Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2020/1587 E. 2022/1614 K. 06.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1587 Esas
KARAR NO: 2022/1614 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 12/03/2020
NUMARASI: 2018/148 E. – 2020/50 K.
DAVANIN KONUSU: Fikir Ve Sanat Sanat Eseri Sahipliğinden Kaynaklanan Haklara Tecavüzün Ref’i, Önlenmesi Ve Tazmini
KARAR TARİHİ: 06/10/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı … tarafından müvekkiline gönderilen 08.03.2018 keşide tarihli Beykoz … Noterliği’nin … yevmiye nolu ihtarnamesi ile … şirketi için …’a vermiş olduğu muvafakatname, eser izin belgesi çerçevesinde işbu belgede yer alan … ( … ), … isimli eserlerin bestecisi olarak toplam 3 adet eserin … tarafından çıkartılacak olan … isimli yapımda kullanılmasına izin verdiğini, ancak … isimli projeye ait vadedilen devir işlemlerinin kararlaştırılan zaman içinde hayata geçirilememesi nedeni ile zarar gördüğünü ileri sürerek FSEK 58.maddesi kapsamında cayma hakkını kullandığını belirttiğini, müvekkili tarafından Beyoğlu … Noterliğinin 16.03.2018 tarih ve … yevmiye nolu cevabi ihtarnamesi ile “adı geçen eserlerin … isimli yapımda kullanılmak üzere kendilerince düzenlendiği, … edildiği ve fonogram sahibi olarak piyasaya sürüldüğü, dolayısı ile bu eserlerin aranjeleri ve fonogram haklarının kendilerine ait olduğu” ve cayma ihtarnamesindeki iddiaların gerçeği yansıtmadığı, dayanağının olmadığı, eserlere ait …, …, mastering ve studio masraflarının ödenmediği, bu nedenle maddi zarara uğranıldığı, bu zararların kendilerine ödenmesi gerektiği, bu eserler için düzenlenmiş olan müvekkile ait aranjelerin ve fonogramların kullanılmasına muvafakatlerinin bulunmadığı, izinsiz kullanım halinde yasal haklarını kullanacağının muhataba ihtar edildiğini, davalının cayma hakkı bulunmadığı gibi caymanın yasal şartlarının da oluşmadığını, söz konusu caymaya ilişkin ihtarnamede hangi hakların ihlal edildiği veya hangi haklardan gereği gibi faydanılamadığı hususlarında herhangi bir açıklama yapılmadığını, dava konusu eserlerle ilgili 08.01.2014 tarihli muvafakatname kapsamında yükümlülüklerin müvekkili tarafından yerine getirildiğinden, davalının cayma hakkının haksız ve usulsüz olduğunu, ihtarnamede hangi hakların ihlal edildiğinin yazılmadığını, cayma koşullarının oluşmadığını belirterek, FSEK’nun 58. maddesi uyarınca davalı tarafından ileri sürülen caymanın geçersizliği ile caymanın geçersizliğinin tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP ve KARŞI DAVA: Davalı vekili cevap dilekçesinde; …, …, … isimli müzik eserlerinin bestecisinin müvekkili … olduğunu, eserlerin müvekkili tarafından aynı zamanda icracı sanatçı olarak stüdyo ortamında kayıt altına alındığını, davacı tarafça müvekkili tarafından herhangi bir muvafakat verilmeksizin … (… ), … (… ), … (… ) isimleri ile … (…) edildiğini, söz konusu aranjeler yapılırken müvekkili tarafından kayıt altına alınan orijinal saz ve vokaller kullanıldığını, söz konusu saz ve vokallerin tüm ücretlerinin münhasıran müvekkili tarafından ödendiğini, davacı tarafça eserler yeniden kayıt edilmeden direkt müvekkilinin kayıt ettiği hali üzerinden stüdyoda … (…) edildiğini, müvekkilinden izin alınmaksızın yapılan bu aranjeler sonrası davacı tarafça müvekkilinden söz konusu eserlerin davacı tarafça çıkartılacak … adlı yapımında kullanılması için muvafakat istendiğini, müvekkili tarafından bu talebin anılan tarihlerde taraflar arasındaki