Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2020/171 E. 2020/110 K. 24.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2020/171 Esas
KARAR NO: 2020/110
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUKMAHKEMESİ
TARİHİ: 03/10/2019
NUMARASI: 2017/321 E. – 2019/325 K.
DAVA: Marka (Marka İtibarının Kaybı Nedeniyle Tazminat İstemli)
KARAR TARİHİ: 24/01/2020
İstinaf incelemesi üzerine Dairemize gelen dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekilinin dava dilekçesinde; müvekkilinin büfecilik hizmetleri kapsamında ticari faaliyet gösterdiğini, 13 ilde toplam 56 şubede hizmet sunduğunu, bu derece kapsamlı bir alanda faaliyet göstermesinin sebebinin güçlü bir franchise yapısı kurmasından kaynaklandığını, …’nın 2010 yılında Türkiye’nin en iyi büfesi seçildiğini, müvekkilinin TPE nezdinde tescilli çok sayıda markası olduğunu, davalının herhangi bir yasal dayanağı olmamasına rağmen işyerinde … markasını kullandığını ve bu haksız kullanımın 2016/74 D.iş sayılı tespit dosyası ile bilirkişi marifetiyle tespit edildiğini, davalının marka hakkına tecavüz eyleminden dolayı müvekkilinin yoksun olduğu kârın 556 sayılı KHK 66/a bendine göre hesaplanmasını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla zararlarını tam olarak tespit edilebildiği anda harcı tamamlanarak artırmak üzere ayrıca itibar tazminatına hükmedilmesini, 500,00 TL maddi ve 500,00 TL manevi ve 500,00 TL itibarının uğradı zarar medeniyle itibar tazminatına hükmedilmesini, masrafı davalıdan alınarak hükmün tirajı en yüksek gazetelerden biri ile ilanına, karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalının davaya cevap vermediği anlaşılmıştır. Bakırköy 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 03/10/2019 tarihli 2017/321 Esas-2019/325 Karar sayılı kararıyla ; ” Davacının davasının kısmen kabulü ile; -Davalının davacıya ait “… ve …” esas unsurlu markalara ve bu markalardan doğan haklarına tecavüzünün tespitine, önlenmesine, men’ine, bu suretle tecavüz teşkil eden davalı yana ait tabelaların sökülmesine, reklam vasıtası basılı evrak ve ürünlerin toplatılmasına, -12.287,50 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, -500,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, -İtibar tazminatı talebinin reddine” karar verilmiştir. Kararı istinaf eden davacı vekiline kararın 10/11/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davacı vekilinin karar tebliğinden önce 04/10/2019 ve 29/11/2019 tarihlerinde süre tutum dilekçeleri ibraz ederek ” gerekçeli karar tebliğ edildiğinde gerekçeli istinaf dilekçesi sunma hakları saklı kalmak kaydıyla, istinaf incelemesine sunduğunu bildirdiği ve istinaf incelemesi neticesinde, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesine talep ettiğini ” beyan ettiği, 04/10/2019 tarihinde istinaf harcını yatırdığı, HMK’nun 345.maddesinde öngörülen iki haftalık istinaf başvuru süresinin 25/11/2019 günü sona ermesine rağmen davacı vekilinin 08/01/2020 tarihinde gerekçeli istinaf dilekçesi ibraz ettiği görülmüştür. 6100 Sayılı HMK 342 . madde de istinaf dilekçesinde bulunması gereken hususların açıklandığı, 342/e bendinde; “Başvuru sebepleri ve gerekçesinin” bulunması zorunlu olduğunun belirtildiği, HMK 355. Madde de “istinaf incelemesinin, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılacağı, ancak Bölge Adliye Mahkemesi’nin kamu düzenine aykırılık görmesi halinde bunu resen gözeteceğinin” düzenlendiği, davacı vekilinin 04/10/2019 tarihli süre tutum dilekçesinde, hangi nedenlere dayalı olarak istinaf başvurusunda bulunduğunun açıklanmadığı, süresinden sonra ibraz edilen dilekçedeki sebeplerin dikkate alınamayacağı, yapılan incelemede, yargılama ve hükümde kamu düzenine aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, süresinde usulüne uygun istinaf başvurusu bulunmadığından, başvurunun usulden reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M:Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 355 ve 342.maddeleri uyarınca usulden REDDİNE, 2-Alınması gereken 54,40 TL harcın peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 10 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irad kaydına, 3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay ilgili Hukuk Dairesinde temyiz yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile karar verildi. 24/01/2020