Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2020/185 E. 2020/234 K. 31.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2020/185 Esas
KARAR NO : 2020/234
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/09/2019
NUMARASI : 2019/140 E. – 2019/631 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 31/01/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket hakkında İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası kapsamında icra takibi başlatılmış olup ilgili ödeme emri müvekkili şirkete 26/02/2019 tarihinde tebliğ edildiğini, iş bu takipte alacaklı tarafça talep edilen 7.500,00 TL’lik çek tazminatı ve buna bağlı fer’ileri açısından müvekkili şirketin borcu bulunmadığını, icra takibine … Bankası A.Ş. Kartal Şubesi … seri numaralı keşide yeri İSTANBUL keşide tarihi 17.10.2018 olan 75.000 TL bedelli çek dayanak gösterildiğini, söz konusu takibe konu … seri numaralı çekin arka yüzüne, … Bankası A.Ş. İstanbul Kurumsal Şube tarafından 18.10.2018 tarihinde ” Keşideci firmaya İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 2018/1076 Esas nolu dosyasından konkordato komiser heyeti atandığından, çekin üzerindeki kayıtlardan da komiser heyeti onayı bulunmadığı anlaşıldığından işbu çek işleme alınmamıştır. ” şerhi yazılarak işleme alınmadığını, iş bu dava kapsamında dava şartı olan zorunlu arabuluculuk başvurusu yapılmış olup 13/03/2019 tarihinde anlaşılamadığı tutanak altına alındığını, iş bu çekin ödenmemesi konusunda müvekkilin bir kusuru bulunmadığını, davalı tarafından taraflarına gönderilen ödeme emrinde belirtilen % 10 oranındaki çek tazminat miktarı hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, çekin işleme alınmaması geçicin komiser heyeti onayı bulunmadığından mümkün olmadığını, alınan bu ödeme yasağı kararı nedeniyle karşılığı bulundurulan çek bedelinin ödenmemesinden dolayı müvekkili şirketin çek tazminatından sorumlu tutulması hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, yukarıda açıklanan nedenlerle müvekkili şirketin davalıya İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas Sayılı dosyadan gönderilmiş ödeme emrinde belirtilen 7.500,00 TL tutarda çek tazminatı ve buna bağlı fer’iler açısından borcunun olmadığının tespiti ile davalı aleyhine %20 den az olmamak kaydıyla kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı şirketin kendi kusuru ile oluşturduğu hal ve ahvalden kendisine menfaat sağlamaya çalışmasını şaşkınlık ve kızgınlıkla karşıladıklarını, davacı borcunu ödemediğini, ödemeye de yanaşmadığı gibi, çek tazminatı bedelinden kendisine tazminat yaratmaya ve vekalet ücreti kazancı oluşturmaya çalıştığını ve bunun için mahkemeye başvurduğunu hayretle karşıladıklarını, davacı şirket ve grup şirketlerinin konkordato sürecine başvurmuş olması, şirketin mali yapısını bu hale getirmesi kendi kusuru olduğunu, ayrıca davacı şirketin bu taleplerinin haklı olmadığı ve konkordato talebinin reddedildiği ve vaki bir gerçek olduğunu, davacının dilekçesinde konkordato komiserleri ile ilgili beyanları da hukuka aykırı olduğunu, konkordato komiserlerinin görev tanımları içerisinde dilekçede belirtilen tanımlamalar bulunmamakta olduğunu, muhatap banka tarafından çekin arkasına yazılan şerh de hukuka aykırı olduğunu, kötü niyet tazminatı anapara bakımından talep edilebilir. fer’i kalemler ile alakalı tazminat talebi mümkün olmadığını, davacının anapara bakımından yani borcu bakımından herhangi bir itirazının bulunmadığını, çek bedeli hala ödenmemiş olmasına, müvekkili şirketin alacağı ve zararları hala karşılanmamış olmasına ve davacının bariz kötü niyetine rağmen, bu davanın açılmasında herhangi bir kusurlarının da bulunmamasına rağmen davacının 7.500,00 TL çek tazminatı yönünden davasını kabul ettiklerini, 6100 sayılı H.M.K.’nun 312. maddesi gereği müvekkili şirket yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilemeyeceğini, kötü niyet talebi esas alacağa ilişkin olmadığından fer’ilere ilişkin tazminat zaten mümkün olmadığından bu konuda karar vermeye de gerek olmadığını ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davanın ön inceleme aşamasında olmasından dolayı karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ:İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davalı tarafın davalı kabulü nedeniyle davanın kabulüne, davacının İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında talep edilen 7.500 TL %10 karşılıksız çek tazminatı ve buna bağlı feriler yönünden davalıya borçlu olmadığının tespitine, kötüniyet tazminatı uygulanmasına