Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2020/1543 E. 2020/1418 K. 18.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1543 Esas
KARAR NO: 2020/1418
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
NUMARASI: 2020/71 E. 2020/70 K.
DAVANIN KONUSU: Tespit (D.İş)
KARAR TARİHİ: 18/09/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Tespit ve tedbir isteyen vekili, müvekkilinin www…com alan adının sahibi olduğunu, ayrıca … esas unsurlu birçok tescilli markalarının bulunduğunu, karşı yanın ise …com adlı internet sitesi ile müvekkilinin marka tescillerinden doğan haklarını ihlal ederek alan adı olarak kullandığını, müvekkilinin itibarından ve tanınmışlığından yararlandığını belirterek söz konusu internet sitesinin alan adlarında ve içeriklerinde farklı yerlerde müvekkiline ait tescilli markaların kullanıldığının, bu sitenin alt ve üst domainlerinin, hosting içeriklerinin, içerek, yer ve erişim sağlayıcıları ile alan adının kimin adına kayıtlı olduğunun, site sahibinin kimliğinin ve adresinin bilirkişi tarafından tespitine, tespit edilecek içeriklerin …com internet sitesinden kaldırılmasına, bu mümkün olmadığı takdirde internet sitesine erişimin engellenmesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini istemiştir. Mahkemece 03/06/2020 tarihinde, alınan bilirkişi raporu gerekçe yapılmak suretiyle bahse konu internet sitesinde ticari etki oluşturacak şekilde kullanımın mevcut olmadığı, yaklaşık ispat koşulunun gerçekleşmediği gerekçeleriyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş, kararı tespit ve tedbir isteyen vekili istinaf etmiştir. Tespit ve tedbir isteyen vekili, istinaf sebebi olarak; kararın 6769 Sayılı SMK’da yer alan hükümlere açıkça aykırı olduğunu, SMK’nun 29/a-c ve d bentleri uyarınca müvekkilinin marka haklarına tecavüz edildiğinin sabit olduğunu, şöyle ki, karşı yanın kaydettirdiği alan adı içinde … ibaresinin son iki harfinin değiştirilmesi suretiyle “…” yerine “…” kullanıldığını, bilirkişinin bu hususu tespit etmesine rağmen mahkemenin red gerekçesinde bilirkişinin tespitine değinmediğini, karşı tarafın müvekkilinin tescilli markası ile karıştırılmaya yol açacak biçimde kullanım yaptığını, bu durumun markaya tecavüz oluşturduğunu, mahkemenin internet sitesinin aktif olmadığını gerekçe göstermiş ise de, bu durumun ticari etki oluşturmadığının ilere sürmesinin hukuka aykırılık oluşturduğunu, zira her iki internet sitesi arasında ticari bir bağ bulunduğu düşünülmesi ihtimalinin dahi ihtiyati tedbir kararı verilmesi için yeterli olduğunu, YHGK’nın 27/06/2018 tarihli, 2017/11-107 Esas, 2018/1260 Sayılı kararında karıştırılma ihtimalini açıkladığını, müvekkilinin izin ve rızasının alınmadığını, ayrıca İstanbul BAM 16.Hukuk Dairesi’nin 03/06/2020 tarihli, 2020/383 Esas, 2020/873 Karar sayılı ilamının da emsal nitelikte bulunduğunu, bu kararın dikkate alınması gerektiğini bildirmiştir. Mahkemece alınan 17/06/2020 tarihli bilişim uzmanı bilirkişi tarafından düzenlenen raporda; söz konusu alan adının 07/01/2020 tarihinde alındığı, alan adını kayıt ettiren şirketin … olduğu , tescil ettiren bilgisinin gizlenmiş olduğu, yer ve erişim sağlayıcısının … LTD isimli şirket olduğu, …com uzantılı alan adının …com adlı bir alt alan adı içerdiği, bu sitede … ibaresinin kullanımına ilişkin herhangi bir bulguya rastlanmadığının tespit edildiği, talepte bulunan şirkete ait … ibaresinin son iki harfinin değiştirilmesi suretiyle (ol yerine lo) kullanıldığı, site içeriğinde içerik sağlayıcıları ile ilgili herhangi bir bilgiye ulaşılamadığından sahiplik bilgilerinin tespit edilemediği yolunda görüş bildirildiği görülmüştür. Tespit ve tedbir isteyen vekilinin 30/06/2020 tarihli dilekçesiyle; dairemizin 03/06/2020 tarih, 2020/383 Esas, 2020/873 Karar sayılı kararı da gözetilerek uyuşmazlık konusu internet sitesinin tespit edilen içeriklerinin siteden kaldırılması, bu mümkün olmuyarsa siteye erişimin engellenmesi yönünden tedbir kararı verilmesini istediği görülmüştür.
GEREKÇE: Talep, marka haklarına tecavüzün tespiti ve önlenmesine dair ihtiyati tedbir kararı verilmesine ilişkindir. Dairemiz önüne gelen uyuşmazlık ihtiyati tedbir talebinin reddi kararına yöneliktir. Tespit sırasında alınan bilirkişi raporundan da anlaşılacağı üzere site içeriğinde … ibaresinin kullanımına ilişkin bir bulguya rastlanılmadığının tespit edildiği ve dosyadaki mevcut deliller gözetildiğinde talepte bulunan vekilinin istinaf talepleri yerinde değildir. Hal böyle olunca usul ve yasaya uygun olan ilk derece mahkemesi kararına yönelen tedbir talep eden vekilinin istinaf talebinin reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Talep eden vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 3-Talep eden tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile HMK’nun 362/1-f maddesi uyarınca kesin olarak karar verildi.18/09/2020