Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2020/1637 E. 2022/1549 K. 29.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1637 Esas
KARAR NO: 2022/1549
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 05/02/2020
NUMARASI: 2016/692 2020/128
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 29/09/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dilekçesinde özetle; Şirketin muhasebe işlemleri için muhasebe müdürü davalı …’ye 12/03/2015 tarihinde vekaletname verildiğini, ancak vekilin bazı hatalı işlemlere yöneldiğinin tespit edilmesi üzerine 14/10/2015 tarihinde azledildiğini, söz konusu azil namenin 15/10/2015 tarihinde bizzat kendi imzasına tebliğ edildiğini, azledilme durumunun Türkiye genelinde yayın yapan ulusal gazetelerde ilan edilerek üçüncü kişilerin bilgisine sunulduğunu, azledilen vekilin müvekkilinden habersiz olarak şirket adına … Bank İkitelli Şube Müdürlüğünden, … Bankası Beykent Şube Müdürlüğünden ve … Bankası Hadımköy Şube Müdürlüğünden çek karnesi aldığını ve bu karnelere ait çekleri imzalayarak irtibat içinde bulunduğu kişiler eliyle piyasaya arz ettiğinin öğrenildiğini, azledilen vekil hakkında sahtecilik eyleminden dolayı suç duyurusunda bulunduğunu, Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığının 20I5/39744 soruşturma sayılı dosyası ile takibat başlatıldığını, soruşturma dosyasındaki ifadeler incelendiğinde suç nitelikli eylemler ile müvekkiline ne denli zarar verildiğinin anlaşılacağını, … Bank Beylikdüzü şubesinden alınan çeklerden … numaralı olan 25.000,00 TL. bedelle doldurulup bankaya ibraz edilmesi üzerine menfi tespit talebiyle dava açmak gerektiğini, takibe konu çekin müvekkil şirket yetkilisinin imzasını içermediğini, çekteki imzanın müvekkili şirket yetkilisine ait olmadığını, sahtecilik iddiasının mutlak def’ilerden olduğunu ve herkese karşı ileri sürülebileceğini, yetkisiz kişi ile yapılan işlemin müvekkilini sorumluluk altına sokmayacağını, davalı lehtarın iyi niyet savunmasında bulunamayacağını, HMK m. 208/4 gereğince sahte imzanın sahibi …’nün de davalı olarak gösterildiğini, HMK m. 209 gereğince teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ettiklerini, çekin ciro silsilesi bilinmediğinden diğer cirantalara karşı davalı sıfatı ile dava açma hakları veya dahili davalı olarak davaya dahil etme haklarını saklı tuttuklarını beyanla , davalı … Mobilya yan San. Tic. Ltd. Şti.’ninlehtar ve …’nin hamili göründüğü …Bank Beylikdüzü Şubesi’nin 30.11.2015 keşide tarihli, … nolu ve 25.000,00 TL.bedelli çekten dolayı davalılara borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini vekaleten talep ve dava etmiştir. Davalı … San. ve Tic. Ltd. Şti.cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili firmanın davacı keşideci firma ile doğrudan ticari ilişkisi olmadığını, müvekkilin ticaretini lehtar … San. Tic. Ltd. Şti. ile yaptığını, ciro yolu ile de dava konusu çeki lehtardan aldığını, müvekkilin davacı keşideci ile kambiyo hukuku dışında bir hukuki ilişkisi olmadığını, müvekkil firma ile … Ltd Şti arasındaki hukuki ilişkiyi tevsik eden Cari Hesap Özeti, Ticari defter yevmiye kayıtları, Fatura suretleri, çek giriş ve çıkış bordroları dilekçe ekinde mahkemeye sunulduğunu, Müvekkilin ticari defter ve belgeleri üzerinde konunun uzmanı bir bilirkişi ile inceleme yapıldığında; dava konusu çekin ileri vadeli olarak düzenlendiği ve tedavüle çıkartıldığı, müvekkil firmaya vekilin vekalet görevi sona ermeden lehtar tarafından ciro edilerek cari hesap borcuna karşılık