Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2020/1864 E. 2020/1805 K. 23.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1864 Esas
KARAR NO: 2020/1805
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 06/11/2019
NUMARASI: 2019/401 E. – 2019/1122 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 23/10/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin çocuk oyun gereçleri ve kıyafetleri satan mağaza sahibi olduğunu, müvekkilinin dava dışı … A.Ş. İsimli şirketten çocuk oyun gereçleri almak için 21/09/2019 tarihinde sıralı çekler teslim ettiğini, çekler karşılığında bir kısım ürünlerin teslim edildiğini ancak son beklenen parti malların uzun süre teslim edilemediğini, müvekkilinin son parti malların teslimi için 2-3 ay boyunca dava dışı … A.Ş. İle görüştüğünü ancak malların artık üretiminin ve tesliminin kısmen imkansız olduğunu öğrenmesi üzerine dava dışı … A.Ş. İle 10/12/2019 tarihli protokol yaptıklarını, 2 ay içerisinde müvekkilinin ödeme için teslim ettiği çeklerin ve dava konusu çekle birlikte toplam 4 adet çekin müvekkiline iade edileceği ancak bu süre içerisinde üretim yapıldığı takdirde ürünlerin teslim edileceği konusunda taahhüt alındığını ancak bu sürede çeklerin iade edilmediği ve sözleşme konusu ürünlerin teslim edilmediğini ve tekrar … A.Ş. İle görüşmeye geçildiğinde dava dışı … A.Ş. ‘nin 19/12/2018 tarihinde konkordato ilan ettiğini, çeklerin bedelinin ve çeklerin de iade edilemeyeceğinin somut olarak ortaya çıktığını, 29/06/2019 vade tarihli çekin davalıya herhangi bir fatura ve sözleşme olmadan vadesinden önce verildiğini, davalıya faturasız teslim edilen çek yönünden davalının yetkisiz hamil olduğunu, müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkili şirket ile dava dışı … A.Ş. Arasında imzalanan faktoring sözleşmesinin yönetmeliğe uygun olduğunu, fatura kontrollerinin yapıldığını, müvekkili şirketin imzalamış olduğu sözleşme sonrasında dava dışı müşterisinden müşterinin faturalı alacağına istinaden kambiyo senedi alındığını ve kambiyo senedi mevzuata uygun olarak imzalandığını, müvekkili şirketin aldığı çeklerin davacı adına düzenlediği fatura konusu alacağının müvekkili şirkete ödenmesi ile ilgili olduğunu, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; davacının arabuluculuğa başvurmadan doğrudan dava açmış olması nedeni ile davanın dava şartı yokluğu nedeni ile davanın usulden reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; davanın arabuluculuğa tabi olmadığından kararın kaldırılması gerektiğini belirtmiştir.
GEREKÇE: Uyuşmazlık; menfi tespit davasında arabuluculuk dava şartının uygulanıp uygulanamayacağının tespitine ilişkindir. 01.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı Kanun’un 5/A. maddesinde “dava şartı olarak arabuluculuk” başlığı ile; “Bu Kanun’un 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalarda konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır” şeklinde düzenleme yapılmıştır. TTK’nın 5/A maddesine göre, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı ise de; menfi tespit davaları alacak davası mahiyetinde değerlendirilemeyecek olup somut olay yönünden davacı tarafın arabulucuya başvuru zorunluluğu bulunmamaktadır. (Y.19HD’nin 2020/85 Esas, 2020/454 Karar sayılı, 13.02.2020 Tarihli ilamı da aynı doğrultudadır). Açıklanan nedenle davacı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile HMK’nin 353/(1).a.4,6. maddesi uyarınca kararın kaldırılmasına karar vermek gerekmektedir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Davacı vekilinin istinaf isteminin KABULÜNE, 2-İstanbul 5.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 06/11/2019 tarihli, 2019/401 E, 2019/1122 K. Sayılı kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1.a.4, 353/1.a.6 maddeleri gereğince KALDIRILMASINA, -Yargılamaya devam olunmak üzere, dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3-İstinaf talebi kabul edildiğinden 54,40TL istinaf harcının talebi halinde davacı tarafa iadesine, 4- İstinaf aşamasında davacı tarafça yapılan yargılama gideri olan 148,60 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 28,50 tebligat, posta ve müzekkere masrafı olmak üzere toplam 177,10 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 23/10/2020 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.