Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2020/1766 E. 2020/1775 K. 22.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO 2020/1766 Esas
KARAR NO 2020/1775
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
NUMARASI : 2018/388
DAVANIN KONUSU: Marka (Tecavüzün Tespiti İstemli)
KARAR TARİHİ: 22/10/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:İLK DERECE MAHKEMESİNE AÇILAN DAVADA A-)Açılan dava ve iddia : İlk derece mahkemesince 24/09/2018 günlü tensip tutanağı ile davacı vekili tarafından takdiren 20.000,00 TL teminatın nakden veya muteber bir bankanın kesin ve süresiz teminat mektubu olarak 1 haftalık kesin süre içerisinde depo edilmesi halinde ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile 1-https://www…., 2-https:/… 3-https://…, 4-https://… 5-https:/… 6-https:/… 7-https://…. url adreslerine Türkiye’den erişimin tedbiren engellenmesine, yönünde ihtiyati tedbir konulmasına, kararın bir örneğinin Erişim Sağlayıcılar Birliğine gönderilmesine ilişkin verilen karar üzerine; Tedbire itiraz eden davalı vekili dilekçesi ve ilk derece mahkemesince görülen duruşmadaki beyanları ile, müvekkili dinlenmeden ve tebligat yapılmadan ihtiyati tedbir kararı verilmiş olduğunu, savunma haklarının kısıtlandığını, ayrıca erişimin engellenmesi talep edilen ve tedbiren engellenen internet sitelerindeki url uzantılarının neyi içerdiği, davacının marka haklarına herhangi bir kullanım oyup olmadığı ve ticari etki yaratacak bir durumun söz konusu olup olmadığı durumu tespit edilmeden tedbir kararı verildiğini, kaldı ki müvekkilin Türkiye’de hiçbir ticari faaliyetinin olmadığını, davacının bu yönde bir iddiasının da bulunmadığını, müvekkilinin kendi markalarını kullandığı sitesine erişimin engellenmesinin yasal dayanağı almadığını iddia ederek, ilk derece mahkemesince verilen 20/09/2018 tarihli ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
B-) Cevap ve Karşı Talepler :Davacı vekili dilekçesi ve ilk derece mahkemesince görülen duruşmadaki beyanları ile, tedbirin devamında müvekkilinin hukuki yararı olduğunu, mahkeme gecikmede sakınca bulunan hallerde karşı tarafı dinlemeden kararın verebileceğini, ayrıca davadan yeni haberdar olduklarını söylemelerinin de doğru olmadığını, eğer yeni haberdar oldularsa da Türkiye’de kendilerini etkileyen bir durum olmadığını savunarak, ihtiyati tedbire itirazın reddini istemiştir.
C-)İlk Derece Mahkemesi Kararı :İlk derece mahkemesince; “itirazın değerlendirilmesi bakımından İstanbul BAM 16. Hukuk dairesi fiili uygulamasıda gözetilerek, ihtiyati tedbir tarihi itibariyle ihtiyati tedbire konu internet url’leri üzerinden davacının marka haklarına bir tecavüz olup olmadığı, davalının kullanımının davacının haklarını ticari etki edecek şekilde ihlal edip etmediği yönünden rapor alınmasına ve rapor alındıktan sonra ihtiyati tedbir talebinin değerlendirilmesine karar verildiği, dosyanın tevdi olunduğu bilirkişi heyeti 12/06/2020 tarihli raporda sonuç olarak, “İhtiyati tedbire konu dava dilekçesi ekinde belirtilen 7 adet URL adresinde Türkiye üzerinden erişim sağlanamaması nedeniyle VPN yazılımı aracılığı ile incelemeler yapıldığı, söz konusu 7 internet adresinden, 3 tanesi VPN yazılımı ile dahi görüntülenemediği, heyetlerince görüntülenebilen bağlantıların tamamında kırmızı zemin üzerinde beyaz yazı ile davaya konu “…” ibaresinin kullanıldığı, ikinci cevap dilekçesinde belirtilen https://www…. internet adresi içeriğinde “…” markası kullanımı olup olmadığı yönüyle yapılan incelemede, sayfaya ait yapılmış olan fotoğraflı paylaşımlar ve fotoğraf albümünde birçok defa kırmızı zemin üzerinde beyaz “…” ibaresinin kullanıldığı görsellerin paylaşılmış olduğu, davalının ilgili internet sitelerindeki kullanımının Almanya’da tescilli markalarının tanıtımına yönelik olduğu, davalının adına tescilli “ …” ve “…” ibareli markalarını kullanmakta olduğu, ilgili internet sitelerinin davalının kurumsal sayfaları olup Almanya’daki şubelerini gösterdiği, sitelerde ürünlerin genel olarak tanıtımının yapıldığı ancak online alışverişin olmadığı, sitelerde iletişim bilgisi olarak yurtdışı adres ve telefon bilgilerinin yer aldığı, dava ve ihtiyati tedbir tarihi itibariyle ihtiyati tedbire konu internet url’leri üzerinden davacının marka haklarına bir tecavüz olmadığı, davalının kullanımının davacının haklarını ticari etki edecek şekilde ihlal etmediği, bu açıdan, SMK m.7 ve dolayısıyla m.29’un somut olaya uygulanma kabiliyetinin bulunmadığı” belirtilmiş olmakla, değişen delil durumu ve aldırılan bilirkişi raporuna göre, davalının ihtiyati tedbire itirazının kabulüne, mahkemece verilen 20/09/2018 tarihli ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına karar vermek gerektiği” gerekçesiyle değişen delil durumu ve aldırılan bilirkişi raporuna göre, davalının ihtiyati tedbire itirazının kabulüne, mahkemece verilen 20/09/2018 tarihli ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:Kararı davacı yan istinaf etmiş ve dilekçesinde mevcut delil durumunda hiçbir değişiklik bulunmadığını, bilirkişilerin hukuki yorumlarına istinaden ihtiyati tedbirin kaldırıldığını ilgili internet adreslerinde davacıya ait katalog görsellerinin de olduğunu, davada eser sahipliğinden kaynaklanan hak ihlalleri nedeni ile de dava açıldığı gözetildiğinde ihtiyati tedbirin kaldırılması kararının hatalı olduğunu…” beyanla kararın kaldırılması talep ve istinaf edilmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE :Talep; ihtiyati tedbirin kaldırılmasına ilişkin kararın istinafından ibarettir.İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.İİK 389. Maddeye göre ; Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. İİK.MADDE 396- Durum ve koşulların değiştiği sabit olursa, talep üzerine ihtiyati tedbirin değiştirilmesine veya kaldırılmasına teminat aranmaksızın karar verilebilir.Bilirkişi raporu; itiraza uğramış ve yeniden rapor alınma yoluna gidilmiş ise de; ilk derece mahkemesinin mevcut duruma göre ,delil durumundaki değişikliği nazara alarak ihtiyati tedbiri kaldırdığı anlaşılmakla, yaklaşık ispata ilişkin delil değişikliği kanaati ile verildiği anlaşılan karar yerinde olmakla istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan gerekçe ile 1 – Davacı yanın istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE2- İstinaf karar ve ilam harcı peşin yatırılmış olmakla ayrıca harç alınmasına yer olmadığına 3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden davacı yan üzerinde bırakılmasına 4- İnceleme duruşmasız olarak yapılmış olmakla ücreti vekalet tayin ve takdirine yer olmadığına Dair ; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu HMK 362/1-f maddesi gereğince KESİN olmak üzere 22/10/2020 tarihinde ve oy birliği ile karar verildi.