Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2020/1603 E. 2022/1628 K. 06.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1603 Esas
KARAR NO: 2022/1628 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 2. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/06/2020
NUMARASI: 2019/174 E. – 2020/36 K.
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Fikir Ve Sanat Eseri Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 06/10/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının konuşma bozukluğu yaşayan, otizmli ve engelli çocuklara rehabilitasyon hizmeti veren bir çocuk gelişimcisi olduğunu, aile danışmanı, davranış ve öğrenme uzmanı olduğunu, davacının kendisinin bulmuş olduğu bir rehabilite yöntemi ile çocukların konuşma bozuklarını çözebilen, konuşma ve anlama dikkat yeteneklerini artıran bir model geliştirdiğini, … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’ni kurduğunu, bahsi geçen gelişim tekniklerini noter huzurunda tasdik ve tarihini tescil ettirdiklerini, bu eğitim modelinin medyada ve haber kaynaklarında tanınmaya ve aileler tarafından olumlu geri dönüşler almaya başladığını, davacının bu eğitim modelini detaylarını yapmış olduğu bir anlaşmayla isim ve model hakkının tamamı kendisinde mahfuz olacak şekilde … ve diğer 3. Kişiye şirketten ortaklık verdiğini, bu kişiler ile ilgili sözleşmeye binaen … ismiyle özel rehabilitasyon merkezini Diyarbakır ilinde ortak olarak işletmeye başladıklarını, …’nun 05/06/2017 tarihinde …’e vermiş olduğu röportajda; … eğitim modelinin kurucusuymuş gibi kendini tanıttığını ve haksız rekabet kurallarını ihlal ederek yapılan anlaşmaya aykırı davrandığını, iş ilişkileri hakkında ve müşterileri yanıltıcı açıklamalarda bulunmanın hukuka aykırı olduğunu, sözleşmenin hükümlerinin ihlal edildiğini, … Yayın kuruluşunun hukuka aykırılık taşıyan video röportajını youtube kanalıyla yayınlamaya devam etmesinin ref’i gerektiğini,davalının sonradan 100 bin TL değerinde hisse satın alarak şirkete dahil olduğunu, kurucusu olmadığı şirketin kurucusu olduğunu beyan etmenin, incitici, ve yanlış beyanlarda bulunmanın TTK 55. Maddesine göre dürüstlük kuralına aykırılık oluşturduğunu, sözleşme hükümlerini ihlal ettiğini, TTK 613. Madde gereğince ortakların şirketin çıkarlarını zedeleyebilecek davranışlarda bulunamayacaklarını, beyanla; davalının birden çok disiplin suçu işlediğini, fiilin haksız olduğunun tespiti ile haksız rekabetin önlenmesini, haksız rekabetin men ve ref’i ile ilgili videonun youtube yayınından ve internet sitelerinden kaldırılmasını, haksız rekabetin yanlış ve yanıltıcı beyanlarla yapılmış olması ve vermiş olduğu zararlar nedeni ile 10.000,00 TL maddi, 30.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı tarafça davaya cevap verilmemiştir.
MAHKEME KARARI: İstanbul Anadolu 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 18/06/2020 tarihli 2019/174 E. – 2020/36 K. sayılı kararıyla; “Davacının bilirkişi deliline dayandığı, dava konusu eserin Fsek kapsamında eser niteliği bulunup bulunmadığı ve davalının ihlal iddialarının yapıldığı iddia edilen youtube paylaşımının içeriği ve davalı ile irtibatının tespiti ile ihlalin vuku bulmuş olması halinde maddi tazminat miktarının belirlenebilmesinin teknik bir konu olduğu, mahkemece heyet oluşturulduğu, davacının bilirkişi ücretini yatırmak için talep ettiği sürenin verildiği, kesin süreye davacı tarafça riayet edilmediği ve bilirkişi ücreti yatırılmadığı, somut olayda davalının dava dilekçesine cevap vermediği, bu hali davacının iddialarını inkar etmiş sayıldığı, davanın ispat yükünün davacıda olduğu, davacının iddialarının değerlendirilebilmesi için söz konusu eğitim modelinin FSEK kapsamında bir eser sayılıp sayılmadığı, ibraz edilen CD’lerin ve dosya kapsamında sunulan delillerin