Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2020/1829 E. 2020/1730 K. 16.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1829 Esas
KARAR NO: 2020/1730 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 04/03/2020
NUMARASI: 2019/361 E. – 2020/162 K.
DAVANIN KONUSU: İstirdat (Ticari Satıma Konu Malın İadesi)
KARAR TARİH: 16/10/2020
İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 04/03/2020 tarihli karara karşı davalı tarafın istinaf başvurusu üzerine dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde; taraflar arasında 29.12.2017 tarihli … no.lu Finansal Kiralama Sözleşmesi uyarınca davacı tarafça … AŞ.tarafından kesilen fatura ile alınan 1 adet 2017 model, … tescil plaka no.lu … tipi … marka lastikli teleskopik Forklift’in davalıya kiralanıp teslim edildiğini, ancak kira bedellerinin ödenmediğini ve davalıya ihtarname gönderildiğini, İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/42 D.iş sayılı dosyasında da tedbir kararı alındığını beyanla, kiralamaya konu malın aynen kendilerine iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Davalı vekilinin cevap dilekçesinde; davalı şirketin temerrüde düşmediğini, konkordato davası devam ederken, tüm ödemelerin Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesi ve komiser heyeti kontrolünde olduğunu, ödeme yapılması için konkordato komiserlerine yaptıkları müracaat üzerine onay verilmediğini, davacının ödeme ve diğer hususlara ilişkin talebini Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesi’ne yapması gerekirken mahkemeyi yanıltarak konkordato davası ve kesin mühlet olduğunu bilerek iadeye yönelik talepte bulunmasının kötüniyetli olduğunu, davacının haksız ve hukuka aykırı olarak ihtiyati tedbir talebinde bulunduğunu, İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/42 D.İş dosyasında beyanlarının alınmadan tedbir kararı verildiğini, İİK 294 vd. Maddeleri gereğince tedbir kararı verilemeyeceğini, müvekkilinin inşaat sektöründe faaliyet gösterdiğini, tedbir kararı üzerine makinenin davacıya teslim edildiğini, davanın haksız olduğunu beyanla, davanın reddini, tedbir kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
MAHKEME KARARI; İstanbul 21.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 04/03/2020 tarihli 2019/361 Esas-2020/162 Karar sayılı kararıyla; “davacı tarafça sunulan Rızaen Teslim Tutanağının incelenmesinde, davaya konu iş makinasının davalı tarafça rızaen davacıya iade edildiği, sözleşmenin feshinin kabul edildiği ve davacıyı ibra ettiği, ancak harç ve yargılama gideri konusunda bir anlaşma bulunmadığı, yapılan incelemede, davalının rızaen malı iade ettiği ve davacıyı ibra ettiği, bu haliyle davacının davasının haklı olup subuta erdiği, davanın açılmasına davalının sebebiyet vermesi dolayısıyla yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesi gerektiği”” gerekçesiyle; davacının davasının konusuz kalması nedeniyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacı tarafça yapılan yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU; Davalı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; davacının, müvekkilinin konkordato talep ettiği Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/638 Esas sayılı dava dosyasında müdahil olmasına ve taleplerini bu dosya üzerinden mahkemeye iletmesi gerektiğini bilmesine rağmen, kötüniyetli olarak konkordato davası ile ilgili bilgileri İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/42 D.İş sayılı dosyasına ibraz etmeyerek haksız ve hukuka aykırı olarak tedbir kararı aldığını, müvekkilinin ticari faaliyetini devam ettirmesi, konkordato sürecinin başarıya ulaşabilmesi için zorunlu olan iş makinesini iade aldığını, konkordato sürecinde davalı müvekkilinin tek başına ödeme yapma yetkisi bulunmadığı gibi tüm işlemler için komiser heyetinin onayının olması gerektiğini, müvekkilinin temerrüde düştüğünden ve dava açılmasına sebebiyet verdiğinden bahsedilemeyeceğini, başka bir mahkemeden alınan ihtiyati tedbir kararı ile iş makinesinin teslim alınmasının rızaen yapılan bir teslim olarak nitelendirilmesi ve müvekkilin rızaen teslim yaptığından