Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2020/1790 E. 2020/1969 K. 20.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1790 Esas
KARAR NO : 2020/1969 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 14/07/2020
NUMARASI : 2020/95 E. – 2020/107 K.
DAVANIN KONUSU: İhtiyati Tedbir
KARAR TARİHİ: 20/11/2020
İSTANBUL 2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ tarafından verilen 14/07/2020 tarihli kararına karşı taraf vekilinin istinaf başvurusu üzerine istinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :DAVA:Talep eden vekili dilekçesinde;Talep eden vekilinin dilekçesinde müvekkilinin … ibareli tescilli markasına çeşitli eklemeler yaparak sarı-mor renk kombinasyonu ile birlikte marka portföyü yaratmayı amaçladığını, bu şekilde birçok markasının tescilli olduğunu, beyanla karşı tarafın https://www…..com/ internet sitesinde ve https://www…..com/… https://www…..com/…. ibareli sosyal medya hesaplarındaki sarı-mor renk kombinasyonu kullanımlarının, müvekkilinin kurumsal renklerine ve ögelerine yakınlaştığını ve müvekkilinin imajından haksız yararlanmaya sebebiyet verdiğini ileri sürerek … ibaresini içeren ve “bagajında marka ismini taşıyan mor renkli kurye ” logosunu içeren kullanımların durdurulması, internet sitesi ve sosyal medya hesaplarına erişimin engellenmesine, bu ibareleri içeren her türlü tanıtım materyaline bulundukları yerde el konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:Karşı taraf vekili mürafa duruşmasında; Talep eden tarafın bahsettiği “…” markasının … ait olduğunu, müvekkili şirketin bu markada sahipliği bulunmadığını dolayısıyla ilk olarak husumet nedeniyle talebin reddi gerektiğini, perakendenin uzaktan satış sözleşmesine göre satış hizmeti verilmesi olduğunu, bu sektörde kullanılabilecek ifadelerin aşağı yukarı benzer olduğunu, getir, gelsin ifadelerinin kullanılabilecek kelimeler olduğunu, kelime kökenleri olarak farklı olduklarını, müvekkilinin kullandığı ibarenin talep eden ile karıştırmaya neden olmayacağını, benzer ifadeler olarak …. gibi kullanımların piyasada mevcut olduğunu, müvekkilinin Ordu ilinde hizmet verdiğini, talep edenin ise Ordu dışında beş büyük ilde hizmet verdiğini, bu açıdan da herhangi bir karıştırma durumu olmadığını, talep edenin sarı ve mor renk kombinasyonlarına ilişkin bizatihi renk olarak bir tescili olmadığını, bu sebeple de karıştırma ihtimaline neden olmayacağını belirterek, talep eden tarafın ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
MAHKEME KARARI: İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesinin 14.07.2020 tarihli – 2020/95 D.İŞ – 2020/107 K. sayılı kararıyla; “talep edenin markasının önceki tarihli olması, tasarımının ise renk içerecek şekilde oluşu ve sunulan delillerden talep edenin sarı-mor renkli ticari kullanımının önceden beri bilinir olduğu, her ne kadar renklerin sınırlarını ayırmanın güç olması ve ortalama tüketici için bir rengin nerede başlayıp nerede bittiği kuşkulu olsa da aleyhine tedbir talep edilenin renk kullanımının sınırı aşan bir benzerlik arzettiği, ortalama tüketicinin zihninde talep edeni çağrıştırabileği hususunda yaklaşık olarak bir kanaate ulaşılmıştır, öte taraftan davalı markasının ibare olarak davacının markasından farklı olduğu, kurye ile alışveriş hizmeti için motosikletli kurye işaretinin tanımlayıcı olma olasılığının bunun karıştırılmaya neden olabileceği olasılığına göre daha güçlü olduğu kanaatine ulaşıldığından bunlara ilişkin yaklaşık ispat koşulları oluşmadığı” gerekçesiyle 6100 sayılı HMK’nın 389-390 maddeleri ile 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 159.maddesi gereğince İHTİYATİ TEDBİR TALEBİNİN takdiren 100.000,00 TL (yüzbintürklirası) nakdi teminat veya aynı miktarda kesin ve süresiz banka teminat mektubu ibrazı şartıyla KISMEN KABULÜ İLE, Aleyhinde ihtiyati tedbir talep edilen tarafın sarı ve mor renkli renk kombinasyonlarını kullanmasının engellenmesine, bu şekildeki kullanımların internet ve sosyal