Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2020/1652 E. 2022/1542 K. 29.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1652 Esas
KARAR NO: 2022/1542
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/06/2020
NUMARASI: 2017/635E, 2020/198K
DAVANIN KONUSU: Alacak (Faktoring sözleşmesinden kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 29/09/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı Banka ile Faktoring Sözleşmesi akdedildiğini, firmanın yurt içi ve yurt dışı mal veya hizmet satışlarından doğmuş ve doğacak alacaklarını bankaya temlik ettiklerini, akdedilen bu sözleşme kapsamında bankanın, üretilerek alıcılara satışı gerçekleştirilen, fatura konusu malların bedellerinin müşteriler tarafından ödenmeme riskini üstlendiğini, aynı zamanda sözleşmeye konu olan alacaklarının vadesinde takibinin, tahsilatının ve ilgili raporlamanın sağlanması hizmetini de (kendilerine karşı) taahhüt etmiş olduğunu, davalı bankanın; temlik almış olduğu alacakların (yurt içinden ve yurt dışından) tahsil edilmesi işini yükümlendiğini, … Davalı bankanın; Avusturya da faaliyet gösteren alıcı … firması için; 08/04/2011 tarihinde 150.000-Euro ve 12/07/2011 tarihinde 300.000-Euro tutarlı garanti limitleri aldığını, bu durumun; LOB – Limit Onay Bildirimleri ile kendilerine bildirdiğini – Garanti Limitlerinin Fransa’da mukim “…”dan alındığını, taraflarına verilen LOB – Limit Onay Bildirimi (300.000-Euro’ya kadar garanti) kapsamında; yurt dışındaki (Avusturya da mukim )müşterileri – alıcı – …. firmasına 2012 yılının Ocak-Şubat-Mart ayları içerisinde, İhracat/Mal Satış İşlemleri gerçekleştirdiklerini, bu satışlar ile ilgili olmak üzere faturalar düzenleyerek davalı Bankaya temlik ettiklerini, 17/04/2012 tarihinde kendilerine (davalı banka tarafından) bildirilen “LİMİT İPTALİ” tarihine kadar (…a) ait tüm alacakların – garanti veren – “…” temlik edilmiş olduğundan bu muhabirin garantisi kapsamında olduğunu, toplam 172.448,91-Euro tutarlı (Satış) Faturalarının tamamının davalı bankaya – muhabiri nezdinde, gerekli işlemleri aralarındaki taahhüde uygun olarak yerine getirmek üzere LİMİT İPTAL BİLDİRİMİ nin yapılmış olduğu tarih 17/04/2012 öncesinde temlik edilmiş olduğunu, Taraflar arasında akdedilmiş olan Faktoring Sözleşmesi kapsamında; davalı banka tarafından borçlu için aczinin sabit veya iflasına hüküm olunması nedeni ile; vadeden itibaren en geç 90 gün sonra ödeme yapılacağının davalı banka tarafından taahhüt edilmiş olması nedeniyle, ödenmeyen faturalar kapsamında en son 15/03/2012 tarihli fatura vadesinden 90 gün sonrasına isabet eden 15/06/2012 tarihinden itibaren 172.448,91 Euro alacağın, 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi kapsamında; kamu bankalarının Euro bazındaki mevduata uyguladığı en yüksek faiz oranı ile birlikte; kendilerine ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili Bankanın; taraflar arasında akdedilmiş olan Faktoring Sözleşmesine ve (GRİF) Uluslararası Faktoring Kurallarına uygun hareket ettiğini, ödemenin ret sebebinin