Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2020/1547 E. 2020/1417 K. 18.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1547 Esas
KARAR NO: 2020/1417
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 13/05/2020
NUMARASI: 2020/59 2020/47
DAVANIN KONUSU: Tespit (D.İş)
KARAR TARİHİ: 18/09/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Tespit ve tedbir isteyen vekili, müvekkilinin www…com alan adının sahibi olduğunu, ayrıca … esas unsurlu birçok tescilli markalarının bulunduğunu, davalının ise … adlı internet sitesi ile müvekkilinin marka tescillerinden doğan haklarını ihlal ederek alan adı olarak kullandığını, müvekkilinin itibarından ve tanınmışlığından yararlandığını belirterek söz konusu internet sitesinin alan adlarında ve içeriklerinde farklı yerlerde müvekkiline ait tescilli markaların kullanıldığının, bu sitenin alt ve üst domainlerinin, hosting içeriklerinin, içerek, yer ve erişim sağlayıcıları ile alan adının kimin adına kayıtlı olduğunun, site sahibinin kimliğinin ve adresinin bilirkişi tarafından tespitine, tespit edilecek içeriklerin … internet sitesinden kaldırılmasına, bu mümkün olmadığı takdirde internet sitesine erişimin engellenmesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini istemiştir. Mahkemece 29/06/2020 tarihinde alınan bilirkişi raporu gerekçe yapılmak suretiyle bahse konu internet sitesinde ticari etki oluşturacak şekilde kullanımın mevcut olmadığı, yaklaşık ispat koşulunun gerçekleşmediği gerekçeleriyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş, kararı tespit ve tedbir isteyen vekili istinaf etmiştir. Tespit ve tedbir isteyen vekili, istinaf sebebi olarak; kararın 6769 Sayılı SMK’da yer alan hükümlere açıkça aykırı olduğunu, SMK’nun 29/a-c ve d bentleri uyarınca müvekkilinin marka haklarına tecavüz edildiğinin sabit olduğunu, şöyle ki, karşı yanın kaydettirdiği alan adı … kelimelerinden oluşsa da somut olaydaki işitsel benzerliğin markadan doğan hakları ihlal eder nitelikte olduğunu, dolayısıyla karıştırılma ihtimali bulunduğunu, müvekkilinin tanınmış marka olduğunu, ayrıca müvekkilinden herhangi bir izin alınmadığını, ilgili internet sitesinin yabancı olması red gerekçesi yapılmış ise de, bu durumun ticari etki oluşturmadığının ileri sürülmesinin hukuka aykırılık oluşturduğunu, müvekkilinin markasıyla ticari bir bağ bulunduğunun düşünüleceğini, dolayısıyla SMK’nun 159.maddesi uyarınca tedbir koşullarının gerçekleştiğini bildirmiştir. Mahkemece alınan 17/06/2020 tarihli bilişim uzmanı bilirkişi tarafından düzenlenen raporda; söz konusu alan adının 17/04/2020 tarihinde alındığı, country alanında … yazdığı, alan adı kayıt şirketinin … LTD. olduğu , alan adı sahibi bilgilerinin bu firmadan öğrenilebileceği, alan adına giriş yapıldığında … veya … ibarelerine rastlanılmadığını, sadece alan adı içinde … ibaresi geçtiğini, web sitesinin içerisindeki logoda … yazdığının görüldüğü yolunda görüş bildirildiği görülmüştür. Tespit ve tedbir isteyen vekilinin 30/06/2020 tarihli dilekçesiyle; dairemizin 03/06/2020 tarih, 2020/383 Esas, 2020/873 Karar sayılı kararı da gözetilerek uyuşmazlık konusu internet sitesinin tespit edilen içeriklerinin siteden kaldırılması, bu mümkün olmuyarsa siteye erişimin engellenmesi yönünden tedbir kararı verilmesini istediği görülmüştür.
GEREKÇE: Talep, markaya ilişkin haklara tecavüzün tespiti ve karşı tarafa ait internet sitesine erişimin engellenmesine ilişkindir. Dairemiz önüne gelen uyuşmazlık, ihtiyati tedbir talebinin reddi kararına yöneliktir. Bilirkişi raporundan da anlaşılacağı üzere, karşı yana ait olduğu ileri sürülen internet sitesinin alan adına giriş yapıldığında … veya … ibarelerine rastlanılmadığı, sadece alan adı içinde … ibaresinin geçtiği, buna göre yaklaşık ispat koşulunun somut olayda gerçekleşmediği gözetildiğinde talepte bulunan vekilinin istinaf sebepleri yerinde değildir. Hal böyle olunca usul ve yasaya uygun olan ilk derece mahkemesi kararına yönelen talepte bulunan vekilinin istinaf talebinin reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Talep eden vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 3-Talep eden tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nun 362/1-f maddesi uyarınca oy birliği ile kesin olarak karar verildi.18/09/2020