iyi ilişkiler çerçevesinde ve davacı tarafın digital platformlarda söz konusu eserlerin satışından gelecek gelirden eser sahibi sıfatı ile müvekkiline bedel ödeneceği vaadi ile 08.01.2014 tarihinde muvafakatname verildiğini, 2014-2018 yılları arası söz konusu eserlerin digital platform üzerinden davacı tarafça satışları yapılarak gelir elde edilmesine karşın söz konusu gelirden davacının taahhüdünün aksine müvekkili eser sahibine hiçbir gelir ödenmediğini, müvekkili tarafından davacı tarafa Beykoz … Noterliği’nin 08.03.2018 tarih … yevmiye nolu ihtarnamesi keşide edilerek, eser sahibi olarak davacıya verilmiş olan muvafakatname izin belgesi çerçevesinde verilen tüm haklara ilişkin, 5846 sayılı FSEK 58. maddesi kapsamında cayma hakkının kullanılacağının iletildiğini, davacıya 7 gün süre verildiğini,bu ihtarın T.C. Kültür Bakanlığı Telif Hakları ve Sinema Genel Müdürlüğü ile Musiki Eseri Sahipleri Grubu Meslek Birliği’ne de bildirildiğini, davacı tarafça ihtarın gereğini yerine getirmek yerine haksız biçimde ihtarnameye itiraz edildiğini, cayma ihtarının gerek usul ve gerekse de esas açısından kanuna uygun olduğunu, davanın reddi gerektiğini, davacı tarafın müvekkiline ait eserlere ilişkin gelir elde etmesine karşın müvekkiline 4 yıl boyunca hiçbir ödeme yapmadığını, davacının söz konusu eserleri … Tic. A.Ş. kanalı ile digital platformlara sunduğunu, gelir elde ettiğini, gelirlerden müvekkilinin eser sahibi olarak mahrum bırakılarak maddi ve manevi zarara uğratıldığını beyanla; davacı tarafından açılan davanın reddine, karşı davanın kabulü ile telif ücretinin tespit edilerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak şartıyla 100,00 TL maddi tazminat ile 1.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davacı-karşı davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
MAHKEME KARARI: İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 12/03/2020 tarihli 2018/148 E. – 2020/50 K. sayılı kararıyla; “Toplanan deliller, taraflar arasında imzalandığı ihtilaf konusu olmayan 08/01/2014 tarihli muvafakatname ve tüm dosya kapsamı ile, 08/01/2014 tarihli Yorumcu Muvafakatnamesi ile davalı-karşı davacının davaya konu üç eserin de tüm haklarını davacı-karşı davalıya süresiz olarak devrettiği, taraflar arasında herhangi bir ücret kararlaştırılmamış olduğu, muvafakat ile davacı-karşı davalının söz konusu eserleri kullandığı, her ne kadar davalı-karşı davacının tek taraflı beyanı ile verdiği muvafakatin FSEK 52’nci maddede düzenlenen karşılıklı sözleşme ve hakların ayrı ayrı gösterilmesi şartlarını içermediği anlaşılsa da, dava tarihine kadar aradan geçen 4 yıllık süre boyunca eserlerin kullanımına itiraz etmeyen ve makul bir süre içerisinde dava açmayan davalı-karşı davacının eğiliminin dürüstlük kuralına aykırı olduğu, davalı-karşı davacıya telif bedeli ödeneceğine dair taraflar arasında bir sözleşme yapıldığının davalı-karşı davacı tarafça ispatlanamadığı, FSEK’nun 58. maddesinde düzenlenen cayma hakkına göre mali bir hakkı devralan kimsenin kararlaştırılan süre içerisinde veya bir süre tayin edilmemişse uygun bir sürede hak ve yetkilerden gereği gibi faydalanmaması ve eser sahibinin de bu yüzden menfaatinin esaslı surette ihlal edilmesi şartının oluşmasının gerektiği, somut olayda ise davacı-karşı davalının kendisine devredilen hakları kullandığı, dava konusu eserleri çoğaltarak yaydığı ve bu hali ile cayma hakkına başvurulmasının hukuka aykırı olduğu, 5846 sayılı FSEK’nun 