incelenerek hak sahipliğinin kime ait olduğunun, davalı tarafından ihlal yaratan bir eylem olup olmadığının, ihlal olması durumunda talep edilebilecek maddi tazminat miktarın ne olabileceği ve olası maddi tazminat miktarının tespitinin ancak yapılacak bilirkişi incelemesi ile mümkün olabileceği, dosyada mevcut diğer delillerin de davanın ispatı için yeterli görülmediği” gerekçesiyle; davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU: Davacı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; mahkemenin 2 numaralı celse 1 numaralı ara kararında; “FSEK kapsamında maddi ve manevi hakların ihlal edilip edilmediği, FSEK kapsamında bir eser olup olmadığı” konusunda bilirkişilerin tespit yapmasını istemişse de, bir fikir mahsulünün eser olup olmadığının, 5846 Sayılı Kanunda yazılı şartlarla oluşacağından, bu şartları oluşturacak ve kanunu uygulayacak olanın hakim ve mahkeme olduğunu, hakların ihlal edilip edilmediğinin tespiti görevinin hakim ve mahkemelerin görevi olduğunu, Youtube’da var olan bir videonun açılması ve izlenmesinin teknik bir bilgi ve beceri gerektirmediğini, hakim’in kendisinin bizzat videoyu izlemeden ve izleme girişiminde bulunmadan bilirkişilerin CD’den veya Youtube’dan video izlemeleri için toplamda 3000,00 TL ücret takdir ettiğini, bu ücretin, vatandaşın adalet aramasını zorlaştıran ve talep edilen iş ile kıyasen orantısız bir ücret olduğunu. -Video izlendiğinde davalının kendisini şirket kurucularından olarak tanıttığı ve eğitim modelinin fikir sahibi olduğunu açıkladığını, Ticaret Sicil Gazetesinin dosyaya sunulduğunu, taraflar arasındaki sözleşme ve Diyarbakır Noterliğinde düzenlenen tescil beyanının kararda değerlendirilmediğini, davalının kendisine ait olmayan bir fikri sahiplenerek haksız rekabet oluşturduğunu ve müvekkiline zarar verdiğini. -Davalının müvekkilinin fikrini sahiplenen bir röportaj verdiğini, anlaşmayı ihlal ettiğini, sözleşmede eğitim modelinin fikir sahibinin tek başına … olduğunun kabul edildiğini. -Müşterileri yanıltacak fiil ve davranışlarda bulunarak haksız rekabet oluşturmanın hukuka aykırı olduğunu, sözleşmenin 2. Sayfası 9. Maddesinin ihlal edildiğini, aynı sözleşmenin 2. Sayfasındaki açıklamalar kısmında eğitim model ve fikir hakkının müvekkiline ait olduğunun davalı tarafından kabul ve beyan edildiğini. -Yargıtay’ın incitici, yanıltıcı veya yanlış beyanlarda bulunmanın hukuka aykırılık oluşturduğuna dair kararlar verdiğini. -…-… yayın kuruluşunun hukuka aykırılık taşıyan video röportajının tüm sosyal medya platformlarından kaldırılması gerektiğini beyanla, mahkeme kararının kaldırılarak davanın kabulüne, mahkeme aksi kanaatte ise davanın manevi tazminat ve video röportajının internet ortamından kaldırılması yönünde kısmen kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/975 E – 2019/432 K sayılı 10/04/2019 tarihli görevsizlik kararı ile görevsizlik kararı verilerek dosya İstanbul Anadolu 2.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesine gönderildiği, yargılamanın bu mahkemece sürdürülerek sonlandırıldığı anlaşılmıştır. Diyarbakır …Noterliği’nin 09/09/2016 tarih ve … yevmiye nolu ”… ” nin davacıya aidiyetine ilişkin beyannamenin dosya içine konulduğu anlaşılmıştır. Davacı tarafça dosyaya 01/08/2016 tarihli “…” başlıklı belge sunulduğu, belgenin … Ticaret Limited Şirketi adına … %60 hisseli, … %40 hisseli, …, … ve … tarafından imzalandığı anlaşılmıştır. Davacı tarafça dosyaya 06/04/2017 tarihli hisse devrine ilişkin ortaklar kurulu kararı ibraz edildiği, karara göre bir kısım hisselerin … ve …’a devredildiği, 200 adet sermaye hissesinin …, 400 adet sermaye hissesinin …, 1000 adet hissesinin …, 400 adet hissesinin …’a devredildiği, hisse bedellerinin tamamının taahhüt ve nakden ödendiğinin beyan ve kabul edildiği anlaşılmıştır.
