Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2020/1575 E. 2022/1248 K. 04.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1575 Esas
KARAR NO: 2022/1248
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 12/02/2020
NUMARASI: 2014/1399 2020/138
DAVANIN KONUSU: Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Alacak)
KARAR TARİHİ: 04/07/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirket ile davalı … Tic, A.Ş. firması arasında 02 10.2009 tarih, 18244 sayılı ve 27.08.2012 tarih, … sayılı faktoring sözleşmelerinin imzalandığını, söz konusu faktoring sözleşmelerini diğer davalılar, …, … ve … A.Ş.’nin müteselsil kefil olarak imzaladıklarını, müvekkili şirketin davalının ticari ilişki içinde bulunduğu muhtelif firmalardan doğmuş faturaya dayalı alacaklarını devir ve temlik alarak müşterisine toplam 756.411,49 TL tutarında finansman ve tahsilat hizmeti sağladığını, ancak müvekkili şirkete temlik edilen faturaların ödeme vasıtası olan ve yine müvekkili şirkete temlik edilen çeklerin karşılıksız çıktığını, söz konusu çeklerden dava dışı … firması tarafından keşide edilen çekler Gebze Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2013/11748 numaralı soruşturma dosyasına konu olduğundan icra takibi yapılamadığını, çek asıllarının savcılığa teslim edildiğini, … firması tarafından keşide edilen çekler için de savcılık soruşturması nedeniyle icra takibi başlatılamadığını, davalıya sağlanan finansman söz konusu çeklerin tahsil edilememiş olması sebebiyle kapatılamadığından Beyoğlu … Noterliği ‘ nin 18 07.2013 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ile asıl borçlu firma ve müteselsil ketlilerine, müvekkili şirkete olan borcun ödenmesi hususunda ihtar çekildiğini ancak bugüne kadar davalılar tarafından müvekkili şirkete herhangi bit ödeme yapılmadığını, mevcut durum itibariyle davalıların müvekkili şirkete 175.404,35 TL borç bakiyelerinin bulunduğunu, iddia ederek müvekkilinin 175 404,35 TL alacağına, temliğe konu faturaların vade tarihinden alacağın tahsil tarihine kadar işleyecek en yüksek faiz oranı üzerinden hesaplanacak faizi ile birlikte davalılardan tahsilini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili cevap dilekçesinde; müvekkili şirketlerin uzun yıllardır kendi alanlarında hizmet veren ve ticari itibarlarını zedelemeksizin basiretli birer tacir olarak ayakta durabilmeyi başarmış firmalar olduğunu, dava dışı …nun da müvekkili şirketlerin yirmi yıllık çalışanı olduğunu, tacir olan müvekkili şirketlerin ticari faaliyetlerini yürütebilmesi için zaman zaman ek maddi kaynaklara ihtiyaç duyduklarını, bu ihtiyaçlarının karşılanabilmesi için şirket yetkilisi, muhasebeci …’nun tavsiyesi üzerine farklı bankalarla ve faktoring kuruluşlarıyla borç doğurmayan, sadece temin edilecek olan kredi tutarlarına çerçeve çizmekte olan genel kredi ve faktoring sözleşmeleri imzaladıklarını, bu sözleşmelerin imzalanmasından sonra dava dışı …’ nun, müvekkili şirket yetkililerinin imzalarını taklit etmek suretiyle düzenlediği faturalar ve temliknameler ile faktoring ön ödemeleri temin ettiğini, bu ödemeleri yine müvekkili şirket yetkililerinin imzalarını taklit etmek sureliyle aldığı şifre ile internet bankacılığı sistemi üzerinden dolaştırarak işlettiğini, paravan olarak kurduğu şirketlere dağıttığını ve daha sonra kendi yedine alarak sebepsiz zenginleştiğini, …’ nun bütün bunları yaparken şüphe çekmesin diye zaman zaman kasaya giren ödemelerle müvekkili şirketlerin gerçek borçlarını ödediğini, faktoring ödemelerine konu edilen