58.maddesi uyarınca cayma hakkının eser sahibinden mali bir hak ve ruhsat iktisap eden kimseler aleyhine kullanılabileceği, davalı-karşı davacının da davacı-karşı davalıya gönderdiği ihtarnamede FSEK’nun 58.maddesine dayalı olarak cayma hakkının kullanılmış olması ve davanın da caymaya itiraz davası olarak açılmış bulunması nedeniyle taraflar arasındaki sözleşmenin geçerli olup olmadığı hususunun somut uyuşmazlıkta ayrıca tartışılamayacağı, davacı-karşı davalının, davalı-karşı davacının davaya konu eserleriyle ilgili FSEK’ten kaynaklanan maddi ve manevi haklarına tecavüz etmediği, bu nedenle maddi ve manevi tazminat koşullarının mevcut olmadığı” gerekçesiyle;” Asıl davanın KABULÜNE, Davalı-karşı davacı …’in Beykoz …Noterliği’nin 08.03.2018 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile …, … ve … isimli müzik eserlerinin davacı-karşı davalı tarafça çıkartılacak “…” isimli albümde kullanılması için muvafakat verdiğine dair 08.01.2014 tarihli sözleşmeden caymasının GEÇERSİZ OLDUĞUNUN TESPİTİNE ve CAYMANIN HÜKÜMSÜZLÜĞÜNE, Karşı davanın REDDİNE” karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU: Davalı-k.davacı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; davacı tarafın açıkça kötü niyetli olduğunu, müvekkilinin davacı tarafın dijital platformlarda söz konusu eserlerin satışından gelecek gelirden eser sahibi sıfatı ile müvekkiline bedel ödeneceği vaadi ile 08/01/2014 tarihinde muvafakat verdiğini, 2014-2018 yıllarında davacı-karşı davalı tarafça dijital platformlarda satışının yapılarak gelir elde edilmesine rağmen müvekkiline gelir ödenmediğini, … Yapım Şirketi tarafından davacıya söz konusu eserler için 19,08 TL ödeme yapıldığı belirtilmişse de, başka aracı firmalarla da yayınlatmış olabileceğini, bu bilginin kendilerine verilmediğini, ödeme oldukça cüzi olmasına rağmen müvekkiline ödeme yapılmamış olmasının, cayma hakkının esasen haklı olarak kullanıldığını gösterdiğini.-Davacının aldığı muvafakatnamenin asla cayılamayacak; ne olursa olsun sonsuza kadar sürecek bir muvafakat olduğunu iddia ettiğini, mahkemenin de hukuk düzenince korunamayacak bu iddiayı maalesef kabul ettiğini, somut olayda FSEK 58. Maddenin koşullarının oluştuğunu. -Dosyaya sunulan muvafakatnamenin başlığının “…” olduğunu, oysa müvekkilinin eserlerin hem yaratıcısı hem de yorumcusu olduğunu, muvafakatnamede süre bulunmadığını, davacı-karşı davalının söz konusu eserlere ilişkin müvekkiline herhangi bir bedel ödemediğini, FSEK 58. Madde metnine göre, eğer süre karalaştırılmamış ise münasip zaman içinde hak ve yetkilerden faydalanamayan eser sahibinin cayma hakkını kullanma hakkının doğacağını, müvekkilinin eserlerden tam 4 yıl boyunca faydalanamadığını, FSEK 58/son hükmünde, süresiz olarak muvaffakat verilmiş de olsa cayma hakkından önceden feragat edilemeyeceğini, haklı durumların ortaya çıkması halinde eser sahibinin her zaman cayma hakkını kullanabileceğini hükme bağladığını. – Mahkemenin gerekçeli kararında, müvekkilinin 4 yıl boyunca eserlerin kullanımına itiraz etmemesini, 4 yıl sonra cayma hakkını kullanmasını dürüstlük kuralına aykırı bulmuşsa da, müvekkilinin söz konusu eserlerin hem sahibi hem de icracı sanatçısı olduğunu, davacının muvafakatnameye konu eserlere katkısının aranjeden ibaret olduğunu, mahkemenin kabulünün FSEK 59/1 maddesini uygulanamaz hale getirdiğini, bu yoruma göre davacının yalnız … ettiği eserleri, aldığı muvafakatname ile sonsuza kadar ücretsiz olarak kullanım hakkına