Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2020/1626 E. 2020/1553 K. 02.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1626 Esas
KARAR NO : 2020/1553 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
NUMARASI : 2019/295 E.
DAVANIN KONUSU: Marka (Tecavüzün Tespiti İstemli)
KARAR TARİHİ: 02/10/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosynın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :DAVA VE TEDBİR TALEBİ:Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirketin 2017 yılında kurulmuş olup, tüm mimari, iç mimari, mobilya ve aksesuar tasarım servislerini içeren kapsamlı bir servis kataloğu sunduğunu, dünya çapında ünlü olan birçok markanın Türkiye’deki satıcılığını yaptığını, satıcılığını yaptığı bu markalardan biri olan dava dışı İtalya’da yerleşik …. Markası ile de distribütörlük sözleşmesi akdettiğini, bu sözleşmeye göre; müvekkili şirketin …. Markalı Ürünlerin Satışı, dağıtımı ile bunların toptan ve perakende olarak pazarlanması konularında Türkiye çapında tek yetkili olduğunu, müvekkili şirketin sözleşme uyarınca Türkiye’de Seletti markasına ait İtalya’da tescilli ürünleri satma konusunda münhasır hakka sahip olduğunu, bu anlaşmaya göre belirli bir süre için tarafların birbirlerinin rakip firmalarıyla benzer anlaşmalar yapmasını ve anlaşmanın söz konusu olduğu bölgede herhangi bir başka distribütör veya tedarikçinin katılımını yasaklayan kısıtlayıcı bir sözleşme olduğunu, Avrupa Kıtasındaki ülkelerden Türkiye’deki yetkili tek satış mağazası olduğunu, davalı …’ın ise sosyal medya hesabı kullanarak https://…/…/ adresi üzerinden … markasına ait herhangi bir yetki veya lisans sözleşmesi olmaksızın marka sahibinden izinsiz olarak bu markaya ait ürünlerin satışını yaptığını, ürünleri yurt dışından gümrük işlemlerine tabi tutmadan yurda soktuğunu, müvekkili şirketi maddi manevi zarara uğrattığını belirterek öncelikle ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile Gümrük Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak davalı adına yurt dışından gelecek veya gelmiş olupta gümrükte bekleyen ürünlere el konulmasına ve dava sonuçlanana kadar davalının haksız rekabet fiillerine devam ettiği https://…/…/ adresine erişimin engellenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
TEDBİR KARARI;Bakırköy 1.FSHHM’nin 21.02.2020 tarihli 2019/295 E. Sayılı ara kararıyla; Dosya kapsamı tüm delillere göre, SMK’nın 159 ve HMK’nın 389 maddeleri koşulları oluştuğundan, tedbir talep eden vekili tarafından, takdiren 10.000,00 TL teminatın, nakden veya muteber bir bankanın kesin ve süresiz teminat mektubu olarak, karar tarihinden itibaren 1 haftalık kesin süre içerisinde ibrazı halinde ihtiyati tedbir talebinin kabulüne, Gümrük Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak davalı adına yurt dışından gelecek veya gelmiş olup da gümrükte bekleyen ürünlere el konulmasına, davalının https://…/… adresine erişimin engellenmesine, Teminat yatırıldığında ihtiyati tedbir kararının uygulanmasına” karar verilmiştir.
EK TEDBİR TALEBİ;Davacı vekili mahkemenin tedbir kararından sonra davalının haksız rekabet teşkil eden eylemlerini https://…/…/ adresinden yapmaya devam ettiğini, tedbir kararının uygulanabilirliği kalmadığından söz konusu internet adresine erişimin engellenmesi için ek karar oluşturulmasını talep etmiştir.
