Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2020/1732 E. 2020/1562 K. 02.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1732 Esas
KARAR NO : 2020/1562 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 10/02/2020
NUMARASI : 2015/808 E. – 2020/120 K.
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 02/10/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü : DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirketin … isimli eserin yapımcısı olduğunu, dava dışı …..A.Ş ile müvekkili arasında 21.10.2013 tarihli sözleşme ve 23.10.2013 tarihli ek sözleşme uyarınca eserin belirli bölge üzerinde ve genelindeki sinema salonlarında gösterimi ile elde edilecek geliri toplama ve tahsilinin %5 oranında komisyon ücreti karşılığında ….A.Ş’ne bırakıldığını, …..A.Ş’nin sözleşme ile yüklenilen edim ve taahhütlerin ….A.Ş’nin müvekkili ile akdedilen sözleşme ve ek sözleşme öncesinde davalı … ile imzalamış olduğu 28.02.2013 tarihli faktoring sözleşmesi uyarınca sözleşmenin 16.maddesindeki yasağa rağmen temlik edildiğini, mezkur sözleşme ve ek sözleşme uyarınca eserin gişe gelirinden doğan alacak ile ilgili olarak müvekkili şirket tarafından …A.Ş’ne son olarak 2014 yılı Şubat ayında 11.897.367,53 TL, Mart ayında 15.347.685,17 TL, Nisan ayında 2.298.671,75 TL fatura kesildiğini, …..A.Ş tarafından da dağıtım bedeli adı %5 komisyona ilişkin sözleşmesel alacaklarının müvekkili şirkete fatura edilmiş ise de; süreç içerisinde …….A.Ş tarafından müvekkili şirkete 3.kişi sinema işletmelerinden tahsil ettiği bedellere ilişkin bilgi verilmemeye başlanması sebebiyle sözleşme ve ek sözleşme uyarınca hangi tutarda gelir toplandığı ve davalı şirket ile imzalamış oldukları faktoring sözleşmesi uyarınca ne kadarının davalı şirketçe tahsil edildiğinin müvekkili tarafından bilinmediğini, …..A.Ş’nin borca batık hale geldiğini bilen davalı … şirketi tarafından hukuka aykırı faktoring sözleşmeleri dayanak gösterilmek suretiyle, müvekkiline ait gösterim bedellerinin haksız ve hukuka aykırı şekilde tahsil edildiğini ve müvekkilinin zarara uğradığını faktoring sözleşmesinin geçersiz olduğunu beyanla; davalı şirketin … isimli filmin gösterim bedeli olarak 3.kişi sinema işletmecilerinden tahsil ettiği müvekkili şirket alacaklarının tespiti ile tahsil tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte müvekkili şirkete ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde : Dava dışı ….A.Ş ile müvekkili arasında 28.02.2013 tarihli faktoring sözleşmesi imzalandığını ve sözleşme kapsamında ….A.Ş’nin alacaklarını müvekkili şirkete devrettiğini, sözleşmeye konu devir olunan alacakların …A.Ş’nin sinema işletmecileri ile arasındaki ticari ilişkiden kaynaklı alacaklar olup, faturaya bağlanmış ve müvekkili şirkete Alacak Bildirim Formu ile devredilmiş alacaklar olduğunu, devir olunan faturalar ile alacakların tahsil edildiğini, mükerrer temliklerin önlenmesi için temlik keyfiyetinin faturalara işlendiğini, faktoring işleminin taraflarının faktor, müşteri ve borçlu olup, müvekkili şirket tarafından müşteri ve borçlular arasındaki ilişkinin gerçek bir ticari ilişkiden kaynaklandığını, herhangi bir yasal zorunluluk bulunmamasına rağmen bildirimli faktoring işlemi yaparak borçlulara ihbarda bulunulduğunu, müvekkili şirketin bunun dışında konusu ve tarafları farklı bir alacak konusunu, tarafları farklı bir lisans devir sözleşmesini inceleme yükümlülüğünün bulunmadığını, kendilerine devredilen faturaların bir kısmında “…” filmine ait gösterim ücretleri yer alırken bir kısmın da bu film ile birlikte başkaca filmlere ait gösterim bedeli yer almakta olduğunu, bir kısmında ise bahse konu işe ilişkin gösterim bedelinin yer almadığını, ….A.