sahip olacağını, eser sahibi ve icracı sanatçı olan müvekkilinin ise kendi icra ettiği kayıtlar ile ilgili Kanun’un kendisine tanıdığı haklarını sonsuza kadar kaybettiğini, bu kabulün ise TMK 2. Maddeye aykırı bir kabul olduğunu beyanla, mahkeme kararının kaldırılmasına, karşı davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Davacı-karşı davalı tarafından dosyaya da sunulan 08.01.2014 tarihli “…” isimli belgenin incelenmesinde; ” Aşağıdaki isimleri yazılı eserlerden oluşan ve … isimli yapımda seslendirdiğim eserleri … unvanlı firma için okumuş, yorumlamış, seslendirmiş bulunmaktayım. Tarafımdan okunulan, yorumlanan, seslendirilen … isimli bu yapım içindeki eserlerden sayı ve süre ile sınırlandırılmamış biçimde klip, audio, video, dvd, md, plak, kaset, cd room, compact disk, remix, vcd ve her türlü, gsm şirketlerinde cep telefonu melodisi olarak kullanılmasına ve aynı amaçla kullanılmak üzere işbu muvafakatnamenin düzenlendiği tarihteki teknik olanaklarla üretilebilen yada bu muvafakatnamenin düzenlendiği tarihten sonra gelişecek teknik olanaklar ile üretilebilecek görüntülü, görüntüsüz ses ve görüntü taşıyıcılarında internet ortamında kullanılmasına, yayınlanmasına, dağıtılmasına, çoğaltılmasına, işlenmesine ticaret mevkiine kullanılmasına, best of ve karışık yapımlarda kullanılmasına izin verdiğime, yurt içi ve yurt dışı devir hakları ile işaret ses ve/veya görüntü nakline yarayan araçlarla işleme hakkı tespit hakkı, çoğaltma hakkı, yayma hakkı, temsil hakkı, umuma iletim hakkını süre, zaman ve sayı ile kısıtlanmamış bir biçimde süresiz olarak yukarıda yazılı firmaya ait olduğuna muvafakat ederim.” şeklinde olduğu anlaşılmıştır. Beykoz … Noterliğinin 08.03.2018 tarih ve … Yevmiye numaralı ihtarnamesi incelendiğinde; davalı-karşı davacı … tarafından davacı-karşı davalı …’a keşide edilen ihtarnamede “… şirketi için …’a vermiş olduğu muvafakatname, eser izin belgesi çerçevesinde işbu belgede yer alan … ( … ), … ve … isimli eserlerin bestecisi olarak toplam 3 adet eserin … tarafından çıkartılacak olan … isimli yapımda kullanılmasına izin verdiğini, ancak … isimli projeye ait vadedilen devir işlemlerinin kararlaştırılan zaman içinde hayata geçirilememesi nedeni ile maddi ve manevi çok büyük zarar gördüğünü, yapım için üstlenilen taahhütlerin yerine getirilmediğini, ihtarnamenin tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde üstlenilen yapım projesinin devir işlemlerinin gerçekleştirilmesi/mali hak bedellerinin ödenmesi ve buna ilişkin gereklerin yerine getirilmesine, aksi halde ayrıca ihtara gerek olmaksızın, FSEK 58.maddesi kapsamında cayma hakkını kullandığını, buna göre muvafakatnameden caydığını, muvafakatnameye dayalı olarak hiç bir işlem yapılamayacağını, kullanım izni verilen tüm hakların tarafına döndüğünü” ihtar ettiği, ihtarnamenin 12/03/2018 tarihinde muhataba tebliğ edildiği görülmüştür. Dosya içerisinde bulunan Kültür ve Turizm Bakanlığı kayıtlarından; her üç eserin de bestecisinin ve söz yazarının …, aranjörünün ise … olarak kayıtlı olduğu, taraflar arasında imzalanan 08/01/2014 tarihli Yorumcu Muvafakaname başlıklı belgenin de Kültür ve Turizm Bakanlığı’na sunulmuş olduğu tespit edilmiştir. Mahkemece … A.Ş.’ye müzekkere yazılarak 08/01/2014-08/03/2018 tarihleri arasında …’a yapılan ödemelerin bildirilmesinin istenildiği, cevabi yazıda; … 12,00 TL, … 0,60 TL, … 6,47 TL, …_Tr 0,01 TL olmak üzere toplam 19,08 TL hakediş hesaplanarak ödendiği bildirilmiştir.