keyfi nedenlere değil yasal nedenlere dayandığını, davacının Genel İşlem Şartlarına ilişkin iddialarının yerinde olmadığı, kabul anlamına gelmemek üzere; davacının faiz talep tarihinin 90 günlük sürenin sonu değil, dava tarihi olması gerektiği, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…Davacı ile davalı arasında 27/07/2012 tarihli 230 sözleşme no’lu Genel Faktoring Sözleşmesi imzalandığı, davalı Banka tarafından 08/04/2011 tarihli Limit Onay Bildirimi yapıldığı, 08/04/2011 tarihli ve 12/07/2011 tarihli limit onay bildirimlerinde belirtilen tarihten önce yapılmış ve bedeli henüz ödenmemiş ihracatların bulunması halinde bu ihracatlara ilişkin alacaklar hakkında detaylı yazılı bilgi verilmesi istendiği, davacı tarafından toplam 172.448,91 Euro tutarında 8 adet faturanın davalı Bankaya bildirildiği, Bilirkişi raporunda da tespit edildiği ve davacının Beyoğlu …Noterliği 01/12/2015 tarih ve … yevmiye no’lu ihtarnamede yer alan “… numaralı 11/02/2011 tarihli faturadan kaynaklanan alacak, Faktoring Garantisi kapsamında Bankanızdan talep edilen bir alacak değildir…” ifadesiyle de Davalı Bankaya bildirilmediği anlaşılan 48.720-Euro tutarında fatura bulunduğu, davalı Banka tarafından 17/04/2012 tarihinde Limit İptal Bildirimi yapıldığı, her ne kadar davacının Beyoğlu …Noterliği 01/12/2015 tarih ve … yevmiye no’lu ihtarname ile “taraflar arasında akdedilen sözleşme kapsamında verilen limit onayının geçerli olduğu 14/01/2012 – 15/03/2012 tarihleri arasında 8 fatura karşılığı toplam 172.448,91 EURO tutarında satış yapıldığı ve bedelinin ödenmediği, … numaralı 11/02/2011 tarihli faturadan kaynaklı alacağın Faktoring garantisi kapsamında Bankadan talep edilen bir alacak olmadığı, Faktoring garantisi kapsamında Bankadan talep edilen tüm alacakların temlik edilmiş ve Bankaya süresi içinde bildirilmiş olduğu, bu nedenle ödeme yapılmamasının hukuka aykırı olduğu” belirtilmişse de taraflar arasında akdedilen 27/07/2012 tarihli 230 sözleşme no’lu Genel Faktoring Sözleşmesi’nin III/6 maddesinde “…Müşterinin borçluya düzenlediği faturanın/faturaların nüshalarını en geç 5 gün içinde, borçluya düzenlenen faturalar dışında kalan ve Bankanın talep ettiği her türlü belge ve bilgiyi talep tarihinden itibaren 10 gün içinde Bankaya teslim etmemesi… hallerinde tüm faktoring garantileri uluslar arası faktoring kuralları gereğince geçmişe etkili olarak kendiliğinden ortadan kalkar…” ifadesinden de anlaşıldığı üzere davalı Banka tarafından uyarılmasına rağmen davacının 11/02/2011 tarihli … numaralı 48.720-Euro tutarındaki temlik etmemiş olması nedeniyle Genel Faktoring Sözleşmesi’nin III/6 maddesi de dikkate alındığında garantinin geçmişi kapsayacak şekilde ortadan kalktığı ve netice olarak davacının Bankaya temlik etmiş olduğu 8 adet faturaya ilişkin 172.448,91-Euro tutarındaki alacağının garanti kapsamında davalı Banka tarafından ödenmesi talebinin yerinde olmadığı…” gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde dava dilekçesini tekrarlayarak özetle; Bilirkişi heyetinin HMK’ya