Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2020/1644 E. 2022/1563 K. 30.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1644 Esas
KARAR NO: 2022/1563
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 12/03/2020
NUMARASI: 2018/1094 2020/251
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 30/09/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; takibe konu olan çekteki imzanın müvekkiline ait olmaması sebebiyle, borçlu olmadıklarının tespitine, kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla girişilen takibin İİK 72. maddesi uyarınca dosyanın durdurulmasını, yatan paranın öncelikle teminatsız aksi halde ise uygun görülecek teminat karşılığında sözde alacaklıya ödenmemesine, açıkça kötü niyetli alacaklının takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere tazminata ve alacağın yüzde onu oranında para cezasına mahkum edilmesini dava ve talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin … Bankası A.Ş., 20.08.2018 keşide tarihli, 56.000-TL bedelli ve … Seri No’lu çek alacağını tahsil amacıyla keşideci … Ltd. Şti. ile lehtar … Tic. Ltd. Şti. hakkında, İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, bunun üzerine davacı tarafın icra takibine konu çekte yer alan imzanın kendisine ait olmadığından bahisle işbu davayı açtığını, müvekkilinin iyi niyetli hamil olduğunu, Çekin lehtardan faturaya dayalı olarak alındığını beyan ederek, haksız ve mesnetsiz iddialarla açılan davanın reddine, haksız ve mesnetsiz talepleri nedeniyle kötü niyetli olduğu açık olan davacı aleyhine %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…. bilirkişi raporu dikkate alındığında davacıya atfen atılan imzaların şirket yetkilisine ait olmadığı belirlenmekle, bilirkişi raporu dikkate alınarak davanın kabulüne ve davacının senet nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar vermek gerektiği kanaat ile aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur. Diğer yandan davacı vekili kötü niyet tazminatı talebinde bulunmuş ise de davalının dava konusu çeki lehtardan ciro yolu ile devir aldığı, çekteki imzanın keşideciye ait olmadığını bilebilecek konumda olmadığı dikkate alınarak kötü niyet tazminatı talebinin reddine…” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Deliller toplanmadan eksik inceleme ile rapor alındığını, Davacının çek hesabının bağlı bulunduğu, … ŞUBESİ’ne müzekkere yazılarak çek hesabından 2018 yılında keşide edilip de ödenen tüm çeklerin öncelikle asılları, aksi halde onaylı suretlerinin celp edilerek yeniden imza incelemesi yapılması talebinin reddinin yerinde olmadığını, davacının aynı imzayla keşide edip ödediği çeklerin bilgisinin kendilerinde olamayacağını, Ticari defterlerde borçsuzluğa ilişkin inceleme yapılmamasının da usule aykırı olduğunu, imza itirazının esasında borçsuzluk temeline dayandığını, Davacı imzaya itiraz etse bile; davaya konu çekin davacının ticari defter ve kayıtlarında yer alması, davacının çekin lehdarı olan … ŞTİ’ye çek bedeli kadar borçlu olması hallerinde, davacının çekten kaynaklı imza itirazının ve borçsuzluk itirazının dayanaksız kalacağını, davaya konu çek faktoring işlemi ile müvekkiline geçtiğini, faktoring işlemine konulan faturalarda davacının borçlu olduğunu, davacının ve çekin lehdarı olan dava dışı …ŞTİ’nin ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılmadan eksik inceleme ile karar verilmiş olması nedeni ile kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
İNCELEME: Dava konusu … Bankası A.Ş’na ait 20.08.2018 keşide tarihli, 56.000-TL bedelli ve … Seri No’lu çekte keşideci …Taah. Ltd. Şti., lehtar … Tic. Ltd. Şti., hamil davalı … Aş ‘dir. Çek hakkında, İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyası ile davalı yanca davacı ve dava dışı lehtar aleyhine takip başlatılmıştır.Bilirkişi raporunda neticeten; dava konusu çekteki keşideci imzasının çek tarihinde davacı şirket yetkilisi olan … eli ürünü olmadığı yönünde görüş belirtilmiştir. Raporda çek tarihindeki önceki tarihli imza asıllarının olduğu evraklar incelenmiştir.
GEREKÇE: Dava, imza inkarına dayalı menfi tespit istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Faktoring şirketinin, faktoring işlemi ile devraldığı alacak, alacağın temliki hükümlerine tabidir. Faktoring işlemlerinde alacağın temliki hükümlerinin uygulandığı Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 03.11.2010 tarih, 2010/19-488 E, 2010/557 K sayılı kararında da açıkça belirtilmiş ve kararda faktoring işleminin müşteri (firma), faktoring şirketi (faktor) ve borçlu olmak üzere üç tarafının bulunduğu da açıklanmıştır. Faktoring işleminin bu tarafları arasındaki ilişkiler yönünden 6361 Sayılı Kanun’un 9/2 ve 6098 Sayılı TBK’nın 188/1. maddesi hükümlerinin uygulanması gerekir. Somut uyuşmazlıkta; davacı çekteki imzayı kabul etmemiş ise de, davacı ile dava dışı faktoring borçlusu arasında görünürde bir ciro ilişkisi mevcuttur.Davalı faktoring şirketi de, davaya konu çeki dava dışı faktoring borçlusu olan lehtar … San. Ve Tic. Ltd. Şti’den temlik aldığını savunarak fatura örneğini sunmuştur. Bu durumda mahkemece; davacı ile dava dışı … San. Ve Tic. Ltd. Şti’nin ticari defterleri incelenerek dava konusu çekin kayıtlı olup olmadığı da araştırılarak davalının itirazlarının karşılanması gerekirken salt imza incelemesine göre davanın kabulüne karar verilmesi yerinde olmamış davalı vekilinin istinaf isteminin bu yönden kabulü gerekmiştir. Açıklanan nedenle davalı vekilinin istinaf isteminin kabulüne, ilk derece mahkemesinin kararının HMK 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılmasına, kaldırma sebebine göre sair hususların incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere;1-Davalı vekilinin istinaf isteminin kabulüne, 2- İlk derece mahkemesinin kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, -Yargılamaya devam olunmak üzere, dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3-İstinaf talebi kabul edildiğinden 957,00TL istinaf peşin harcının talebi halinde davalı tarafa iadesine,4-İstinaf aşamasında davalı tarafça yapılan yargılama gideri olan 148,60 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 54,50TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 203,10 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, Davacının gider avansından kullanıldığı anlaşılan 14,80Tl istinaf masrafının davacı üzerinde bırakılmasına,5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 30/09/2022 tarihinde HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.