bahisle davacının davasının sübuta erdiğinin kabul edilmesinin hukuki mesnetten yoksun olduğunu, bu nedenle davanın açılmasına sebebiyet vermemiş olan müvekkiline yargılama giderleri ve vekalet ücretinin yükletilmesi hukuka ve yargıtay içtihatlarına aykırılık teşkil ettiğini beyanla, kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekilinin istinaf dilekçesine karşı cevabında; tedbir kararı alınıp malın iadesi davası açtıktan sonra, davalının malları rızaen teslim etmesinin davanın reddini gerektiren bir durum olmadığını, dava açıldığı tarihte malların davalının elinde olup teslim edilmediğini, davanın açılmasına davalının sebebiyet verdiğini, Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesi’nin dosyasında verilen 26/11/2018 tarihli geçici mühlet ve 25/04/2019 tarihli 1 yıllık kesin mühlet kararında, davacı şirketin malvarlığına ilişkin tedbirler verildiğini, mülkiyeti müvekkiline ait ekipmanlar için karar kapsamında hüküm bulunmadığını, İİK 287. Maddesinde geçici mühlet kararında borçlunun malvarlığının muhafazası için gerekli görülen tedbirlerin alınacağının düzenlendiğini, borçlunun malvarlığında olmayan finansal kiralama konusu mallar için geçici mühlet tedbir kararı verilemeyeceğini, iade davası devam ederken davalının ödeme yaparak borcu kapattığını, istinaf isteminin kötüniyetli olduğunu beyanla istinaf isteminin reddini talep etmiştir. Davacı vekili tarafından dosyaya sunulan “Rızaen Teslim Belgesi” başlıklı tarihsiz belgenin kiracı davalı şirket tarafından imzalandığı, belge içeriğinde 29/12/2017 sözleşme tarihli … sözleşme numaralı Finansal Kiralama Sözleşmesinin feshini kabul ettiklerini, dava dosyasına bu belgenin ibraz edilerek davanın sonuçlandırılmasını kabul ettiklerini, kiralanan sözleşmeye konu Forkliftin 6361 Sayılı Kanun’un 33. Maddesi gereğince iade ve kendi rızaları ile teslim etmeyi kabul ettiklerini, davacı şirketi gayrı kabili ibra ettiklerini beyan ettikleri görülmüştür.
GEREKÇE; Dava 29/12/2017 sözleşme tarihli … sözleşme numaralı Finansal Kiralama Sözleşmesinin feshi nedeniyle sözleşme konusu malların iadesi talebiyle açılmıştır. Yargılama sırasında davalı tarafça “Rızaen Teslim Belgesi” başlıklı tarihsiz belge imzalanarak, sözleşmenin feshi ile kiralanan Forkliftin iade ve ve teslimini kabul ettiklerini, davacı şirketi ibra ettiklerini beyan ettikleri, esasen davadan önce İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 12/09/2019 tarihli 2019/42 D.İş, 2019/38 D.İş Karar sayılı ihtiyati tedbir kararıyla, davaya konu forkliftin davacı şirkete tedbiren teslimine karar verildiği ve kararın Trabzon İcra Müdürlüğü’nün … Talimat sayılı dosyasında 18/09/2019 tarihinde infaz edilerek, davacı vekiline teslim edildiği görülmüştür. Davalı tarafça istinaf dilekçesinde, ibraz edilen teslim belgesine ve imzaya itiraz edilmemiştir. 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu’nun 23/1. maddesinde finansal kiralama konusu malın mülkiyetinin kiralayan finansal kiralama şirketine ait olduğu açıkça düzenlenmiş olup, feshedilen finansal kiralama sözleşmesine konu mallar, kiralama şirketlerine ait olup bu mallar konkordato talep edilen şirketin mülkiyetinde değildir. Konkordato mahkemesince bu mallara dair verilmiş bir tedbir kararı da bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda davalı tarafça sözleşmenin feshi ile malın iade ve tesliminin kabul edildiği göz önüne alınarak davanın konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi ve sözleşmenin feshi nedeniyle, davalının sözleşmeye konu malı iade ile yükümlü olduğundan, davacının dava tarihinde haklı olduğu gözetilerek, yargılama giderleri ve davacı vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesinde usul ve yasaya aykırılık görülmemiş, davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan gerekçe ile: 1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 54,40 TL maktu istinaf harcı peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 4-İstinaf yargılama giderleri olarak; Davalı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere 16/10/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.