Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2020/1613 E. 2022/1607 K. 05.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1613 Esas
KARAR NO: 2022/1607
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 25/02/2020
NUMARASI: 2017/622 E. – 2020/28 K.
DAVANIN KONUSU: Faydalı Model Belgesi (Faydalı Model Belgesinin Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 05/10/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin iddia ettiği “sözde” buluşun yasanın aradığı “YENİLİK” şartını taşımadığının aşikar olduğunu, ancak faydalı model başvurularının araştırma yapılmaması nedeniyle hızlı ve az masraflı olduğundan tercih edilmekte ve Türk Patent Enstitüsü’nün de ne yazık ki esaslı inceleme yapmaksızın her başvuruyu tescil etmesi nedeniyle hükümsüz birçok tescil yapılmakta ve bunun sonucu olarak da sözde faydalı modelin gerekli şartları taşıyıp taşımadığı açılan hükümsüzlük davalarında incelenmekte ve sonuçlandırılmakta olduğunu, delil listeleri ekinde sunmuş oldukları belgeler ve görseller ışığında davalı adına tescilli faydalı model belgesi korumasından yararlanan “sözde” buluşun yenilik vasfını taşımadığının kesin olduğundan faydalı model belgesi ile korunmasının mümkün olmadığını, davalı şirketin özellikle incelemesiz sistemden yararlanarak sözde buluşunu faydalı modele bağlaması yoluyla görünürde mutlak hak sahibi olmasının hukuka aykırı olduğunu, bu nedenle öncelikle 551 sayılı KHK’nın 158/II maddesinin müvekkili davacı şirketi de kapsayacak şekilde uygulanması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini, dava açıldığı hususunun mahkeme aracılığıyla TPE’ye bildirilerek ilgili bültende yayınlanmasını ve davalı şirket adına tescil edilen 21.04.2016 tescil tarihli ve … başvuru numaralı “…” başlıklı sözde faydalı model belgesinin 551 sayılı KHK’nın 165/1-a bendi uyarınca hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu faydalı modelle amaç edinilen, temizlik kağıtları içerisinde yer alan havlu kağıtların, evlerde, ofislerde, alışveriş merkezlerin, kafelerde vs. kullanım kolaylığı gözetilerek ayrı bir aparat gerektirmeksizin sunulması ve bu şekilde kullanılabilmesi olduğunu, bu kullanım sayesinde hem kullanıcıya kullanımda pratiklik getirilecek hem de mal sahibi açısından ekstradan bir ekonomik masraftan kaçınılmış olunacağını, bu buluşla birlikte, havlu kağıdın paketi açılmadan (hijyeni sağlamak amaçlanmıştır) ekstra aparat kullanmadan, araya konulan perfore ile kullanıcının istediği kadar havluyu alması yeniliği getirildiğini, tekniğin bilinen durumunda havluların sunumu noktasında herhangi bir çalışma bulunmadığını, nitekim davacının örnek kabilinden sunduğu patentlerde, çoklu paketlerin olduğunun görüleceğini, müvekkili buluşuyla vaat edilen esaslı yeniliklerden birinin, zaten bu çoklu paket kullanımının önüne geçmekte olduğunu, müvekkilinin, kağıt havluyu; dış etkilere karşı koruyan dış kılıf; ekstra aparat olmadan havlunun kullanılmasını sağlayan masura kartonu; taşıma kolaylığı sağlayan taşıma kulpu ve son olarak masuraya duruş kazandıran ve plastik malzemeden oluşan masura kılıfı ile bir bütün olarak kullanılmayı hedeflediğini, her ne kadar davalı yanın dayanak gösterdiği dokümanlar şu an için yabancı dildeyse de, ilk incelemelerinde müvekkilinin faydalı modelinin yeniliğini ortadan kaldıracak bir buluşun taraflarınca tespit edilemediğini, nitekim yapılacak bilirkişi incelemesiyle de bu hususun tespit edileceğini belirtilerek, haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 25.02.2020 tarih ve 2017/622 Esas – 2020/28 Karar sayılı kararıyla; “Alınan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı