Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2020/1835 E. 2022/1641 K. 07.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1835 Esas
KARAR NO: 2022/1641
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 22/05/2019
NUMARASI: 2018/453 2019/509
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 07/10/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı … Ltd. Şti ile dava dışı … San AŞ arasında, davacının tur paketi sattığı müşterilerini dava dışı … Tic. San AŞ tarafından işletilmekte olan mağazalara götürmek suretiyle müşteri sağlama anlaşması olduğunu, bu anlaşma çerçevesinde davacının dava dışı …Tic. San AŞ’ye sağladığı müşterilerin yaptığı alışverişten komisyon aldığını, bu ilişkinin teminatı olarak davacı … Tur. Ltd. Şti’nin keşideci ve …’in aval olduğu, bedel, vade ve tanzim yerlerinin boş olduğu bir bonoyu teminat senedi olarak dava dışı … Tic. San AŞ’ye verdiklerini, bu haliyle bu belgenin kambiyo senedi vasfında olmadığını ancak bu belgenin dava dışı … Tic. San AŞ’nin personelince çalınması nedeniyle kendilerine iade edilemediğini, ancak boş belgenin 15/10/2017 vade tarihli ve 50.000,00 USD bedelli olarak doldurulduğunu ve davalılar … (… Tur. Ve Oto.) ve … tarafından ciro edilmek üzere tedavül gördüğünü, olayı araştırdıklarında senedin dava dışı … San. AŞ’nin muhasebe müdürü … tarafından bu şirketin kaşesi üzerine sahte imza atmak suretiyle ciro edildiğini, kendilerinin bu şekildeki rıza dışı elden çıkma nedeniyle İstanbul CBS’nin 2018/82263 Soruşturma numaralı dosyası üzerinden suç duyurusunda bulunduklarını, ayrıca dava dışı … Tic. San. AŞ’de … ve diğer personelle ilgili olarak İstanbul CBS’nin 2017/153166, 2017/155502, 2017/147097 ve 2017/159370 Soruşturma sayılı dosyaları üzerinden suç duyurusunda bulunduğunu, bu şekilde rıza dışı elden çıkan senetten dolayı borçlu olmadıklarının tespiti ile senedin iptali ve %20 oranındaki tazminatın davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalılar cevap dilekçesi sunmamıştır. Davalı … 17/09/2018 tarihli duruşmadaki beyanında; “… benim eniştem olur, … bu senedi …’dan yani … Turizm’den aldığını söyleyerek bana verdi, bana dedi ki “bu senedi al git … Turizm’e sor bu evrakın gerçekliğini öğren dedi, bende giderken senetle ilgili olduğumu göstermek ve beni yanlış anlamalarını engellemek için senedi ciro ettim, tura turizm’e gittim onlara gösterdim, … Turizm bu imzaların geçersiz olduğunu söylediler, bende geri geldim, senedi eniştem olan …’a geri verdim, onu ne yaptığını bilmiyorum, dedi.” şeklinde beyanda bulunmuştur. Davalı … 05.02.2019 Tarihli duruşmadaki beyanında; “…Yapı Ltd. Şti ortağı ve müdürü olarak çalışmaktaydım, … ile ufat bir alışveriş yapmıştık, bana geldi dost olduk, birlikte ticaret yapalım dedi ve benden ufak ufak borç paralar almaya başladı, internetten araştırmaya başladım ve bu adamın borcu oludğunu gördüm, bu şahsın firması altındaki bilgileri okuduğumda çok olumsuz yorumlar gördüm, bende bu yorumları okuduktan sonra paramı istedim, bana senet vermek istedi ancak ben kendisine güvenmediğim için müşteri senedi istedim, o da bana bu ssenedi getirdi ve süre istedi, süre içerisinde ödeyemezsem işlemini yaparsın dedi, bende bende git bu senedi senet borçlusu firma ile görüş dedim, bu da kendisi muhattap alınsın diye senedin arkasına ciro atmış bana sorsa ben atma derdim, ben bu senet bizde git bir görüş çünkü sıkıntılı bir firma o da görüştükten sonra senetlerin çalıntı olduğunu söylemişler, senedi bana iade etti bende senedi avukatıma verdim, ancak herhangi bir işlem yapmadım” şeklinde beyanda bulunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: “…dava dışı … şirketin temsilcisinin 15.02.2018 tarihli soruşturma ifadesinde dava konusu senetten bahsetmediği, dava dışı şirketin muhasebecisi … ın sor ifadesinde senedi alacağına karşılık aldığını beyan ettiği, Dosya kapsamıyla davacılar kendi imzalarının sıhhatine ilişkin herhangi bir beyanda buhunmaksızın ilk ciranta olan lehtar … Ltd. Şti adına atılan imzanın sahteliğine dayanarak işbu davayı açmış oldukları anlaşıldığından davanın reddine…”şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Dava konusu senedin vade kısmı boş şekilde teminat amacı ile …AŞ ye verildiğini, 17.02.2009 tanzim tarihli senedin vadesinin 15.10.2017 olarak doldurulduğunu, Senedin … şirketi çalışanları tarafından çalındığını ve muhasebe müdürü … hakkında pekçok soruşturma şikayet olduğunu öğnendiklerini, …’ın İstanbul CBS 2018/82263 sor sayılı dosyada senedin teminat senedi olduğunu ikrar ettiğini, Senedin bu nedenle kambiyo sanadi vasfı olmadığını, davalı …’in senedin çalınmış olduğunu ve lehtar imzasının sahte olduğunu öğrendiğinde senedi işleme koymadığını duruşmada beyan ettiğini, buna rağmen ceza soruşturmasına rağmen senedi takbie koymasının iyiniyetli hamil olmadığının göstergesi olduğunu, Senedin teminat senedi olması ve vadesinin olmaması nedeni ile ciro edilerek tedavüle çıkarılmasının mümkün olmadığını, 8 yıllık vadenin de piyasa koşullarında kararlaştırılmasının mümkün olmadığını, … şirketine dava yöneltilmesi için süre verilmemesinin hatalı olduğunu, Senet üzerinde tahrifat yapılarak vade tarihinin doldurulduğunu, lehtar ciro imzalarında bilirkişi incelemesi yapılamadan karar verilmesinin yerinde olmadığını, …’in kaşesi üzerindeki imzanın sahte olup olmadığının ve buna göre davalıların yetkili hamil olup olmadığının tespiti gerektiğini, Senedin göründüğünde ödenecek senet niteliğinde olabileceğinin araştırılması gerektiğini, göründüğünde ödenen senetlerin kambiyo vasfı taşıması için tanzimden itibaren 1 yıl içinde ibrazı gerektiğini, bir yıllık sürenin geçtiğini, bu nedenle kambiyo senedi vasfı olmadığını, Senedin dava tarihinde yetkili hamilinin … olduğu, davalıların duruşmadaki beyanında da anlaşıldığını, senedi icraya koyan … ın aralarındaki ilişkinin senedin sorgulanması amacını taşıdığını beyan etmesi de nazara alındığında ciro zincirinin temel ilişkiden mücerretlik taşımadığının sabit olduğunu, tedbir talep ettiklerini belirterek kararın kaldırılmasını ve davanın kabulünü talep etmiştir. Davacı vekili istinaf süresinden sonra sunduğu ek beyan dilekçesinde; istinaftan sonra senedin … tarafından takibe koyulduğunu, takipten sonra … ve …Şti aleyhine İstanubl 2.ATM’nin 2020/292 E sayılı dosyası ile dav açıldığını ve bu dosya ile birleştirilmesi talep edildiğini, lehtar … Turizm ..Şti nin cevap dilekçesinde senedin bedelsiz olduğunu, rıza dışı elden çıktığını ve cirodaki imzanın sahte olduğunu beyan ettiğini, İstanbul Anadolu 7.İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/998 E sayılı dosyada imza itirazı bulunduklarını ve savcılık dosyasında ise 2018/82263 Sor sayılı dosyada senet aslı sunulamadığından takipsizlik kararı verildiğini beyan ettiklerini, Keşidecinin şahsi defileri senetteki sahteciliği bilerek iktisap etmesi halinde kötüniyetli hamile karşı ileri sürebileceğini, mahkemenin senette imza sahteciliğini lehtarın ileri sürebileceğini de gerekçe göstererek davayı reddetmesinin hatalı olduğunu, bu hususlar irdelenmeden karar verilmesinin yerinde olmayacağını, ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak İstanbul Anadolu 2.ATM’nin 2020/292 E sayılı dosyasının bekletici mesele yapılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME Davaya konu senet incelendiğinde; keşidecilerin davacılar … ve …Şti olduğu, keşideci kısmında şirket kaşesi üzerinde çift imza, boşa atılan çift imza oluduğu, lehtar ve 1.cirantanın dava dışı ..