faturalardaki ve temliknamelerdeki imzaların müvekkili şirket yetkililerinin el ürünü olmadığını, müvekkillerinin temin edilen ödemelerden haberdar bile olmadıklarını, müvekkili şirketin, ortaklarının imzaları taklit edilmek suretiyle müvekkili şirket adına çeşitli bankalardan krediler temin edilip, çekler imzalanmak suretiyle dava dışı … ve arkadaşları tarafından borç altına sokularak müvekkillerinin dolandırıldığını ve müvekkilinin huzurdaki davaya konu olaya benzer bir çok olayda mağdur durumunda olduğunu, huzurdaki davaya konu alacak iddiasının Gebze Cumhuriyet Başsavcılığı’ nın halen derbest olan 2013/11748 numaralı soruşturma dosyası kapsamında yürütülen sahtecilik incelemesine konu olduğunu, bu sebeple davacı faktoring şirketinin huzurdaki davayı müvekkiline yöneltme hakkının bulunmadığını, davacı faktoring şirketinin yaptığı iş sebebiyle her türlü işlemde derin ve detaylı bir incelemeye girişmekle mükellef olduğunu, ancak davacı şirketin huzurdaki davaya konu olayda denetim yükümlülüğünü verine getirmeyerek dolandırılmasına kendi kusurlu davranışının yol açtığım savunarak, öncelikle Gebze Cumhuriyet Başsavcılığı fnın 2013/11748 numaralı soruşturma dosyasının bekletici mesele yapılmasına, davanın reddine karar verilmesini, huzurdaki davada taraf sıfatlarının bulunmadığını, HMK 165.madde gereğince yargılamanın bekletilmesi gerektiğini, asıl dolandırılmak istenen tarafın davacı tarafın olduğunu, davacı şirketin kendi kusurundan faydalanmaya çalışmakta olduğunu, yapılan tüm faktoring işlemleri geçersiz ve hukuksuz olduğunu, yukarıda açıklanan nedenlerle öncelikle Gebze Cumhuriyet Başsavcılığının 2013/11748 Sor. Sayılı dosyasının bekletici mesele yapılmasını, davacı şirket ile müvekkili şirket arasında dava konusu faktoring işlemine dair düzenlenen tüm sözleşmeler, talimat ve talep yazıları, teminat belgesi, vekalet yoluyla işlem yapılmış ise vekalet bilgi ve belgeleri, temliknameler, yapıldığı iddia olunan ödemenin dayandırıldığı tüm faturalar ile sair tüm çek, kıymetli evrak ve ıslak imzalı belgelerin asıllarının toplanması ile dosyanın imza incelemesi yapılması için bilirkişiye tevdiine, hukuki mesnetten uzak davanın reddine, yargılama harç ve masrafları ile ücreti vekaletin davacı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre; ” taraflar arasında 02.10.2009 tarih ve 18244 sayılı Faktoring Sözleşmesi imzalandığı ve bu sözleşmeye istinaden 24.12.2009 tarihinde 148.733,14 TL tutarındaki finansmanın, davalı … Ticaret A.Ş’ nin … A.Ş Gebze Şubesi nezdindeki … nolu hesabına yatırıldığı, ödemeler ilgili hesaba yatırılmış olmakla, yapılan bu ödemelerin davalı şirkete yapılmış olduğu, davalı şirketin banka hesabından çekilen paralar konusunda bir usulsüzlük var ise, sorumluluğun hesaptan usulsüz para çıkışlarını gerçekleştirenlerde olduğu, bu usulsüzlüğün davacı Faktoring Şirketi’ni ilgilendirmediği, davacı Şirket tarafından B.D.D.K. Genelge ve Tebliğlerine uyularak yapılan faktoring işlemlerinde bir usulsüzlüğün bulunmadığı, dolayısıyla banka hesaplarından çekilen paralar ile ilgili olarak davacı faktoring şirketinin sorumlu tutulamayacağı, yine 02.10.2009 tarih ve 18244 sayılı Faktoring Sözleşmesi’ ne istinaden 26.01.2010 ve 08.02 2010 tarihlerinde sağlanan 2 adet finansman ile, 27.08.2012 tarih ve 31236 sayılı Faktoring Sözleşmesine istinaden 28.08.2012-15.04.2013 tarihleri arasında sağlanan 12 adet finansmanın toplamı 607.678,35 TL’ nin, davalı … A.