ile, davaya konu olan davalıya ait … numaralı “…” buluş başlıklı faydalı modelin ilki bağımsız, diğer ikisi bağımlı olan üç istemden oluştuğu, 1 numaralı bağımsız istemin yenilik unsurları olarak “dış kılıf ve masura kartonu” na yer verildiği, diğer iki istemin 1 numaralı isteme bağımlı istemler oldukları, bağımsız istemin yenilik özelliği yoksa bağımlı istemlerin de hükümsüz kılınması gerektiği, bilirkişiler tarafından incelenen ve davalının faydalı modelinin başvuru tarihinden daha önce başvurusu yapılan … numaralı faydalı modelde dava konusu faydalı modelin bağımsız isteminde yer alan “dış kılıf ve masura kartonu” özelliklerinin mevcut oldukları, bu nedenle dava konusu faydalı modelin 1 numaralı isteminin yenilik özelliğinin bulunmadığı, alınan ilk raporda çek-kopar özelliğinin incelenen patent belgelerinde yer almadığı, ayrıca nem ve tozdan koruyan dış tabaka unsurunun da bulunmadığından yenilik özelliğinin mevcut olduğu bildirilmiş ise de, incelenen … numaralı ABD patenti, … numaralı Avrupa Patent müracaatı ve … numaralı ABD patent müracaatı referanslarında davalının faydalı modelinde yer alan “dış kılıf, masura kartonu ve taşıma kulpu” unsurlarının hepsinin mevcut olduğu, birden çok kağıt havlunun veya tek bir havlunun taşınmasının buluşa farklılık katmadığı, … numaralı faydalı modelde çek-kopar özelliğinin ve havluyu nem ve tozdan koruyan dış tabaka unsurunun da mevcut olduğu, ayrıca davalının faydalı modelinde kağıt havlu rulosunun kullanımı sırasında dış tabakanın üzerinde kalacağına ve çek kopar özelliği olduğuna dair bir açıklık da bulunmadığı, bu nedenle ilk rapora itibar edilemeyeceği, davalının faydalı modelinin yenilik özelliği bulunmadığından hükümsüzlük şartlarının mevcut olduğu anlaşılmakla, davanın kabulüne” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davalı vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; “Dosyada birbiriyle çelişkili iki bilirkişi raporu olmasına rağmen, Mahkeme tarafından işbu çelişkiyi gidermek üzere üçüncü bir bilirkişi heyeti atanmamış olup, itirazlarımıza rağmen ikinci bilirkişi raporu hükme esas alınmasının hatalı olduğunu, kaldı ki mahkemenin kararında, hangi teknik gerekçeye istinaden ikinci raporu hükme esas aldığını da ortaya koymadığını, Müvekkilimize ait faydalı model belgesi yenilik unsuru taşıdığını, bu buluşla birlikte havlu kağıdın paketi açılmadan, ekstra aparat kullanmadan, araya konulan perfore ile kullanıcının istediği kadar havluyu alması yeniliğinin getirildiğini, tekniğin bilinen durumunda havluların sunumu noktasında herhangi bir çalışmanın bulunmadığını, Yerel mahkemece itibaren edilen ikinci bilirkişi raporunda dayanak alınan iki adet patent müracaatının da sağlıklı değerlendirilmediğini, bilirkişilerin tercümanın şahsi imzasının olmadığı ve sadece tercüme bürosunun kaşesini haiz bu patent dokümanlarının çevrilerinin tekniğe uygun olup olmadığını ortaya koymadıklarını, incelenen patent müracaatlarının hiçbir işlevi ortaya konmadığını, Bir patent/faydalı model başvurusunun koruma kapsamı istemlerle belirleniyor olsa da dayanağının tarifname olduğunu, faydalı model başvurumuzun tarifnamesinde ilgili dış kılıf açıklanmış olup, bilirkişi raporunda dayanak alınan her iki patent müracaatında yer alan unsurların “işlevinden” söz edilmediğini, bir bütün olarak söz konusu “unsurların” müvekkilimize ait faydalı modelde yer aldığının tespit edilmediğini, tüm bu nedenlerle ikinci bilirkişi raporunun hükme esas teşkil edebilecek nitelikte olmadığını.” beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması istenmiştir.