yer olmadığına karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davalı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; HMK’nın 312/2 maddesi gereğince davanın açılmasında kusurları olmadığından yargılama giderleri ve harçtan sorumlu olmadıklarını, AAÜT’nin 6.maddesi gereğince anlaşmazlık kabul ile ön inceleme tutanağı imzalanıncaya kadar giderilirse tarife hükümlerinin yarısına hükmedileceğinin düzenleneceği, anlaşmazlığın cevap dilekçesi aşamasında sonuçlanmış iken tam vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde; davalı tarafın istinaf isteminin istinaf edilen değer 4.400 TL’nin altında olmakla reddi gerektiğinin, davalı taraf ile yapılan arabuluculuk görüşmesi neticesinde 13/03/2019 tarihinde anlaşmazlık tutanağı sonrasında dava açıldığında davalının davaya sebebiyet verdiğini belirterek mahkemenin vekalet ücretinin tam hükmedilmesi ve yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakmasına ilişkin kararın yerinde olduğunu belirtmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava, İİK’nın 72.maddesi uyarınca menfi tespit davasıdır. İlk derece mahkemesince davalının davayı kabulü nedeniyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Dava değeri itibarı ile karar; istinafa tabi olmakla istinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Somut olayda, davalı vekili ön inceleme duruşmasından önce 10/04/2019 tarihli cevap dilekçesinde davayı kabul etmiş olup vekaletnamesinde davayı kabul yetkisi mevcuttur. İlk derece mahkemesince, davacı taraf lehine maktu vekalet ücretine hükmolunmuş ise de; AAÜT’nin 6.maddesi gereğince anlaşmazlık kabul nedeniyle ön inceleme tutanağı imzalanıncaya kadar giderilmiş olmakla tarife hükümlerinde yer alan ücretin yarısına hükmedilmesi gerekirken tamamına hükmedilmesi hatalı olup davalı vekilinin bu husustaki istinaf istemi yerindedir.Davalı vekili, harç ve yargılama giderlerinden sorumlu tutulmaması gerektiğini iddia etmiş ise de, dosyada mevcut 13/03/2019 tarihli arabuluculuk tutanağına göre tarafların sulh olamaması nedeniyle davanın açıldığı, davalının dava açılmasına sebebiyet verdiği dikkate alındığında harç ve vekalet giderlerinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına ilişkin karar yerinde bulunmuştur. Ancak; Harçlar Kanunu’nun 22.maddesi gereğince kabulün ilk oturumda gerçekleştiği dikkate alınarak ilam harcının 1/3’üne hükmedilmesi gerekirken harcın tamamına hükmolunması ise hatalıdır. Açıklanan nedenle davalı vekilinin istinaf isteminin kısmen kabulüne, HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince kararın kaldırılarak yeniden hüküm kurulmasına dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere;1-Davalı vekilinin istinaf isteminin KISMEN KABULÜNE,2-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 18/09/2019 gün ve 2019/140 Esas, 2019/631 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,3-Davanın KABULÜ İLE; davacının İstanbul …. İcra müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasındaki talep edilen 7.500,00 TL %10 karşılıksız çek tazminatı ve buna bağlı ferileri yönünden davalıya karşı borcunun bulunmadığının TESPİTİNE, davalının kötü niyetli olduğu ispatlanamadığından kötü niyet tazminatı uygulanmasına yer olmadığına,4-İlk derece mahkemesinde yapılan yargılama giderleri ve harca ilişkin;-Harçlar Kanunun 22.maddesi gereğince alınması gereken 170,77-TL karar harcından 128,09-TL peşin harcın mahsubu ile geriye kalan 42,68-TL eksik harcın davalıdan alınarak hazine gelir kaydına,-Davacı tarafça başlangıçta yapılan 178,89-TL yargılama gideri ile yargılama aşamasında yapılan 23,00-TL olmak üzere toplam 201,89-TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, -Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 6.maddesi gereğince 1.700 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,-Gider avansının harcanmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve istek halinde ilgili tarafa iadesine, 5-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderleri ve harca ilişkin;-İstinaf talebi kabul edildiğinden davalı tarafça yatırılan istinaf harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,-İstinaf yargılaması için davalı tarafından yapılan 121,30 TL istinaf yoluna başvurma harcı, 17,63 TL posta gideri olmak üzere toplam 138,93 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, davacı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına, 6-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 31/01/2020 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.