Ş.’nin … Bankası A Ş, İsmetpaşa Caddesi Şubesi nezdindeki … no.lu hesabına yatırıldığı ve bu tutarın firmaya ait işlerde ve firma yararına kullanıldığı, paraların hesaba yatırılması ile birlikte davacı Faktoring Şirketi’ nin görevinin sona erdiği, banka nezdindeki davalı şirket hesabına usule uygun olarak yatırılan paraların, hesaptan çekilmeleri ve kullanılmaları ile ilgili işlemlerin bankayı ve hesaptan usule uygun olmadan para çekenleri ilgilendirdiği, bu hususun davacı Faktoring Şirketi’nin yetki ve müdahale alanı dışında kaldığı, dolayısıyla … Bankası A.Ş İsmetpaşa Şubesi nezdindeki hesaba, faktoring uygulamalar ve teamülleri ile B.D.D.K, Genelge ve Tebliğleri kuralları kapsamında yatırılan ve kullanılan paralarda bir usulsüzlük var ise faktoring Şirketi’nitı bundan sorumlu tutulamayacağı, davacı … Factoring A.Ş, tarafından davalı … Tic. A Ş.’nin hesaplarına aktarılan toplam 756.411.49 TL finansman tutarından, dava konusu 175.404,35 TL hariç, hepsinin ödenmesinin, davalı … Tic. A.Ş.’nin kendi hesaplarına yatırılan paralardan ve bu paraların nerelerde kullanılmış olduğundan haberdar olmamasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu, böyle bir savunmanın basiretli davranma yükümlülüğüyle de bağdaşmamaktadır. Sözleşmedeki davalı imzalarının gerçek dışı olduğu beyan edilmesine rağmen davalı tarafın davacı tarafından banka aracılığı ile gönderilen tutarları almış olduğu anlaşılmıştır. Davalı şirkette yasa dışı işlemler var ise bu durum davalının iç sorunu olup , mevcut durumda faktoring işleminin yasaya uygun olarak yürüdüğü bilirkişi heyetince tespit edilmiştir. TTK hükümleri ve yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre davalı şirkette şirket yöneticilerinin şirketin her türlü denetim ve faaliyetlerinden sorumludurlar. Dava konusu olan faktoring sözleşmesinin ve temlik edilen alacağa ilişkin verilen çeklerin karşılıksız çıkması sonucunda davacının davalılardan alacak iddiasının haklı olduğu ve davacının iddia ve taleplerinin yerinde olduğu anlaşılmakla, taraflar arasında 02.10.2009 tarihli ve 800.000 USD limitli ve 27.082012 tarihli 500.000 TL limitli faktoring sözleşmelere, davalı …, … ve … A.Ş’ nin müteselsil kefil olarak imzaladığı, davalı müteselsil kefillerin müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları” gerekçesiyle davacının davasının kabulü ile 35.000,00 TL’ nin 14/08/2013 tarihinden, 35.000,01 TL’ nin 02/09/2013 tarihinden, 105.000,00 TL’ nin 16/09/2013 tarihinden ve 404,34 TL ‘ nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Davalılar vekili istinaf dilekçesinde; faktoring sözleşmesinden kaynaklı yapılan işlemler, talimatlar ve alınan ödemelerin nitelikli dolandırıcılık suçunun maddi fiilleri kapsamında olduğunu, müvekkili şirketin bünyesinde çalışan …’nun müvekkillerine karşı nitelikli hileler ve usta muhasebecilik becerileri ile hesaplarda oynamalar yaparak sahte belgeler ve çekler düzenleyerek müvekkillerini 20.000.000,00-TL ye yakın maddi değerde zarara uğrattığını, konuyla ilgili Gebze C.Başsavcılığının 2013/11748 sayılı dosyasının derdest olup, iddianame aşamasında olduğunu, mahkemeden imza incelemesi için talepte bulunmalarına rağmen mahkemenin bu hususu göz ardı ettiğini, 08/07/2010 tarihli BDDK genelgesi uyarınca faktoring şirketlerini fatura veya benzeri belgelerin doğruluğundan emin olması bu işlemlere dayalı alınan çek ve senetlerin teminat unsuru olarak değerlendirilmesi gerektiğini ortaya koyduğunu, faktoring şirketlerinin bu hususlarda sorumluluğunun bulunduğunu, faktoring şirketlerinin A.