DELİLLER: *Mahkemece alınan 05.10.2018 tarihli bilirkişi raporunda; “dava dosyasına sunulan ürün örneklerinin üretim tarihleri bilinmediğinden dava konusu faydalı modelin yenilik özelliği konusunda referans olma özelliklerinin bulunmadığı, dava dilekçesi ekinde sunulan patent belgelerinin başvuru tarihleri itibari ile dava konusu faydalı modelin başvuru tarihi olan 24/07/2015 tarihinden önceki tarihlere sahip oldukları için yenilik özelliği konusunda referans olma özelliğine sahip olduklarını, dosyaya sunulan patent araştırma raporunda ana istemde yer alan 4 unsurun doğrudan var olarak işaretlendiği … numaralı ABD patenti,… numaralı Avrupa Patent müracaatı ve … numaralı ABD patent müracaatı referanslarında çok sayıda kağıt havlunun veya tuvalet kağıdının taşınması ve ambalajlanmasına yönelik açıklamaların mevcut olduğu, kağıt havluların veya tuvalet kağıtlarının içten çekmeli kullanımına (center pull kitchen; …) ait bir verinin bulunmadığı, mevcut kılıfların belgede açıklandığı şekilde kullanım süresi boyunca kağıt havlunun toz, kir, nem ve benzeri dış etkenlere karşı korunmasını sağlayan, koruyucu ambalaj özelliğine sahip olmadıkları, havlunun içten çekmeyi sağlayacak şekilde çıkarılabilir olduğuna dair bir veri bulunmadığı, bu deliller çerçevesinde, …nolu “…” buluş başlıklı faydalı model belgesinin başvuru tarihi itibariyle yeniliğini ortadan kaldıracak bir ürün tespit edilemediğinden yenilik unsuru taşıdığı” tespit ve görüşüne yer verilmiştir. *Mahkemece alınan 10.05.2019 tarihli bilirkişi raporunda; “Davaya konu faydalı modelin ilki bağımsız, diğer ikisi bağımlı üç istemden oluştuğu, istem 1 incelendiğinde, buluşun ev, ofis, restoran ve benzeri gibi yerlerde kullanılmak üzere geliştirilmiş, kağıt havlu rulosunu içeren kağıt havlu yapılanması olup, bahsedilen kağıt havlu yapılanmasının en dış kısmını kaplayan, içerideki kağıt havluyu nem, toz, kir ve benzeri dış etkenlere karşı koruyan dış kılıf, bahsedilen kağıt havluyu ekstra aparat olmadan kullanılmasını sağlamak üzere iç kısmında konumlandırılmış masura kartonu içermesi ile karakterize edildiği, ilk istemde yenilik unsuru olarak “dış kılıf ve masura kartonu” na yer verildiği, istem 2 incelendiğinde, istem 1’e uygun kağıt havlu yapılanması olup, bahsedilen kağıt havlu yapılanmasının taşınması için en üstte konumlandırılmış, kullanım esnasında çıkartılan taşıma kulpu içermesi ile karakterize edilmekte olduğunun belirtildiği, yenilik unsurunun “taşıma kulpu” olduğu, istem 3 incelendiğinde istem 1’e uygun kağıt havlı yapılanması olduğu, bahsedilen kağıt havlu yapılanmasının içerisindeki masura kartonunun üstünü kaplayan ve plastik malzemeden mamul masura kılıfı içermesi ile karakterize edilmekte olduğunun belirtildiği, yenilik unsurunun “…” olduğunun görüldüğü, davaya konu faydalı modelin tescil başvuru tarihinden önceki faydalı model ve patent başvuruları üzerinde yapılan incelemede … numaralı patent belgesinde dış kılıf ve masura kartonu unsurlarının mevcut olduğu, 4,860,893 numaralı ve 29/08/1989 başvuru tarihli patent belgesinin incelenmesinde, dış kılıf ve masura kartonu unsurlarının mevcut olduğu, internet üzerinde tespit edilen ve faydalı model ile benzer olan ürünlerin üretim yeri ve zamanı