uygun oluşturulmadığını, tek sayıda heyet oluşturulamayacağını, faktoring sözleşmeleri konusunda uzman bir öğretim üyesinin heyette yer alması gerektiğini, bilirkişilerin dava konusu ile ilgil ihtisasları olmadığını, Raporların denetime elverişli olmadığını, bilirkişilerin faktoring sözleşmesine, genel şartlara aykırılık iddiası yönünden uzmanlıkları olmadığını raporda belirttiklerini, Raporda bankaya dava konusu 8 adet toplam 172.448,91Euro bedelli faturanın temlik edildiğinin açıkça tespit edildiğini, Sözleşmede ve Uluslararası Faktoring Kurallarında limit Onay Bilidirim öncesi yapılmış ihracatlara ilişkin belge-vesaik, fatura işlemlerinin garantöre ya da yurtiçi bankaya devredileceğine ilişkin açık ve net bir hüküm olmadığını, müvekkilinin edimini yerine getirmediğinin bankaca kanıtlanması gerektiğini, bu hususun ispat edilemediğini, matbu olarak yer alan bazı bilgi paylaşımlarının müvekkili tarafından yerine getirilmediğinin ispatlanamadığını, davalının aşamalardan haberdar olduğunu, gizlenen bir bilgi olmadığını, Davalının … numaralı 11.02.2011 tarihli fatura bilinseydi hiç teminat verilmeyeceği ve risk alınmayacağı iddiasının hukuki olmadığını, Tahsil edilemeyen tüm satışların limit iptal bildirimi öncesinde yapıldığını, müvekkiline atfı kabil kusur olmadığını, teminat dışında kalan hususlar yönünden bilgilendirme yapılmadığını, tek taraflı hazırlanan ve kim için hazırlandığı belli olmayan Uluslararası Faktoring Kuralları ve önbilgilendirme formundan müvekkilinin bilgisi olduğunu davalının kanıtlaması gerektiğini, Faktoring sözleşmesinin III/6 maddesinin Uluslararası Faktoring Kuralları 19/3 gereği dikkate alınmaması gerektiğini, … numaralı 48.720Euro bedelli faturanın …mati şirketi tarafından 21000Euro ve 27720 Euro bedelli 22.03.2011 tarihli iki adet reklamasyon faturasının iadesi niteliğinde olup gerçek satışa konu fatura olmadığını, bu davanın konusu olmadığı gibi davalıdan da tahsili talep ve dava olunmadığını, 12.07.2011 tarihli LOB bu faturanın varlığı bilinerek tahsis olunduğunu, bankanın teminat limitini de artırdığını, kronolojik sıraya bakıldığında iddianın çeliştiğini, Bankanın ağırlaştırılmış bir özen görevi olduğunu, raporun eksik incelemeye dayalı olduğunu, 270852 sayılı sayılı toplam 84.235,01Euro bedelli faturanın limit tarihinden sonra gerçekleşitirilen ve dolayısıyla temliği gereken bir satış işlemi olmadığının dikkate alınması gerektiğini, Poliçe davalı tarafça fesh olunmadığından cayılamayarak yürürlükte tutulduğundan limit onay ve artırımları da dikkate alındığında beyan yükümlülüğüne aykırılık iddiasının bu aşamada dikkate alınamayacağını, Bankanın iyiniyet kurallarına uygun hareket etmesinin beklendiğini, Tüketicinin korunması hakkındaki kanun’da genel işlem şartlarının düzenlendiğini, taraflar arasındaki dengeyi bozan, genel işlem şartı niteliğindeki hükümlerin Yargıtay kararlarına göre geçersiz sayılması gerektiğini, davacının bilgilendirmeyi de ispatlayamadığını belirterek kararın kaldırılmasını ve davanın kabulünü talep etmiştir.
