Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2020/186 E. 2022/826 K. 18.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2020/186 Esas
KARAR NO: 2022/826 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 12/02/2019
NUMARASI: 2016/701 E. – 2019/131 K.
DAVANIN KONUSU: Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtirazın İptali)
KARAR TARİHİ: 18/05/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde; Davalı … ile dava dışı … adına müvekkili Banka nezdinde % 50’şer pay ile müşterek kullanımlı … numaralı vadeli mevduat hesabının açıldığını, … ve davalı …’in % 50’şer pay ile müştereken kullandıkları hesapta bulunan 180.820 TL tutarındaki bakiye’nin “internet bankacılığı aracılığıyla” … tarafından 15.07.2013 tarihinde Banka nezdinde bulunan şahsi hesaplarına transfer edildiğini, Davalı … ile dava dışı … tarafından 15.06.2006 tarihinde Müşterek Hesap Açma Talimatı’nın imzalandığını ve taraflarca ortak hesaptan iki imza olmadan kati suretle para çekilemeyeceğinin kararlaştırıldığını, müşterek hesap sahibi dava dışı …’ın payına düşen 90.410 TL’nin iade edilmediğini, …’ın davacı Banka aleyhine İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/1207 Esas sayılı dosyasında, 90.410,09 TL’nin faiziyle birlikte iadesini talep ettiğini, müvekkili Banka ile … arasında protokol yapılarak asıl alacak, faiz, yargılama gideri ve vekalet ücreti olmak üzere toplam 112.118,25 TL’nin kendisine iade edildiğini ve bu suretle müvekkili Banka’nın zararının oluştuğunu, davalın zararın giderilmesi amacıyla başlatılan takibe itiraz ettiğini, bu nedenlerle davanın kabulü ile davalının itirazının iptaline, takibin devamına ve alacağın % 20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde; Müvekkilinin … A.Ş.’de … ile müşterek kullanımlı … no’lu vadeli mevduat hesabı açtığını, 15.07.2013 tarihinde müvekkili tarafından banka hesabında bulunan 180.820 TL’nin internet sistemi ile çekildiğini, Müvekkilinin, müşterek ortağı olan … ile 15.06.2006 tarihinde “Müşterek Hesap Açma Talimatı” imzaladığını ve taraflarca ortak hesaptan iki imza almadan para çekilmeyeceği kararlaştırdıklarını, sözleşmenin aynı zamanda Bankaya iki müşterinin de imzası olmadan ödeme yapılamayacağı yükümlülüğünü getirdiğini, Müvekkilinin kendi hesabından çektiği para için Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığına yapılan suç duyurusu ile ilgili olarak kovuşturmaya yer olmadığına dair kararının çıktığını, davacı bankanın müvekkili ile … arasında yapılan müşterek hesap anlaşmasını bilmesine rağmen, yetkili personeli, şube müdürü nezdinde tek taraflı olarak müvekkilinin tek taraflı imzası ile işlemler yapıldığını, davacı …’ın kendi kusurundan kaynaklı borçlu olduğu bir parayı …’a ödediğini, bankanın kendi kusurundan kaynaklı yaptığı bu ödemeden dolayı müvekkilinin zenginleştiğini ileri süremeyeceğini, basiretli bir iş adamı gibi davranma yükümlülüğüne sahip olan davacı …’ın internet bankacılığına sahip olmanın gerektirdiği dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davrandığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
MAHKEME KARARI: İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 12.02.2019 tarihli 2016/701 E. – 2019/131K. sayılı kararıyla; Davanın KABULÜ ile İstanbul … İcra Müdürlüğünün … e. Sayılı dosyası ile yapılan takibe yönelik itirazın iptali ile takibin takip koşulları ile devamına, Alacağın likit olmayıp yargılamayı gerektirmesi nedeniyle icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE, karar verilmiştir. Mahkemenin gerekçeli kararının davacı vekiline 03/09/2019 tarihinde, davalı … vekiline 10/09/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davalı vekilinin 24/09/2019 tarihinde 121,30 TL başvuru harcı ve 44,40 TL maktu istinaf harcı yatırarak istinaf başvurusunda bulunduğu, davacı vekilinin de 08/10/2019 tarihinde katılmalı istinaf başvurusunda bulunduğu anlaşılmıştır. Mahkemece