillerle kanıtlanmadığını, davacının ispatlanamayan iddialarının müvekkilinin taklit veya kopyalama yoluyla hiçbir model ve tasarımı iltibas ederek kazanç elde etme amacı bulunmaması nedenleriyle davacının zarara uğramasına sebebiyet verilmesi mümkün bulunmamakla birlikte davanın öncelikle usulden reddine, usule yönelik itirazları yerinde görülmediği takdirde esas hakkında öne sürdükleri hususlar dikkate alınarak haksız ve yersiz olarak müvekkili aleyhine açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…Mahkememizce 13/12/2019 tarihli celsede davacının maddi ve manevi tazminat talepleri yönünden dosyanın işbu dosyadan tefriki ile mahkememizin 2019/427 esasına kaydının yapıldığı görülmüştür. Tefrik edilen tazminat davası kısmı arabuluculuğa tabi olduğu için kalan talepler yönünden dava şartı yokluğundan red yoluna gidilmemiştir… Somut olayda davalı tasarımlarının yukarıda anılan ilkeler ışığında yapılan değerlendirmede davacı ürünleri ile benzer olarak algılandıkları anlaşılmaktadır. hernekadar davalı vekili, davacı tasarımlarının yenilik ve ayırdedicilik vasıflarını haiz olmadığı iddiasında bulunmuş ise de somut uyuşmazlıkta karşı ya da birleşen dava yoluyla hükümsüzlük talep edilmiş olmadığı anlaşıldığından mahkememizce bu iddialar yönünden inceleme cihetine gidilmemiştir. Toplanan tüm deliller ışığında benzerlik ve karıştırma ihtimali nedeniyle tecavüz davasının kabulüne karar vermek gerekmiştir…” şeklindeki gerekçe ile “-Davacının davasının KABULÜ İLE; davalının davacıya ait … numaralı tasarımına tecavüzünün tespiti ile bu tecavüzün menine, bu kapsamda tecavüz teşkil eden davalı yana ait ürünlerin bu ürünlerin bulunduğu katalogların toplatılmasına, bu ürünlerin her türlü mecrada reklamının durdurulmasına, tecavüz teşkil eden ürünlerin üretiminin ve satışının menine, -Hüküm özetinin masrafı davalıdan alınmak suretiyle tirajı en yüksek ulusal çapta yayın yapan 3 gazeteden birinde ilanına” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; – Mahkemenin öncelikle arabuluculuk dava şartı yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, dava tarihinden önce arabuluculuğa başvurulmadığını, tensiben verilen süreye istinaden arabululuğa gidildiğini, öninceleme duruşmasında davacının davanın tümü hakkında tahkikata geçilmesi talebi gözardı edilerek herhangi bir talep olmadan davanın tefrik edildiğini, esasa girilmeden reddi gereken davanın usule aykırı şekilde karara bağlanmış olduğunu, Dosyadaki raporun somut olayı aydınlatmaya elverişli olmadığı gibi Kanuna ve yargıtay içtihatlarına aykırı olduğunu, Raporda Kanun adına yer verilmiş ise de incelemenin KHK’ya göre yapıldığını, 554 sayılı KHK 48 md de “tasarımın aynını veya belirgin şekilde benzerini yapmak” kriteri mevcutken 6769 sayılı SMK 81 md.de “aynısını veya genel izlenim itibarı ileayırt edilemeyecek kadar benzeri” kriterinin getirildiğini, SMK’da yer alan kavramın marka hukukundaki bütünsellik ilkesi çerçevesinde KHK ile belirlenen de çok daha detaylı ve dar bir değerlendirmeyi ifade ettiğini, Raporda ise “kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunmadığı, bu sebeple benzer algılandıkları” şeklinde ifadenin yer aldığı, Dava markaya değil tasarıma ilişkin olmakla bilirkişi incelemesinin “bilgilenmiş kullanıcı” esas alınarak yapılması gerektiğini, Müvekkilinin kullanımının … sayılı tasarıma dayandığına ilişkin iddianın raporda değerlendirilmediğini, TPMK’da iptal kararı verilinceye kadar tasarımın geçerliliğini koruduğunu, bu tasarımların yenilik ve ayırt edicilik kriterine haiz olduğunu kabul etmek gerektiğini, Raporda davacı tasarımının yenilik unsurunu içermediğine ilişkin örneklerin gözardı edildiğini, tartışılmadığını, Rapordaki eksikliklerin mahkeme tarafından yorumlanarak yorum yoluyla tamamlanamayacağını, özel ve teknik bilgi gerektiğini, Mahkemenin tecavüz ettiği düşünülen hususları da tespit etmediğini, kararın gerekçelendirilmediğini, rapora itirazların tekrar edildiğini belirterek kararın kaldırılmasın talep etmiştir.