İNCELEME: Davacı ile davalı arasında 27/07/2012 tarihli … sözleşme no’lu Genel Faktoring Sözleşmesi imzalanmış, Davalı Banka tarafından 08/04/2011 tarihli Limit Onay Bildirimi yapılmıştır. Davalı banka tarafından 08.04.2011 tarihli Limit onay bildiriminde (LOB) …”borçlunuza 08.04.2011 tarihinden önce yapılmış ve bedeli henüz ödenmemiş ihracatınız varsa bu ihracatlara ilişkin alacaklarınız hakkında tarafımıza detaylı belgi verilmesi.. ve varsa alıcınızın ödeme ile ilgili gücü ile ilgili tüm olumsuzluklar ile ileride meydana gelebilecek tüm olumsuz gelişmelerin tarafımıza bildirilmesi..” şeklinde ihtarda bulunulduğu görülmektedir. Davacı tarafından; 14/01/2012 tarih … fatura nolu, 05/02/2012 tarih … fatura nolu, 06/02/2012 tarih … fatura nolu, 11/02/2012 tarih … fatura nolu, 12/02/2012 tarih … fatura nolu, 19/02/2012 tarih … fatura nolu, 26/02/2012 tarih … fatura nolu,15/03/2012 tarih … fatura nolu, toplam 172.448,91 Euro tutarında 8 adet faturanın davalı Bankaya bildirildiği görülmektedir. Davacı tarafından; Beyoğlu …Noterliği 01/12/2015 tarih ve … yevmiye no’lu ihtarnamesi ile; taraflar arasında akdedilen sözleşme kapsamında verilen limit onayının geçerli olduğu 14/01/2012 – 15/03/2012 tarihleri arasında 8 fatura karşılığı toplam 172.448,91 EURO tutarında satış yapıldığı ve bedelinin ödenmediği, … numaralı 11/02/2011 tarihli faturadan kaynaklı alacağın Faktoring garantisi kapsamında Bankadan talep edilen bir alacak olmadığı, Faktoring garantisi kapsamında Bankadan talep edilen tüm alacakların temlik edilmiş ve Bankaya süresi içinde bildirilmiş olduğu, bu nedenle ödeme yapılmamasının hukuka aykırı olduğu hususlarının ihtar edilmiştir. Faktoring şirketi emekli müdürü … ile SMMM – Bağımsız denetçi … 07/09/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacının kendisine yapılan Limit Onay Bildirimi ile birlikte Garanti faktörü devreye girmeden evvel müşterisine kestiği ve halen bedelini tahsil etmediği faturaların Bankaya, dolayasıyla Garantöre temlikini de yapmayı, Faktoring sözleşmesi ve GRİF kuralları çerçevesinde kabul etmiş olup, bu kurallara uymayarak Limit onay bildiriminden evvel alıcısına kesmiş olduğu 11/02/2011 tarih ve … sayılı 48.720-Euro tutarındaki faturayı, Banka tarafından uyarılmasına rağmen temlik etmemiş olmakla, Sözleşme ve GRİF şartlarına uymadığı, dolayısıyla verilen 300.000-Euroluk garantinin geçmişi kapsayacak şekilde ortadan kaldırıldığı anlaşılmakla davacının Bankaya temlik etmiş olduğu 8 adet faturaya ilişkin 172.448,91 EURO alacağının garanti kapsamında Banka tarafından ödenmesi isteğinin yerinde olup olmadığının Mahkemenin takdirine bırakıldığı belirtilmiştir. Faktoring sözleşmesinin III/6 maddesine göre; “müşterinin bu sözleşemye aykırı herhangi bir davranışı veya iflası, aczi ödeme güçlüğü içine girmesi hallerinde ya da hakkında LOB verilmiş alacakla ilgili olarak müşterinin borçlusu (…) ile doğrudan ilişkiye girmesi devirden osnra teminat, ödeme, ödeme vasıtaları alması yurt dışı işlemlerde GRİF kuralları gereği muhabir faktoring şirketinden izin alınmadıkça aynı borçluya doğrudan ya da dolaylı olarak başkaca satışlar yapması , fatura tanzim etmesi…veya yurt dışı faktoring işlemlerinde muhabir faktorun ödeme güçlüğü içine düşmesi , muhabir faktorun banka vasıtası ile yansıttığı verdiği garantisini her ne sebeple olursa olsun ortadan kaladırması alıcının siparişini iptal etmesi ihtimallerinde ayrıca bir bildirime gerek olmaksızın müşteriye verilmiş tüm garantiler kendiliğinden geçmişe etkili olarak kalkar. Müşteri borçluya düzeenlediği