Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2020/1680 E. 2020/1542 K. 01.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1680 Esas
KARAR NO: 2020/1542
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 2. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 10/07/2020
NUMARASI: 2020/69 2020/84
DAVANIN KONUSU: Marka (Manevi Tazminat İstemli)
KARAR TARİHİ: 01/10/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, davalının TSE logosunu müvekkili kurumun haberi olmaksızın kullandığını, dolayısıyla müvekkilinin maddi ve manevi yönden zarara uğradığını belirterek 9.600,00 TL maddi, 14.400,00 TL manevi tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, davanın arabuluculuk dava şartına tabi olduğu, davacı vekilinin arabulucuya başvurmadıklarını beyan ettiği gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiş, kararı davacı vekili istinaf etmiştir. Davacı vekili, istinaf sebebi olarak; talep ettikleri maddi ve manevi tazminat kalemlerinin TSE’nin 05/05/2014 tarihli belgelendirme yönergesi mevzuatına uymamaktan kaynaklanan para cezası niteliğinde olduğunu, dolayısıyla eldeki davanın arabuluculuk kapsamına girmediğini bildirmiştir. Dosyanın incelenmesinde, davacı tarafın davalı aleyhine başlangıçta İstanbul 2.FSHHM’nin 2019/295 Esas sayılı dosyasında marka haklarına tecavüz ve tazminat davası açtığı, mahkemenin bahse konu davanın 27/02/2020 tarihli duruşmasında marka hakkına tecavüzün durdurulması, haksız rekabetin önlenmesiyle ilgili istemlerle ilgili aynı esas üzerinden devamına, maddi ve manevi tazminat talepleri yönünden ise tefrik kararı verdiği ve maddi ve manevi tazminat talepleri yönünden dosyanın aynı mahkemenin 2020/69 esasını aldığı görülmüştür.
GEREKÇE: Dava, davacıya ait logonun davalı tarafından izinsiz olarak kullanılması nedeniyle açılan maddi ve manevi tazminat davasıdır. Ticari davalarda konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulması dava şartıdır. (7155 Sayılı Yasanın 20.maddesi ile eklenen TTK’nun 5/A-1 maddesi) Huzurdaki dava da fikri mülkiyet hukukuna ilişkin olup 6102 Sayılı TTK’nun 4.maddesi uyarınca ticari dava niteliğindedir. Dolayısıyla işbu davanın açılmadan önce arabuluculuğa başvurulması dava şartı niteliğindedir. Mahkemece davacı tarafa bu hususta arabuluculuğa başvurulup başvurulmadığının bildirilmesi için muhtıra çıkarılmış, davacı vekili de arabuluculuğa başvurulmadığını belirtmiştir. Bir başka ifadeyle eldeki davada arabuluculuk dava şartının yerine getirilmediği anlaşılmıştır. Nitekim mahkemece de bu husus gözetilerek davanın usulden reddine karar verilmiştir. Açıklanan bu hususlar gözetildiğinde davacı vekilinin istinaf talepleri yerinde değildir. Hal böyle olunca usul ve yasaya uygun olan ilk derece mahkemesi kararına yönelen davacı vekilinin istinaf taleplerinin reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.01/10/2020