Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2020/1605 E. 2022/1730 K. 19.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1605 Esas
KARAR NO: 2022/1730 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 12/03/2020
NUMARASI: 2016/105 E. – 2020/46 K.
DAVANIN KONUSU: Patent (Patent Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 19/10/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; TPE’de “…” sayı ile tescilli “Ambalaj Makinasında Yeni Teknoloji”, TPE’de”…” sayı ile tescilli “Pim Sistemli Yumurta Ambalaj Kapağı” ve TPE’de “…” sayı ile tescilli buluşların sahibi olduğunu; davalının yaptığı ürettiği ve sattığı ürünlerin davacının sahip olduğu patentli buluşlarla aynı olduğunu ileri sürerek, patent haklarına tecavüz ve haksız rekabetin tespitine, tecavüz ve haksız rekabet teşkil eden fiilin önlenmesine, durdurulmasına, taklide neden olan üretim vasıtalarına el koyulmasına, üretimin durdurulmasına, piyasadaki taklit ürün satışının yasaklanmasına, patent tecavüzüne konu ürünlerin toplatılmasına, TTK’nun ilgili hükmü göz önünde bulundurularak davalı şirketin elde edeceği menfaatlerinin tümünün tazminine, belirsiz alacak olarak 50.000,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren T.C. Merkez Bankası tarafından kısa vadeli işlemlere uygulanan en yüksek avans faizi ile, 50.000,00 TL manevi tazminatın fiil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi talep edilmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının hak sahibi olduğunu iddia ettiği buluşlarda … ve …’in de ortak hak sahibi olduğu, davacının iddiasının aksine ortak hak sahibi olunan patentler ile şirket ürünleri arasında teknik bir irtibat kurulmadığı ve bu hususun dava dilekçesinde somut olarak ispatlanmadığı, hak ihlalini kabul anlamına gelmemek kaydıyla, böyle bir teknik irtibat kurulsa ve ispatlansa dahi, ortak hak sahibi olan davacı …, … ve …’in izni ile hareket edildiği, buluşların şirketlerinin kaynakları ile geliştirildiği ve tanıtıldığı, kullanımda buluş üzerinde hak sahibi olanların onayının bulunduğu, dava tarihi itibariyle bu ürünlerin davalı şirketçe bizzat üretilmediği ve buluş üzerinde hak sahiplerinden biri olan …’den satın alınarak ticarileştirildiği, söz konusu patentlerin geliştirilmesinde davacının şirkette çalışmalar yaptığı, bu nedenle patent tescilleri üzerinde davacıya hisse verildiği, tesciller için gerekli masraf ve harçların şirket tarafından karşılandığı, bu sebeple de buluş üzerindeki diğer hak sahiplerinin şirketin müdürü ve ortağı olarak gösterildiği, buluş üzerinde şirketlerinin hak sahibi olmasından dolayı HMK.24/II gereği kendisi aleyhine şirketin dava açmaya zorlanamayacağı, davaya dayanak tesciller üzerindeki hak sahipliği nedeni ile tescillerden doğan hakkın davalı olarak kendilerine ileri sürülemeyeceği, davalının tazminat taleplerine ilişkin iddialarını ispatla mükellef olduğu, zararın hesaplanmasına ilişkin beyanları kabul etmediği savunularak, davanın patent tescilleri üzerindeki diğer hak sahiplerine ihbar edilmesi, davacı tarafa tazminat hesabını hangi usule göre yapılmasını talep ettiğinin açıklattırılması ve davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2016/105 Esas – 2020/46 Karar sayılı kararıyla; “Dava açıldığı tarihte yürürlükte olan 551 sayılı KHK’nin 85. maddesinde patentlerde müşterek hak sahipliği düzenlenmiştir. Buna göre, patent bölünmeksizin birden çok kişiye aitse, hak üzerindeki ortaklık taraflar arasındaki anlaşmaya göre, böyle bir anlaşma yoksa Medeni Kanun’daki müşterek mülkiyete ilişkin hükümlere göre düzenlenir. Her hak sahibi diğerlerine bildirimde bulunduktan sonra buluşu kullanabilir, buluşun kullanılması amacı ile üçüncü kişilere lisans verilmesi, hak sahiplerinin tamamının karar vermesiyle mümkündür. Patent haklarına tecavüz edilmesi halinde, hak sahibi tecavüzün önlenmesi için hukuk ve ceza davası açabilir. Diğer hak sahiplerinin davaya katılabilmeleri için davayı açan hak sahibi tarafından davanın açıldığı tarihten itibaren bir ay içinde diğer hak sahiplerine dava ihbar edilir. 