Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2020/1483 E. 2022/1564 K. 30.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1483 Esas
KARAR NO: 2022/1564
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/11/2019
NUMARASI: 2016/451 2019/1100
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 30/09/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili asıl dosya ve birleşen dosya dava dilekçesinde özetle; Şirketin muhasebe işlemleri için muhasebe müdürü davalı …’ye 12/03/2015 tarihinde vekaletname verildiğini, ancak vekilin bazı hatalı işlemlere yöneldiğinin tespit edilmesi üzerine 14/10/2015 tarihinde azledildiğini, söz konusu azil namenin 15/10/2015 tarihinde bizzat kendi imzasına tebliğ edildiğini, azledilme durumunun Türkiye genelinde yayın yapan ulusal gazetelerde ilan edilerek üçüncü kişilerin bilgisine sunulduğunu, azledilen vekilin müvekkilinden habersiz olarak şirket adına … Bank İkitelli Şube Müdürlüğünden, … Bankası Beykent Şube Müdürlüğünden ve … Bankası Hadımköy Şube Müdürlüğünden çek karnesi aldığını ve bu karnelere ait çekleri imzalayarak irtibat içinde bulunduğu kişiler eliyle piyasaya arz ettiğinin öğrenildiğini, azledilen vekil hakkında sahtecilik eyleminden dolayı suç duyurusunda bulunduğunu, Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığının 20I5/39744 soruşturma sayılı dosyası ile takibat başlatıldığını, soruşturma dosyasındaki ifadeler incelendiğinde suç nitelikli eylemler ile müvekkiline ne denli zarar verildiğinin anlaşılacağını, …Bank’dan alınan çeklerden … numaralı olan 70.000 TL. bedelle doldurulup bankaya ibraz edilmesi üzerine menfi tespit talebiyle dava açmak gerektiğini, takibe konu çekin müvekkil şirket yetkilisinin imzasını içermediğini, çekteki imzanın müvekkili şirket yetkilisine ait olmadığını, sahtecilik iddiasının mutlak def’ilerden olduğunu ve herkese karşı ileri sürülebileceğini, yetkisiz kişi ile yapılan işlemin müvekkilini sorumluluk altına sokmayacağını, davalı lehtarın iyi niyet savunmasında bulunamayacağını, HMK m. 208/4 gereğince sahte imzanın sahibi …’nün de davalı olarak gösterildiğini, HMK m. 209 gereğince teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ettiklerini, çekin ciro silsilesi bilinmediğinden diğer cirantalara karşı davalı sıfatı ile dava açma hakları veya dahili davalı olarak davaya dahil etme haklarını saklı tuttuklarını beyanla , davalı … lehtar ve hamili göründüğü … Bank Beykent Şubesi’nin 31/03/2015 keşide tarihli, … nolu ve 70.000 TL. bedelli çekten dolayı davalılara borçlu olmadıklarının tespitine ve davaya konu çekin müvekkiline teslimine, dava konusu çekin %20′ sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatlarına hükmedilmesini talep etmiştir. Davalı … San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde özetle; her ne kadar davaya konu çekin tanzim ve ibraz tarihi 31.03.2016 görünse de sunulan çek bordrosu ile çekin ibraz tarihinden önce düzenlendiğinin görüldüğü, yani çeki teslim alma tarihinin …’nün azledilmesinden önceki tarih olduğunu, çek, her ne kadar görüldüğünde ödenmesi gereken bir ödeme vasıtası olsa dahi ticari hayatın gereği ileri tarihli çekler keşide edilebildiğini, müvekkilin sözkonusu ilişkide çekin meşru hamili olmakla birlikte iyiniyetli üçüncü kişi olduğunu, davacı tarafın iddialarının haksız ve mesnetsiz olduğunu, beyan etmiştir. Davalılar … ve … Şti’ye usulüne uygun meşruhatlı davetiyeye rağmen davaya