Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2020/1774 E. 2020/1560 K. 02.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1774 Esas
KARAR NO : 2020/1560 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 05/03/2019
NUMARASI : 2018/67 E. – 2019/65 K.
DAVANIN KONUSU: Patent (Manevi Tazminat İstemli)
KARAR TARİHİ: 02/10/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü : DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ile davalı arasında marka-patent başvuru tescil işlemlerinin yerine getirilmesi amacıyla 14/04/2015 tarihinde Final Patent Hizmet Sistemi Sözleşmesi imzalandığını, sözleşmeden doğan başvuru ve tescil işlemlerini yerine getirebilmesi için müvekkili tarafından davalı adına ayrı ayrı birden fazla vekaletname tanzim edildiğini ve davalıya gereken tüm yetkilerin verildiğini, müvekkili adına yapılması icap eden PCT işlemlerinin sonuçlanması 18 ay süren bir teknik inceleme gerektirdiğinden, davalıdan sonuç belgesini isteme imkanının olmadığını, başvuru belgelerinin müvekkiline gönderilmesi hususunun sözlü ve yazılı olarak defaatle davalıdan talep edildiğini, ancak tüm davalı tarafça tek bir başvuru belgesinin dahi gönderilmediğini, akabinde yapılan araştırma neticesinde davalının sözleşme ile üstlendiği işlemleri yerine getirmediği ve müvekkili adına gerekli başvurularda bulunmadığı hususunu tespit ettiklerini, müvekkilinin bu nedenle ticari prestijini ve itibarını kaybettiğini iddia ederek, davalının kusurunun müvekkili şirketin itibarının ve marka değerinini zedelenmesine ve dava konusu edilen patentlerin alınamamasına yol açması sebebiyle uğranılan 50.000,00 TL tutarında manevi zararın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.Dava dilekçesi, tensip tutanağı ve ön inceleme duruşma gün ve saatinin davalıya tebliğ edildiği, davalının cevap vermediği ve duruşmalara katılmadığı görülmüştür.
MAHKEME KARARI; Bakırköy 1.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 05/03/2019 tarihli 2018/67 Esas-2019/65 Karar sayılı kararıyla; “dava tarihinde ve halen yürürlükte bulunan SMK’nın 150 maddesi uyarınca, “Sınai mülkiyet hakkına tecavüz sayılan fiilleri işleyen kişiler, hak sahibinin zararını tazmin etmekle yükümlü” olduğu, bu yasal düzenlemenin manevi tazminatı da kapsadığı, olayda herhangi bir sınai mülkiyet hakkına tecavüz sayılan bir eylem bulunmayıp, sadece davalı marka patent vekilinin sözleşme ile üstlendiği edimini yerine getirmediği ve bu nedenle patent müracaatlarını yapmadığı iddiasında olduğu, davalının sözleşmeye aykırı olarak edimini yerine getirmemesinin yaptırımının maddi tazminat olabileceği, dava konusu olayda manevi tazminat koşulları oluşmadığı” gerekçesiyle; davanın reddine, karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU;Davacı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; dava dilekçesindeki beyanlarını tekrar ettiği, davalının hem sözleşme hükümlerine, hem BK çerçevesinde vekalet sözleşmesi hükümlerine, hemde Türk Patent ve Marka Kurumu Patent vekilleri ve Marka Vekilleri Meslek Kuralları ve Disiplin Yönetmeliği hükümlerine aykırı davrandığını, müvekkilinin başvuruların yapılmaması nedeniyle 2,5 yıl gibi bir zaman kaybettiğini, davalı tarafın üzerine düşen görevlerini gereği gibi yerine getirmediğini, müvekkilinin rakip firmaların gerisinde kalarak prestij ve itibar kaybettiğini beyanla mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesine karşı cevap vermemiştir.
GEREKÇE;Davacı vekilinin dava ve istinaf dilekçesinde, davacı ile davalı arasında yapılan sözleşme gereğince davalıya vekaletnameler verildiğini, davalının müvekkili adına uluslararası patent başvuruları yapacağını ancak yapmadığını, bu nedenle zaman kaybettiğini, rakiplerinden geri kaldığını, prestij ve itibar kaybettiğini beyanla manevi tazminat talep etmiştir. İlk derece mahkemesi gerekçeli kararında SMK 150. Maddesine yer vererek, “olayda herhangi bir sınai mülkiyet hakkına tecavüz sayılan bir eylem bulunmadığından” bahisle manevi tazminat talebinin reddine karar vermiştir. 6769 sayılı SMK 156/1 maddesinde, “bu kanunda ön görülen davalarda görevli mahkemenin Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi olduğunun” düzenlendiği, taraflar arasındaki uyuşmazlığın vekalet sözleşmesinden kaynaklandığı, vekalet sözleşmesinin Borçlar Kanunun’da 502-514 maddelerinde düzenlendiği ve vekalet sözleşmesinden kaynaklanan davaların Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiği, vekalet sözleşmesinin konusunu, patent başvurusuna ilişkin olmasının, davanın Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinde görülmesini gerektirmeyeceği, mahkemelerin görevinin HMK 1 maddesi gereğince kamu düzeninden olduğu ve resen dikkate alınması gerektiği kanaatiyle, davacının sair istinaf talepleri incelenmeksizin, davanın görevsiz mahkemede görülerek sonuçlandırılması nedeniyle, resen yapılan inceleme neticesinde, mahkeme kararının kaldırılmasına Asliye Hukuk Mahkemesine görevsizlik kararı vermek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle:1-Davacı vekilinin istinaf talepleri incelenmeksizin resen gözetilen sebeplerle, Bakırköy 1.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 05.03.2019 tarihli 2018/67 Esas – 2019/65 Karar sayılı kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-3 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, -Yargılamaya devam olunarak Dairemizin kararında işaret edildiği üzere görevsizlik kararı verilmek üzere, dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 2-İstinaf talebi kabul edildiğinden, istinaf peşin harcının talebi halinde davacıya iadesine, 3-İstinaf yargılama giderleri olarak; Davacı avansından kullanıldığı anlaşılan; 148,60 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 100,00 TL (posta-teb-müz) masrafının davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, 4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 02/10/2020 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.