Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2020/16 E. 2022/633 K. 13.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2020/16 Esas
KARAR NO: 2022/633
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/02/2019
NUMARASI: 2016/1228 2019/234
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 13/04/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, davalı şirketin müvekkili şirkete karşı 01/07/2016 tarihinde İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … E.sayılı dosyası üzerinden kambiyo senetlerine dair icra takibine giriştiğini, takibin dayanağının … Bayrampaşa şubesi, 26/02/2016 keşide tarihli, … hesap nolu, … seri nolu ve 8.779,00 TL bedelli çek olduğunu bunun 4.976,00 TL’lik kısmı için takibe geçtiğini ve ödeme emrinin müvekkiline 13/07/2016 tarihinde tebliğ edildiğini, müvekkilinin keşidecesi pozisyonunda bulunduğu çekle alakalı olarak ilgili hamilin … Ltd. Şti olduğunu ve 13/05/2016 tarihinde Bakırköy 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/462 E.sayılı dosyası üzerinden zayi nedeniyle çek iptali davası açtığını ve 20/05/2016 tarih ve 2016/462 E. 2016/453 K.sayılı kararı ile davacının talebinin kabul edildiğini ve ilgili çekin iptalini karar verdiği gibi mezkur çekin bankaya ibraz edildiğinde ödeme yasağı sebebiyle ödeme yapılamadığının çek aslının arka yüzüne banka tarafından yazıldığını ve kambiyo senedinin çek olma vasfını yitirdiğini oysa icra takibine konu edilen çekin bedelinin müvekkili şirket tarafından ilgili hamil … Ltd. Şti’ye ödendiğini, bunun carip hesap kayıtlarında da görüleceğini, ayrıca aynı bankanın aynı şubesi ve aynı hesabından aynı çek numaraları ile iki adet çekin keşide edilmesinin mümkün olmadığını ve takibe konu çekin keşide tarihinin 26/02/2016 olarak görünse de esasında bu tarihin gerçeği yansıtmadığını, öyle ki müvekkili tarafından keşide edilen çekin keşide tarihinin 30/10/2015 olmasına karşın çekin tarihinde oynama yapmak suretiyle çekin tahrifat yapıldığı, bunun Bakırköy 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin kararı ile sabit olduğunu, tüm bu sebeplerle icra dosyasının ihtiyati tedbir yoluyla durdurulmasını talep ettiklerini, davalının icra takibi üzerinden haciz işlemlerine devam edip, müvekkilinin banka hesaplarına haksız olarak konulan bloke işlemleriyle mağduriyetine yol açtığını ve ticari faaliyeti ile itibarının zedelediğini, söz konusu icra takibinin teminat karşılığında ihtiyati tedbir yoluyla durdurulması ve tüm hacizlerin kaldırılmasını talep ve dava etmişlerdir. Davalı vekili, Müvekkili şirketin faktoring piyasasında banka ve kamu faktoring şirketlerinin dışında kalan özel faktoring şirketleri içinde gerçekleştirdiği işlem hacmi ile en ön sıralarda yer aldığını, ödediği vergilerle ülke ekonomisine doğrudan katkı yapan ciddi ve saygın bir kuruluş olduğunu, davacının dava konusu çeki, cirantalayan … Şirketi’ne ödediği iddiasının bir defi olduğunu, müvekkilinin çeki kendisi ile Factoring sözleşmesi imzaladığı … VK numaralı … Ltd. Şti.’den adı geçen şirketin alacaklısı olduğu fatura alacağına dayalı olarak teslim aldığını, müvekkil şirket tarafından teslim alınan çekleri tevsik eden faturanın, kanunda belirtilen tüm unsurları taşıması üzerine müvekkil şirket tarafından faktoring işlemi gerçekleştirildiğini, müvekkil şirkete ibraz edilen fatura, VUK m.229 ve devamı maddelerince belirtilen fatura tanımını karşılamakta olup zorunlu unsurları barındırdığını, faktoring şirketinin çekleri ve faturaları alırken sadece faturanın gerektiğini, araştırmak gibi bir yükümlülüğünün bulunmadığını, faturalar davacının defterlerinde kayıtlı olduğu için malların teslim edildiğinin anlaşılmış olduğu neticesiyle davanın reddini talep ettiklerini, kötüniyetle ikame edilen işbu davanın %20’den az olmamak üzere davacının kötüniyet tazminatı ödemeye mahkum edilmesini talep etmişlerdir. Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre; “Dava, menfi tespit isteminden ibarettir. İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında takibe konu … Bayrampaşa şubesi, 26/02/2016 keşide tarihli, … hesap nolu, … seri nolu ve 8.779,00 TL bedelli çekin keşidecisi olan davacı şirketin dava dışı lehtar … ünvanlı şirkete faturaya dayanan borcuna karşılık keşide ederek verdiği, bu şirketin ise çekleri davalıya ciro ederek teslim ettiği yani çekin lehtar şirkete teslimi sırasında tarafları arasında ticari ilişkinin bulunduğu ve çekin karşılıksız olmadığı, davacı şirket her ne kadar çek bedelini daha sonra lehtara ödediğini iddia etmiş ise de, yapılan bilirkişi incelemesinde çekin davacı defterlerinde kayıt edilmediğinin tespit edildiği ayrıca her ne kadar davacı dava dışı … şirketine 18/11/2015 keşide tarihli 15.930,00 TL bedelli çek ile borcunu ödediğini iddia etmiş ise de, bu çekin dava konusu 8.779,00 TL bedelli çek yönünden oluşan borcu da kapsadığının somut olarak ortaya konulamadığı, ayrıca TTK’nın 687.maddesi gereğince keşideci davacı ile lehtar arasındaki doğrudan doğruya var olan ödeme savunmasının hamil olan davalıya karşı ileri sürülemeyeceği, davalının bile bile borçlunun zararına hareket ettiğinin de ispat edilemediği” gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; davalının müvekkiline karşı çeke dayalı olarak takip başlattığını, müvekkilinin bu çekte keşideci olduğunu, alacaklı olarak hamil …Ltd.Şti tarafından Bakırköy 1 ATM’nin 2016/462 E sayılı dosyasında zayi nedeniyle çek iptal davası açıldığını ve mahkemenin davayı kabul ederek çekin iptaline karar verdiğini, çek bankaya ibraz edildiğinde ödeme yasağı nedeniyle ödeme yapılamadığını bu nedenle söz konusu çekin kambiyo senedi vasfını yitirdiğini, çekin tarihinin 26/02/2016 ise de, bu tarihin gerçeği yansıtmadığını, çekin tarihinde tahrifat yapıldığını, mahkemenin taleplerine rağmen bu hususu araştırmadığını, iptal kararını da göz ardı ettiğini, müvekkilinin keşide ettiği çekin 30/10/2015 tarihli olduğunu ve bu çekin de iptaline karar verildiğini, ayrıca bilirkişi raporunda takibe konu edilen çek bedelinin müvekkili tarafından ilgili hamil …Ltd.Şti’ne ödendiğinin tespit edildiğini, müvekkilinin adı geçen şirkette cari hesap düzeninde çalıştığını, çekin de müvekkili tarafından cari borcuna istinaden verildiğini, raporda müvekkilinin dava dışı …Ltd.Şti’ne borcunun olmadığının da tespit edildiğini, kambiyo senedinin temelinde bir borç ilişkisinin bulunduğunu ve bu borç ilişkisinin de ödenerek senedin bedelsiz hale geldiğini, buna rağmen davanın kabulü gerekirken reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu bildirmiştir. Davalı tarafından davacı ve diğer çek borçluları aleyhine çeke dayalı olarak 4.976-TL si asıl alacak olmak üzere toplam 5.618,79-TL nin tahsili için kambiyo senetlerine özgü yolla takip başlatıldığı, takip dayanağı çekin 26/02/2016 tarihli 8.779-TL bedelli … numaralı keşidecisinin davacı, lehtarın dava dışı …Ltd.Şti, sonraki cirantaların …A.Ş, …, …Ltd.Şti, hamilin ise davalı olduğu, çekin 26/02/2016 da ibraz edildiği, mahkemenin ödemeden men kararına istinaden işlem yapılamadığının şerh edildiği görülmüştür. Bakırköy 1 ATM’nin 2016/462 E – 453 K sayılı 20/05/2016 tarihli kararıyla aralarında keşidecisi davacı olan 30/10/2015 tarihli … hesap numaralı … seri numaralı 8.779-TL bedelli çeklerin zayi nedeniyle iptaline karar verildiği anlaşılmıştır. 