Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2020/1497 E. 2022/1252 K. 04.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1497 Esas
KARAR NO: 2022/1252
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 27/12/2019
NUMARASI: 2017/1092 2019/932
DAVANIN KONUSU: Alacak (Ticari Satıma Konu Malın İadesi)
KARAR TARİHİ: 04/07/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı ile müvekkili şirket arasında Ankara … Noterliği’nin 05.05.2014 tarih ve … yevmiye numaralı düzenleme şeklinde finansal kiralama sözleşmesi akdedildiğini, Ankara … Noterliği’nin 05.05.2014 tarih ve … yevmiye numaralı düzenleme şeklinde Finansal Kiralama Sözleşmesindeki ödeme planı, Beşiktaş … Noterliği’nn 16.05.2014 tarih ve … yevmiye numaralı ödeme planı değişikliği ihtarnamesi ile değiştirildiğini ” 1 ADET, 2014 MODEL, … MARKA, … TİPTE, ŞASİ SERİ NO:…, MOTOR SERİ NO:…, PLAKA NO:…, LASTİKLİ TEKERLİ BİÇERDÖVER, “nin Finansal Kiralama Yasası hükümleri çerçevesinde kiralanması için Beşiktaş … Noterliği’nin 13/06/2017 tarih ve … yevmiye sayılı evrakından davalıya ihtarname keşide edildiği, ihtarların borçlulara tebliğini müteakip borç ödenmediği gibi, finansal kiralama konusu mallarında müvekkil şirkete iade ve teslim olunmadığı, bir yıl içinde sözleşmede yer alan kira bedellerinden üst üste ikisi zamanında ödenmediği için ihtara muhatap olunduğundan sözleşmenin feshedildiğinin bildirildiği, davalının rızaen kiralananı teslim etmediği gibi kiralananı saklama ve kaçırma girişimlerinde bulunduğundan İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/1323 D.İş sayılı dosyasından kiralananın müvekkiline tesliminin sağlanmasına yönelik olarak ihtiyati tedbir kararı verildiği, FKS’nin 46. Maddesi ile müvekkil şirketin defter, kayıt ve belgelerinin kesin delil olacağı, 42/b maddesi ile müvekkil şirketin teminatsız ihtiyati tedbir talebinde bulunabilme hakkı olacağı hükmüne amir olduğu belirtilerek, sözleşmeden doğan alacak hakları, munzam zararlara ilişkin talep ve dava haklan ile açılan icra takiplerine dair talep hakları saklı kalmak kaydıyla; sözleşmelere konu ekipman ve makinelerin teslimine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesi talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava dilekçesinde belirlenen harca esas değer 50.000 TL olduğu, dava konusu malın bedelinin altında olduğu, dava değerinin 537.050,00 TL üzerinden dava harcının tamamlanmasının gerektiği, davanın, taşınır malın davacı tarafından ihtiyati tedbir kararı sonucu davalıdan alındığından konusuz kaldığını, ödeme planında yapılan değişiklikte müvekkilinin onayının alınmadığını, tedbir kararının teminatsız verilmesinin usulsüz olduğu, usulüne uygun olmayan sözleşmeye dayanılarak açılmış olan ve ayrıca dava konusu malın iadesi talebini taşıyan davanın reddine, öncelikle tensip kararınızın, 10. Maddesinde, İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen ve sürdürülen 2017/1323 D.iş sayılı ihtiyati tedbir kararının, takdir edilecek teminat karşılığında kaldırılmasına ve dava konusu malın müvekkiline teslimine, hmk uyarıca cevap-cevaba cevap ile kanıtların toplanmamış olması göz önüne alınarak ve verilmiş bulunan tasarruf yetkisi kararının da yukarıda belirttiğimiz nedenlerle bu aşamada tedbiren teminatsız olarak kaldırılmasına, ve itirazları doğrultusunda yeniden değerlendirme raporu alınmasına, durumun ilgili icra müdürüne bildirilmesine, yukarıda taleplerimizin tamamen reddi halinde (terditli olarak) davalının davacıya ödemiş olduğu miktarın yasal faiziyle istirdatına, yargılamaya giderleri ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yüklenilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 27.12.2019 tarihli 2017/1092 E. -2019/932 K. sayılı kararıyla; “…Finansal Kiralama sözleşmesine konu malın 6361 sayılı Finansal Kiralama kanunu kapsamında davalıya teslim edildiği, üç adet muaccel kira borcunun üst üste ödenmemesi nedeniyle davalının temerrüde düştüğü bu hususun bilirkişi incelemesi ile sabit olduğu, çekilen ihtarnamede verilen süre içerisinde borcun ödenmemesi ve malin iade edilmemesi sonucunda davacının sözleşmeyi feshinin haklı nedene dayanmakta olduğu, davalı taraf malın geri alınmış