551 Sayılı KHK’nin 166. maddesi uyarınca, faydalı model belgelerine ilişkin açık bir hüküm bulunmadığı ve faydalı model belgelerinin özelliği ile çelişmediği takdirde, patentler için öngörülen hükümler, faydalı model belgeleri için de uygulanır. Bu yasal düzenlemeler ışığında somut olaya baktığımızda, davacının dava dışı … ve … ile müşterek malik olduğu … numaralı incelemeli patent, … umaralı faydalı model ve … numaralı faydalı modelin davalı şirket tarafından izinsiz olarak kullanıldığı iddiasıyla dava açtığı, … ve …’in davalı şirketin ortakları ve yetkilileri oldukları, şirketin başka ortağının bulunmadığı, davalı şirket ortaklarının müşterek malik olmaları nedeniyle patent ve faydalı modelleri kullanma hakkına sahip oldukları, bu nedenle … ve …’in müşterek malik oldukları patent ve faydalı modelleri ortağı ve yetkilisi oldukları şirket vasıtasıyla kullanmalarının patent ve faydalı modellere tecavüz ve haksız rekabet teşkil etmeyeceği anlaşılmakla, davanın reddine” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davacı vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; “551 Sayılı KHK 85. Maddesindeki ‘Patent hakkı bölünmeksizin birden çok kişiye aitse ve patent üzerinde ortaklar tarafından aksine bir anlaşma yapılmamış ise patent üzerindeki kullanım hakkı medeni kanundaki müşterek mülkiyet hükümlerine göre düzenlenir.’ hükmü gereğince, müşterek hakka sahip olunan patent hakkının müvekkilimize herhangi bir bildirim yapılmadan ve muvafakati alınmadan davalı şirketçe kullanılmasının müvekkilimizin patent hakkına tecavüz oluşturduğunu, Davaya konu patent ve faydalı model tescil kayıtları incelendiğinde; TR … numaralı incelemeli patentin Müvekkil …, … ve … adına tescilli olduğu, … numaralı faydalı modelin Müvekkil … ve … adına tescilli olduğu, … numaralı faydalı modelin Müvekkil …, … ve … adına tescilli olduğunu, Bu durumda kanun hükümleri gereğince 3 kişinin müşterek bir şekilde sahip olduğu patent hakkı ancak 3 patent hakkı sahibi tarafından ortak bir karar alınması neticesinde üçüncü kişilere lisans verilerek kullandırılabileceğini, müvekkilin davalıya böyle bir rıza göstermediği açık olup, diğer müşterek patent hakkı sahipleri olan … ve …’in müvekkilimize herhangi bir bildirimde bulunmadığının da dosya kapsamındaki deliller ile ortada olduğunu, müvekkilimizin onayı alındığı iddiasının ispat yükünün davalı şirkette olduğunu, Dava konusu patent 3 kişiye aittir ve davalı şirket sahipleri elde ettikleri kazançlar yalnızca kendilerine ait olmuş, davacı müvekkilin hem hakkına tecavüz edildiğini hem de ortak olduğu patenti kullanarak elde edilen kazançtan pay alamadığını, Kararın gerekçesinde 16.11.2017 tarihinde alınan bilirkişi raporunda yapılan tespitlere yer verilmiş olmasına rağmen; mahkemenin, gerekçeli kararında yer vermiş olduğu tespitlere tamamen zıt yönde bir karar verildiğini ve kararın hangi nedene dayanarak verildiğinin anlaşılamadığını, Davalı şirketin dava dışı şirketlere satmış olduğu ürünlerin incelenmesi amacıyla Afyonkarahisar 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2018/12 Talimat dosyasında alınan bilirkişi raporunda yapılan tespitlere kararda yer verilmesine rağmen işbu hukuka uygun ve tarafsız tespitler dikkate alınmadan, alınan raporlarla çelişecek bir şekilde davanın reddine karar verildiğini, Kararda sayın mahkeme tarafından gerekçe olarak gösterilen tüm hususlar müvekkilin lehineyken, mahkeme tarafından kendi göstermiş olduğu gerekçelerle çelişerek karar verilmesinin usule aykırı olduğunu.” beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması istenmiştir.
