Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2020/1751 E. 2020/1905 K. 16.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1751 Esas
KARAR NO: 2020/1905
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 23/07/2020
NUMARASI: 2020/234 2020/229
DAVANIN KONUSU: İhtiyati Tedbir
KARAR TARİHİ: 16/11/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İLK DERECE MAHKEMESİNE AÇILAN DAVADA
A-)Açılan dava ve iddia : İhtiyati tedbir talep eden vekili dilekçesinde; besin maddeleri alanında faaliyet gösteren müvekkilinin, “…” markaları ve “…” ibaresini ön ek olarak ihtiva eden markalarının TPMK nezdinde uzun yıllardır tescillerle koruma altında olduğunu, müvekkiline ait en eskisi 2000 yılına dayanan … ibareli markalar üzerinde öncelikli hak sahibi olduğunu, ancak hal böyle iken, karşı yanın müvekilinin gerçek, üstün ve öncelikli hak sahibi olduğu ve sektöründe tanınmış “…” markasını birebir taklit etmek suretiyle aynı tür mallar üzerinde kullandığını, aleyhinde tedbir istenen şirketin kullandığı …”, “…” ve “…” markalarının, müvekkilinin tanınmış markası ve ticaret unvanı olan … ibaresi ile birebir aynı olduğunu, söz konusu markaların müvekkili markaları ile iltibasa yol açacak derecede benzer ve taklit olduğunu, bu hususun Muğla 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2019/148 D. İş sayılı dosyasından alınan rapor ile de sabit olduğunu ve bu durumun müvekkilinin marka haklarına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğini iddia ederek, müvekkiline ait “…” markalarını taşıyan karşı yana ait ürünlerin ve bunlara ait her türlü tanıtım materyalinin ihracının, ithalinin, üretiminin, satışının, pazarlamasının, dağıtımının ve ticari maksatla elde bulundurmasının, depolanmasının önlenmesi, toplatılarak yed-i emine teslimi ile karşı yanın sosyal medya hesaplarındaki ve internetteki ve diğer mecralardaki “…”, “…” ve “…” ibarelerini içeren tüm tanıtım ve kullanımlarının durdurulması, mütecaviz kullanımların web sitesi içeriğinden çıkartılması ve bu mümkün olmadığı taktirde web sitelerine erişimin tedbiren önlenmesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
B-)İlk Derece Mahkemesi Kararı : İlk derece mahkemesince; “.. aleyhinde tedbir talep edilen taraf kullanımlarının tescilli markasına dayandığı, markasını tescil edilmiş halinden farklılaştırarak kullanım yoluyla tecavüz yönünde yeterli delil sunulmadığı, davalının adına tescilli markanın hükümsüzlüğü yönünden de bu aşamada talep ve dava bulunmadığı anlaşıldığından, yasal unsurları oluşmayan tedbir talebinin reddine ….” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Kararı talep eden yan istinaf etmiş ve dilekçesinde özetle “….6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu (SMK) ile getirilen “Önceki tarihli hakların etkisi” başlıklı 155. maddesi, “Marka, patent veya tasarım hakkı sahibi, kendi hakkından daha önceki rüçhan veya başvuru tarihine sahip hak sahiplerinin açmış olduğu tecavüz davasında, sahip olduğu sınai mülkiyet hakkını savunma gerekçesi olarak ileri süremez.” hükmünü amirdir. Sayın Yerel Mahkeme’nin red kararında bahsedilen ve aleyhine tedbir talep edilen firmaya ait tesciller; … sayılı … ve … sayılı … markaları olup, söz konusu marka tescillerinin ikisinin de “2014” senesinde yapılmış başvurular olduğu anlaşılmaktadır.Müvekkilmiz şirket ise, hem tescil hem de kullanıma dayalı olarak, markayı yaratan, ihdas ve istimal eden ve piyasada maruf hale getiren sıtafıyla … markalarının gerçek, üstün ve öncelikli hak sahibidir. müvekkilimiz tarafından aleyhine tedbir talep edilen şirketin haksız kullanımı aleyhine delil tespiti talep edilmiştir. Yapılan delil tespiti neticesinde, aleyhine tedbir talep edilenin kullanımlarının müvekkil markalarına benzerliği ve böylelikle, marka tecevüz ve haksız rekabet teşkil ettiği teyit edilmiştir. Delillerin