olması nedeniyle davanın konusuz kaldığını iddia etmiş ise de verilen ihtiyati tedbir kararı sonrası malın cebri icra yoluyla teslim alınmış olduğu, malın davalının rızasına binaen geri alınmadığı açılan davanın mahiyeti gözetildiğinde menkul malın iade koşullarının oluşmuş olduğu bu nedenle ispatlanan davanın kabulüne” karar verilmiş, kararı davalı vekili istinaf etmiştir. Davalı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; kararın deliller ve gerekçe başlığını taşıyan birinci paragrafında “dosya bilirkişiye tevdi edilerek inceleme yaptırılmış olup .. Toplanmamış olan delil bulunmamaktadır.” denilmekte olup bu gerekçenin doğru olmadığını zira mahkemenin kendilerinin talepleri doğrultusunda bilirkişi incelemesi yaptırmadığını, re’sen yapılan bilirkişi incelemesini de olayda haksız fesih olup olmadığına ilişkin olduğunu, oysa davacının özel olarak kendi isteğiyle dava dışı bir firmaya rapor düzenlettiğini ve bu raporu mahkemeye ibraz ettiğini, bu raporun çelişkilerle dolu olduğunu, gerekçeli kararda alındığı belirtilen raporla kendilerinin talepleri arasında bir bağlantı olmadığını, yine gerekçeli kararda davalı tarafın makinenin satılıp satılmadığı ve bedelinin tahsil edilip edilmediği hususlarının davacıya sorulmasını istemiş ise de, bu hususların ve buna ilişkin delillerin zaten toplandığı ve değerlendirildiği gerekçesiyle kabul edilmediğinin belirtildiğini, oysa bu delillerin toplanmadığını, bu şekilde bir gerekçenin kabul edilemez olduğunu, mahkemenin toplandığını belirttiği delillerin davacının iddialarından ibaret olduğunu, esasen hakimi bu nedenlerle reddettiklerini, yine 02/03/2018 tarihli celsede ihtiyati tedbir kararına yaptıkları itirazlarının usul ekonomisi ve toplanan deliller gerekçe gösterilerek reddedildiğini, buradaki usul ekonomisinin ne olduğunu, ayrıca toplanan delillerin hangileri olduğunun açık olmadığını, bu hususları 11/02/2019 tarihli dilekçelerinde geniş olarak anlattıklarını, okunduğu zaman görüleceğini, sözleşmenin 35.maddesindeki düzenlemenin HMK 193/2 maddesine aykırı olduğunu, sadece kiralayanın defter ve muhasebe kayıtlarının kesin delil olarak kabul edileceği düzenlemesinin kamu düzenine serbest akit esası ve genel hüküm ve düzenlemelere aykırı olduğunu, davacının makineyi tedbiren aldığını ve 3.kişilere sattığını, bu konuda davacının beyanda bulunmadığını, davacının dava konusu alacağı ile satış bedeli arasındaki farkı beyan etmediğini, davanın hangi değer üzerinden karara bağlanacağının belirlenmediğini, müvekkilinin yaptığı ödemelerin dikkate alınmadığını, bu konunun en azından karara esas olması açısından belirlenmesinin kaçınılmaz olduğunu, yine dosyada davacının alacaklı olduğu miktarın dahi eğer varsa hesap edilmediğini, deliller toplanmadan bilirkişiye dosyanın verilmesinin hatalı olduğunu, mahkemenin sadece sözleşmenin haklı nedenine feshedilip feshedilmediği hususunda bilirkişi raporuna yapılan itirazın hukuki mahiyette olduğu ve haklı nedenle fesih hususunun mahkemece değerlendirileceğinden yeniden bilirkişi incelemesi yapılması taleplerini reddettiğini, belirttikleri konuların incelenmediğini ve araştırılmadığını bu nedenle hakimi reddettiklerini, yerel mahkeme kararında dahi bu taleplerin cevapsız kaldığını, istinaf mahkemesinin reddi hakim talebini reddeden kararında belirtilen sair hususların işin esası yönünden istinaf ve temyiz sebebi olduğunu belirttiğini, istinaf sebeplerini sunduklarını bildirmiştir. Taraflar arasında 05/05/2014 tarihli düzenleme şeklinde finansal kiralama sözleşmesinin yapıldığı görülmüştür. Davacı tarafından davalıya çekilen 09/05/2014 tarihli ihtarnamenin davalıya 26/05/2014 tarihinde tebliğ edildiği, 13/06/2017 tarihli ihtarnamenin ise 19/06/2017 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür. Dava açılmadan önce İstanbul 14. ATM 2017/1323 D.