Ş’nin fatura borçluları …A.Ş ve ….A.Ş arasındaki ticari ilişkinin bahse konu filmin gösterim tarihinden önceye dayandığı, bu ticari ilişkiden doğan alacakların 19.07.2013 tarihinden itibaren müvekkiline temlik edilmeye başlanıldığını, bahse konu film gösteri ücretinin yer aldığı faturaların ise 28.02.2014 tarihinden itibaren müvekkili şirkete devredilmeye başlanıldığını, faturalardan tahsil edilen bedellerinin ise …A.Ş’ne ödendiği, 21.10.2013 tarihli dayanılan sözleşmede davacının bahse konu filmin yapımcısı olduğu ve bu eserin işletme hakkının, sinema salonlarına dağıtım hakkının, sözleşme yapma, işletme hak ve yetkilerinin ….A.Ş’ne devredildiğinin görüldüğü ve sözleşmenin 3.maddesinde işletme haklarının sözleşme süresi boyunca münhasıran ….A.Ş’ne devrinin düzenlendiğini, bu maddeye göre davacı şirketin esere ilişkin dağıtım, gösteri ve işletme haklarını münhasıran devretmiş olması nedeniyle ….A.Ş’nin sinema salonları ile kendi nam ve hesabına sözleşme yapma hakkının bulunduğunu ve sözleşmenin 5.1 ve 8.1.maddesinde esere ilişkin sinema salonları ile sözleşme yapma hakları ve mali yönden tüm hak ve yetkilerin ….A.Ş’ne devredildiği vurgulanmakta ve açıkça hakkın devrinden bahsedildiğinden buna göre bir temsil yetkisinden söz edilemeyeceğini, yine sözleşmenin 8.2.maddesine göre ….A.Ş’nin gösterim gelirlerini tahsil etmemesi, edememesi veya sinema salonlarının gelirleri ödemese dahi lisans veren payın KDV’si ile birlikte lisans verene ödeneceğinini kararlaştırıldığını, tahsil edilmeyen/edilemeyen gösterim gelirlerinin dahi …A.Ş tarafından davacıya ödenmesi yükümlülüğü yüklenmiş olduğundan ….A.Ş’nin üstlendiği borcun dolaylı temsil veya vekalet akdine dayalı olduğunu da iddia edilemeyeceğini, …..A.Ş’nin davacı tarafın doğrudan veya dolaylı olarak temsilcisi olmadığı ve lisans veren payının ayrı …A.Ş’nin sinema salonlarına olan alacaklarının ayrı olduğu, buna göre de …A.Ş’nin davacı hesabına değil kendi nam ve hesabına göre hareket ettiği, davacının, alacağını lisans payı olarak nitelendirdiğini, bu nedenle dolaylı temsilin söz konusu olmadığını, yine …A.Ş ile davacı arasında dolaylı temsile dayalı bir vekalet akdi bulunmamakla birlikte bir an için dolaylı temsil yetkisi verildiği varsayılsa dahi bu yetki ve sınırları müvekkiline bildirmediğinden müvekkili aleyhine ileri sürülemeyeceği, müvekkilinin faktoring hükümlerine davranmadığı ve iyi niyetli olmadığına ilişkin iddialarının asılsın olduğunu, zira müvekkilinin …A.Ş ile sinema işletmecileri arasındaki ticari ilişkinin gerçekliğini tevsik dışında bir yükümlülüğünün bulunmadığını ve bu yükümlülüğü de yerine getirdiğini, aynı sektörde faaliyet gösteren sinema işletmecilerin dahi bilmediği ve müvekkili şirkete ödeme yapıldığı dikkate alındığında …A.Ş’nin sadece dağıtıcı olarak hareket ettiği iddiasının müvekkili tarafından bilinmesinin mümkün olmadığını, kaldı ki davacı ile davalı arasındaki sözleşmenin lisans sözleşmesi niteliğinde olduğundan müvekkilinin iyi niyetli olup olmadığının araştırılmasının da gerekmediğini, yasal mevzuata göre hareket ettiğini, haksız, ahlaka aykırı, davacıyı zarara uğratacak hareketin bulunmadığını, iyi niyetli olduğunu ve tüm bu nedenlerle davanın reddini talep etmiştir.