fatranın nüshaların en geç 5 gün içinde borçluya düzenelenen fatura dışında kalan ve bankanın talep ettiği her türlü belge ve bilgiyi talep tarihinden itibaren en geç 10 gün içinde bankaya teslim etmemesi halinde tüm faktoring garanteleri uluslararası faktoring kuralları gereğince geçmişe etkili olarak kendiliğinden ortadar kalkar” şeklinde düzelendiği, Uluslararası Faktoring kuralları 19/3 maddesine göre ise; “ithalat faktorünün bi borçlu için kredi limiti vermesi durumunda o borçlu ile ilgili bir fatura ithalat faktörüne devredildiyse arık tedarikçinin o borçludan tüm alacakları söz konusu alacakla kısmen ya da tamamen onaylanmamış dahi olsalar ithalat faktorüne temlik edilmesi gerektiği…”düzenlendiği görülmektedir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, faktoring sözleşmesine dayalı alacak istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Somut uyuşmazlıkta davacı şirket, tüketici değil tacir olduğundan Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun hükümleri uygulanmayacaktır. Dosyada mevcut ön bilgilendirme formunun ve genel faktoring sözleşmesinin davacı şirket tarafından imzalandığı, davacının taraflar arasındaki faktoring sözleşmesi ile Uluslararası faktoring işlemlerinde GRİF Uluslararası Faktoring kurallarının uygulanacağını kabul ettiği dikkate alındığında tacir olan davacı yönünden genel işlem şartlarını oluştuğundan bahsedilemeyecektir. Davalı banka tarafından 08.04.2011 tarihli Limit onay bildiriminde (LOB) …”borçlunuza 08.04.2011 tarihinden önce yapılmış ve bedeli henüz ödenmemiş ihracatınız varsa bu ihracatlara ilişkin alacaklarınız hakkında tarafımıza detaylı belgi verilmesi.. ve varsa alıcınızın ödeme ile ilgili gücü ile ilgili tüm olumsuzluklar ile ileride meydana gelebilecek tüm olumsuz gelişmelerin tarafımıza bildirilmesi..” şeklinde ihtarda bulunulduğu, davacının LOB ile birlikte garanti faktörü devreye girmeden önce müşterisine kestiği ve halen bedelini tahsil edemediği faturaları da bankaya temlik etmeyi kabul ettiği, 11.02.2011 tarihli 250852 sayılı faturanın bankanın ihtarına rağmen garantöre temlik edilmediği sabit olmakla taraflar arasında ihtilafsız olan faktoring sözleşmesinin III/6 maddesi ve Uluslararası Faktoring Kuralları 19/3 maddesine göre faktoring garantisi, geçmişe etkili olacak şekilde ortadan kalktığından davanın reddine dair ilk derece mahkemesi kararı yerindedir. Davacı vekili bilirkişi heyetinin usulüne uygun oluşturulmadığını ileri sürmüş ise de; bilirkişi …’nün faktoring şirketi emekli müdürü olduğunun belirtildiği, heyette görüş farklılığı olmadığı da dikkate alındığında dava konusunda uzman bilirkişinin heyette olmadığı yönündeki itiraz yerinde görülmemiş, raporun yeterli ve denetime elverişli olduğu da dikkate alınarak davacının bu yöndeki istinaf istemenin de reddi gerekmiştir. Açıklanan nedenle ilk derece mahkemesinin kararında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık bulunmadığından davacı vekilinin istinaf isteminin esastan reddine dair karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere; 1-6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince, davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 80,70 TL harçtan, peşin yatırılan 54,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 26,30TL harcın davacıdan alınarak Hazine’ye irad kaydına, 3-İstinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, 5-Artan gider avanslarının, karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere 29/09/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.