28/03/2018 tarihli bilirkişi raporunda; “Taraflarca incelemeye ibraz edilen yasal defterlerin tasdikle ilgili yükümlülüklerin yasal süresinde yerine getirildiğinin anlaşıldığı, dava konusu alacak dayanağı çekle ilgili olarak zayi nedeniyle iptal amacıyla dava dışı … Ltd. Şti. tarafından Bakırköy 1 ATM nin 2016462 C sayılı dosyasında taleple bulunulduğu mahkemece verilen 2016/462 E.. 2016/453 K., ve 20.05.2016 T. li karar ile dava konusu çekin zayi nedeniyle iptaline karar verildiği, Davalı tarafın dava konusu çekle ilgili olarak bakiye 4.976,00.- ‘TL asıl alacak tutarı üzerinden icra takibine geçildiği, davalı tarafın dava konusu çeki dava dışı … Ltd. Şti. nden teslim aldığı ve bu çek karşılığında … İnşaat şirketine ödeme yapıldığı, ancak söz konusu çekten dolayı çek bedelinin 4.676,00.- TL lik kısmının tahsil edilemediği gerekçesiyle şüpheli alacak karşılığı ayrıldığı, davacının yasal defterlerinde dava konusu çekin kayıtlı olmadığı, davacının dava konusu çek bedelini dava dışı … şirketine ödeyip ödemediği hususunda yapılan incelemelerde davacı tarafın cari hesap ilişkisi çerçevesinde 16.10.2015 tarihinde dava dışı … şirketine 18.11.2015 kaşide tarihli 15.930.00-TL bedelli çek verildiği çek bedelinin ise 18.11.2015 tarihinde davacı şirketin … Bayrampaşa Şubesi … IBAN nolu hesabından ödendiği bu ödemeden sonra davacının dava dışı … şirketinden 0,5-‘TL alacaklı duruma geçtiği” yolunda görüş bildirmiştir.
GEREKÇE: Dava, İİK 72.maddesi uyarınca açılan menfi tespit davasıdır. Davacı taraf dava konusu çekin kaybolduğunu, lehtar tarafından çek iptal davası açıldığını, çekin iptaline karar verildiğini ve çekin bedelinin çek iptal kararı alan çekin lehtarına ödendiğini iddia etmiş, davalı ise dava konusu çeki faktoring ilişkisi çerçevesinde mevzuata uygun bir şekilde devraldığını savunmuştur. Davacı taraf çekte tahrifat olduğunu belirtmiş ise de, bu hususun ispatlanamadığı, öte yandan keşideci olan davacının çeki zayi ettiği belirtilen lehtar şirkete ödeme yapması şahsi def’i niteliğinde olup, bu yönlere ilişkin istinaf talepleri yerinde değildir. Ne var ki mahkemece TTK 687.maddesi gereğince değerlendirme yapılarak sonuca gidilmiş ve yazılı şekilde karar verildiği görülmüştür. Davalı … şirketi olup, faktoring uygulaması açısından hukukumuzda özel bir düzenleme getirilmiştir. Dosyanın incelenmesinde davalı … şirketi tarafından çeki ne suretle devraldığına dair bilgi ve belgeler ile çeki almasına dayanak gösterdiği faktoring sözleşmesinin dosyaya sunulmadığı anlaşılmıştır. Bu yönden yargılama eksik kalmıştır. Bu durumda mahkemece davalıya faktoring işlemlerine ilişkin sözleşme ile diğer bilgi ve belgeleri dosyaya ibrazının sağlanarak 6361 Sayılı Finansal Kiralama Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu çerçevesinde bir değerlendirme yapılması gerekirken eksik inceleme ile TTK’ya göre değerlendirme yapılması usul ve yasaya aykırı olup, bu yönden istinaf talebinin kısmen kabulü gerekmiştir. Hal böyle olunca davacı vekilinin istinaf talebinin kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacı vekilinin istinaf talebinin KISMEN KABULÜNE, 2-İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 20/02/2019 tarih, 2016/1228 E – 2019/234 – K. sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Yukarıda gerekçede belirtildiği şekilde araştırma ve inceleme yapılması için yargılamaya kaldığı yerden devam edilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine İADESİNE, 4-İstinaf peşin harcının talebi halinde davacıya iadesine, 5-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama gideri olan 121,30-TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 42,63-TL posta masrafı olmak üzere toplam 163,93-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nun 353/1-a-6 maddesi uyarınca oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.13/04/2022