Şti, sırasıyla diğer cirantaların … reklam … ve … olduğu, 50.000USD bedelli nakden kaydı olan senedin vade tarihinin 15.10.2017 olduğu, tanzim tarihinin 17.02.2009 olduğu görülmüştür. İstanbul CBS 2018/82263 sor sayılı dosyada … VE …’un …, …, …, …, …, …, …, … hakkındaki sahtecilik ve dolandırıcılık iddiası hakkında senet aslı olmadan kriminal inceleme yapılamayacağı gerekçesi ile KYOK verildiği görülmüştür. İstanbul CBS’nin 2017/155502 soruşturma numaralı dosyası kapsamında dava dışı … San. AŞ’nin temsilcisi ….’un 15/02/2018 tarihli ifadesinde “… A. Ş ve bu şirkete bağlı yedi şirketin daha yönetim kurulu başkanıyım, şüphelilerden … ve şirketlerine bağlı idari ve muhasebe müdürü olarak çalışıyordu, kendisi aynı zamanda serbest mali müşavirdir, şirketin resmi muhasebesi … a bağlıdır, şüpheli … SMM ve YMM raporları uyarınca devletten iadesi istenilen KDV leri bağımsız YMM ve SMM lerin verdiği raporlar doğrultusunda iadesi alınan KDV leri … isimli ve İstanbulpa isimli şirketlere avans adı altında göstererek banka üzerinden bu şirketlere göndermiştir, şüpheli … ve iştirak halinde olduğu diğer şüpheliler bu şirketlerden paraları elden teslim alarak kendi zimmetlerine geçirmişlerdir, YMM raporlarında da tespit edildiği gibi bu paralar şirket kayıtlarına geçmemiştir, şirketler arası vergi usul kanunu ve maliye mevzuatı uyarınca 7000 TL yi aşan miktarın banka yoluyla gönderilmesi mecburidir, şüpheli temade eden bir süreçte defaten bu paraları şikayet dilekçemizde de belirtildiği tarihlerde elden alarak zimmetine geçirmiştir, ayrıca şüpheli eşi olan … ında … Bankasında bulunan hesabına bir kısım zimmetine geçirdiği parayı da göndermiştir, diğer şüpheliler …, … ve … de şirketin Finans ve Muhasebe bölümünde çalışmakta olup, … la iştirak içerisinde bu eylemleri gerçekleştirmişlerdir, YMM evrakları aksi sabit oluncaya kadar kabul gören raporlardır ve bu raporlar uyarınca şüphelilerin hileli hareketlerle usulsüzlük yaparak zimmetlerine para geçirdikleri, meslek ve sanat görevlerini kötüye kullanmak kaydıyla eylemi gerçekleştirmişlerdir, şüphelilerin sadece KDV iadelerini zimmetlerine geçirdiği miktar yaklaşık 7 milyon TL civarındadır, aynı şekilde şirket içinde kullanılması gereken kredi kartlarını da şahsi işlerinde kullanmışlardır, buna ilişkin ekstre örnekleri de elimizde mevcut olup buna ilişkin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınını farklı dosyalarında aynı şüpheliler hakkında soruşturmaları halen devam etmektedir, şüphelilerden şikayetçiğiz, dedi.” şeklinde ifade verdiği ve ifadesinde senetten bahsetmediği görülmektedir. İstanbul CBS’nin 2017/133708 soruşturma numaralı dosyası kapsamında dava dışı … Tur. Tic. San. AŞ’nin muhasebecisi ve şüpheli sıfatıyla 12/12/2017 tarihinde ifade veren …’ın “… Mali müşavirim, … ‘ın şirketinin bünyesinde idari işler sorumlusuydum, muhasebe işleri tamamen bana bağlıydı, personel işlerinden de ben sorumluydum, ben burada yeminli mali müşavirlik süresini doldurmak için bulunuyordum, … ifadesinde; şirkette çalışırken … ve …’a 400.000,00 USD borç vermiş olmam hayatın olağan akışına aykırı denmiş ise de, bu durum olağan akışına aykırı değildir, çünkü benim gelirim zaten yüksektir, aile gelirim de yüksektir, şirketteki pozisyonumda o dönemde iyi bir pozisyondu, ben parça parça olmak üzere … ve …’e toplamda 400.000,00 USD parayı 2015 