Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2020/1662 E. 2022/1610 K. 06.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1662 Esas
KARAR NO: 2022/1610 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 25/11/2019
NUMARASI: 2017/466 E. – 2019/937 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 06/10/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin keşidecisi olduğu İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında takibe konu edilen çekin müvekkili tarafından imza edilmediğini, müvekkili hakkında yapılan icra takibinden haberdar olmadığını, yapılan tebligatın muhtarlığa yapıldığını, bu nedenle müvekkilinin icra takibine itiraz hakkı kalmadığını, dosyada bilirkişi tarafından yapılacak imza incelemesi ile müvekkilinin takip konusu çeki imzalamamış olduğunun ortaya çıkacağını belirterek, icra takibinin tedbiren durdurulmasını, davalarının kabulü ile borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde; takibe konu … İnş. Ve Dek. … tarafından keşide edilen 20/01/2016 vade tarihli, 57.000,00 TL bedelli çekin müvekkili bankanın kredi müşterisi /borçlusu … A.Ş’nin bankalarında olan kredi borçlarına karşılık ciro ve teslim edilmiş olduğunu, dava konusu çekin vade tarihinde ibraz edilerek karşılıksız şerhi düşüldüğünü, bu sebeple İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra dosyasında takibe konu ettiklerini, tebligatın geçerli olduğunu, borçlunun takibin kesinleşmesinden bir yılı aşkın bir süre geçtikten sonra davayı açmış olmasında kötü niyetli olduğunu belirterek, davanın reddini talep etmiştir.
MAHKEME KARARI: İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 25/11/2019 tarihli 2017/466 E. – 2019/937 K. sayılı kararıyla; ” Davanın kabulüne, davacının davalıya İstanbul … İcra Dairesinin … İcra dosyası ile takibe konu, 20/01/2016 tarih … çek nolu ve 57.000,00 TL bedelli çek nedeniyle borçlu olmadığının tespitine” karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU: Davalı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; mahkemenin tek kişi tarafından düzenlenen bilirkişi raporunu hükme esas alarak hatalı hüküm kurduğunu, davacı borçlunun davasının kabul edilmesi halinde borcundan kurtulacağından, maddi açıdan davanın niteliği gereği önemli olan davada tek bir bilirkişinin hazırladığı raporla hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu. -Müvekkili bankanın iyiniyetli son hamil olduğunu, üçüncü şahıs tarafından kredi borcu sebebi ile kendisine ciro ve teslim edilen çekteki imzanın keşideciye ait olduğunu tespit etmesinin mümkün olmadığını, bu sebeple müvekkili banka aleyhine vekalet ücreti ve dava masraflarına hükmedilmiş olmasının hatalı olduğunu, mahkemece davanın açılmasına sebebiyet vermediğinden, yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesine karar verilmesi gerektiğini beyanla, mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: İlk derece mahkemesince Grafolog, Adli Tıp Kurumu Fizik İnc.İhtisas Dairesi Em. Belge İnceleme ve Sahtecilik Uzmanı bilirkişisi …’den alınan raporda; Tetkik konusu … Bankası A.Ş ‘ye ait (… Ltd. Şti ) lehine doldurulmuş, … sayılı 20/01/2016 tarihli 57.000,00 TL bedelli çek aslının sağ alt tarafından bulunan (… Dek. …) yazıları altına atılmış imzanın …’ın eli mahsulü OLMADIĞI kanaatine varıldığına dair rapor sunmuştur. Bilirkişinin çek aslı ile, istiktap tutanağı, Beyoğlu … Noterliğinin 15 Kasım 2012 tarihli … sayılı vekaletnamesi, Beyoğlu … Noterliğinin 18/12/2012 tarihli … sayılı beyannamesi, Bakırköy … Noterliğinin 02 Kasım 2012 tarihli … sayılı araç satış sözleşmesi, 24/06/2018 tarihli seçmen listesi, Sultangazi Tapu Sicil Müdürlüğü’ne ait 28/12/2014 tarihli Başvuru belgesinde bulunan …’a ait imzaların incelendiği anlaşılmıştır. Davaya konu … Bankası Şişli Meydan Şubesine ait, keşide yeri İstanbul, keşide tarihi 20/01/2016 olan 57.000 TL bedelli keşidecisi … Dek. … olup … Ltd. Şti lehine keşide edilen çekin ön yüzünde Avalimdir yazı ve imzasının bulunduğu, arkasında sırayla lehtar ciranta … Ltd. Şti, …Ltd. Şti., … A.Ş. Ve davalı … Cirosunun bulunduğu, çekin bankaya ibraz edilerek karşılıksız kaşesi vurulduğu anlaşılmıştır.
G E R E K Ç E: İmza inkarına dayalı menfi tespit davasında, ilk derece mahkemesince imzanın davacıya ait olmadığından bahisle, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası ve takibe konu çek nedeniyle, davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, davalı Banka vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.Davanın dayanağı icra takibine konu çekin, kambiyo vasfında bulunduğu, keşideci … İnşaat ve Dekorasyon-… adına atılan imzanın davacıya ait olmadığının tespit edildiği, imza inkarı mutlak def’ilerden olup herkese karşı ileri sürülebileceği, çek arkasındaki ciro silsilesinden çekin son hamilinin davalı … A.Ş. olduğunun anlaşıldığı, keşideci ile davalı hamil arasında ticari ilişki bulunmadığı ve çek davalı tarafça dava dışı … A.Ş.’den alınmışsa da, iyiniyetli hamil olduğuna ve çeki iyiniyetle iktisap ettiğine dair savunmanın inkar tazminatına hükmedilmesi halinde gözetileceği, davacı tarafça bu yönde talep bulunmadığı gibi mahkemece de tazminata hükmedilmediği, ancak davacı tarafça imza inkarında bulunularak çeki takibe koyan davalı hamile karşı dava açılmasında hukuki yarar bulunduğundan ve yargılama sonunda haklı çıktığından, davalı aleyhine yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı kanaatine varılmıştır. Davalı vekilinin imza inkarına dayalı menfi tespit davalarında davacı borçtan kurtulduğundan, tek bir bilirkişinin hazırladığı raporla karar verilemeyeceğini ileri sürmüşse de, dosya kapsamında alınan raporun uzman bilirkişi tarafından teknik cihazlar kullanılarak, istiktab imzalar ve senedin tanzim tarihinden önce ve sonraya ait imzalarının bulunduğu belge asılları ile karşılaştırılarak yapıldığı, raporun usule uygun ve yeterli inceleme içerdiği anlaşılmakla, bilirkişi raporuna yönelik istinaf sebebinin de yerinde olmadığı kanaatiyle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan gerekçe ile:1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE,2-Alınması gereken 3.893,67 TL nispi harçtan, peşin alınan 973,41 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.920,26 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4-İstinaf yargılama giderleri olarak;a)Davacı avansından kullanıldığı anlaşılan; 11,50 TL (posta-teb-müz) masrafının davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, b)Davalı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 06/10/2022 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.