verildiğini, bu hali ile vekaletten azlin müvekkile karşı ileri sürülemeyeceğinin açıkça görülebileceğini, müvekkilinin dava konusu çeki lehtardan ciro yolu ile almış olmakla çekin keşideci yerine vekil tarafından imzalandığını dahi bilmediği, bilebilecek durumda dahi olmadığı, çekin ibrazında çek arkasına banka tarafından verilen meşruhat üzerine ilgili dosyayı incelediğinde haberdar olduğunu, beyan etmiştir. Davalı … San. Tic. Ltd. Şti.ve davalı …’ye usulüne uygun meşruhatlı davetiyeye rağmen davaya cevap vermemiş, duruşmalara katılmamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…Dava konusu çekin incelenmesinde çekin keşide tarihinin 30/11/2015 tarihi olduğu çekin azilname ve ilandan sonra keşide edildiği anlaşılmış, davalı … şirketi vekili ise davaya konu çekin davalı … azil edilmeden önce davalının çek tanzim etme yetkisi var iken ileri tarihli olarak çekin düzenlendiğini savunmuştur. Çek ödeme aracı olup ticari hayat içinde ileri tarihli olarak keşide edilmesi mümkündür. Çekin ileri tarihli olarak düzenlendiğinin iddia eden davalı vekilinin iddiası ispat ile yükümlü olduğu, davalı vekilinin talebi doğrultusunda … Bankasına yazılan müzekkereye verilen cevapta dava konusu çekin 29/06/2015 tarihinde Maslak Şubesine teslim edildiğinin bildirilmesi, davalının çeki aldığı … Mobilya’dan alacaklı olduğunun ticari defterlerinde sabit olması karşısında, davalı …’nün söz konusu çeki azledilmeden önce düzenlediği sabit olmakla, davacının çekin yetkisiz temsilci tarafından keşide edildiği defisini davalı …’e karşı ileri süremeyeceği kanaatiyle davalı … şirketine yönelik açılan davanın reddine karar verilmiştir. Davalı …’nün savcılık aşamasında davacı şirket adına çıkardığı çekleri kendi kişisel işlerinde kullandığını kabul etmesi, incelenen ticari defterlere göre davacı ile davalı … Mobilya arasında ticari ilişkinin varlığının ispatlanamaması nedeniyle davalılar … ve … Mobilya yönünden davanın kabulüne….” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İleri tarihli çek savunmasının İİK 169/a maddesi gereğince resmi evrak ya da borçlu imzasını içeren belge ile ispatının zorunlu olduğunu, bankanın kamu kurumu olmadığı gibi, düzenlediği belgenin de resmi belge olmadığını, bilirkişilerin de İİK 169/a md uygun olarak dosyadaki kayıtların resmi belge olmaması, borçlunun imzasını içermemesi, davalı beyanlarının davacı beyanlarına bir üstünlüğü bulunmaması ve davalının bu belgeyi her zaman düzenleyebileceğinden hareketle delil niteliğinde bulunmadığı belirtilmiş, seneden karşı senetle ispat kuralına uygun düşmediğinin belirtilmiş olduğunu, İleri tarihli çek savunmasının İstanbul 12.İcra HM ‘nin 2016/146, 2017/690 K sayılı dosyasında incelendiğini, ileri tarihli çek savunmasının yerinde olmadığının böylece kesinleştiğini, İİK 169/a maddesinin hükmünün tüm mahkemeleri bağlayacağını, alacağın varlığının genel hükümlere göre ispat edilemediğini, alacağın varlığını ispata ilişkin delil sunulmadığı gibi esasen böyle bir savunma ve iddiada bulunulmadığını belirterek istinaf isteminin kabulü ile kararın kaldırılmasını, davanın davalı … ..Şti yönünden de kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME: * Davacının davalılardan …’ye 12.03.2015 tarihli ve Büyükçekmece … Noterliğin … yev. numarası ile vekalet vermiş olduğu, iş bu vekaletnamenin incelenmesinde; davacının davalı …’ye “… çekleri ciro etmeye…” yönelik yetki verdiği, 14/10/2015 tarihli Büyükçekmece Noterliğinin … Yev. Numarası ile davalı …’nün azledildiği ve bu hususun gazetede ilan edildiği anlaşılmıştır. * … Bankası cevabi yazısında; … numaralı 25000TL bedelli çekin … .