cevap vermemiş, duruşmalara katılmamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “… Dava konusu çekin incelenmesinde çekin keşide tarihinin 31/03/2016 tarihi olduğu çekin azilname ve ilandan sonra keşide edildiği anlaşılmıştır. Davalı … şirketi vekili davaya konu çekin davalı … azil edilmeden önce davalının çek tanzim etme yetkisi var iken ileri tarihli olarak çekin düzenlendiğini savunmuştur. Çek ödeme aracı olup ticari hayat içinde ileri tarihli olarak keşide edilmesi mümkündür. Her ne kadar davalı vekili çekin ileri tarihli olarak düzenlendiğini savunmuş ise de; çekin ileri tarihli olarak düzenlendiğinin iddia eden davalı vekilinin iddiası ispat ile yükümlü olduğu, davalı vekilinin sunmuş olduğu çek bordrosu da eklenerek … Bankasına müzekkere yazıldığı, cevap yazısında çekin 31/03/2016 tarihinde Güngören Şubesine ibraz edildiğinin bildirildiği, dosyaya sunulan evraklarda çekin azilden önce düzenlendiğine ilişkin somut bir delil elde edilemediği, bilirkişi aracılığıyla davalı … ticari defterlerinin incelendiği, davalının incelenen defterlerinin lehine delil vasfının bulunmadığı ancak yapılan incelemede davalı …’in dava dışı …’dan 7.410 TL alacaklı olduğu, 18/05/2015 tarihli tediye makbuzunda dava konusu çekin kayıtlı olduğu tespit edilmiş ise de, davalının ticari defterlerinin tek taraflı tutulduğu, tek başına çekin ileri tarihli olarak düzenlendiğini ispata yeterli olmadığı kanaatine varılmıştır. Çekin keşide tarihi itibariyle yetkisiz temsilci tarafından düzenlendiği, bilirkişi raporundan davacı defterlerinin lehine delil olma vasfı bulunduğu, dava konusu … seri nolu 70.000.TL meblağlı çekin kaydına rastlamadığı, çekin tanzimini haklı kılar bir alt ilişkiye rastlanmadığı, davaya konu çekin de yetkisiz temsilci tarafından keşide edildiği ve bu mutlak definin herkese karşı ileri sürülebileceği sabit olmakla, birleşen ve esas dosyada davanın kabulü ile davacının dava konusu çek nedeniyle davalılara borçlu olmadığının tespitine, kötü niyet tazminatının (hükümde sehven icra inkar tazminatı olarak yazılmıştır) yasal şartlarının oluşmadığı kanaatiyle reddine…” dair karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Birleşen dosya davalısı …. San. Ve Tic. Ltd. Şti. Vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; – Takibi konulan çeklerin hukuka uygun ya da hukuka aykırı olup olmadığının incelenmesi gerektiğini, -Çekin 11.06.2015 Tarihinde … Katılım bankası’na kredi amaçlı olarak teslim edildiğini, çek teslim bordrosu borçlu imzasını taşımasa da resmi kuruluş olan banka tarafından hazırlanan belge olduğunu, bu belgenin mahkeme tarafından istenmiş ise de sehven 11.05.2016 tarihi yer aldığını, çekin bankaya teslim tarihinin 11.06.2015 olduğunu, bu hatanın düzeltilmesi için yeniden yazı yazılmış ise de yazı cevabı beklenmeden karar verildiğini ve buna dayalı hatalı rapora göre hüküm verildiğini, -çekte imza sahibi olan davalı …’nün davacı şirket çalışanı olduğunu, çekin ileri tarihli düzenlendiğini, çek düzenleme yetkisi olan kişi tarafından çekin imzalandığını, tahsilat makbuzu ve çek teslim bordrosu ile bu durumun belirleneceğini, -Müvekkilinin iyiniyetli 3.lehtar olduğunu, illiyetten mücerretlik ilkesinin dikkate alınması gerektiğini, çekin şekil şartlarının tam olduğunu, imzanın şirketin vekalet verdiği …’ye ait olduğunu, bu durumda davacının Çek kanununa göre itiraz etmesinin mümkün olmadığını, Neticeten çek, davacı şirketin vekaletle yetkilendirilen çalışanı …’nün azil tarihinden önce müvekkilinin elinde olması ve 11.06.2015’te teminat karşılığı bankaya teslim edilmiş olması, müvekkilinin defterlerinin yerinde incelenmesi talep edilmiş olmasına rağmen incelenmeden eksik rapora göre karar verilmiş olması nedeni ile kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