G E R E K Ç E: Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının 5 Haziran 2017 tarihinde …’e verdiği röportajda … eğitim modelinin kurucusuymuş gibi kendini tanıttığını ve haksız rekabet kurallarını ihlal ettiğini , anlaşmaya aykırı davrandığını, … eğitim modelinin fikir sahibinin … olduğunu, davalının sonradan 100 bin TL değerinde hisse satın alarak şirkete dahil olduğunu, kurucusu olmadığı şirketin kurucusu olduğunu beyan etmenin, incitici, ve yanlış beyanlarda bulunmanın TTK 55. Maddesine göre dürüstlük kuralına aykırılık oluşturduğunu, sözleşme hükümlerini ihlal ettiğini, … yayın kuruluşunun hukuka aykırılık taşıyan video röportajının youtube kanalında yayınlanmasının refi gerektiğini, TTK 613. Madde gereğince ortakların şirketin çıkarlarını zedeleyebilecek davranışlarda bulunamayacaklarını, davalının birden çok disiplin suçu işlediğini beyanla, fiilin haksız olduğunun tespiti ile haksız rekabetin önlenmesine, men ve refine, videonun yayından ve internet sitelerinden kaldırılmasına, haksız rekabet nedeniyle maddi ve manevi tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Dava İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesin’de açılmış, mahkemenin 2018/975 E – 2019/432 K sayılı 10/04/2019 tarihli kararı ile görevli mahkemenin Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi olduğundan bahisle, görevsizlik kararı istinaf edilmeksizin kesinleştiğinden, dosya İstanbul Anadolu 2.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesine gönderilmiş, yargılama bu mahkemede sürdürülerek sonlandırılmıştır. 5846 Sayılı FSEK 76/1. Maddesinde; ” Bu Kanunun düzenlediği hukuki ilişkilerden doğan davalarda, dava konusunun miktarına ve kanunda gösterilen cezanın derecesine bakılmaksızın, görevli mahkeme ihtisas mahkemesidir.” hükmü düzenlenmiştir. Dava dilekçesinde davacı tarafça dayanılan TTK 55/1 maddesine göre ise; “Başkalarını veya onların mallarını, iş ürünlerini, fiyatlarını, faaliyetlerini veya ticari işlerini yanlış yanıltıcı veya gereksiz yere incitici açıklamalarla kötülemek” fili haksız rekabet oluşturan haller olarak sayılmış, TTK 56.maddesinde hukuki sorumluluk düzenlenmiş ve TTK 58/3 maddesinde; maddi manevi tazminat davasında TBK hükümleri uygulanacağı belirtilmiştir. Dosya kapsamında ibraz edilen dilekçeler ile, duruşmada alınan beyanlardan, davalı tarafça verilen röportajda, davacının fikir sahibi olduğunu beyan ettiği … Özel Eğitim Modelinin ve sonradan ortak olduğu şirketin kurucusuymuş gibi tanıtarak haksız rekabette bulunduğu, fiilin sözleşmeye aykırılık teşkil ettiği ve davalının birden çok disiplin suçu işlediğinin ileri sürüldüğü anlaşılmakla, davalıya 5846 Sayılı FSEK’de düzenlenen eser sahipliğinden kaynaklanan hakların yöneltilmediği, davacı tarafça TTK’da düzenlenen haksız rekabet hükümlerine dayanıldığı anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesince, HMK 1. Madde gereğince, görev hususunun resen dikkate alınarak, asliye ticaret mahkemesinin görevli olduğu gerekçesi ile davanın usulden reddine karar vermesi gerekirken yargılamaya devam edilerek esas hakkında karar verilmesi yerinde görülmemiş, resen gözetilen sebeplerle davacı yanın sair istinaf sebepleri incelenmeksizin istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına, asliye ticaret mahkemesine görevsizlik kararı verilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Davacı vekilinin istinaf isteminin resen gözetilen sebeplerle kabulü ile, 6100 sayılı HMK’nın 355 ve 353/1-a-3 maddeleri gereğince, İSTANBUL ANADOLU 2. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ’nin 18/06/2020 tarihli 2019/174 E. – 2020/36 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA,2-Dosyanın Asliye Ticaret Mahkemesine görevsizlik kararı verilmek üzere kararı veren mahkemeye gönderilmesine,3-İstinaf talebi kabul edildiğinden, istinaf peşin harcının talebi halinde davacı tarafa iadesine,4-İstinaf yargılama giderleri olarak; Davacı avansından kullanıldığı anlaşılan; 148,60 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 53,50 TL (posta-teb-müz) masrafının davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, 5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 6-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 06/10/2022 tarihinde HMK’nın 355 ve 353/1-a-3 maddeleri uyarınca oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.