İş Esas – 2017/1287 Karar sayılı dosyasında davacının talebi üzerine dava konusu malın yediemin sıfatıyla davacıya teslimi hususunda 07/12/2017 tarihinde ihtiyati tedbir kararı verildiği, işbu kararın Bala icra müdürlüğünün … Talimat sayılı dosyasında infaz edildiği ve 14/12/2017 tarihinde finansal kiralama konusu malın alacaklı temsilcisine teslim edildiği görülmüştür. Yargılama sırasında davalı tarafça ilk derece mahkemesi hakiminin reddi talebinde bulunulduğu, kararı inceleyen İstanbul 8. ATM nin reddi hakim talebinin yerinde bulunmadığı gerekçesiyle reddine karar verdiği, bu kararın istinaf edildiği, İstanbul BAM 37. HD nin 2019/561 E – 805 K sayılı ilamıyla istinaf başvurusunun reddine karar verdiği görülmüştür. İlk derece mahkemesince bilirkişiden alınan 12/04/2018 tarihli raporda; “…1-Davacı … şirketi ile davalı arasında T.C. Ankara … Noterliğinin 05.05.2014 Tarih ve … Yevmiye Numaralı kaydı ile; 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu çerçevesinde akdedilen … Numaralı Finansal Kiralama Sözleşmesi’nden doğan finansal kiralama borcundan ötürü, davalı yana Beşiktaş … Noterliği’nin 13.06.2017 Tarih ve … Yevmiye Numaralı ihtarnamesinin gönderildiği ve tebliğ edildiği, 13.06.2017 İhtar Tarihi İtibariyle davacı … şirketinin ticari defterlerinde 106712.1.1 Numaralı Finansal Kiralama Sözleşmesinden doğan; 15100.04.01.10-EUR Hesabında davalının davacıya 23.795,46-EUR Vadesi Geçmiş Kira Borcunun kayıtlı bulunduğu, 2-Davacı … şirketi tarafından 13.06.2017 tarihinde keşide edilerek gönderilen borç ve fesih bildirim ihtarnamesinin davalı yana 19.06.2017 tarihinde tebliğ edildiği, 60 günlük ödeme süresi bitim tarihi ile sözleşme fesih tarihinin 18.08.2017 tarihi olduğu, sözleşme konusu malların fesih tarihinden itibaren şirket adresine 3 gün içinde iade ve teslim edilmesi, fesih sebebiyle muaccel hale gelen tüm kira borcunun da fesih tarihinden itibaren 3 günlük sürede ödenmesinin ihtar edildiği, işbu sürenin de 21.08.2017 tarihinde dolduğu, 21.08.2017 Tarihi İtibariyle davacı … şirketinin ticari defterlerinde … Numaralı Finansal Kiralama Sözleşmesinden doğan; 15100.04.01.10-EUR Hesabında 23.795,46-EUR Vadesi Geçmiş Kira Borcunun kayıtlı bulunduğu, 15100.04.00.10-EUR Hesabında 42.313,90-EUR Vadesi Gelecek KDVsiz Kira Anapara, 15100.04.00.20-EUR Hesabında 5.320,22-EUR Vadesi Gelecek KDVsiz Kira Faiz olmak üzere 47.634,12-EUR KDVsiz Kira Borcunun kayıtlı bulunduğu, … No.lu Sözleşmeden doğan 47.634,12-EUR Vadesi Gelecek KDV’siz Kira Borcuna %1 oranında KDV tutarı eklendiğinde 48.110,46-EUR olmak üzere, davalının davacı … şirketine … Numaralı Finansal Kiralama Sözleşmesinden doğan tahakkuk eden masraf, işleyen temerrüt faizi vs. hariç olmak üzere 21.08.2017 tarihi itibariyle Toplam 71.905,92-EUR tutarında finansal kira borcu bulunduğu tespit edilmektedir. 3-)Davacı … şirketi tarafından … Numaralı Finansal Kiralama Sözleşmesine konu makine ve ekipmanlar üzerinde … A.Ş.’ne değer tespiti yapıldığı, 22.12.2017 Tarih-… Rapor Numaralı İş Makinesi Değerleme Raporunda; “Değerleme konusu biçerdöver çalışır durumda görülememiştir. Değerlemeye konu … marka … biçerdövere akü takviyesi yapılmıştır, biçerdöver marş almasına rağmen hemen sonrasında motorun devri düşerek çalışmamaktadır. Yakıt seviyesi %0 olarak görüldüğünden, biçerdöverin yakıtı bulunmamasından dolayı çalışmadığı düşünülmektedir. Majör Bir Eksiklik Görülememiştir. Değerleme: … MARKA … TİPİ 2014 MODEL BİÇERDÖVER Piyasa Değeri KDV Hariç 71.926,00-EUR, Acil Satış Değeri KDV Hariç 55.718,00 EUR ” olarak değerleme yapıldığı görülmektedir. 4-)Sayın Mahkemeniz nezdinde açılan Finansal Kiralama Sözleşmesine konu malın İadesi ve tazminat davasında taraflar arasında akdedilen … Numaralı Finansal Kiralama Sözleşmesi hükümleri çerçevesinde ve davacı … şirketi tarafından keşide edilerek, davalı yana gönderilen ihtarname sonucunda temerrüde düştüğü, ödeme planı çerçevesinde kira bedellerinden üst üste üçünün belirlenen vadelerde Ödenmediği ve borçlunun edimlerini yerine getirmediği, 6361 Sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu’nun 33.maddesi ile Finansal Kiralama Sözleşmesinin İlgili maddeleri gereğince; finansal kiralamaya konu mal/ekipman ve aksesuarların teslim alındığı şekilde kiralayana iade ve teslim edilmesi borcu ile sözleşme fesih şartlarının gerçekleşmiş olduğu, davacı yanın Sayın Mahkemenizden talep ettiği sözleşme ve finansal kiralamaya konu malların iadesi ve diğer talepleri He ilgili kararın Sayın Mahkemenizin takdirlerinde olacağı,” görüşü bildirilmiştir.