İNCELEME Davacı, davalı …’ye 12.03.2015 tarihli vekaletname ile kambiyo senedi tanzimi hususunda vekaletname ile yetki vermiş ise de vekilin 14.10.2015 tarihinde azledildiği, azlin kendisine bildirildiğini, gazetede ilan edildiği anlaşılmaktadır. … Bankası’nın yazı cevabı incelendiğinde çekin 31.03.2016 da Güngören şubesine ibraz edildiği belirtilerek ibraz anı görüntüsüne ilişkin evrakın sunulduğu görülmektedir. … Bank’a yazılan müzekkere cevabında dava konusu … Bank Beylikdüzü Şubesine ait 31/03/2016 keşide tarihli … seri numaralı 70.500 TL bedelli çekin … Tic. Ltd. Şti. ait olduğu, çekin 31/03/2016 tarihinde … Şti. Tarafından takas merkezine ibraz edildiği, imza uyuşmazlığı sebebiyle ödeme yapılmadığının bildirdiği anlaşılmıştır. … bank Beylikdüzü Şubesi’ne ait Çek örneği incelendiğinde; 70.000Tl bedelli 31.03.2016 tarihli çekte keşideciye atfen ..Şt olduğu, lehtarın/1.cirantanın …Şti, sırasıyla diğer cirantaların …Şti, … … ve hamilin … İşletmeleri ..Şti olduğu görülmüştür.Büyükçekmece CBS 2015/39744 soruşturma sayılı dosyasında davalı … hakkında soruşturmanın devam ettiği davalı … ve …’ın şüpheli sıfatı ile ifadelerinin alındığı anlaşılmıştır. 21/11/2018 havale tarihli bilirkişi heyet raporunda özetle; Davacı yanın davalılardan …’ ye 12/03/2015 tarihli ve Büyükçekmece … Noterliğinin … yevmiye numarası ile vekaletname verdiği vekaletten azlin 14/10/2015 tarih ve Büyükçekmece noterliğnin … yevmiye numarası ile gerçekleştirdiği bu hususun gazetede ilan edildiği senedin keşide tarihi dikkate alındığında keşidenin azilden sonra gerçekleştirildiği bu hali ile davaya konu olan senedin yetkisiz temsilci eli ile tanzim edilmiş olduğu, davacının senet düzenleyerek tedavule çıkarma iradesinin bulunmadığı bu durumun senedin hükümsüzlüğüne ilişkin mutlak defi olarak herkese karşı ileri sürülebileceği senette imzası bulunan diğer cirantaların senedin mücerettiliği ilkesinden istifade edemeyeceği somut olay yönünden bu mutlak defiyi sadece davacının ileri sürebileceği, davacı dışında diğer imza sahipleri yönünden çekteki imzanın bağlayılıcığı devam edeceği, Kambiyo senedi her zaman ve her saik ile düzenlenebileceğinden senetten dolayı alacaklı olduğunu iddia eden kimse ile senet tanzim eden arasında bir alt ilişkinin olmasının bu ilişkinin senet alacaklısı tarafından kesin delil ile ispat edilmesi gerekeceği somut olayda bu tür bir ispat vasıtasına rastlanmadığı, davacının defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, çek kaydına rastlanmadığı, davalı … ve …’nün hesaplarına rastlanmadığı, davalının defterlerinden defteri kebir ibraz edilmediğinden lehine delil vasfı olmadığı, davaıl …- …’dan 7.410Tl alacaklı olduğu, dava konusu 70.000Tl bedelli çekin davalı defterinde 18.05.2015 tarihli 105 nolu tediye makbuzu ile kayıtlı olduğu belirtilmiştir. 