şti tarafından 29.06.2015’te şubeye ibraz edildiği, 30.11.2015’da takas ortamında işlem gördüğü mahkeme kararı olduğundan ödeme yapılmadığı belirtilmiştir. *Dava konusu … bank Beylikdüzü Şubesine ait çekin incelenmesinde; 30.11.2015 Tarihli … seri nolu 25.000 TL bedelli, çekin keşidecisinin davacı … İnşaat şirketi, lehtarı ve … Mobilya …şti, diğer cirantaların … ve … olduğu, ödeme yasağı olduğundan ödeme yapılmadığı şerhi olduğu anlaşılmaktadır. * … bank’a yazılan müzekkere cevabında dava konusu çekin 30.11.2015’te … aracılığıyla … Paslanmaz Çelik..Şti tarafından takas merkezine ibraz edildiği, ödeme yapılmadığının bildirdiği anlaşılmıştır. *Büyükçekmece CBS 2015/39744 soruşturma sayılı dosyasında davalı … hakkında soruşturmanın devam ettiği davalı … ve …’ın şüpheli sıfatı ile ifadeleri alındığı, Davalı …’nün C.Savcılığında şüpheli sıfatı ile alınan ifadesinde davacı şirkette müdür olarak görev yaptığını şirket yetkililerinin vekaletinin kendisinde mevcut olduğu bu vekaletnameye istinaden … Bank, … Bank ve … Bankta hesap açarak şirket adına çek aldığını, bu 3 bankadan almış olduğu çekleri şirket adına ve çoğunlukla kendi ticari ilişkilerinde kullandığına dair ifade verdiği görülmekktedir.*Davacı vekili tarafından asıl dosyada davalı … ‘ın yer aldığı protokol örneği sunulmuş ise de; dosyada aslına rastlanmamış, davalı yan da bu hususta beyanda bulunmamıştır. Bilirkişi Heyeti 07/06/2018 tarihli raporunda özetle: Davalılardan …’ye 12/03/2015 tarihli ve Büyükçekmece … Noterliğin … yev numarası ile vekalet vermiş olduğu, vekaletten azlin 14.10.201 tarih ve Büyükçekmece Noterliğin … yevmiye Numarası ile gerçekleştirildiği, bu hususun gazetede ilan edildiği, senedin keşide tarihi dikkate alındığında keşidenin azilden sonra gerçekleştirildiği, bu hali İle çekin yetkisiz temsilci eli İle tanzim edilmiş olduğu, bu hali ile davacının senet düzenleyerek tedavüle çıkarma iradesinin bulunmadığı ve bu durumun senedin hükümsüzlüğüne ilişkin bir defi olarak ileri sürülebileceği, bu tür mutlak defılerin herkese karşı (iyi niyetli kötü niyetli ayrımı yapılmaksızın) ileri sürülebilmesinin mümkün olabileceği, bu noktada senette imzası bulunan diğer cirantaların kambiyo senedinin mücerretliği ilkesinden istifade edemeyeceği, imzaların istiklali prensibi gereğince bir çek, yetkisiz temsilci tarafından keşide edilmiş olsa bile diğer imzaların sıhhatine halel gelmeyeceği, dolayısıyla senette imzası bulunan diğer imza sahipleri yönünden senedin bağlayıcılığının devam edeceği, dolayısıyla somut olay yönünden bu mutlak defıyi sadece davacının ileri sürebileceği, kambiyo senedi her zaman ve her, saik ile düzenlenebileceğinden senetten dolayı alacaklı olduğunu iddia eden kimse ile senet tanzim eden arasında bir alt ilişkinin olması, bu ilişkinin de senet alacaklısı tarafından kesin delille ispal edilmesi gerekeceği, somut olayda vc mali yönden yapılan incelemede, davacının incelenen resmi defteri ve belgelerinde davalı …, Yan. Ürü San. Tic. Lld. Şti. ve …’nün hesaplarına rastlanmadığı söz konusu senedin tanzimini haklı kılacak bir alt ilişki bulunmadığına göre davacının maddi hukuk yönünden bir sorumluluğundan da söz edilemeyeceği, aksi iddia varsa bunun kesin delille ispat edilmesi gerektiği bu aşamada bu tür bir ispat vasıtasına dosya kapsamında rastlanılmadığı bildirmiştir. Bilirkişi Heyeti 04/10/2019 tarihli raporunda özetle; çek’in ileri tarihli olduğunun davalılar