DELİLLER: *Davaya konu patent ve faydalı model tescil kayıtları incelendiğinde; … numaralı incelemeli patentin …, … ve … adına tescilli olduğu, başvuru tarihinin 10/05/2013 olduğu, … numaralı faydalı modelin …, … ve … adına tescilli olduğu, başvuru tarihinin 30/03/2015 olduğu, … numaralı faydalı modelin …, … ve … adına tescilli olduğu, başvuru tarihinin 10/05/2013 olduğu tespit edilmiş, dava dışı müşterek hak sahipleri olan … ve …’e 551 sayılı KHK’nin 85/1-d maddesi uyarınca dava ihbar edilmiştir. *Davalı şirketin ticaret sicil kaydı incelendiğinde; 17/12/1999 tarihinde tescil edildiği, ortaklarının ve yetkililerinin … ve … oldukları tespit edilmiştir. *Mahkemece alınan 16.11.2017 tarihli bilirkişi raporunda; “ortak patent sahipliğinde, müşterek patent sahiplerinin diğer paydaşlara zarar vermemek ve izin almak kaydıyla ürün patentini kullanabileceği, buna karşılık ürün patentinin patent sahibine verdiği üretme, satma, ithal etme gibi yetkilerin paydaşlar tarafından ortak bir karar olmadan kullanılmasının mümkün olmadığı, davalı şirketin ortaklarının ve yetkililerinin ortak patent sahibi olması sebebiyle davalı şirketin söz konusu hukuka aykırılıkları bilmediğini ileri süremeyeceği, 10.05.2013 başvuru tarihli … “Ambalaj Makinesinde Yeni Teknoloji” başlıklı buluş patent istemindeki yer alan unsurların ve 30.03.2015 başvuru tarihli … “Yumurta Ambalaj Kapağının Kenetlenmesi, İstiflenmesi ve Etiketlenmesine kolaylık sağlayan yenilikler” buluş başlıklı faydalı model belgesinde yer alan unsurların davacının dosyaya sunduğu davalıya ait katalog ve videolardan incelenmesinin mümkün olmadığı, bunların ancak ürün üzerinde inceleme yapılmakla tespit edilebileceği, 10.05.2013 başvuru tarihli … “Pim Sistemli Yumurta Ambalaj Kapağı” başlıklı buluş patent istemindeki yer alan unsurların özelliklerinin davalının tarihsiz katalog ve 2014 tarihli videolarının incelenmesi sonucu açıkça görülebildiği ve bu açıdan patent hakkına tecavüz teşkil edebileceği ” tespit ve görüşlerine yer verilmiştir. *Afyonkarahisar 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2018/12 Talimat sayısı ile alınan bilirkişi raporunun incelenmesinde; “… Paz. Ltd. Şti. işletmesinde bulunan yumurta ambalaj makinesi ve … Tic. Ltd. Şti. işletmesinde bulunan yumurta ambalaj makinesinin, … sayılı patent buluşu istemindeki fonksiyonları karşıladığı ve bu sebeple patent hakkına tecavüz teşkil edebileceği, her iki tesiste kullanılan viyol kenetleme sisteminin … aydalı model belgesinde belirtilen özelliklere sahip olduğu ve bu sebeple faydalı model hakkına tecavüz teşkil edebileceği” tespit ve görüşlerine yer verilmiştir. * Mahkemenin 2017/85 Değişik iş sayılı dosyanın incelenmesinden; delil tespiti talep edenin … ile … San. Ve Tic.A.Ş., karşı tarafın … Makina İmalatı- … olduğu, … Mah. … Cad. No:… Ümraniye adresinde, tespit talep eden şirketin … tescil numaralı patentine karşı yapılmakta olan faydalı model ve patent hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin tespitinin talep edildiği; dosya içerisine alınan 15.08.2017 tarihli bilirkişi raporunun incelenmesinde; karşı tarafın bildirilen adresinde gerçekleştirilen tespitte görülen … marka/model 2017 yılı imalatı … seri nolu ambalajlama makinasının, … nolu “Ambalaj makinalarında yeni teknoloji” buluş başlıklı patent belgesinin koruma kapsamının dışında olduğu, … nolu “Yeni bir yumurta paketleme makinesi” buluş başlıklı faydalı model belgesinin koruma kapsamının dışında olduğu” tespit ve görüşlerine yer verildiği anlaşılmıştır.