MAHKEME KARARI; İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 10/02/2020tarihli 2015/808 Esas-2020/120 Karar sayılı kararıyla; “dosya taraflarının her ikisinin de tacir olduğu, işin de her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili ve bu nedenle de 6102 sayılı yasanın 4 ve 5.maddelerinde ön görülen şartlar var ise de; mahkeme ile Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi arasında özel ve genel görev yetkisi bulunduğundan 5846 sayılı yasanın 76.maddesi ile atıf yapılan 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun 156/1 maddesi Uyarınca bu davaya bakma görevinin İstanbul Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi olduğuna kanaat getirildiği” gerekçesiyle; davacının davasının HMK 114/1-c maddesindeki görev dava şartı yokluğundan HMK 115/2 maddesi gereği usulden reddine, karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU; Davacı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; dava konusu alacağın 5864 Sayılı Kanun kapsamında değerlendirilemeyeceğini, müvekkilinin …. isimli filmin yapımcısı olduğunu, filmin sinemalarda gösterim bedelinin komisyon karşılığında Tiglon tarafından toplandığını, bir süre sonra kendilerine Tiglon tarafından ödeme yapılmamaya başlandığını, yaptıkları araştırmada … gösterim gelirlerinin hukuka aykırı şekilde davalı … şirketine devrettiğini öğrendiklerini, … TBK 509/f.1 maddesi çerçevesinde, tasarruf yetkisi bulunmaması nedeniyle; davalı … şirketinin geçersiz temlik işlemi nedeniyle tahsil ettiği müvekkilinin alacaklarının iade etmesinin talep edildiğini, davanın eserin mali hakları yada lisans bedeliyle ilgili olmadığını, sözleşmenin 6. Maddesinde düzenlendiği üzere, filmin sinemalarda gösterim bedelinin toplama ve tahsil işinin %5 komisyon karşılığında … verildiğini, 16. Madde de devir/temlik yasağı bulunduğunu, uyuşmazlığın TTk ve 6306 Sayılı Kanun’un 12/f.2 maddesi gereğince çözümlenmesi gerektiğini, dosyada alınan bilirkişi raporu ile de, davacı ile … arasındaki ilişkinin lisans sözleşmesi olmadığı dolaylı temsil (vekalet) ilişkisi kapsamında çözümlenmesi gerektiğinin tespit edildiğini, beyanla mahkeme kararının kaldırılarak, dosyanın yargılamaya devam edilmek üzere mahkemesine gönderilmesini talep etmiştir.Davalı vekili istinaf dilekçesine karşı cevabında; mahkeme kararının yerinde olduğunu ve davaya cevap dilekçesindeki beyanlarını tekrarla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddini talep etmiştir.
GEREKÇE; Davacı vekilinin dava ve istinaf dilekçesinde, yapımcısı olduğunu beyan ettiği … isimli sinema filminin, sinemalarda gösterim bedelinin toplanması ve tahsil işinin dava dışı ….A.Ş.’ye verildiğini, … %5 komisyon karşılığında işi üstlendiğini, sözleşmenin 16. Maddesinde devir/temlik yasağı bulunmasına rağmen, … müvekkiline ait alacağı davalı … Şirketine devrettiğini, davalı şirketin geçersiz temlik nedeniyle tahsil ettiği bedelleri müvekkiline ödemesi gerektiğini ileri sürdüğü, ilk derece mahkemesince mahkemenin görevsizliğine, İstanbul Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğuna karar verilmiştir.5846 sayılı FSEK’nun 76.maddesinde “Bu kanunun düzenlediği hukuki ilişkilerden doğan dava ve işler ile bu kanundan kaynaklanan ceza davalarında görevli mahkeme sınai mülkiyet kanunun 156.maddesinin 1.fıkrasında belirtilen mahkemelerdir” hükmü düzenlenmiştir. Davacı ile dava dışı … arasındaki sözleşmede, Sözleşmenin Konusu başlıklı 3. Maddesinde “..Eser’in; tüm bölge üzerinde ve genelindeki sinema salonlarında ücretli bilet karşılığında gösterilmesi, gösterimi ve temsil ile sinema salonlarında ücretli bilet karşılığında işletme haklarının sözleşme süresi boyunca münhasıran … devri ve tüm bunlara ilişkin faaliyetler ile, tarafların hak ve yükümlülüklerinin belirlenmesi, işbu sözleşmenin konusunu teşkil eder” hükmü düzenlenmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın konusunu, dava dışı … ile davalı şirket arasında yapılan faktoring sözleşmesi çerçevesinde; … tarafından davalı şirkete yapılan temlik işleminin geçerli olup olmadığı ve davalı şirketin tahsil ettiği gösterim bedellerini iade ile yükümlü olup olmadığı oluşturmaktadır. Temlik işleminin geçerli olup olmadığının tespitinde ise davacı şirket ile Tiglon arasındaki sözleşme hükümlerinin de incelenmesi gerektiği, sözleşmenin 3. Maddesinde düzenlenen konusundan, ihtilafın çözümünde 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu hükümlerinin de uygulanacağı kanaatine ulaşıldığı, ilk derece mahkemesince FSEK 76. Madde gereğince görevsizlik kararı verilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu kanaatiyle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçe ile:1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE,2-Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4-İstinaf yargılama giderleri olarak; davacı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 02/10/2020 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.