İNCELEME Davacıya ait … numaralı “ayakkabı” çoklu endüstriyel tasarımı 27.12.2017 tarihinde tescil edilmiştir. Davacının dayandığı tasarım … nolu tasarımdır. Davalı kullanımın hakka dayalı olduğunu savunarak delil olarak dava dışı … LTD ŞTİ’ye ait … sayılı ayakkabı tasarım örneğini sunmuş olup tescil belgesi incelendiğinde 20.09.2018 tarihli başvuruya istinaden aynı tarihte tescil edildiği görülmüştür. Davalı, dava dışı … kaşe ve imzası bulunan “yukarıda çizimi belirtilen modelin … şti tarafından satış ve pazarlanmasına izin verilmiştir” şeklindeki ibareyi içeren belge fotokopisini sunmuştur. Bilirkişiler Endüstri Üürnleri Tasarımbölümü başkanı Doç dr …, marka patent vekili sınai mülkiyet uzmanı …, Öğr görevlisi (ayakkabı uzmanı) … raporlarında özetle; Davacı tarafa ait … numaralı tasarım tescili ile dava dosyasına sunulan davalı tarafa ait ürün arasında kullanıcı düzeyinde yarattığı genel izlenim de belirgin farklılıklar bulunmadığı, bu sebeple benzer olarak algılandıkları, SMK 81/1.a md gereğince davalı kullanımının davacının 2017/08794-15 numaralı tasarıma tecavüz olarak değerlendirileceği yönünde görüş bildirmişlerdir.
GEREKÇE: Dava, endüstriyel tasarıma tecavüzün tespiti, önlenmesi, meni ve maddi manevi tazminat istemlerine ilişkin olarak açılmış mahkemece tazminat talepleri iş bu dosyadan tefrik edilerek tasarıma tecavüzün meni, önlenmesi, tespiti yönünden davaya devam olunmuştur. İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Davalının usule ilişkin istinaf istemi öncelikle incelenmiştir. Davalı vekili, dava şartı arabuluculuğa başvurulmadan dava açılması gerekirken tazminat istemlerinin tefriki ile yargılamaya devam olunmasının yerinde olmadığını ileri sürmüştür. Somut uyuşmazlıkta dava yığılması mevcut olup arabuluculuğa tabi bir davanın arabuluculuğa tabi olmayan bir dava ile birlikte açılması halinde külli değerlendirme yapılması ve arabuluculuğa tabi olmadığı kabul edilerek yargılamaya devam olunması gereklidir. İstinafa konu dava; tasarıma tecavüzün tespiti, meni istemine ilişkin olup arabuluculuğa tabi değildir. Açıklanan nedenle davalı vekilinin usule ilişkin istinaf istemi yerinde görülmemiştir. Esasa ilişkin istinaf isteminin incelenmesine geçildiğinde; davalıya ait ürünün davacının … numaralı tasarım ile karşılaştırmasının yapılması yerinde olup rapordaki teknik incelemede, tasarımların topuk kısmında ayakkabının boğazına kadar açılı bir biçimde ilerleyen ve ilk bağcık deliklerini kapsayan bir yüzey aldığı, bu yüzeyin oran, biçim ve yüzey özelliklerinin benzer olduğu, tasarımların dil yüzey dokusunun benzer olduğu, yan ve burun özelliklerinin benzer biçim ve oranda olduğu; kararlaştırılan tasarımlarda ana algıyı oluşturan bütün öğelerin benzer biçim, oran yerleşim ve yüzey özelliklerinde olduğunu, farkların küçük ayrıntıda olduğu, genel izlenim itibarı ile belirgin farklılar bulunmadığı benzer olarak algılandıklarının tespit edilmiştir. Davalının savunmasını dayandırdığı dava dışı … Şti’nin 2018 06213-3 nolu tasarım yönünden yapılan başvurunun; ilgili tasarımın davacının dava konusu tasarımı ile benzer olduğu ve ayırt edicilikten yoksun olduğu gerekçesi ile tescile itirazın kabul edildiği, dosyadaki görseller de dikkate alındığında bilirkişi raporundaki teknik karşılaştırmanın yeterli, denetime elverişli nitelikte olduğu anlaşılmakla mahkemece raporun hükme esas alınarak davanın kabulüne karar verilmesi yerinde görülmüştür. Davalı, dava dışı … ŞTİ’nin … numaralı tasarımına dayalı olarak satış yapıldığını bu hususta …Şti’nin muvafakatinin olduğuna ilişkin belgeyi sunduklarını belirtmiş ise de; ilgili tasarım davacının tasarımından sonraki tarihli (20.09.2018 Tarihli) olup 6769 Sayılı SMK 155. Madde gereğince sonraki tescilden kaynaklanan haklar savunma argümanı olarak ileri sürülemeyeceği gibi, davacının tasarımı yönünen açılan bir hükümsüzlük davası olmadığı dikkate alındığında mahkemece davacı tasarımının yenilik unsuruna haiz olup olmadığının değerlendirilmesinin yapılmaması da yerinde görülmüştür. Açıklanan nedenle ilk derece mahkemesinin kararında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık bulunmadığından davalı vekilinin istinaf isteminin esastan reddi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere; 1-6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince, davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 80,70 TL harçtan, peşin yatırılan 54,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 26,30TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına, 3-İstinaf yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, 5-Artan gider avanslarının, karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucundan kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi. 04/11/2022