Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2020/1837 E. 2020/2060 K. 27.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1837 Esas
KARAR NO: 2020/2060 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 29/06/2020
NUMARASI: 2019/765 E., 2020/403 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 27/11/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili, davalı borçlu hakkında 30/09/2016 tarih ve 10.000 USD ve 31/08/2016 tarih 10.000 USD bedelli 2 adet bonodan kaynaklı Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında takip başlatıldığını, davalının senetlerin zaman aşımına uğradığı ve senetlerdeki ciranta imzasının kendisine ait olmadığını ileri sürerek takibe itiraz ederek durduğunu, itirazın haksız olduğunu, imzaların müvekkili yararına atıldığını belirterek itirazın iptaline, takibin devamına, davalının % 20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili öncelikle görev itirazlarının olduğunu, uyuşmazlığın ticari olmadığını, davanın haksız açıldığını, senetlerdeki imzaların müvekkiline ait olmadığını, yapılacak imza incelemesi ile durumun ispatlanacağını, takibe konu senetlere dayalı olarak ilamsız icra takibi yapıldığını, takip konusu senedin kambiyo vasfını yitirdiğini, takip konusu senetlerde müvekkilinin senette lehtar olarak yer aldığını, alacaklı cirantanın müvekkile icra takibi yapmak hakkının zaman aşımına uğradığını belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI :İlk derece mahkemesince; Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasında davacı şirketin davalı aleyhinde dayanak 20.000 USD (131.312,90 TL) asıl alacak, 4.838,35USD işlemiş faiz olmak üzere toplam 24.838,35USD ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık % 10 faiz oranından az olmamak üzere artan oranlarda faiz ile birlikte tahsili için kambiyo senedine dayalı olarak ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde, borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, davanın yasal süre içinde açıldığı, mahkemece senetlerin incelemesinde; davacısı hamil, davalısı lehtar olan 09/07/2015 keşide tarihli 30/09/2016 vade tarihli 10.000 USD’lik senet ile davacısı hamil, davalısı lehtar olan 09/07/2015 keşide tarihli 31/08/2016 vade tarihli 10.000 USD’lik senetleri zaman aşımı yönünden incelendiğinde TTK 749/2 maddesi gereği, hamil tarafından ciranta hakkında bonoya dayalı olarak yapılacak takipler, süresinde çekilen protesto tarihinden veya senette “gidersiz iade olunacaktır” kaydı varsa vadenin dolduğu tarihten itibaren bir yıl geçmekle zaman aşımına uğrayacağının açık olduğu, somut olayda vade tarihlerinin 30/05/2015 ve 25/06/2015 tarihleri olup, takibin bu tarihlerden itibaren bir yıllık süre geçtikten sonra 15/02/2019 tarihinde yapılmış olduğu, lehtar-ciranta konumunda olan borçlu yönünden zaman aşımı gerçekleştiği, gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde; öncelikle yerel mahkemenin gerekçeli kararında vade tarihlerini hatalı bir şekilde yazdığını, mahkemenin her ne kadar zaman aşımı nedeniyle davayı reddetmiş ise de, Yargıtay içtihatları uyarınca zaman aşımına uğramış bonodan kaynaklı haklarını kullanamasa da senet hamilinin cirantaya karşı temel ilişkiden kaynaklı hakları kullanabileceğini, bundan ötürü TBK 125.maddesi uyarınca on yıllık zaman aşımına tabi olduğunu ve davanın esasına girip mahkemenin belirttikleri tanıkları dinlemesi gerektiğini, yerel mahkemenin AAÜT gereğince 19.696,93 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine ilişkin nispi oran üzerinden hesaplama yaptığını, zaman aşıma itirazın ilk itirazlardan olduğunu ve davanın esasına geçmeden bu konuda bir karar verildiğini, ve AAÜT’ye göre maktu vekalet ücretini geçemeyeceği dikkate alınmadan 19.696,93TL nispi ücret üzerinden karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu beyan ederek, istinaf başvurusunun kabülü ile mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın esasına girilerek ve tanıklarının dinlenilerek alacak konusunda karar verilmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesini, nispi vekalet ücretinin kaldırılarak maktu vekalet ücreti şeklinde kararın düzeltilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, davacının 2 adet senede dayalı bakiye alacağının tahsili için davalı aleyhine giriştiği icra takibine vaki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ve takibin devamına ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir. Davacı davalının ciranta sıfatıyla imzası bulunan senetlerin bedelini ödememesi nedeniyle icra takibi başlattıklarını davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini belirterek itirazın ipali takibin devamını istemiş, davalı vekili ise davanın haksız olduğunu senetlerin zamanaşımına uğradığını, senetlerdeki ciranta imzasının kendisine ait olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiş mahkeme davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar vermiştir. Kararı davacı vekili istinaf etmiştir. Davaya konu senetler incelendiğinde keşidecisinin … Deri şirketi lehtarın … olduğu senetlerin … tarafından …” a ciro edildiği anlaşılmıştır. Somut olayda davacı hamil davalı ise lehtar konumunda bulunmaktadır. Zamanşaımını düzenleyen TTK:749 maddesine göre “hamilin lehtar ve cirantalara karşı talepleri çekilen protesto veya senette”gidersiz iade olunacaktır” kaydı varsa vadenin dolduğu tarihten itibaren 1 yıl geçmekle zamanaşımına uğracağı belirtilmektedir. Somut olayda davalı senetteki ciro imzasının kendisine ait olmadığını davacı ile aralarında temel bir ilişki olmadığını savunmaktadır. Somut olayda davacının kambiyo senetleri nedeniyle ilamsız takip başlatmış senedinde davalıdan borç verme karşılığı alındığını iddia etmiştir. Davalı vekili senetlerdeki imzanın davalının eli ürünü olmadığını savunmaktadır. Bu halde taraflar arasında temel ilişki olmadığını iddia etmektedir.Taraflar arasında temel ilişki olması ve ya olmaması halinde buna bağlanan hukuki netice farklılık göstermektedir. O halde mahkemece yapılması gereken senetlerdeki imzanın davalının eli ürünü olup olmadığını tespit etmek neticesine göre iddia ve savunmaları değerlendirerek (davacının borç karşılığı senedin alındığı davalının ise zamanaşımı savunması)sonucuna göre bir karar vermekten ibarettir. O halde mahkemece tarafların iddia ve savunmaları yeterince değerlendirilmeden peşinen zamanışımı nedeniyle davanın reddine karar vermesinde isabet bulunmadığından diğer istinaf sebebi incelenmeksizin hükmün eksik inceleme nedeniyle kaldırılmasına yargılama yapmak üzere dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: İstinaf talebinin KABULÜ ile Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 29/06/2020 gün ve 2019/765 Esas 2020/403 Karar sayılı kararının HMK 353/1-a 6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, Yargılamaya gerekçede açıklanan hususlar gereğince devam olunmak üzere dosyanın mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, İstinafa geliş aşamasında davacı tarafından yatırılan maktu harcın talebi halinde davacıya iadesine, İstinaf yargılaması sırasında davacı tarafından yapılan 148,60 TL istinaf yoluna başvurma harcı, ile 50,50 TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 199,10 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından istinaf aşaması için ayrıca avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile ve kesin olarak karar verildi. 27/11/2020