Ş olup, hafif kusurlarından dahi sorumlu olduklarını, bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olmadığını, davalı … Şti ne ve gerçek kişi müvekkillerine kefil sıfatıyla doğrudan doğruya asıl borç için başvurulamayacağını, müteselsil kefalet hükümlerini emredici niteliğinin göz önüne alınması gerektiğini, yine asıl borçlunun kusursuz sözleşme ihlallerine kefillerin sorumlu tutulamayacağını bildirmiştir. Davacı ile davalılardan … A.Ş. arasında 02/10/2009 tarihli faktoring sözleşmesinin imzalandığı, diğer davalıların ise sözleşmeyi müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıkları görülmüştür. Davacı tarafından gönderilen 18/07/2013 tarihli ihtarname ile 95.000-TL nin ödenmesinin istenildiği, ihtarnamenin asıl borçlu ile kefiller … ve … A.Ş ye 27/07/2013 tarihinde, diğer davalı kefil …ya 24/07/2013 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür. 07/04/2017 tarihli bilirkişi raporunda; 02.10.2009 tarih ve 18244 sayılı Faktoring Sözleşmesi’ne istinaden 24.12.2009 tarihinde 148.733,14 TL tutarındaki İinansmanın, davalı … A.Ş.’nin … A.Ş. Gebze Şubesi nezdindeki … no.lu hesabına yatırıldığı, ödemeler ilgili hesaba yatırılmış olmakla, yapılan bu ödemelerin davalı şirkete yapılmış olduğu, davalı şirketin banka hesabından çekilen paralar konusunda bir usulsüzlük var ise, sorumluluğun hesaptan usulsüz para çıkışlarını gerçekleştirenlerde olduğu, bu usulsüzlüğün davacı … Şirketi’ni ilgilendirmediği, davacı Şirket tarafından B.D.D.K. Genelge ve Tebliğlerine uyularak yapılan faktoring işlemlerinde bir usulsüzlüğün bulunmadığı, dolayısıyla, banka hesaplarından çekilen paralar ile ilgili olarak davacı Faktoring Şirketi’nin sorumlu tutulamayacağı, yine 02.10.2009 tarih ve 18244 sayılı Faktoring Sözleşmesi’ne istinaden 26.01.2010 ve 08.02.2010 tarihlerinde sağlanan 2 adel finansman ile, 27.08.202012 tarih ve 31236 sayılı Faktorine Sözleşmesi’ne istinaden 28.08.2012 – 15,04.2013 tarihleri arasında sağlanan 12 adet finansmanın toplamı 607,678,35 ‘TL’nin, davalı … A.Ş.’nin … Bankası A.Ş. … Caddesi Şubesi nezdindeki … no.lu hesabına yatırıldığı ve bu tutarın firmaya ait işlerde ve firma yararına kullanıldığı, paraların hesaba yatırılması ile birlikte; davacı Faktoring Şirkeli’nin görevinin sona erdiği, banka nezdindeki davalı Şirket hesabına üsüle uyguün olarak yatırılan paraların, hesaptan çekilmeleri ve kullanılmaları ile ilgili işlemlerin bankayı ve hesaplan usule uygun olmadan para çekenleri ilgilendirdiği, bu hususun davacı Faktoring Şirketi’nin yetki ve müdahale alanı dışında kaldığı, dolayısıyla; … Bankası A.Ş. İsmetpaşa Şubesi nezdindeki hesaba, faktoring uygulamaları ve teamülleri ile B.D.D.K. Genelge ve Tebliğleri kuralları kapsamında yatırılan ve kullamılan paralarda bir usulsüzlük var ise, Faktoring Şirketi’nin bundan sorumlu tutulamayacağı, davacı … A.Ş. tarafından, davalı … Tic. A.Ş.’nin hesaplarına aktarılan toplam 756.411,49 TL finansman tutarından, dava konusu 175,404,35 TI, hariç, hepsinin ödenmesinin, dava konusu bakiye bedel için de Savcılık soruşturmasına konu çeklerin verilmesinin, davalı … Tic. A.Ş.’nin kendi hesaplarıma yatırılan paralardan ve bu paraların nerelerde kullanılmış olduğundan haberdar olmamasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu, böyle bir savunmanın basiretli davranma yükümlülüğüyle de bağdaşmaması gibi bususlar birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında 02.10.2009 tarihli ve 800.000 USD limitli ve 27.08.2012 tarihli 500.000 TL limilli faktoring sözleşmelerinin akdedilmiş olduğu, bu sözleşmelere istinaden davalı … Tic. A.