medya hesaplarından çıkarılmasına, ayrıca her türlü tanıtım evrakında da çıkarılmasına, çıkarılamayan evrakların el konulmasına ve yeddi emine tevdine, “…” ibaresi ve marka taşıyan motorlu kurye logosunun sektörde yaygın olarak kullanılma ihtimaline binaen engellenmesine yönelik talebin reddine, 6100 sayılı HMK’nın 393/2 maddesi gereğince iş bu tedbirin, İstanbul İcra Dairesi aracı kılınarak infazına, 6100 sayılı HMK’nın 393/1 maddesi gereğince bugünden itibaren 1 hafta içinde teminat yatırılmadığı takdirde ya da teminat yatırılsa bile aynı süre içinde kararın infazı için ilgili icra dairesine başvurulmadığı takdirde iş bu tedbirin kendiliğinden kalkmış sayılmasına, Kararın taraflara tebliğine karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU: Karşı taraf vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; tedbir kararı verilmesinin objektif koşullarının bulunmadığını, davacının uyuşmazlığın çözümüne kadar zarara uğrama ihtimalinin bulunmadığını, tarafların farklı lokasyonlarda ve müşterilerinin çakışmadığı mahallerde faaliyetlerini sürdürdüklerini, tedbir kararı verilmemesi halinde sakınca yada zarar ihtimali bulunmadığını, -… markasının … adına tescilli olduğunu, fikri hak üzerinde tasarruf yetkisi bulunmadığını, müvekkiline husumet yöneltilmesinin mümkün bulunmadığını,-her iki tarafın faaliyetinin de “Mesafeli Satış” olarak nitelendirilmesi ve özel anlamda da online market faaliyeti olduğunu, siparişlerin moto kuryeler ile varma yarına ulaştırılarak, bedelinin internet ortamında ve uzaktan satış yöntemiyle tahsil edildiği konusunda kuşku bulunmadığını, “gelsineve” markası altındaki faaliyetin, talepte bulunan tarafın faaliyetine tecavüz eder nitelikte haksız rekabet teşkil ettiğinden bahsedilemeyeceğini, -davacının “…” markası altındaki faaliyetini beş büyük şehirde, “…” markası altındaki faaliyetin ise Ordu ilinde gerçekleştirildiğini, müşteri kitlesinin farklı olduğunu, -uyuşmazlık konusu markalarda yer alan ibarelerin benzerliğinden veya talep edenin markasındaki “…” ibaresinin özgünlük teşkil eden ayırıcı nitelikte bir vasfının bulunmadığını, -… ibaresi ve motorlu kuryelerde kullanımının talepte bulunanın kullandığı ibare ve markalar ile benzerliğinin bulunmadığını, karışıklığa yol açmayacağını, faaliyetin bir yönünün kurye faaliyeti olduğunu, kurye görevini gören personel ile motor tabir edilen küçük motosiklet unsuru birleştirilerek motorlu kurye olarak anıldığını, her firmanın faaliyetinin ana unsurlarını teşkil eden bu kişi ve araçlar üzerinde kendi ibare ve markalarının yer almasından daha doğal bir durum olmadığını, talebin bu yönüyle reddinin haklı olduğunu, -sarı-mor renk kombinasyonu kullanıldığından bahisle tedbir kararı verilemesinde isabet bulunmadığını, mahkemenin bu husustaki gerekçelerinin tümüyle hatalı olduğunu, kendi içinde çelişkili olduğunu, mahkemenin renklerin sınırlarını ayırmanın güç olduğunu ve tüketici için bir rengin nerde bitip nerde başladığının kuşkulu olduğunu açıkladığını, tartışmalı olduğunu belirttiğini, müvekkilinin Ordu’da bulunması nedeniyle ortalama tüketici kitlesinin aynı kitle olduğu ve etkileneceğinden bahsedilemeyeceğini, -davacının renk kombinasyonu tescilinin de bulunmadığını, -hükmedilen 100.000 TL teminatın müvekkilinin zararlarını karşılayamayacağını, -tedbir talebi renk kombinasyonu yönünden verilmekle el koyma toplatma kararı verilmesinin de yerinde olmadığını, beyanla kararın kaldırılarak talebin tümüyle reddine karar verilmesini talep etmiştir.Talep eden vekilinin istinafa cevap dilekçesinde; tedbir koşullarının oluştuğunu, ticari faaliyetlerin farklı lokasyonlarda gerçekleştirilmesine bağlı olarak müvekkilinin haklarının ihlal edilmediği iddiasının kabul edilebilir olmadığını, ticari faaliyelerin online platformlar üzerinde yapıldığını, tüketici kitlesinin örtüşmesine yol açacağını, müvekkilinin mor sarı renk üzerinde eskiye dayalı gerçek hak sahipliği bulunduğunu beyanla kararın onanmasını talep etmiştir.
