Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2020/1642 E. 2022/1484 K. 22.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1642 Esas
KARAR NO: 2022/1484
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 16/01/2020
NUMARASI: 2016/348 2020/40
DAVANIN KONUSU: İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)|Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 22/09/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, Müvekkilinin boya deposu olarak kullandığı iş yerine hırsız gördiğini ve çelik kasa içinde kilitli senet ve çekleri çaldığını, bu durumun şirket ortağı … tarafından 09/03/2015 tarihinde sabah 8:00 sularında işyerini açmak üzere işyerine gidildiğinde öğrenildiğini ve derhal polise çağırılmak sureti ile tutanaklar tutulduğunu ve adli makamlara başvuruldğuunu, hırsızlık vakası ile ilgili başlatılan soruşturmanın İstanbul Anandolu Cbs 2015/39833 soruşturma numaralı dosyası ile devam ettiğini, kasadan çalınan çekler ve senetler için İstanbul Anadnolu 3. Asliye ticaret mahkemesi’nin 2015/364 e sıyılı dosyası ile çek iptalı dvası açıldığını ve ödemeden men yasağı kararı verildiğini, kararın 18/03/2015-25/03/2015 ve 01/04/2015 tarihlerinde ticaret sicil gazetesinde yayınlandığını, İşbankası Tuzla Şubesinin 22/01/2016 tarih ve … sayyı yazısı ile … numaralı çekin 08/12/2015 tarihinde Kocamustafapaşa/İstanbul şubesine … TC Kimlik numaralı … tarafından ibraz edildiğini ve çek aslının bankada saklanmakta olduğunun bildirildiğini, iş bu çeklerin heldarı müvekkili olup çekin müvekkili tarafından cirolanmadığını, çek üzerindeki imzanın müvekkili şirkete ait olmadığnıı, sahte kaşe basıldığın ve sahte imza atıldığını, bu hususun yapılacak imza incelemesi neticesinde sübuta ereceğini, çek aslına banka tarafından el konulduğu halde bankaya ibraz eden …’ın hiçbir şekilde mahkemeye bavurmadığını, ödeme yasağının kaldırılması dahi talep talep etmediğini, bu durumun çekin yetkili hamili olmadığının ve iyi niyetli olmadığnıın göstergesi olduğunu beyanla, müvekkili şirketin ve keşideci şirketin davalıya borçlu olmadıklarının tespiti ile çekin istirdatına müvekkili şirketin yetkili hamil olduğunun tespitine, davalı tarafın %20 den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatı ödemeye mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı …; Çeklerin … tarafından şarküteri malzemeleri satışı amacı ile verildiğini, arkasındaki kaşe ve imzanın sahte olduğunu farketmediğini, bankaya gitmesi üzerine çekin karşılığı olmadığının tarafına bildirildiğini, bunun üzerine çekin bedelinin temini için bu şahsı aradığını, 2 gün içinde getirip elden parayı verdiğini, parasını aldığı için herhangi bir hukuksal hakkımı savunmadığın ve kalan çekin üzerine düşmediğini, banka tarafından uyarılmadığını ve çek bedelinin tarafına ödenmesi nedeni ile çekin çalıntı olabileceği konusunda şüphe yaşamadığını, bu sebeple açılan dava nedeni ile tarafına kusur yüklenecek herhangi bir durum bulunmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre; ” … Bankası Tuzla Şubesi’ne ait … numaralı, 24.000,00 TL bedelli, keşidecisi … İnşaat olan dava konusu çekin ticari ilişkiye istinaden davacı şirkete verildiği, davalı şirketin iş yerinde 09/03/2015 tarihinde meydana gelen hırsızlık sonucu dava konusu mezkur çekin de içinde bulunduğu bir takım evrakların çalındığı, çekin davacı yaşar boya inşaat şirketi adına cirolanarak tedavüle