Ş.’ne davacı tarafından B.D.D.K. Genelee ve Tebliğleri usul ve esaslarına uyularak 756.411,49 TL finansman bedelinin aktarıldığı, davalının vermiş olduğu Savcılık soruşturmasına konu çeklerin fçekleri temlik aldığı faturalar ekinde, ciro yoluyla devir alan Faktoring Şirketi’nce) tahsil edilememesi nedeniyle de 175,404,35 TI, borç bakiyesinin bulunduğu, diğer bir anlatımla davacı Faktoring Şirketi’nin davalılardan 175,404,35 TL bu miklar alacaklı olduğu, alacağa, temliğe konu faturaların vade tarihinden itibaren işleyecek, Faktoring Sözleşmesi’nin 7. maddesine göre, T.C. Merkez Bankası’nın temerrüt tarihinde yürürlükte olan en yüksek kredi favans| İaiz oranına, bu oranın 96 50’sinin ilavesi suretiyle bulunacak oran üzerinden |yıllık 6 16,5) temerrüt faizi talep edilebileceği, davacının “temliğe konu faturalarının vade tarihi itibariyle” alacağı 14.08.2013 02.09.2013 16.09.2013 İhtarname M. Toplam 35.000.00 35,000.01 105.000,00 | 40434 | 175.404,35; Dava konusu finansman, davalı …, … A.Ş.’nin müteselsil kefil olarak imzaladığı, 27.08.2012 Tarih ve 31236 sayılı Faktoring Sözleşmesi’ne istinaden kullandırıldığından; davalı müteselsil kefillerin de (kefalet limitinin dahilinde olan yukarıda yazılı aynı tularlardan müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları” yolunda görüş bildirmiştir.
GEREKÇE: Dava, alacak davasıdır. Davacı ile davalılardan … A.Ş arasında faktoring sözleşmesinin düzenlendiği, diğer davalıların da bu sözleşmeyi müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıkları anlaşılmaktadır. Mahkemece yargılama sırasında bilirkişiden rapor alınmış, alınan söz konusu raporda, davacının davalı asıl borçludan alacaklı olduğu, kefil davalıların da bu tutardan sorumlu oldukları yolunda görüş bildirildiği görülmüştür. Söz konusu rapor ayrıntılı incelemeyi içerdiği gibi, istinaf denetimine de elverişli nitelikte bulunduğundan hükme esas bulunmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davalı taraf dava dışı muhasebeci …’nun borçlu şirketin yetkililerinin imzasını taklit etmek suretiyle ve bir kısım hileler ve muhasebecilik becerileriyle davalı tarafı zarara uğrattığını, konuyla ilgili olarak Gebze C.Başsavcılığında derdest hazırlık soruşturması bulunduğunu belirtmiş ise de, adı geçen kişinin davalı şirketin muhasebecisi olduğu davalı tarafın savunmasında yer almakta olup, bu kişinin varsa zararlandırıcı işlem ve eylemlerinin davalı tarafın iç ilişkisi olduğu, davacı tarafı ilgilendirmediği kanaatine varılmakla bu yöndeki istinaf sebebi yerinde değildir. Öte yandan davacı şirketin bu işlerde kusurunun bulunduğu ileri sürülmüş ise de, bu konuda davalı tarafça ispatlayıcı mahiyette delil sunulmadığından bu yöndeki istinaf sebebi de yerinde değildir. Ayrıca kefil olan davalılara asıl borçlu şirkete başvurulmadan başvurulamayacağı ileri sürülmüş ise de, 6102 Sayılı TTK 7.maddesinde yer alan teselsül karinesi uyarınca kefil olan davalıların sorumluluklarının müteselsil sorumluluk esasına dayandığı anlaşıldığından bu yöndeki istinaf sebebi de yerinde değildir. Hal böyle olunca usul ve yasaya uygun olan ilk derece mahkemesi kararına yönelen davalılar vekilinin istinaf taleplerinin reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalılar vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 11.981,87-TL harçtan, peşin alınan 2.995,47-TL harcın mahsubu ile bakiye 8.986,40-TL harcın davalılardan alınarak hazineye irat kaydına, 3-Davalılar tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nun 361.maddesi uyarınca tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.04/07/2022