davalı vekiline, noksan yatırılan 1.870,30 TL nispi istinaf harcının yatırılması için, HMK 344. Madde gereğince 1 haftalık kesin süre verildiğine dair muhtıra düzenlenerek 04/10/2019 tarihinde tebliğ edildiği noksan harcın yatırılmadığı anlaşılmıştır. İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 15/11/2019 tarihli 2016/701 E. – 2019/131K. Sayılı ek kararıyla; eksik harcın süresinde yatırılmaması nedeniyle, davalı … vekili tarafından kararın istinaf edilmemiş sayılmasına karar verilmiş, ek karar davalı vekiline 02/12/2019 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı … vekili (davacı vekili sıfatıyla) ek karara yönelik istinaf başvurusunda bulunmuş, kendilerinin davacı sıfatıyla açtıkları davanın reddine karar verildiğini, maktu harca tabi olduğunu, kendilerinin de maktu harç yatırarak istinaf başvurusunda bulunduklarını, mahkeme kararında tarafların sıfatlarının dahi hatalı gösterildiğini beyanla ek kararın bozulmasını talep etmiştir.
G E R E K Ç E: İtirazın iptali talepli davada, ilk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verildiği, karara karşı davalı vekilinin istinaf başvurusunda bulunduğu, davacı vekilinin de kararı katılmalı istinaf ettiği, mahkemece HMK 344. Madde gereğince davalıya muhtıra tebliğine rağmen, süresinde harç yatırılmadığından, davalı istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verildiği, davalı vekili tarafından ek karara karşı da istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmıştır. Davalı vekilinin ek karara karşı istinaf dilekçesinde, davada davacı olduklarını, davanın reddine karar verildiğini ve maktu harca tabi olduğunu ileri sürdüğü anlaşılıyorsa da, dosyanın incelenmesinde davacı … A.Ş. Tarafından, davalı … aleyhine, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasına yapılan itirazın iptali için dava açıldığı, takip alacağının 112.118,25-TL asıl alacak ve 258,03-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 112.376,28-TL olduğu, davacı banka tarafından bu miktar üzerinden nispi harç yatırılarak dava açıldığı ve mahkemece davanın kabulüne karar verildiği, davalı tarafça usulüne uygun muhtıra tebliğine rağmen süresinde 1.870,30 TL nispi harcın tamamlanmadığı, davalı vekilinin ek karara yönelik ileri sürdüğü istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı, mahkemenin ek kararının HMK 344 ve 346. Maddelerine uygun olduğu kanaatiyle, davalı vekilinin ek karara yönelik istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir. Davacı vekili tarafından katılmalı istinaf başvurusunda bulunulmuşsa da HMK 348/2 maddesinde; “İstinaf yoluna başvuran bu talebinden feragat eder veya talebi bölge adliye mahkemesi tarafından esasa girilmeden reddedilirse, katılma yoluyla başvuranın talebi de reddedilir.” hükmü gözetilerek, davalı vekilinin istinaf başvurusu esasa girilmeden reddedildiğinden, davacı vekilinin katılmalı istinaf başvurusunun usulden reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan gerekçe ile: 1-Davalı vekilinin ek karara yönelik istinaf başvurusunun REDDİNE, 2-Davacı vekilinin katılmalı istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK 348/2 maddesi gereğince USULDEN REDDİNE, 4-Davacı yandan alınması gereken 80,70 TL harçtan, peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 36,30 TL eksik harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, 5-Davalı yandan alınması gereken 80,70 TL harçtan, peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 36,30 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 6-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 7-İstinaf yargılama giderleri olarak; Davacı avansından kullanıldığı anlaşılan; 75,00TL (posta-teb-müz) masrafının 1/2 oranında 37,50 TL’sinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, 8-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere 18/05/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.