sokulduğu ancak mahkememizce alınan grafoloji uzmanı raporundan da anlaşılacağı üzere çek üzerindeki ciroda bulunan imzanın davacı şirket yetkililerine ait olmadığı, çek arkasında davacı şirkete ait ciro ve imzanın sahte olduğu, ciro silsilesinin koptuğu, davalı …’ın çeki … isimli borçlusundan alacağına karşılık aldığını iddia etmiş ise de mezkur davaya konu çek üzerinde …’ın cirosunun ve imzasının bulunmadığı, davalı …’dan önceki ciranta …Şti. İle davalı … arasındaki ticari ilişkinin ispatlanamadığı, davalı …’ın çekin meşru ve iyi niyetli hamili olduğunu ispat edemediği” gerekçesiyle davanın kabulü ile Davaya konu … Bankası Tuzla Şubesi’ne ait … numaralı 28/11/2015 Keşide Tarihli, Keşidecisi …Ticaret Limited Şirketi olan 24.000,00 TL bedelli çek nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine,Davaya konu çekin davalıdan alınarak davacıya iadesi ile istirdadına, davaya konu çek bedeli olan 24.000,00 TL’nin %20’si olan 4.800,00 TL’nin kötü niyet tazminatı olarak davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; müvekkilinin şarküteri işlettiğini, çek ve senetle ilgili unsurları ve ciro hakkında bilgisi bulunmadığını, müvekkilinin … ile şarküteriyi …’a devretmeye kararlaştırdığını, …’ın büyük bir firma çeki olduğunu söyleyerek çek karşılığında şarküteriyi devraldığını, ancak …’ın çeki cirolaması gerektiğini müvekkilinin bilmediğini, ortada kötü niyet bulunduğunu, devrin yapıldığına dair her türlü bilgi ve belgenin sunulmasına rağmen …’ın beyanının alınmadığını, mahkemenin bu konudaki delillerini değerlendirmediğini, mahkemenin şikayetçilerin çalındığını belirttiği diğer çeklerin akıbetini araştırmadığını, müvekkilinin çeki bankaya ibraz ettiğinde banka yetkililerinin uyarısı üzerine adını soyadını yazarak ciroladığını, müvekkilinin kötü niyetli olmadığını, İstanbul Anadolu C.Başsavcılığının 2017/106479 numaralı soruşturmasında …’a ulaşılamadığı için takipsizlik kararı verildiğini, karara itiraz ettiklerini, İstanbul Anadolu 14. İcra Ceza Mahkemesinin 201/361 E sayılı dosyasında karşılıksız çek keşide etmek suçundan … aleyhinde şikayette bulunduklarını, adı geçene ulaşılması için bütün hukuk yollarını tükettiklerini, bu kişinin iyi niyetli olmadığını, müvekkilinin çeki cirolaması eylemi ile aleyhine hüküm kurulmasının doğru olmadığını, bu şekildeki kararlar sonucunda kötü niyetli kişilerin saf ve bilgisiz kişileri dolandırmaya devam ettiğini, mahkemenin anlatılan bu hususları incelemesi halinde müvekkilinin mağdur olduğunun anlaşılacağının bildirerek kararın kaldırılmasını istemiştir. Dava konusu çekin 28/11/2015 tarihli 24.000-TL bedelli, keşidecisinin dava dışı … Ltd.Şti, lehtarın davacı olduğu, sonraki cirantanın … A.Ş, hamilin ise davalı olduğu, çekin 08/12/2015 tarihinde ibraz edildiği, tedbir kararı nedeniyle işlem yapılamadığının şerh verildiği görülmüştür. 21/08/2017 tarihli bilirkişi raporunda;İnceleme konusu çekteki imza ile …, … ve …’ın karşılaştırma belgelerindeki imzaları arasında grafolojik ve grafomatrik tanı unsurları açısından saptanan önemli derecedeki uyumsuzluk ve benzemezlikler nedeni ile, … Bankası Tuzla/İstanbul Şubesi’ne ait keşide yeri İstanbul, keşide tarihi 28.11.2015 tarihli 24.000 TL bedelli, keşidecisi … İnş. … Tjic. Ltd. Şti. olan … nolu çekteki imzanın, karşılaştırma belgelerindeki imzalarına kıyasla, …, … ve …’ın eli ürünü olmadığı” yolunda görüş bildirmiştir.
