Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2020/172 E. 2020/106 K. 24.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2020/172 Esas
KARAR NO : 2020/106
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 16/07/2019
NUMARASI : 2019/233 2019/275
DAVANIN KONUSU: Patent (Maddi Tazminat İstemli)|Patent (Manevi Tazminat İstemli)
KARAR TARİHİ: 24/01/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili, davalının müvekkilinin patent haklarına tecavüz ettiğini iddia ederek, tecavüzün tespiti, durdurulması, önlenmesi, verilmesi ile maddi ve manevi tazminata hükmedilmesini istemiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, başlangıçta 2019/4 esas sırasına kaydı yapılan davanın 09/07/2019 tarihli duruşmasının 1 nolu ara kararıyla davacının maddi ve manevi tazminata ilişkin taleplerinin bu dosyadan tefriki ile ayrı bir esasa kaydına, tespit ve men talepleri yönünden bu dosya üzerinden davanın devamına karar verilmiş ve bu ara karar doğrultusunda tazminat talepleri yönünden dava mahkemenin 2019/233 esas sırasına kaydı yapılarak 16/07/2019 tarihinde davanın maddi ve manevi tazminat davası olduğu, arabuluculuk dava şartının yerine getirilmediği gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiş, kararı davalı vekili istinaf etmiştir. Davalı vekili istinaf sebebi olarak; yerel mahkeme tarafından vekalet ücreti takdir edilmediğini, bu durumun usul ve yasaya aykırı olduğunu bildirmiştir.
GEREKÇE:İstinaf incelemesi için dairemiz önüne gelen dava, patent haklarına tecavüze dayalı maddi ve manevi tazminat davasıdır. Mahkemece davanın tazminat ve alacak davası olması nedeniyle arabuluculuk dava şartının yerine getirilmemiş olması nedeniyle yazılı şekilde davanın usulden reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamakta ise de, AAÜT uyarınca davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi usul ve yasaya aykırıdır. Her ne kadar davacı vekilince istinafa cevap dilekçesinde kararın tefrik sonucu usulden red kararı olması nedeniyle vekalet ücretine hükmedilmemesinin doğru olduğu belirtilmiş ise de, yargılamanın mahkemenin 2019/4 esas sırasında kayıtlı dava dosyasında devam ettiği, davalı vekilinin beyanda bulunduğu, duruşmaya katıldığı gözetildiğinde, davacı vekilinin bu beyanları yerinde değildir. Hal böyle olunca davalı vekilinin istinaf talebinin kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Davalı vekilinin istinaf talebinin KABULÜNE, 2-Bakırköy 1.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 16/07/2019 gün, 2019/233 Esas, 2019/275 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Arabulucuya müracaat edilmeden davanın açılması nedeniyle, davacının davasının dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine,4-Alınması gereken 54,40 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına, 5-Davalı lehine AAÜT uyarınca belirlenen 2.455,00 TL vekalet ücretinin (tefrik işlemi ön inceleme için duruşma belirleme tutanağı doğrultusunda yapıldığından tarifedeki ücretin yarısı oranında) davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 6-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,7-İstinaf peşin harcının talebi halinde davalıya iadesine, 8- İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan yargılama gideri olan 121,30 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 57,50 TL posta masrafı olmak üzere toplam 178,80 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 9-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 10-Gerek ilk derecede gerekse istinaf aşamasında yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısımların karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nun 353/1-a-4 maddesi uyarınca oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.24/01/2020