Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2020/1701 E. 2022/761 K. 28.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1701 Esas
KARAR NO: 2022/761
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/07/2019
NUMARASI: 2017/515 2019/892
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 28/04/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, müvekkilinin davalıdan … A.Ş’ye ait 20.10.2014 keşide tarihli, 20.000,00 TL tutarı çekten dolayı alacaklı olduğunu, davalının borçlu olduğu çek tutarının 9.995,00 TL’sinin müvekkilinin yeğeni …’ın … Bankası Topraklı şubesinde hesabına ödediğini, davalının kalan borcu ödeyeceğini söylemesi nedeniyle müvekkilinin söz konusu çekin tahsili için süresinde bankaya ibraz etmediğini, aradan geçen süreye rağmen davalı tarafça çekin kalan tutarı ödenmeyince davalı aleyhine Ankara … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile ilamsız yolla takip başlandığını, davalının icra takibine itiraz ettiğini, davalının bu itirazının haksız ve hukuka aykırı olduğunu, bu nedenle davalının adı geçen icra dosyasına yaptığı itirazın 10.000,00 TL’lik kızım yönünden iptaline, takibin bu kısım yönünden devamına, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkili aleyhine Ankara … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından ilamsız icra takibi başlatıldığı ve ödeme emrnin 12/01/2015 tarihinde müvekkile tebliğ edildiğini, icra takibi dosyasında alacaklı olarak görülen şahsa müvekkil …’in hiçbir borcu bulunmaması nedeniyle takibe itiraz ettiğini, bu bağlamda icra takbiinde davacının haksız ve kötüniyetli olduğunu belirterek davanın reddine, haksız ve kötü niyetli olan alacaklı hakkında takip konusu alacağın %20 sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini talep etmiştir. Mahkemece, toplanan delillere göre; “Dava itirazın iptali davasıdır. Davacı taraf para alacağını icra takibine konu etmiş davalı taraf ise yetki itirazında bulunmuş esas yönünden ise borcunun bulunmadığını söylemiştir. Bir miktar para alacağı icra takibine konu edildiğinde ,para alacakları götürülecek borçlardan olmakla davacı ikametgahı icra daireleri yetkili bulunduğundan davacı adresinin de Mamak Ankara olduğu görülmekle icra dairesi yetkili sayılmış olmakla ,esas alacak yönünden inceleme yapılmıştır. Davacı taraf ellerinde bulunan 20,000 Tl çekten davalı tarafın ödediği 9995 Tl sının mahsubu ile bakiye için icra takibi yaptığını söyleyerek ödenen miktar ile ilgili banka deliline başvurmuş gelen cevabı yazıda dava dışı … hesabına davalı … tarafından 25.11.2014 tarihinde 8750 ve 1245 Tl olmak üzere toplam 9995 TL nın yatırıldığı yönündeki gelen cevabı yazıya davacı taraf söz konusu … ‘nın yeğeni olduğunu doğrulamıştır. Taraflar arasında çeke dayalı ticari bir ilişkinin bulunduğu,davalı tarafın çek nedeniyle 9995 TL ödeme yaptığı gelen banka yazısından anlaşıldığından bakiye miktar olan 10.000 Tl için icra takibine girişildiği,icra dosyasındaki çek altındaki imzanın da itiraza uğramadığı” gerekçeleriyle davanın kabulüne, Ankara … İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasında davalı tarafın 10.000,00TL borçlu olduğunun tespiti ile bu miktar üzerinden itirazın iptali ve takibin devamına, 10.000,00TL’sına takipten tahsile kadar yasal faiz uygulanmasına, 10.000,00TL’sına %20 icra inkar tazminatı uygulanmasına karar verilmiş, kararı davalı vekili istinaf etmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi, Ankara İcra Müdürlüklerinde başlatılan takibe yapılan itirazın iptali davasına bakmaya yetkili olmadığını, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2017/19-902 Esas 2019/973 Karar sayılı kararında da değinildiği üzere itirazın iptali davasını görme yetkisi, takibin yapıldığı yer mahkemesine ait olduğunu, Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi Ankara İcra Müdürlüklerinin, başlatılan takipte yetkili olduğunu kabul etmiş ancak kendi yetkisini incelemeksizin davanın kabulüne karar verdiğini, oysa ki itirazın iptali davasını görme yetkisinin takibin yapıldığı yer mahkemesinde olduğu kuralı karşısında iş bu davaya bakmakla yetkili mahkemenin