EK TEDBİR RED KARARI;Bakırköy 1.FSHHM’nin 04.05.2020 tarihli 2019/295 E. Sayılı ara kararıyla; “Alınan rapor karşısında bu aşamada yapılan değerlendirmede davalı yan tarafından satıma konu edilmiş olan ürünlerin “orijinal” ürünler olup olmadığı hususlarında bir tespit yapılmadığı, ancak davalı yan tarafından satılan ürünlerin orijinal ürünler olduğunun tespiti ve gümrük mevzuatına uygun olarak ülkemize girişi tespit olunur ise markanın tükenmesi / paralel ithalatın hukuka uygunluğu ve distribütörün sözleşme dışı 3. Kişilere sözleşmeden kaynaklanan haklarını ileri süremeyeceği ilkeleri gereği ilgili ürünlerin davalı yan tarafından “rekabet kurallarına uygun olarak” satışa arz edilmesi davacı yan ile haksız rekabet gerçekleştirdiğinin değerlendirilmeyeceği, tüm dünyayı etkisi altına alan covid-19 salgını sebebiyle alınan tedbirler karşısında ek tespitin de yapılamayacağı, mahkemece verilen önceki kararda davalı yanın kullanımında olan … ibareli … hesabına erişimin engellenmesine karar verildiği ve bu kullanımın … ibareli markanın İstanbul temsilcisi olduğu algısını yaratarak, dava dışı firmanın garantisi ile ürünler sattığı algısının tüketici nezdinde oluşmasına sebebiyet verebilecek kullanımlarda bulunmasının, … firmasına ait ürünleri sattığı anlaşılan davacı yan ile haksız rekabet teşkil edebileceği, ek karara konu talepte ise davalı isim ve soyisminden oluşan kullanıcı adına erişimin engellenmesine karar verilmesi talep edildiği, yaklaşık ispat kuralı oluşmadığı ” gerekçesiyle; davacı vekilinin davalının https://…./… isimli internet sitesine erişimin engellenmesi yönünde ek karar verilmesi talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU;Davacı vekili istinaf dilekçesinde; mahkemenin yaklaşık ispat kuralının oluşmadığı şeklinde gerekçesinin hukuka aykırı olduğunu, davalının https://…/… isimli hesabından yaptığı ilk gönderi incelendiğinde, ilk paylaşım tarihinin 03 Şubat 2018 tarihi olup, dava dilekçesi ek-7 de sundukları önceki tedbir kararına konu internet sitesi adresinden yapılan paylaşımla görsel ve içeriğin birbiriyle tamamen aynı olduğunu, ek tedbire konu hesaptan yapılan 21 Mart 2019 ve 21 Mayıs 2019 tarihleri arasında yapılan paylaşımlar ile dava dilekçesi Ek-5’te sunulan görsellerin, 18 Aralık 2019 ve 27 Aralık 2019 tarihleri arasında yapılan paylaşımlar ile cevaba cevap dilekçesi Ek-2’de sunulan görsellerin, birebir aynı olduğunu, hesabın adresinin de “…”_… ” ibaresi dışında aynı olduğunu, ek tedbirin reddine karar verilmesinin önceki tedbirin de işlevini yitirmesine sebep olduğunu, ek tespitin yapılmasına engel bir durum olmadığını, ürünlerin gümrük mevzuatına uygun olarak yurda sokulduğu ve orijinal olduğu tespit edilse dahi eylemlerin haksız rekabet teşkil ettiğini, davalının Bakırköy 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 07/10/2019 tarih ve 2019/24 E-2019/602 K sayılı kararı ile “sanığın üzerine atılı eşyayı gümrük işlemlerine tabi tutmaksızın ülkeye sokmak-ithal etmek şeklindeki 5607 sayılı yasaya muhalefet suçunu işlediği sabit olduğundan …cezalandırılmasına” karar verildiğini, karar istinaf aşamasında olsa da, dosyada alınan raporlarda davalının eyleminin sabit olduğunun tespit edildiğini, müvekkilinin markanın resmi internet sitesinden de anlaşılacağı üzere Avrupa Kıtasındaki ülkelerden Türkiye’deki tek yetkili satıcısı olduğunu, beyanla mahkeme kararının kaldırılarak tedbir talebinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
G E R E K Ç E :İstinaf başvurusuna konu 04/05/2020 tarihli ek tedbir talebinin reddi kararının gerekçesinde; mahkeme bilirkişi raporundaki tespitlere dayandığı, davalının sattığı ürünlerin orijinal olup olmadığının ve gümrük mevzuatına uygun olarak ülkemize giriş yapıp yapmadığının tespit edilemediğini, Covid-19 salgını nedeniyle de ek tespitin yapılamadığını yaklaşık ispat kuralı oluşmadığını açıklayarak, ek tedbir talebinin reddine karar vermiştir.Davacı vekilinin istinaf dilekçesinde, davalının ceza mahkemesinde mahkumiyetine karar verildiğini, yaklaşık ispat kuralının oluştuğunu ileri sürdüğü ancak dosya kapsamından ceza dosyasının istinaf incelemesi sonucu mahkemesine geri çevrilerek, Bakırköy 1. Aslıye Ceza Mahkemesi’nin 2020/154 esas sayılı dosya numarası aldığı anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesinin 03/07/2020 tarihli duruşma ara kararıyla; davalıya davaya konu instagram hesabına ait kullanıcı adı hesabı ve şifresini sunmak üzere kesin süre verdiği, ceza dosyasının (Bakırköy 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2020/154 esas sayılı dosyasının) incelenmek üzere celbine, bilirkişi incelemesi hususunun daha sonra değerlendirilmesine karar verdiği, gizli hesap olması nedeniyle, https://…/… internet adresinde ve ticari kayıtlar üzerinde henüz inceleme yapılamadığı anlaşılmakla, alınacak bilirkişi raporundan sonra talep hakkında her aşamada karar verilebileceğinden, bu aşamada yaklaşık ispat koşulları oluşmadığından, davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçe ile:1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE,2-Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4-İstinaf yargılama giderleri olarak; Davacı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 02/10/2020 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.