DELİLLER:Talep eden tarafın dilekçesinin ekinde, Beşiktaş …. Noterliğinin 20/02/2020 tarihli … yevmiye numaralı tespit tutanağı ve eklerini ibraz ettiği, belgelerden 20/02/2020 tarihinde karşı tarafın https://www…..com/ internet sitesinde sayfa çıktıları alınarak tespit yapıldığı, yine aynı noterliğin 24/02/2020 tarihli … yevmiye numaralı tutanak ile gelsineve facebook sayfasının görsellerinin tespit edildiği, görülmüştür.Talep eden tarafça karşı tarafa keşide edilen ihtarname, gelsineve marka başvurusuna itiraz edildiğine ilişkin belge, talep eden tarafa ait marka tescil listesi sunulduğu, mahkeme tarafından marka tescil kayıtlarının celp edilmediği görülmüştür.
G E R E K Ç E :Talep eden vekilinin dilekçesinde müvekkilinin … ibareli sarı-mor renk kombinasyonu ile tescilli markalarına dayanarak karşı tarafın internet sitesi ve sosyal medya haseplarında sarı-mor renk kombinasyonu kullanımlarının durdurulması ve erişimin engellenmesine, bu ibareleri içeren her türlü tanıtım materyaline bulundukları yerde el konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece mürafaalı inceleme yapılarak tedbir talebinin kısmen kabulüne karar verilmiş, kabul edilen kısım yönünden karşı taraf vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Tedbir talebi web sitesi ve facebook hesabı üzerinde gerçekleştirilen Noter tespitlerine dayanarak yapılmışsa da, Noter tespiti yoluyla alınan çıktılarda sarı, lacivert, mavi, mor renkli kullanımların olduğu, bazı kullanımlarda sarı zemin üzerine mavi/lacivert, bazı kullanımlarda mavi/lacivert/mor zemin üzerine sarı kullanım bulunduğu, esasen mahkemenin de kararının gerekçesinde bu hususa değinerek ” her ne kadar renklerin sınırlarını ayırmanın güç olması ve ortalama tüketici için bir rengin nerede başlayıp nerede bittiği kuşkulu olsa da aleyhine tedbir talep edilenin renk kullanımının sınırı aşan bir benzerlik arzettiği” denilerek bu hususa vurgu yapıldığı, talep eden tarafın marka tescillerinin renkli örneklerinin getirtilmediği, internet sitesi ve sosyal medya hesabı üzerinde tespit yaptırılmadığı, talep edenin tescilli markasının renk markası olmadığı, tescil ve kullanımla bu renkler üzerinde hak sahibi olduğu iddiasının yargılamayı gerektirdiği, tedbir talebinin D.İş dosyasından talep edildiği, bu aşamada yaklaşık ispat koşullarının oluştuğundan bahsedilemeyeceği kanaatiyle, karşı taraf vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile mahkemenin 14.07.2020 tarihli tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle ;1-Karşı taraf vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince KABULÜNE 2- İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesinin 14.07.2020 tarihli – 2020/95 D.İŞ – 2020/107 K. sayılı tedbir kararının KALDIRILMASINA,3-İstinaf talebi kabul edildiğinden, istinaf peşin harcının talebi halinde istinaf başvurusunda bulunan tarafa iadesine,4-İstinaf yargılama giderleri olarak; 51,50 TL posta ücreti ve 148,60 TL başvuru harcı ücreti olmak üzere toplam 200,10 TL’nin …. AŞ’den tahsili ile … San.ve Tic. AŞ’ne verilmesine,5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 20/11/2020 tarihinde HMK’nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.