tespitini ve aleyhine tedbir istenenin yine yukarıda ayrıntılarına yer vermiş olduğumuz üzere itirazlarının TÜRKPATENT YİDK tarafından reddini müteakip, müvekkilmizce aleyhine tedbir talep edilen şirkete ikinci bir ihtarname gönderilmişse de, aleyhine tedbir istenen söz konusu ihtarnameyi de cevapsız bırakmış ve mütecaviz fiillerini sonlandırmamıştır. Beyoğlu … Noterliği’nin 24 Ekim 2019 tarihli ve … yevmiye no.lu ihtarnamesinin bir kopyası da tedbir dilekçemizde Ek-13’te sunulmuştur. Aleyhine tespit istenenin, TÜRKPATENT Kararı, Delil Tespit Raporu ve ihtarnameler sonrasında da haksız kullanımı sona erdirmemesi üzerine, müvekkilimizin markaya tecavüz ve haksız rekabet teşkil eden fiillerinin durdurulmasına ve önlenmesine yönelik tedbir talep etmekten başka çaresi kalmamıştır. Görüldüğü üzere, Delil Tespit dosyasından alınan Bilirkişi Raporu, E-tespit, İhtarnameler, TÜRKPATENT Kararı ile müvekkilimizin … markalarına ilişkin tescil ve kullanıma dayalı gerçek hak sahipliği, markalarının eskiye dayalı kullanımı ve tanınmışlığına ilişkin kapsamlı ve ayrıntılı deliller dahil dilekçelerimizde yer verdiğimiz bilgi ve belgelerin tümü, bu aşamada tedbirin verilebilmesi için yeterli bilgi ve belge bulunduğunu ve müvekkilimizin davanın esası yönünden haklılığı yaklaşık bir kanaate ulaşacak ölçüde ispat etmektedir…” denilerek kararın kaldırılması ve ihtiyati tedbir kararı verilmesi talep ve istinaf edilmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dava ; ihtiyati tedbir kararı verilmesi isteminden ibarettir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Talep eden taraf; marka hakkına dayalı olarak karşı yan ürünlerindeki marka kullanımının haksız olduğunun tespiti ve önlenmesini talep etmektedir. Davacı yanca ; davalı yan aleyhine Bakırköy 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’ne marka hükümsüzlüğü ve terkini taleplerini de içeren dava ikame ettiği görülmektedir. Geçiçi hukuki koruma yargılamasını asıl hukuki koruma yargılamasından ayıran özelliklerden biri ispat ölçüsü noktasındadır. HMK’nın ihtiyati tedbirle ilgili 390. maddesinin gerekçesinde tedbir kararı verilmesi için yaklaşık ispatın yeterli olduğu ifade edilmiştir. 6769 Sayılı Yasa 155. Maddeye göre Marka, patent veya tasarım hakkı sahibi, kendi hakkından daha önceki rüçhan veya başvuru tarihine sahip hak sahiplerinin açmış olduğu tecavüz davasında, sahip olduğu sınai mülkiyet hakkını savunma gerekçesi olarak ileri süremez. Somut olayda Aleyhine tespit istenene ait tedbir talep edilen firmaya ait tesciller; … sayılı … ve … sayılı … markaları olup dosya içeriğinde bulunan, TÜRKPATENT Kararı, Delil Tespit Raporu ve ihtarnameler nazara alındığında davacının ihtiyati tedbir için aranan yaklaşık ispat şartını yerine getirdiğinden ilk derece mahkemesinin tedbirin reddine ilişkin kararının kaldırılmasına tedbir talebi ile ilgili karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M:Yukarıda açıklanan gerekçe ile 1 – İhtiyati tedbir talep eden yan vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353-1-a-6 maddesi gereğince KABULÜNE ; İlk derece mahkemesi kararının KALDIRILMASINA ; İhtiyati tedbir kararı verilmesi için dosyanın İLK DERECE MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE 2- İstinaf peşin harcının talebi halinde istinaf eden talep sahibine iade edilmesine 3- İstinaf yargılama gideri olan başvuru harcı gideri 148,60 TL, tebligat gideri 19,00 TL, posta gideri 54,50 TL ki toplam 222,10 TL yargılama giderinin aleyhine tedbir talep edilen taraftan alınıp tedbir talep eden tarafa ödenmesine 4- İnceleme duruşmasız olarak yapılmış olmakla ücreti vekalet tayin ve takdirine yer olmadığına Dair ; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu HMK 362/1-f maddesi gereğince KESİN olmak üzere 16/11/2020 tarihinde ve oy birliği ile karar verildi.