Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2020/1866 E. 2020/1926 K. 17.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1866 Esas
KARAR NO : 2020/1926
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 10/09/2020
NUMARASI : 2020/169 E.
DAVANIN KONUSU: Finansal Kiralama Sözleşmesine Konu Malın İadesi
TALEP: İhtiyati tedbire itirazın reddi kararının kaldırılması
KARAR TARİHİ: 17/11/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :Dava, finansal kiralama sözleşmesinin haklı nedenle feshinin tespiti ile kiralananların aynen iadesi istemine ilişkindir.Dairemiz önüne gelen uyuşmazlık ise; ihtiyati tedbire itirazın reddi kararının kaldırılması istemine ilişkindir.Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; müvekkilinin söz konusu sözleşmeye konu malların bedellerinin tamamını faiziyle ve fazlasıyla ödediğini, dava dosyasına mübrez ödeme dökümünden (cari hesap ekstresi) de anlaşıldığı üzere davacıya 14.080.252,54 TL ödeme yapıldığını, ancak davacının bu ödemelere rağmen mahkemeyi yanıltmak maksadıyla müvekkilin borçlarını yerine getirmediğini iddia ettiğini, borç ödenmiş olmasına rağmen sözleşme feshedildiği bildirilerek makinelerin iadesinin talep edilmesi dürüstlük kuralı ile bağdaşmadığını ve dava açma hakkının kötüye kullanıldığını, davacının haksız faiz talebinde bulunduğunu, taraflar arasındaki sözleşmeye göre makine bedellerinşn tamamen ödenmiş olup taraflar arasındaki uyuşmazlığın davacının faize ilişkin talepleri noktasında toplandığını, taleplerin de yargılamayı gerektirdiğini, talep edilen miktarların da sözleşme ile uyumlu olmadığını, tedbirin devamı ve sözleşmeye konu makinelerin tedbiren müvekkilin elinden alınmasının müvekkilin mahvına sebebiyet vereceğini, Mahkemenin kararının gerekçesiz olduğunu, davacının ödeme planında 14.321.444,72 TL olan borcu 14.080.252,54 TL olarak ödediğini, ancak davacının bu tutara faiz ve ücretler ile masraf adı altında ödeme kalemlerini ekleyerek sürekli artırdığını ve neredeyse 5.000.000,00 TL fazla ödeme yapılmasını müvekkilinden zaman içerisinde talep ettiğini davacının satın almada gerçekleşen masrafların öngörülen masraflardan fazla olduğunu bildiren ve aradaki farkı müvekkile yansıtan 1.018.105,32 TL tutarındaki Satın alma Aşamasında Gerçekleşen Masraf Toplamı belgesini müvekkilinden talep ettiğini bu belgenin de dosyada olduğunu, davacının mütemadiyen sözleşme bedelini artırdığını ve faizleri yükseltmekte olduğunu, ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına dayanarak müvekkilinden –fesih ihtarnamesini gönderdikten sonra– 850.000,00 TL bedel tahsil ettiğini, böylelikle fiilen sözleşmenin devam ettiği iradesini taraflar ortaya koyduğunu, sözleşmenin geçerli ve ayakta olup fesih ihtarı geçersiz olduğunu, ihtarnamenin tebliğ şerhini dosyaya ibraz edilmediği gibi, sözleşmeye aykırı olarak, ihtarnameyi müvekkil şirketin sözleşmede yazılı adresinden farklı bir adrese gönderildiğini, müvekkili Şirketin 64029 no.lu Finansal Kiralama Sözleşmesi’nde yazılı adresi ” …Mah. … Cad. … Sok. No:… Çankaya – Ankara” olup ihtarnamenin bu adrese gönderilmediğini, bu nedenle, anılan fesih ihtarı ve dahi öncesindeki ödeme talebi geçerli olmadığını, İhtiyati tedbir şartları oluşmadığını, teminata hükmedilmemesinin hatalı olduğunu, tedbirin ölçüsüz olduğunu belirterek tedbire itirazın reddi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE:Somut uyuşmazlıkta; taraflar arasındaki finansal kiralama sözleşmeleri ve revize sözleşme, cari hesap ekstresi, ihtarname ve ihtarnamenin tebliğ şerhine göre bu aşamada yaklaşık ispat koşulları oluşmuş olup ihtarnamedeki mehil içinde borcun ödendiğine ilişkin davalının bu aşamada yeterli delil sunulmadığından ilk derece mahkemesinin tedbire itirazın reddi ile tedbirin geçici olarak durdurulmasına ilişkin kararı kaldırması yerindedir. Davalı vekili tedbirin teminatsız verilmesinin hatalı olduğunu ve kararın gerekçesiz olduğunu ileri sürmüş ise de; sözleşmenin 57/f maddesi gereği teminatsız tedbir kararı verilmesi yerinde olup İlk derece mahkemesinin dosyadaki delilleri yaklaşık ispat kuralı gereği değerlendirerek gerekçeli olarak itirazın reddine karar verdiği dikkate alındığında davalının istinaf istemlerinin reddi gerekmiştir.Açıklanan nedenle ilk derece mahkemesinin kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun olmakla davalı vekilinin isteminin HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere;1-6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince, davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE, 2-Yeniden harç alınmasına yer olmadığına,3-İstinaf yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına, davacı avansından kullanılan 35,00TL istinaf posta ve tebligat giderinin davalıdan alınarak davacıya alınmasına,4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 17/11/2020 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.