Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2020/1551 E. 2020/1420 K. 18.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1551 Esas
KARAR NO: 2020/1420
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
NUMARASI: 2019/409
DAVANIN KONUSU: Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 18/09/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, müvekkiline ait … tescil numaralı … markasının …sınıfta tescilli olduğunu, davalının yaklaşık bir yıl sonra 12/04/2016 tarihinde yaptığı başvuru ile …sınıfta … tescil numaralı … markasını tescil ettirdiğini, ayrıca bu markayı … tescil numarası ile …ve …sınıflarda, yine … tescil numarasıyla …sınıfta tescil ettirdiğini, davalının markasının müvekkiline ait marka ile ayniyet derecesinde benzer olduğunu, bu nedenle hükümsüz kılınması gerektiğini, ayrıca davalının tescillerinin kötüniyetli olduğunu belirterek davalıya ait …, … numaralı markaların …sınıfta tescil edildiği tüm emtialar yönünden, … tescil numaralı markanın …sınıfta tescilli tüm emtialar ile …sınıftaki bir kısım emtia ve hizmetler yönünden hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, Bakırköy Mahkemelerinin yetkili olduğunu, davanın kötüniyetli açıldığını, davacının dayandığı … numaralı markanın ilk tescilinin davacı adına kayıtlı olmadığını, davacının bu markayı kötüniyetli şekilde devraldığını, davacının ilk marka başvurusunun … numara ile … markası için yapıldığını bildirerek davanın reddini istemiştir. Davacı vekilinin dava konusu … ve … tescil numaralı markaların kullanımının önlenmesine dair ihtiyati tedbir talebi üzerine mahkemece 17/02/2020 tarihinde verilen ara kararla tüm dosya kapsamı gözetildiğinde talebin yargılamayı gerektirdiği gerekçesiyle ihtiyati talebinin reddine karar verilmiş, kararı davacı vekili istinaf etmiştir. Davacı vekili, istinaf sebebi olarak; dosyadaki deliller gözetildiğinde davacıya ait markalar ile davalı markaları arasında SMK’nun 5 ve 6.maddelerinde belirtilen şekilde ayniyet derecesinde benzerlik bulunduğunu, davalının markalarının iltibasa yol açtığını, davalının iddiaların aksine delil ve gerekçe dosyaya sunmadığını bildirerek ihtiyati tedbir talebinin kabulünü istemiştir. Davacıya ait … tescil numaralı … markasının …sınıfta 17/04/2015’ten itibaren tescil edildiği görülmüştür. Davalıya ait … tescil numaralı … markasının …sınıfta (ayak giysileri: ayakkabılar, terlikler, sandaletler) 04/04/2016’dan itibaren tescil edildiği, yine davalıya ait … tescil numaralı … markasının …sınıfta bir kısım emtialar yönünden 10/01/2018 tarihinde tescil edildiği görülmüştür.
GEREKÇE: Dava, marka hükümsüzlüğü istemiyle açılmıştır. Dairemiz önüne gelen uyuşmazlık ise ihtiyati tedbir talebinin reddi kararına yöneliktir. Davacı vekili, yargılama devam ettiği sırada 11/02/2020 tarihli dilekçesiyle davalıya ait markaların dava sonuçlanıncaya kadar durdurulması şeklinde ihtiyati tedbir kararı verilmesini istemiştir. Gerek dosyaya sunulan deliller, gerekse eldeki dava hükümsüzlük davası olup bu davada markanın kullanımının durdurulması şeklinde ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceği gözetildiğinde davacı vekilinin istinaf talepleri yerinde değildir. Hal böyle olunca usul ve yasaya uygun olan ilk derece mahkemesi kararına yönelen davacı vekilinin istinaf talebinin reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile HMK’nun 362/1-f maddesi uyarınca kesin olarak karar verildi.18/09/2020