04/10/2019 tarihli 2.bilirkişi heyeti raporunda özetle; Dava konusu çekin ileri tarihli olduğunun davalılar tarafından delillerle ispatlanması gerektiği, ispat edilemediği için davalı …’nün vekaletten azledildikten sonra çek’in keşide edildiğinin kabul edilmesi gerektiği, çekin keşide tarihinin vekalet azlinden sonraki tarihi taşıması, azlin Noterden yapılması ve gazetede ilan edilmesi ile çekin yetkisiz temsilci eli ile tanzim edilmiş olduğunun anlaşılması nedeniyle çek’in ‘’yetkisiz temsilci tarafından keşide edilmiş çek’’ olarak yorumlanması gerektiği ve bu nedenle davacının sorumlu tutulamayacağı, davacının çek nedeniyle sorumlu olmaktan kurtulsa dahi imzaların bağımsızlığı ilkesi uyarınca, çek üzerinde imzası bulunan (avalist, ciranta gibi) diğer kişilerin sorumluluklarının devam edeceği kanaatini bildirir rapor sunulmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE Asıl ve birleşen dava, menfi tespit ve çekin istidadı istemlerine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davaların kabulüne karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı …. ŞTİ vekili, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Somut uyuşmazlıkta; davacı, davalı …’ye 12.03.2015 tarihli vekaletname ile kambiyo senedi tanzimi hususunda yetki verilmiş ise de vekilin 14.10.2015 tarihinde azledildiğini, davaya konu çek tarihi itibarı ile vekilin çek tanzim yetkisi olmadığını iddia etmiştir. Davalı … …Şti vekili ise aşamalardaki beyan dilekçelerinde; çekin 11.06.2015 Tarihinde … Bankası’na kredi amaçlı olarak teslim edildiğini savunarak delil olarak cevap dilekçesi ekinde bankanın kaşesi bulunan çek teslim bordrosunu sunmuştur. Mahkemece; çekin ileri tarihli düzenlendiği hususunun davalı yanca ispatlanamadığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş ise de, bankanın yazı cevabı incelendiğinde sadece çekin ibraz tarihi ile ilgili bilginin yer aldığı görülmektedir. Ancak davalı çekin bankadan çekilen kredinin teminatı olarak 11.06.2015’te bankaya sunulduğunu savunmuş olup bankaya bu yönde müzekkere yazılmadığı görülmektedir. Bununla birlikte mahkemece ticari defter incelemesine ilişkin bilirkişi raporu alınmış ise de; çekte görünürde davacı ile davalı …Şti arasında temel ilişki olduğu, ancak bilirkişilerin davacı keşideci ile davalı lehtar arasındaki ticari ilişki olup olmadığını değil, davacı ile temel ilişkisi olmayan … ile … arasında ticari ilişki olup olmadığı yönünde inceleme yaparak görüş bildirdikleri görülmektedir. Bu durumda eksik incelemeye dayalı bilirkişi raporuna göre değerlendirme yapılması ve çekin teminat olarak bankaya sunulup sunulmadığı araştırılmadan esas hakkında karar verilmesi yerinde görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle davalı vekilinin isteminin kısmen kabulüne, ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere; 1-Davalı … işletmeleri …Şti vekilinin istinaf isteminin kısmen kabulüne, 2-İlk derece mahkemesinin kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, -Yargılamaya devam olunmak üzere, dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine,3-İstinaf talebi kabul edildiğinden, istinaf peşin harcının talebi halinde davalı tarafa iadesine,4-İstinaf aşamasında davaı tarafça yapılan yargılama gideri olan 148,60-TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 166-TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 314,60-TL’nin davacıdan alınarak … Şti’ye verilmesine, -Davacının gider avansından kullanıldığı anlaşılan 31,00TL istinaf masrafının davacı üzerinde bırakılmasına, 5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 30/09/2022 tarihinde HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.