de Ankara Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, yetkisiz mahkemenin vermiş olduğu kararın da bu yönüyle hukuka aykırı olduğunu, Mahkemenin iş bu davaya bakmaya yetkisi bulunmadığından vermiş olduğu karar hukuka aykırı olduğunu ve verilen hükmün icrasının durdurulabilmesinin tek yolunun Mahkemeden tehir-i icra kararı almak olduğunu, takibin devam etmesinin müvekkil nezdinde telafisi mümkün olmayan zararlar doğuracağından teminatlı/teminatsız tehir-i icra kararı verilmesini talep ettiklerini beyanla mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Davacı tarafından davalı aleyhine çeke dayalı olarak toplam 10.192,33-TL nin tahsili için ilamsız icra takibi yapıldığı, takip dayanağı çekin 20/10/2014 tarihli 20.000-TL bedelli, keşidecisinin davalı olup hamiline düzenlendiği, çek arkasındaki ilk cirantanın davacı olduğu, icra dosyasındaki çek fotokopisinde herhangi bir ibraz şerhinin bulunmadığı görülmüştür. … Bankası Topraklık Ankara şubesince mahkemeye gönderilen 10/06/2019 tarihli cevabi yazıda davalı tarafından dava dışı … hesabına 25/11/2014 tarihinde toplam 9.995-TL para yatırıldığı şeklinde cevap verildiği görülmüştür. Davanın başlangıçta Bakırköy 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde açıldığı, mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğundan bahisle davanın usulden reddine dair 05/05/2015 tarihinde karar verdiği, kararın temyiz edildiği ve Yargıtay 19 H.D tarafından 07/03/2016 tarihinde onandığı, dosya kendisine gelen Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 13/12/2016 tarihinde Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verildiği, bu karara karşı kanun yoluna başvurulmadığı, dosya kendisine gelen Bakırköy 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin ilk verilen görevsizlik kararının Yargıtayca onandığı, buna göre ticaret mahkemesinin görevli olduğu hususunun kesinleştiği gerekçesiyle dosyanın Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesine iadesine karar verildiği ve yargılamanın Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesince sonuçlandırıldığı, dosyanın istinaf incelemesi için Dairemize geldiği, Dairemizce dosyanın daha önceden temyiz incelemesinden geçtiği ve HMK geçici 3/2 maddesi gereğince kanun yolunun temyiz kanun yolu olduğu gerekçesiyle dosyanın ilk derece mahkemesine iadesine karar verildiği, ancak Yargıtay 19. H.D tarafından kanun yolunun istinaf kanun yolu olduğu belirtilerek dosyanın mahkemesine iadesine karar verdiği ve yeniden istinaf incelemesi için dosyanın Dairemize geldiği anlaşılmıştır.
GEREKÇE: Dava, İİK 67.maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davasıdır. Davacı taraf süresinde ibraz edilmeyen çeke dayalı olarak davalı aleyhine icra takibi başlatmış, davalı tarafın itirazı üzerine huzurdaki itirazın iptali davasını açmıştır. Davalı taraf, mahkemenin yetkisine yönelik itirazda bulunmuş ise de, davacı tarafın dosyaya sunmuş olduğu, 07/04/2015 tarihli beyan dilekçesi ekindeki UYAP bilgi sisteminden 07/01/2015 tarihinde alındığı anlaşılan mernise kayıtlı kimlik bilgileri başlıklı belgede davalının adresinin İstanbul ili, Bağcılar ilçesi olduğu, Bağcılar ilçesinin de Bakırköy Mahkemelerinin yargı çevresinde kaldığı anlaşılmakla bu yöne ilişkin istinaf talepleri yerinde değildir. Ayrıca itirazın iptali davasının takibin yapıldığı yer mahkemesinde açılması gerektiğine ilişkin bir usul kuralı bulunmadığından bu yöndeki istinaf sebebi de yerinde değildir. Öte yandan dava konusu çek süresinde ibraz edilmediğinden yazılı delil başlangıcı niteliğinde olup, davacı taraf alacağını her türlü delille ispatlayabilecektir. Somut olayda dosya içeriğinden davacının iddialarının dinletmiş olduğu tanık beyanlarıyla da kanıtladığı anlaşılmakla davalı vekilinin istinaf talepleri yerinde değildir. Hal böyle olunca usul ve yasaya uygun olan ilk derece mahkemesi kararına yönelen davalı vekilinin istinaf taleplerinin reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 683,10-TL harçtan, peşin alınan 170-TL harcın mahsubu ile bakiye 513,10 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.28/04/2022