tarafından delillerle ispatlanması gerektiği, ispat edilemediği için davalı …’nün vekaletten azledildikten sonra çek’in keşide edildiğinin kabul edilmesi gerektiği, Keşide tarihinin vekalet azlinden sonraki tarihi taşıması, azlin Noterden yapılması ve gazetede ilan edilmesi ile çekin yetkisiz temsilci eli ile tanzim edilmiş olduğunun anlaşılması nedeniyle çek’in ‘’yetkisiz temsilci tarafından keşide edilmiş çek’’ olarak yorumlanması gerektiği ve bu nedenle davacının sorumlu tutulamayacağı, davacının çek nedeniyle sorumlu olmaktan kurtulsa dahi imzaların bağımsızlığı ilkesi uyarınca, çek üzerinde imzası bulunan diğer kişilerin sorumluluklarının devam edeceğini bildirmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Asıl ve birleşen dava, İİK 72.maddesine dayalı olarak açılan menfi tespit istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda; davalılar … ve …Şti yönünden menfi tespit isteminin kabulüne, davalı …Şti yönünden ise davanın reddine karar verilmiştir. Davanın kısmen reddi kararı yönünden, davacı vekili yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak asıl dosya yönünden yapılmıştır. Davacı; davaya konu çekin azilnameden sonra keşide edildiğini, müvekkilinin çek nedeni ile sorumlu olmadığını iddia etmiş, davalı … paslanmaz ..Şti vekili ise; çekin ileri tarihli düzenlendiğini savunmuştur. Büyükçekmece … Noterliğinin 12.03.2015 tarihli ve … yevmiye numaralı belge ile davacı şirket yetkilisi tarafından davalılardan …’ye “…. çekleri ciro etmeye bankalarda açılan kredi hesaplarını tanzim ve imzaya…” yönelik yetkileri içeren vekaletname verilmiş, Büyükçekmece …Noterliğinin 14/10/2015 tarihli … yevmiye nolu azilname ile ise 12.03.2015 tarihli vekaletnamedeki tüm yetkilerden azledilmiş ve azil gazetede ilan edilmiştir. Davaya konu çek 30/11/2015 tarihlidir. Çek, görünürde azilname tarihinden sonraki tarihli ise de; … Bankası’nın cevabi yazısına göre çekin 29.06.2015 Tarihinde davalı … …Şti tarafından bankaya teslim edildiği belirtilmiş olmakla, bu durum çekin şirket temsilcisinin azil tarihi olan 14.10.2015’ten önce keşide edildiğini ispata yeterli olup davalının usulüne uygun defter kayıtlarına göre davalı … şirketinin cirantası olarak gözüken … Mobilya şirketi ile arasındaki ticari ilişkiye istinaden çekin 23.06.2015’te ticari deftere işlendiği de dikkate alındığında mahkemenin davalılardan … şti yönünden davanın reddine ilişkin kararında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Davacı vekili her ne kadar icra hukuk mahkemesinde ileri tarihli çek savunmasının kabul edilmediği ileri sürülmüş ise de icra hukuk mahkemeleri dar yetkili mahkemeler olup bu mahkemelerce verilen kararlar kural olarak maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmediğinden bu yöne ilişkin istinaf sebebi yerinde değildir. Bununla birlikte alacağın varlığının ispat edilemediği ileri sürülmüş ise de; somut olayda ispat külfeti davacı tarafta olup bu yöne ilişkin istinaf sebebi de yerinde değildir. Açıklanan nedenle davacı vekilinin istinaf isteminin esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere; 1- Davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-İstinafa başvuran taraftan alınması gereken 80,70 TL harçtan, peşin yatırılan 54,40TL ‘nin mahsubu ile bakiye 26,30 TL harcın davacıdan alınarak Hazine’ye irad kaydına, 3-İstinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, 5-Artan gider avanslarının, karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda kesin olarak oy birliği ile karar verildi.29/09/2022