Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2020/1672 E. 2020/1806 K. 23.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1672 Esas
KARAR NO: 2020/1806
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 16/03/2020
NUMARASI: 2020/50 E. –
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 23/10/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü: Davacı taraf, davaya konu senetteki imzanın sahte olduğunu ve senedin zamanaşımına uğradığını iddia edilerek borçsuzluğun tespiti ve senedin iptalini talep edilmiştir. İlk derece mahkemesince; “…İİK 72/3 maddesi gereğince icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında da ihtiyati tedbir yoluyla takibin durdurulmasına karar verilemeyeceğinden takibin durdurulmasına ilişkin tedbir talebinin reddine, HMK 209 maddesi uyarınca adi bir senette imza inkar edildiğinde, bu konuda bir karar verilinceye kadar, o senedin herhangi bir işleme esas alınamayacağı açık hükmü karşısında özel hukuk çerçevesinde adi senet niteliğindeki talebe konu çekler hakkında Mahkeme tarafından ayrıca bu konuda tedbir kararı verilmesine gerek olmadığına, İİK.nun 72/3. maddesi uyarınca davacı borçlu tarafından takibe konu alacağın %20’si oranında göstereceği teminat karşılığında İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında, icra veznesine girmiş ve girecek paraların takip alacaklısına ödenmesinin ihtiyati tedbir yolu ile önlenmesine, takdiren takip konusu alacak üzerinden %20 oranında belirlenen nakdi teminat mahkeme veznesine yatırıldığında yada aynı tutarda kesin ve süresiz banka teminat mektubunun mahkememize ibrazı halinde kararın uygulanması için bir örneğinin üst yazı ile İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’ne gönderilmesine….” karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Yargıtay kararları uyarınca çek üzerindeki sahtelik ve tahrifat nedeniyle açılan menfi tespit davalarında Mahkemelerce verilecek tedbir kararlarında İİK 72/3 maddesi uyarınca değil H.M.K. 209 maddesi uyarınca tedbir kararı verilmesi gerektiğini, Yargıtay 19. Hukuk Dairesi, Esas : 2012/3644, Karar:2012/8311 tarihli kararının da bu yönde olduğunu, müvekkiline ait gayrımenkulün kıymet takdirini yaptırarak taşınmazın satışa hazır hale getirildiğini, gayrımenkulün satışının derhal durdurulmaması halinde telafisi güç zararlar meydana geleceğini belirterek kararın kaldırılmasını, takibin teminatsız olarak durdurulmasına ilişkin ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dairemiz önüne gelen uyuşmazlık, ihtiyati tedbir talebinin kısmen reddi kararı yönünden davacı vekilinin istinaf istemine ilişkindir. Davacı tarafça somut olayda HMK’nun 209.maddesi uyarınca karar verilmesi gerektiği ileri sürülmüş ise de; takibin kesinleşmesi öncesi veya sonrasında takibe konu senedin sahteliğinin iddia edilmesi, HMK’nun 209. maddesi uyarınca takibin durdurulması sonucunu doğurmaz. Anılan hüküm, genel mahkemelerde açılan davalarla ilgili olarak senedin hiçbir işleme esas alınamayacağını, başka bir anlatımla delil olarak kullanılamayacağını öngörmekte olup, icra takibine etkisi yoktur. İlk derece mahkemesinin; somut olay bakımından İİK’nun 72.maddesi daha özel bir düzenleme içerdiğinden, eldeki davada İİK 72 maddesinin dikkate alınarak değerlendirme yapılmasında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Açıklanan nedenle davacı vekilinin istinaf talebinin HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere; 1-6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince, davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE, 2-Harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 3-İstinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına, 5-Artan gider avanslarının, karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 23/10/2020 tarihinde oy birliğiyle 362/1-f maddesine göre kesin olarak karar verildi.