G E R E K Ç E: Dava, patent ve faydalı model haklarına tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, durdurulması, önlenmesi ile maddi ve manevi tazminat taleplerine ilişkindir. İlk derece mahkemesi tarafından, “…davacının dava dışı … ve … ile müşterek malik olduğu … numaralı incelemeli patent, … umaralı faydalı model ve … numaralı faydalı modelin davalı şirket tarafından izinsiz olarak kullanıldığı iddiasıyla dava açtığı, … ve …’in davalı şirketin ortakları ve yetkilileri oldukları, şirketin başka ortağının bulunmadığı, davalı şirket ortaklarının müşterek malik olmaları nedeniyle patent ve faydalı modelleri kullanma hakkına sahip oldukları, bu nedenle … ve …’in müşterek malik oldukları patent ve faydalı modelleri ortağı ve yetkilisi oldukları şirket vasıtasıyla kullanmalarının patent ve faydalı modellere tecavüz ve haksız rekabet teşkil etmeyeceği anlaşılmakla, davanın reddine” karar verilmiştir. Hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Davacının dava dışı … ve … ile müşterek malik olduğu … numaralı incelemeli patent, … numaralı faydalı model ve … numaralı faydalı modelin davalı şirket tarafından izinsiz olarak kullanıldığı iddiasıyla dava açtığı, … ve …’in davalı şirketin ortakları ve yetkilileri oldukları, şirketin başka ortağının bulunmadığı, somut uyuşmazlığa davanın açıldığı tarihte yürürlükte olan 551 Sayılı KHK’nın uygulanması gerektiği, anılan KHK’nın 85. maddesinde patentlerde müşterek hak sahipliğinin düzenlendiği, buna “Patent bölünmeksizin birden çok kişiye aitse, hak üzerindeki ortaklık taraflar arasındaki anlaşmaya göre, böyle bir anlaşma yoksa Medeni Kanun’daki müşterek mülkiyete ilişkin hükümlere göre düzenlenir.” hükmünün uygulama alanı bulacağı, taraflar arasında aksine bir anlaşma bulunmamakla her hak sahibinin diğerlerine bildirimde bulunduktan sonra buluşu kullanabileceği, 551 Sayılı KHK’nin 166. maddesi uyarınca, patentler için öngörülen bu hükümlerin, faydalı model belgeleri için de uygulanacağı, tüm bu açıklamalar ışığında; davalı şirket ortaklarının müşterek malik olmaları nedeniyle davaya konu patent ve faydalı modelleri kullanma hakkına sahip olmaları nedeniyle Mahkemece davanın reddine karar verilmesinde usule aykırılık bulunmadığından, davacı vekilinin istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan gerekçe ile: 1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 80,70 TL harçtan, peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30 TL eksik harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 4-İstinaf yargılama giderleri olarak; Davacı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere 19/10/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.