yılının 3,4,5inci aylarında borç olarak parça parça verdim, bu parayı benden istedikleri için ve benimde bu dönemde param olduğu için bu parayı verdim, hatta karakolda vermiş olduğum ifademin ekinde sunmuş olduğum Whatsapp çıktılarından da anlaşılacağı üzere şirket yönetim kurulu üyesi olan aynı zamanda ortak olan …’un oğlu … da yazışmalardan anlaşılacağı üzere benden dolar olarak borç para istemiştir, bende birkaç kez kendisine para vermişimdir, ben şikayete konu bu dosyada bu parayı kendilerine borç olarak para verdim karşılığında 400.000,00 USD’lik senedi Zuhal ve Yaşar bu senedi getirerek bana verdiler, bana paralarının olduğunu ancak petrol hissesinde olduğunu, hisse satıldığında paramı vereceklerini söylediler, parayı vermeyince bende senedi icraya koydum, senetteki imzanın kendisine ait olduğunu ancak üzerine kendisinin doldurmadığını, açığa imzanın kötüye kullanıldığını iddia etmiş ise de bu senette 2016 yılının Mart ayında teslim edildiğinde senedin üzerinde doluydu, senet bana 2017 yılının Ağustos ayında değil 2016 yılının Mart ayında verilmiştir, bu senet İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında bilirkişi incelemesine gitmiştir, rapor döndüğünde de ortaya çıkacaktır, suçlamaları kabul etmiyorum, beyanım bundan ibarettir dedi.” şeklinde beyanda bulunmuşlardır.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, İİK 72.maddesine dayalı olarak açılan borçsuzluğun tespiti istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davacılar vekili, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Davacılar bonoda keşideci, davalılar ise dava dışı lehtardan(… Tur..ŞTİ) sonraki ciranta ve hamil konumundadırlar. Davacılar, cirodaki imzasına itiraz etmemiş, kendisinden sonraki ciro imzasının sahte olduğunu, senedin teminat senedi olduğunu ve sonradan doldurulduğunu iddia ederek menfi tespit isteminde bulunmuştur. TTK’nın 677. maddesinde düzenlenen imzaların istiklali prensibine göre senet üzerindeki imzaların geçersizliği diğer imzaların geçerliliğini etkilemez. Buna göre, davacı kendi imzası dışındaki imzaların geçersizliğini ileri süremeyeceğinden görünürde geçerli bir ciro silsilesine göre bonoya hamil olan davalı …’ın yetkili hamil olduğunun kabulü gerekir. Davacılar dava dilekçesinde senette vade, tanzim tarihi ve bedel kısmının sonradan doldurulduğunu ve senette tahrifat yapıldığını ileri sürmüş, istinaf dilekçesinde ise; senedin vade kısmı boş, tanzim tarihi 17.02.2009 tarihli ve 50.00 USD bedelli teminat senedi olarak verildiğini ileri sürmüştür. Davacı senette silinti, kazıntı, oynama yapıldığını değil; boş senedin sonradan doldurulduğunu ileri sürmüş olmakla bu iddiasına kesin delille ispatla yükümlüdür. Dosyada mevcut delil durumu itibarı ile bu yöndeki iddiasını ve hamilin senedi iktisapta kötüniyetli olduğunu ispatlayamamıştır. Davacı vekilinin istinaf süresinden sonra sunduğu beyan dilekçesi HMK 355 maddesi gereğince değerlendirilemeyeceği gibi davacıların imza itirazı olmadığı ve iddia kapsamına göre de esasa etkili görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere;1-6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince, davacılar vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 80,70 TL harçtan, peşin yatırılan 54,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 26,30TL harcın davacılardan alınarak hazineye irad kaydına, 3-İstinaf yargılama giderlerinin davacılar üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, 5-Artan gider avanslarının, karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere 07/10/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.