GEREKÇE: Dava, finansal kiralama konusu malın iadesi talebine ilişkindir. Taraflar arasında 05/05/2014 tarihli finansal kiralama sözleşmesinin imzalandığı, davacının davalıya kira borçlarının ödenmesi hususunda ihtarnameler çektiği ve bu ihtarnamelerin tebliğine rağmen verilen sürede davalı tarafın ödeme yapmadığı anlaşılmıştır. Yargılama sırasında bilirkişiden rapor alınmış söz konusu rapor içeriğinde davalının finansal kiralama sözleşmesinden kaynaklanan borçlarının bulunduğu, davalının ihtarname ile temerrüde düştüğü, kira bedellerinde üst üste üçünün belirlenen vadelerde ödenmediği ve davacının sözleşmeyi feshederek malların iadesini isteme hakkının bulunduğu yolunda görüş bildirildiği görülmüştür. Davalı taraf bilirkişi raporuna itiraz ettiklerini ancak mahkemenin bu hususu dikkate almadığını ileri sürmüş ise de, davalı vekilinin itirazlarının ihtarnamenin tebliğinin usulüne uygun olmadığı, bilirkişinin finansal kiralama konusu malın bedeline ilişkin değerlendirme yaptığı, oysa mahkemenin bilirkişiye böyle bir görev vermediği, delillerin tam olarak toplanmadığı, ayrıca feshin yasaya ve sözleşmeye uygun olup olmadığının hukuki bir konu olup, hukukçu bir bilirkişi tarafından incelenmesi gerektiği noktalarında toplandığı görülmüştür. Davalı vekilinin söz konusu bu itirazları yerinde değildir. Zira ihtarnamelerin tebliğine ilişkin şerhlerin incelenmesinde, tebliğlerin usulüne uygun olduğu anlaşılmıştır. Öte yandan feshin haklı olup olmadığı hususları hukuki bir konu olup, bu konuda hukukçu bir bilirkişiye başvurulması gerekmemektedir. Zira bu husus hakimin hukuki bilgisi ile çözeceği konulardandır. Açıklanan bu hususlar gözetildiğinde davalı vekilinin bu yönlere ilişkin istinaf sebepleri yerinde değildir. Öte yandan ihtiyati tedbire itirazın reddi kararının usule uygun olmadığı belirtilmiş ise de davalı tarafın bu husustaki ara kararı ayrıca istinafa getirmediği sadece nihai karara yönelik yapmış bulunduğu istinafında gündeme getirdiği, kaldı ki mahkemece verilen ihtiyati tedbire itirazın reddi ve ihtiyati tedbir yoluyla finansal kiralama konusu malın davalıya teslimine ilişkin talebin reddi kararlarında da usule aykırı bir yön bulunmadığı kanaatine varılmıştır. Yine davacının finansal kiralama konusu malı 3.kişilere sattığını ancak bu konuda ve satış bedeliyle ilgili olarak mahkemeye beyanda bulunmadığı ileri sürülmüş ise de, bu hususların huzurdaki davanın konusu olmadığı anlaşılmakla bu yöndeki istinaf sebepleri de yerinde değildir. Öte yandan davalı tarafça yapılan ödemelerin miktarı da bu davadaki yargılamanın konusunu oluşturmadığından bu yöndeki istinaf sebebi de yerinde değildir. Açıklanan bu hususlar gözetildiğinde davalı vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden istinaf taleplerinin reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 24.205,10-TL harçtan, peşin alınan 6.051,27-TL harcın mahsubu ile bakiye 18.153,83-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nun 361.maddesi uyarınca tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.04/07/2022