Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2020/1793 E. 2022/1852 K. 02.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1793 Esas
KARAR NO: 2022/1852
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 22/06/2020
NUMARASI: 2019/269 E. – 2020/332 K.
DAVANIN KONUSU: İstirdat (Ticari Satıma Konu Malın İadesi)
KARAR TARİHİ: 02/11/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında 26.07.2016 tarih ve … numaralı Finansal Kiralama Sözleşmesi akdedildiğini, iş bu sözleşme ile müvekkili şirketin davalıya makine ve ekipmanları finansal kiralama yoluyla kiralayarak teslim ettiğini, kiracı tarafından sözleşme gereğince ödenmesi gereken kira borçlarının vadesinde ödenmediğini, bunun üzerine Beyoğlu … Noterliğinin 27.02.2019 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesinin keşide edilerek borcun 60 gün içerisinde ödenmesi aksi takdirde sözleşmenin feshedileceğinin ihtar edildiğini, ihtarnamede belirtilen süre içerisinde bakiye borcun ödenmemesi üzerine sözleşmenin feshedildiğini, sözleşmenin feshinden sonra finansal kiralamaya konu malların da müvekkili şirkete iade edilmediğini, sözleşme konusu malların kaçırılmasının ve saklanmasının önlenmesini teminen İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/739 D.İş sayılı dosyasından ihtiyati tedbir kararı verildiğini, açıklanan nedenlerle; davalı tarafından iade edilmesi gereken sözleşmeye konu mal ve ekipmanlarının her kimin elinde bulunursa bulunsun müvekkili şirkete iadesine, ihtiyati tedbir kararının hüküm kesinleşinceye kadar devamına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin Mayıs 2016’da …Ltd.Şti’nden 1 adet biçerdöver satın almak istediğini ve şirketle anlaştığını, müvekkilinin satış bedeli karşılığı bir dizi senet düzenlediğini ve teslim ettiğini, tarafların senetlerin tamamı ödendiğinde noterde satış işlemini gerçekleştirmek hususunda anlaştığını, ödemeler devam ederken biçerdöverin zilyetliğinin müvekkiline bırakıldığını, satış bedeli henüz tamamlanmadığından noterdeki işlemlere geçilemediğini düşünen müvekkilinin, işbu davayla malın mülkiyetinin ……Ltd.Şti’ne değil … A.Ş’ye ait olduğunu ve finansal kiralama sözleşmesinde taraf gösterildiğini öğrendiğini, davacının sunduğu Beşiktaş … Noterliği’nin … numaralı 27 Şubat 2019 tarihli ihtarnamenin de müvekkiline ulaşmadığını, tebliğin muhtara yapıldığını, müvekkilinin imzasının taklit edildiğini, … A.Ş ile finansal kiralama sözleşmesinin yapılmadığını, bu sözleşmeyi devralmadığını ve bu şirkete hiç bir ödeme yapmadığını, biçerdöverin mülkiyetine sahip olduğunu düşündüğü Türkallar şirketine yüklü miktarda ödeme yapıldığını ve davanın reddini savunduğu anlaşılmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstanbul 12.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 22.06.2020 tarih ve 2019/269 Esas – 2020/332 Karar sayılı kararıyla; “Davalı tarafın borcu olan 2017 ve 2018 yıllarına ait %1 KDV dahil 18.979,63 Euro’yu da ödemiş olması nedeniyle bunun hem sözleşmeye onay verdiğinin, hem de savunmasının doğru olmadığına delil oluşturduğu ve bu nedenle de davalı tarafın kira borçlarını ödemediği, davacı tarafça usulüne uygun ihtara rağmen ödeme yapılmaması nedeniyle temerrüdünün oluştuğu ve davacı tarafça 6361 sayılı yasaya dayalı olarak haklı sebeple feshettiği, buna göre de kiralananın davacıya iadesi gerekirken, iadenin de sağlanmadığı bu nedenle de davacının sözleşmeyi haklı nedenle feshinin sonucu olarak iade talebinin kabulüne.” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davalı vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; “Müvekkil ile ihbar olunan … İnşaat Taahhüt Otomotiv İşleri İthalat İhracat ve Sanayi Limited Şirketi’nin ile 2016 yılında sözlü olarak yaptıkları anlaşmaya istinaden şirketin talebiyle ödemelerini düzenli olarak ihbar olunan şirkete yaptığını, müvekkilin bu anlaşma esnasında da sonrasında da dava konusu biçerdöverin davacı tarafa ait olduğunu bilmediğini, Müvekkilin ne davacı ile sözleşme imzaladığını ne de eksik bir ödemede bulunduğunu, müvekkil sözlü olarak anlaşmaya vardığı Türkallar şirketi ile ilişki içinde bulunarak düzenli olarak ödemelerini bu şirkete yaptığını, müvekkilin davacı ile kendi adına bir finansal kiralama sözleşmesi düzenlendiğinden haberi bulunmamakla birlikte tarafına işbu davanın ikame edilmesiyle haberdar olduğunu, Müvekkilin sözleşme akdetmek için …’ya verilen yetkinin 23.05.2016 tarihine kadar geçerli olduğunu ve başka bir biçerdöverin kiralanmasına ilişkin olduğunu, müvekkilin hiçbir şekilde söz konusu biçerdöver ile ilgili davacı tarafla finansal kiralama sözleşmesi yapmamış ve bu hususta yetki de vermediğini, Müvekkil tarafından davacıya hiçbir ödeme yapılmadığını, süresi geçen vekaletnameye dayalı olarak yapılan geçersiz sözleşmenin müvekkil tarafından ödeme yapıldığı ve bu nedenle bu sözleşmeye onay verdiği varsayımıyla haberdar dahi olunmayan sözleşmenin geçerli olduğuna kanaat getirilmesinin doğru olmadığını, Ödeme ve fesih ihtarnamesinin müvekkilin eşi …’a tebliğ edildiğini, ancak bu kişi tarafından evrakın hiç açılmadığını, müvekkilin şehir dışında olması nedeniyle ihtarname evrakı ile ilgili hiç bir bilgiye sahip olmadığını, Müvekkilden habersiz olarak geçersiz bir sözleşme akdedilerek müvekkilin borçlu konuma getirildiğini, müvekkilin iradesi bulunmaksızın sözleşmeye taraf olmasının ve borç altına sokulmasının kabul edilemeyeceğini.” beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması istenmiştir.
GEREKÇE: Dava, finansal kiralama konusu malın iadesi talebine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. 6361 Sayılı Finansal Kiralama Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu uyarınca finansal kiralama konusu malın mülkiyeti davacı finansal kiralama şirketine aittir. Sözleşmenin sona ermesiyle davacının malın iadesini isteme hakkı mevcuttur. Somut olayda, davalının finansal kira sözleşmelerinden doğan borç taksitlerini ödemeyerek temerrüde düştüğü, davacı tarafından gönderilen “Borçların 60 günlük süre içinde ödenmesi, aksi halde sözleşmelerin feshedilmiş olacağı, kiralanan malların 5 gün içinde teslim edilmesi gerektiği” içerikli noter ihtarnamesinin davalıya (eşi …’a) tebliğ edildiği, mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesinde davalının 18.979,63 Euro kira bedelini ödemediğinin tespit edildiği, tüm bu hususlar gözetildiğinde ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından, davalı vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-İstinaf yargılaması yönünden davalıdan alınması gereken 22.501,31 TL harçtan, peşin alınan 5.625,32 TL harcın mahsubu ile bakiye 16.875,99 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nun 361.maddesi uyarınca tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.02/11/2022