G E R E K Ç E: Davacı ve davalı arasında 08/01/2014 tarihli “yorumcu muvafakatname” imzalanarak, … isimli yapımda, davalının söz ve besteci sıfatıyla sahibi olduğu ve seslendirdiği, yorumladığı …- …-… ( … ) isimli eserlerin icraları üzerindeki mali haklarının davacı şirkete devredildiği, davalı vekilinin Beykoz … Noterliğinin 08.03.2018 tarih ve … Yevmiye numaralı ihtarnamesiyle cayma hakkını kullandığı, ihtarnamenin davacı şirkete 12/03/2018 tarihinde tebliğ edildiği, FSEK 58.madde gereğince caymaya itiraz davasının 09/04/2018 tarihinde 4 haftalık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı görülmüştür. Davalı tarafça da; karşı dava olarak müvekkilinin 2014-2018 yılları arasında davacı tarafın elde ettiği gelirlerden mahrum bırakılması nedeniyle şimdilik 100 TL maddi tazminat ve gelir elde edilmeksizin eserlerin kullanılması, eserlerin akıbeti hakkında bilgi alınamaması ve halen internette davacı ismi ile dolaşmasından kaynaklanan manevi zararlarının tazmini talebiyle 1.000 TL manevi tazminata hükmedilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine karar verilmiş, davalı-karşı davacı hem asıl hem birleşen dava yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur. FSEK 58. Madde de; ” “Mali bir hak veya ruhsat iktisap eden kimse, kararlaştırılan süre içinde ve eğer bir süre tayin edilmemişse icabı hale göre münasip bir zaman içinde hak ve salahiyetlerden gereği gibi faydalanmaz ve bu yüzden eser sahibinin menfaatleri esaslı surette ihlal edilirse eser sahibi sözleşmeden cayabilir….” hükmü düzenlenmiştir. Dosya kapsamında bulunan 08/01/2014 tarihli “yorumcu muvafakatnamesi” hükümlerinden, davalı …’in … isimli yapımda, kendisi tarafından seslendirilen yorumlanan üç eser üzerindeki mali haklarını davacı tarafa devrettiği, devir tarihinden, cayma ihtar tarihine kadar 4 yıldan fazla süre geçtiği anlaşılmış, davacı tarafça davalıya ödeme yapıldığına dair iddia ve delil ileri sürülmemiş, replik dilekçesi ve karşı davaya cevap dilekçesinde; davalının üye olduğu meslek birlikleri tarafından davalıya ödeme yapıldığı, bu ödemelerin müzekkere ile sorulmasını talep ettiklerini beyan etmiştir. Mahkemece meslek birliklerinden bu eserler ile ilgili davalıya ödeme yapılıp yapılmadığı sorulmamış, davalı-karşı davacı vekilinin karşı dava dilekçesinde talep etmesine rağmen, dijital platformlardan davacı tarafın bu eserlerden elde ettiği gelir sorulmamıştır. Dosyaya sunulan muvafakatnamede mali hak devir bedelinin kararlaştırılmadığı anlaşılıyorsa da, bedelsiz devredildiğine dair bir düzenleme de bulunmadığı anlaşılmıştır. Mahkemece yeterli inceleme yapılmadan mali hak devrinin süresiz ve bedelsiz yapıldığından bahisle asıl davanın kabulüne karar verildiği, karşı dava yönünden ise; davalı-karşı davacının davasında mahrum kaldığı gelirden kaynaklanan maddi tazminat ile, manevi tazminat talep ettiği gözetilmeksizin, dava konusunun hatalı değerlendirilerek davacı-karşı davalının, davalı-karşı davacının haklarına tecavüz etmediğinden bahisle karşı davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Bu açıklamalar doğrultusunda eksik inceleme ile karar verildiğinden, davalı-karşı davacının istinaf başvurusunun kabulüne, mahkeme kararının kaldırılmasına, dosyanın mahkemece meslek birlikleri ve dijital platformlara (gerekirse davalı-karşı davacıya hangileri olduğu açıklattırılarak) müzekkere yazılarak, davalı-karşı davacıya bu eserlerle ilgili ihtilafa konu dönemde ödenen telif bedelinin ve davacının dijital platformlardan elde ettiği gelirin sorulması, daha sonra konunun uzmanı bilirkişilerden oluşacak heyetten rapor alınarak, muvafakatname ile cayma ihtarı arasında geçen süre içerisinde, davalı-karşı davacının davaya konu eserlerin icrasından kaynaklanan ve davacı tarafa devredilen haklardan gereği gibi faydalanıp faydalanmadığı, menfaatlerinin ihlal edilip edilmediği konusunda ve karşı davaya konu maddi tazminat konusunda rapor alınarak hasıl olacak sonuca göre karar verilmek üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Davalı-k.davacı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince, İSTANBUL ANADOLU 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ’nin 12/03/2020 tarihli 2018/148 E. – 2020/50 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA, 2-Dosyanın, Dairemizin kararında işaret edilen hususlarda yargılamaya devam edilmek üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 3-İstinaf talebi kabul edildiğinden, istinaf peşin harcının talebi halinde davalı-k.davacı tarafa iadesine, 4-İstinaf yargılama giderleri olarak; a)Davalı-k.davacı avansından kullanıldığı anlaşılan; (148,60 TL X 2 ) istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 89,60 TL tehir-i icra karar harcı ile 23,50 TL (posta-teb-müz) masrafı olmak üzere toplam 410,30 TL’nin davacı-k.davalıdan alınarak, davalı-k.davacıya verilmesine, b)Davacı-k.davalı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 6-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 06/10/2022 tarihinde HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.