hakkında inceleme yapılamadığı, internet üzerinde yapılan araştırmalar bütünlük oluşturacak şekilde değerlendirildiğinde; internet ortamında re’sen araştırmalar neticesinde internet sitelerine, e-ticaret sitelerine ve sosyal medya hesaplarına konulan ürün açıklamalarının satış amaçlı ve kullanım içerikli olması; imalat süreçleri, imalat tarihleri, tasarım süreçleri v.b.bilgileri içermemesi, incelenen arşiv kayıtlarından imalat süreçleri, imalat tarihleri, tasarım süreçleri vb.bilgilerin bulunmaması, arşiv kayıtlarının tarihsel incelenmesiyle imalat tarihlerinin direkt ilişkili olarak değerlendirilemeyeceği; internet ve internet arşiv kayıtlarının referans olarak kullanılamayacağının anlaşıldığı, davalıya ait … FM belgesinin yenilik unsuru taşımadığı, iptal şartlarının oluşmuş olduğuna” dair tespit ve görüşlerine yer verilmiştir.
GEREKÇE: Dava, faydalı modelin hükümsüzlüğü istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesi tarafından, “.. davaya konu faydalı model belgesinin başvuru tarihi itibariyle yeni olmadığı ve hükümsüzlük şartlarının mevcut olduğu anlaşılmakla davanın kabulüne, -Davalı adına tescilli … numaralı ‘kılıflı kağıt havlu’ başlıklı faydalı modelin hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine.” karar verilmiştir. Hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Davalı vekili tarafından, “Çeviri belgelerinde tercümanın şahsi imzasının olmadığı, sadece tercüme bürosunun kaşesini haiz bu patent dokümanlarının çevrilerinin tekniğe uygun olup olmadığının bilirkişiler tarafından ortaya konmadığı” ileri sürülmüş ise de; dosyada mevcut çeviri evraklarının noter yeminli tercüme bürosu (Portakal Tercüme) tarafından belgelerin her sayfası kaşelenmek ve imzalanmak suretiyle tasdik edildiği ve bu haliyle usule uygun oldukları anlaşıldığından, davalı vekilinin bu yöndeki itirazları yerinde görülmemiştir. Mahkeme tarafından önce İTÜ makine fakültesi öğretim üyesi Dr….’tan rapor aldırıldığı (02.10.2018 tarihli rapor), rapora yönelik itirazlar mahkemece yerinde bulunarak daha sonra marka patent uzmanı …, bilişim uzmanı … ve endüstri ürünleri tasarımı uzmanı DoçDr. …’dan oluşan bilirkişi kurulundan rapor aldırıldığı (02.05.2019 tarihli rapor) ve mahkemece ikinci raporun denetime elverişli olduğu ve ilk raporun yetersizliği açıklamasına yer verilerek ikinci rapor doğrultusunda hüküm oluşturulduğu anlaşılmıştır. Mahkemenin gerekçelerine göre ilk alınan bilirkişi raporunun eksik incelemeye dayalı olduğu ve hüküm kurmaya yeterli olmadığı, ikinci bilirkişi raporunun ise dava konusu faydalı model belgesini değerlendirebilecek uzmanlardan oluşturulduğu ve rapor içeriğinde “Davacıya ait faydalı model belgesinin yenilik unsuru taşımadığına dayanak gösterilen yurt dışındaki ürünler ile gerekli yasal karşılaştırmaların yapıldığı” ve buna göre raporun denetime elverişli olduğu, mahkemece rapora üstünlük tanınmasında usule aykırılığın bulunmadığı anlaşıldığından, davalı vekilinin istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-İstinaf yargılaması yönünden alınması gereken 80,70 TL harçtan, peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nun 361.maddesi uyarınca tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.05/10/2022