GEREKÇE: Dava, İİK’nın 72. Maddesi uyarınca açılan menfi tespit talebi ile çekin istirdadı ve davacının yetkili hamil olduğunun tespiti taleplerine ilişkindir. Davacı taraf dava konusu çekin işyerinden çalındığını, çekteki imzanın müvekkiline ait olmadığını, davalının iyi niyetli hamil olmadığını iddia etmiş, davalı taraf ise davanın reddini savunmuştur. Yargılama sonunda dava kabul edilmiş, kararı davalı vekili istinaf etmiştir. Dava konusu çekteki lehtar cirosunun davacı şirket yetkililerin eli ürünü olmadığı anlaşılmakla bu çek nedeniyle menfi tespit hükmü kurulması isabetlidir. Bu yöne ilişkin davalı vekilinin istinaf sebebi yerinde değildir.Mahkemece dava konusu çekle ilgili olarak istirdat hükmü kurulmuş ise de çekin incelenmesinde davacı lehtardan sonra başka bir cirantanın daha bulunduğu, hamilin ise davalı olduğu, bir başka deyişle çekin tedavül gördüğü anlaşılmakla istirdat hükmü kurulması isabetsizdir. Bu yön itibariyle davalı vekilinin istinaf talebi yerindedir. Öte yandan dava konusu çekte davalı ile davacı arasında bir başka ciranta bulunduğundan ve davalının kötü niyetli hamil olduğu hususu ispatlanamadığından koşulları bulunmadığı halde davalı aleyhine %20 oranında kötü niyet tazminatı hükmedilmesi de isabetsiz olup, davalı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf talebi yerindedir. Açıklanan bu hususlar gözetildiğinde davalı vekilinin istinaf talebinin kısmen kabulü, kısmen reddi gerekmiş ve kazanılmış haklar da gözetilmek suretiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Davalı vekilinin istinaf talebinin KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE, 2-İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 16/01/2020 tarih, 2016/318 E. – 2020/40 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Davanın kısmen kabulüne, davaya konu … Bankası Tuzla Şubesine ait … numaralı 28/11/2015 tarihli keşidecisi …, .., … Tic. Ltd. Şti olan 24.000,00 TL bedelli çek nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, 4-çekin istirdadı talebi ile koşullar bulunmadığından kötü niyet tazminatı talebinin reddine, 5-Başlangıçta peşin olarak alınan 409,83 TL harcın, alınması gerekli olan 1.639,44 TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.229,61 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına 6-Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu 409,83 TL peşin harcın, davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 7-İlk derece yarılaması sırasında davacı tarafça yapılan 325,25 TL tebligat ve posta giderinin takdiren 1/2’si olan 162,62 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,8-İlk derece yargılaması sırasında menfi tespit talebinin incelenmesi için yapılan 700,00 TL bilirkişi ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 9-İlk derece yargılamasında davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından, bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, 10-Davacı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden …Ü.T. uyarınca 3.600,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,11-Reddedilen çekin istirdadı talebi yönünden kendisini vekil ile temsil ettiren davalı yararına …Ü.T. uyarınca 3.400,00TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine12-Talebi halinde istinaf peşin harcının ilk derece mahkemesince davalıya iadesine,13- İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan yargılama gideri olan 148,60 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 41,50 TL dosya masrafı olmak üzere toplam 190,1 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 14-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 12-Gerek ilk derecede gerekse istinaf aşamasında yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısımların karar kesinleştiğinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine,Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.22/09/2022