Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2020/1655 E. 2022/1565 K. 30.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1655 Esas
KARAR NO: 2022/1565
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 05/02/2020
NUMARASI: 2018/777 2020/91
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 30/09/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı … tarafından müvekkili aleyhine 14/07/2017 düzenleme tarihli 20/12/2017 vade tarihli 15.000TL bedelli bir adet senedin İstanbul …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile takibe konulduğunu, takibe konu olan kambiyo senedinin içeriğinde müvekkili …’ın borçlu konumda olduğu, …’ın ise kefil konumunda olduğunu, her iki borçlunun da takibe konu bonoda açığa atılmış imzaları bulunmadığını, davacının davalıya hiçbir borcu bulunmadığını, düzenlenen senedin müvekkil … açısından geçersiz olup, müvekkili … adına atılmış herhangi bir imza bulunmadığını, kambiyo senedinin sağ alt kısmında ise şirket kaşesi bulunmakta olup, üzerinde iki adet farklı şekillerde imza bulunduğunu, takibin şirkete yöneltilmesi gerekirken müvekkiline karşı yöneltilmesinin hukuka ve yasaya açıkça aykırı olduğunu, davacının davalıya borcu olmadığının tespit edilmesine, davalının haksız ve kötü niyetli takip yapmış olması nedeni ile senette yazılı miktar olan 15.000,00 TL’nin %20’si üzerinden kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı davaya cevap dilekçesi sunmamıştır. Duruşmadaki beyanlarında davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “… İcra takibine konu bono incelendiğinde; ödeyecek kişi kısmında …’ın yazdığı, kefil kısmında … isminin bulunduğu, isimlerin yan tarafında “… Ltd.Şti. Nin kaşesinin bulunduğu ve kaşe üzerinde iki adet farklı imza bulunduğu, açıkta senet üzerinde başka bir imzanın bulunmadığı görülmektedir. Bono üzerinde şirket kaşesi dışında açığa atılmış bir imza bulunmadığından davacının senet bedelinden şahsi sorumluluğu bulunmamaktadır. Açıklanan nedenle davacının davasının kabulü ile icra takibine konu senet nedeniyle davacının davalıya borçlu bulunmadığının tespiti ile koşulları oluşmayan tazminat isteminin reddinE…” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davalı istinaf dilekçesinde özetle; borçlu ile kendisi arasında gerçekleşen devir işlemi sonucunda dava konusu senedin tarafına iletildiğini, senedin taraflarından da borçlu ve alacaklının kimlik bilgilerinin açık olduğunu, davacının da icra dosyasına ödemede bulunarak bu durumu kabul ettiğini, davacı borçlunun savunmasının dayanağı olan dava dışı …ŞTİ istihkak iddiaları yönünden İstanbul 22İcra HM’nin 2020/79 E sayılı dosyalarında ayrı ayrı 2 defa istihkak iddiasının reddine karar verildiğini, Senette kefil olarak gözüken … ve devir öncesi ofisinde görüştükleri Avukat …nun da sürece şahit olduğunu, gerektiğinde mahkemede dinlenilmesini talep ettiğini, mahkeme kararının hatalı olduğunu, mağdur olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını davanın reddini talep etmiştir.
GEREKÇE Dava, İİK 72.maddesine dayalı olarak açılan borçsuzluğun tespiti istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Dava ve takip konusu çekin incelenmesinde; 14.07.2017 tanzim tarihli, 20/12/2017 vade tarihli 15.000,00 TL bedelli bono senedin borçlu kısmında davacı …, … yazılı olduğu, imza kısmında; …Şti’ye atfen şirket kaşesinin bulunduğu, kaşe üzerinde iki adet imza olduğu anlaşılmıştır. Somut uyuşmazlıkta; davaya esas bonoda davacının ismi mevcut ise de senette dava dışı … Ltd Şti kaşesi üzerindeki iki imza dışında atılmış imza bulunmadığı dikkate alındığında davacının şahsi sorumluluğunu gerektirir açığa atılmış bir imza mevcut olmadığından mahkemenin menfi tespit isteminin kabulüne karar vermesi yerinde olup davalının istinaf isteminin esastan reddi gerekmiştir. Davalı davaya cevap vermemiş, istinaf dilekçesinde davacının dosyaya ödemede bulunarak borcu kabul ettiğini iddia etmiş ise de; icra dosyasındaki tahsilatların 07.09.2018 olan dava tarihinden sonra (03.02.2020 ve 25.09.2018) icraen yapılan tahsilatlar olduğu görülmekle menfi tespit davasından sonra yapılan ödemeler borcu kabul mahiyetinde değerlendirilemeyeceğinden davalının bu yöndeki isteminin de reddi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere; 1-6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince, davalının yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 1035,23 TL harçtan, peşin yatırılan 258,82TL’nin mahsubu ile bakiye 776,41TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına, 3-İstinaf yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına, – Davacının gider avansından kullanıldığı anlaşılan 6,50TL istinaf masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, 5-Artan gider avanslarının, karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 30/09/2022 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.